Sultan Vahdettin'in millete beyannamesi
Tarihin yuzunu ne kadar boyarsaniz boyayin nafile! Gunun birinde boyalar bir yerinden dokulmeye baslar. Iste Sivas Kongresi gunlerinde cikmaya baslayan ve Milli Mucadele'nin Anadolu'daki ilk resmî yayin organi olan "Irâde-i Millîye" gazetesinin koleksiyonu, tam da resmî tarihin yuzune surulen kat kat boyayi kaziyacak metinlerden olusuyor. Yayini 14 Eylul 1919'dan 3 Aralik 1922'ye kadar 254 sayi devam eden bu gazetenin birakin yayinlanmasini, daha butun sayilarini bir araya getirebilmis bile degiliz. Hakkinda bir yuksek lisans tezi hazirlayan Aytul Tamer, ancak 47 tanesini inceleyebilmis ki, bazi sayilarinin Turkiye kutuphanelerinde degil de, Chicago Universitesi arsivinde bulunuyor olmasi bile Cumhuriyet tarihimizi dahi yeterince ciddiye almadigimizi gostermiyor da neyi gosteriyor dersiniz? (Baksaniza, mesleginin pirlerinden Prof. Sina Aksin "Istanbul Hukumetleri ve Milli Mucadele" adli 'bilimsel' incelemesinde "Irâde-i Milliye"den haberdar dahi degildir! Dusunun gerisini.) Velhasil "Irade-i Milliye" koleksiyonuna gidildiginde, 1919-1922 yillarinin manzarasi cok baska bir yuzle karsimiza cikmaktadir. Bizzat Mustafa Kemal'in yazilarinda bile Vahdettin hic de "hain" ilan edilmis degildir. Mesela gazetenin 28 Eylul 1919 tarihli nushasinda cikan "Padisahimiz ne emrediyor, hukumet ne yapiyor?" baslikli makale, son derece ilginc verilerle doludur.
Vahdettin 20 Eylul'de bir beyanname yayinlayarak Anadolu hareketiyle Istanbul hukumetinin arasini bulmaya calismis, taraflara savas baltalarini gomme cagrisi yapmisti. Ataturk'un "Nutuk"un sonuna da aldigi bu pek dikkat cekmeyen beyannamede Vahdettin, "halkla hukumet arasinda muhalefet varmis gibi gosterilerek Avrupa kamuoyunun aleyhimize donmesi"ni amaclayanlar oldugunu soylemekte, 6,5 asirdan beri Avrupa dengesinde onemli bir faktor olan devletimizin butunlugunu ve Osmanli milletinin haysiyetli konumunu garantileyecek bir barisi yakinlastirmasi icin dua etmekteydi.
Iste bu beyanname, Sivas Kongresi'nden yeni cikmis olan Milli Mucadele hareketine heyecan vermis, adeta costurmustu. Bundan kisa bir sure once, ileride Halife olacak olan Veliahd Abdulmecid Efendi de Milli Mucadele'nin yaninda olduguna dair bir "lâyiha" kaleme almis ve bu da gazetenin 3. sayisinda yayinlanmisti. Boylece Sadrazam Ferid Pasa karsisinda hem padisahi, hem de veliahdi yanina cektigini dusunuyor Anadolu hareketi. Iste bu yazidan birkac satir :
"Davamizin mesruiyetine karsi bir lutf-i Ilahi olarak bugun de tekmil Anadolu efkâr-i umumiyesine [kamuoyuna] padisahimizin da ayni hissiyat ile mutehassis ve milletle beraber oldugunu ispat edecek bir beyanname-i humayuna destres olduk [kavustuk]. Filvaki zât-i hazret-i hilafet-penâhi, bundan evvel de seref-musûle nâil olan bir ecnebi muhabirine vâki olup butun cihan matbuatina in'ikas eden [dunya basinina yansiyan] beyanat-i mulûkânelerinde, "Milletle beraber olduklarini" ve "Milletin mukaddesatini mudafaa icin pencelesmeye amade bulundugunu" soyleyerek hareket-i milliyeyi lutfen takdir etmis ve hatta cereyanin [hareketin] basinda bulunduklarini zimnen ilan buyurmuslardi. Son beyannâme-i humayun ise hemen kâmilen [tamamen] bu mesele hakkindaki nokta-i nazar-i sahaneyi [Vahdettin'in bakis acisini] millete tebsir etmek [mujdelemek] itibariyle umumun ibret ve minnetini tahrik edecek bir vesIka-i tarihiyye addolunabilir [tarihî vesIka olarak kabul edilebilir]."
Vahdettin'in 20 Eylul'de yayinladigi beyanname, milli hareket tarafindan bir Ilahi lutuf olarak karsilanmis, padisahin da milletle beraber ve onun yaninda oldugunu ispat etmis, Anadolu'nun elini kuvvetlendirmisti. Aslinda bir yabanci gazeteciye verdigi demecte Vahdettin bu fikirlerini daha once de ifade etmistir. Hatta milletle beraber oldugunu soylemekle yetinmemis, millet ve vatan ugrunda dusmanlarla pencelesmeye de hazir oldugunu ifade ile milli hareketi takdir etmistir. Fakat eldeki beyanname, padisahin destegine ihtiyac duyan Anadolu hareketi icin bir doping etkisi yapmisa benzemektedir.
Iyi ama kim okur, kim dinler bu sozleri? Varsa yoksa Vahdettin haindi, suydu, buydu. Boyle soyleyenler kendi acilarindan resmî tarihin yuzune bir kat daha astar vuruyor olabilirler. Onlara kizabilirsiniz de. Ancak burada cuvaldizi biraz da kendimize batirmamiz gerekiyor. Peki biz Vahdettin'in hain olmadigini bilenler ne yaptik? Onun soylev ve demeclerini yayinlamak aklimiza geldi mi hic? Beyannamesi "Nutuk"ta yer aldigi halde gidip oradan da olsa okuduk mu? Ittihatcilarin elinde payimal olan tahtini tekrar fethedilmek icin ne tur operasyonlara giristigini, dizginleri nasil eline aldigini, Meclis-i Mebusan'i neden kapattigini, Cuma selamliklarinda cephelerden donen generallerle neler konustugunu ortaya cikartacak bir caba icerisine girdik mi simdiye kadar? Birilerine kizmak kolay. "Bir sey" yapmaktir asil zor olan. Iste size bir teklif : Gelin su "Irade-i Milliye" nushalarini toplama isinde bana yardimci olun. Bir grup olusturup bunlari aynen yeni harflere aktaralim ve bir finansor bularak yayinlayalim! Var misiniz? (M.Armagan - Zaman)
Vahdettin 20 Eylul'de bir beyanname yayinlayarak Anadolu hareketiyle Istanbul hukumetinin arasini bulmaya calismis, taraflara savas baltalarini gomme cagrisi yapmisti. Ataturk'un "Nutuk"un sonuna da aldigi bu pek dikkat cekmeyen beyannamede Vahdettin, "halkla hukumet arasinda muhalefet varmis gibi gosterilerek Avrupa kamuoyunun aleyhimize donmesi"ni amaclayanlar oldugunu soylemekte, 6,5 asirdan beri Avrupa dengesinde onemli bir faktor olan devletimizin butunlugunu ve Osmanli milletinin haysiyetli konumunu garantileyecek bir barisi yakinlastirmasi icin dua etmekteydi.
Iste bu beyanname, Sivas Kongresi'nden yeni cikmis olan Milli Mucadele hareketine heyecan vermis, adeta costurmustu. Bundan kisa bir sure once, ileride Halife olacak olan Veliahd Abdulmecid Efendi de Milli Mucadele'nin yaninda olduguna dair bir "lâyiha" kaleme almis ve bu da gazetenin 3. sayisinda yayinlanmisti. Boylece Sadrazam Ferid Pasa karsisinda hem padisahi, hem de veliahdi yanina cektigini dusunuyor Anadolu hareketi. Iste bu yazidan birkac satir :
"Davamizin mesruiyetine karsi bir lutf-i Ilahi olarak bugun de tekmil Anadolu efkâr-i umumiyesine [kamuoyuna] padisahimizin da ayni hissiyat ile mutehassis ve milletle beraber oldugunu ispat edecek bir beyanname-i humayuna destres olduk [kavustuk]. Filvaki zât-i hazret-i hilafet-penâhi, bundan evvel de seref-musûle nâil olan bir ecnebi muhabirine vâki olup butun cihan matbuatina in'ikas eden [dunya basinina yansiyan] beyanat-i mulûkânelerinde, "Milletle beraber olduklarini" ve "Milletin mukaddesatini mudafaa icin pencelesmeye amade bulundugunu" soyleyerek hareket-i milliyeyi lutfen takdir etmis ve hatta cereyanin [hareketin] basinda bulunduklarini zimnen ilan buyurmuslardi. Son beyannâme-i humayun ise hemen kâmilen [tamamen] bu mesele hakkindaki nokta-i nazar-i sahaneyi [Vahdettin'in bakis acisini] millete tebsir etmek [mujdelemek] itibariyle umumun ibret ve minnetini tahrik edecek bir vesIka-i tarihiyye addolunabilir [tarihî vesIka olarak kabul edilebilir]."
Vahdettin'in 20 Eylul'de yayinladigi beyanname, milli hareket tarafindan bir Ilahi lutuf olarak karsilanmis, padisahin da milletle beraber ve onun yaninda oldugunu ispat etmis, Anadolu'nun elini kuvvetlendirmisti. Aslinda bir yabanci gazeteciye verdigi demecte Vahdettin bu fikirlerini daha once de ifade etmistir. Hatta milletle beraber oldugunu soylemekle yetinmemis, millet ve vatan ugrunda dusmanlarla pencelesmeye de hazir oldugunu ifade ile milli hareketi takdir etmistir. Fakat eldeki beyanname, padisahin destegine ihtiyac duyan Anadolu hareketi icin bir doping etkisi yapmisa benzemektedir.
Iyi ama kim okur, kim dinler bu sozleri? Varsa yoksa Vahdettin haindi, suydu, buydu. Boyle soyleyenler kendi acilarindan resmî tarihin yuzune bir kat daha astar vuruyor olabilirler. Onlara kizabilirsiniz de. Ancak burada cuvaldizi biraz da kendimize batirmamiz gerekiyor. Peki biz Vahdettin'in hain olmadigini bilenler ne yaptik? Onun soylev ve demeclerini yayinlamak aklimiza geldi mi hic? Beyannamesi "Nutuk"ta yer aldigi halde gidip oradan da olsa okuduk mu? Ittihatcilarin elinde payimal olan tahtini tekrar fethedilmek icin ne tur operasyonlara giristigini, dizginleri nasil eline aldigini, Meclis-i Mebusan'i neden kapattigini, Cuma selamliklarinda cephelerden donen generallerle neler konustugunu ortaya cikartacak bir caba icerisine girdik mi simdiye kadar? Birilerine kizmak kolay. "Bir sey" yapmaktir asil zor olan. Iste size bir teklif : Gelin su "Irade-i Milliye" nushalarini toplama isinde bana yardimci olun. Bir grup olusturup bunlari aynen yeni harflere aktaralim ve bir finansor bularak yayinlayalim! Var misiniz? (M.Armagan - Zaman)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.