Yıldıray Deniz Barak
Yeter Artık!...
Ne zaman ciddi bir konu gündeme gelse birileri gündemi değiştirme çabasını sarf ediyor.
Kimisi; ABD konut ve banka krizinin ülkemize büyük bir etki edeceğinden korkuyor.
Kimisi; Pkk, Irak, İran, Suriye gibi konularda ülkemize karşı bir komplodan korkuyor.
Kimisi; yabancıların şirketlerimizi almalarından şikayetçi ve geleceğinden korkuyor.
Kimisi; yabancıların ülkemizde gayrimenkul almalarından şikayetçi.
Kimileri solculardan, kimileri sağcılardan korkuyor.
Kimisinde Hıristiyan, kimisinde Musevi korkusu…
Zaten Yunanistan, Bulgaristan, Kıbrıs, Suriye, İran, Irak, Ermenistan, Gürcistan, Rusya… yani çevremizdeki her ülke düşmanımızdır.
ABD ve İsrail
başta olmak üzere bizi istemeyen tüm AB ülkeleri de zaten alenen bizi istemeyen, dost gözüken düşmanlarımızdır.
IMF beceriksiz! Dünya Bankası ise ondan berbat…
Cari denge açığı büyük. Yabancı sermaye ve sıcak para zaten kötü.
Ülkemizi de şirin gözüken faizleriyle soydular…
Zaten her cephede kaybeden biziz. Ülkemizde kredi kartları büyük soygun; bankalar, insanlarımızı soymakla meşgul.
Petrol fiyatları daha düşmemek kaydıyla Everest’e tırmanıyor.
Küresel ısınma, yağışsızlık; susuz ve gıdasız bırakma yolunda hızla ilerliyor.
Halbuki kimseyle dost olmaya niyetimiz yok; kimseyi beğenmeme gibi bir lüksümüz var.
Sanki tüm dünyanın bizi paralamak için anlaştıklarını düşünüyoruz. Tarafımız bile tam olarak belli değil.
Tasarrufu ve çalışmayı sevmiyoruz; teknoloji üretemiyoruz. Verimlilikten hoşlanmıyoruz.
Tabii ki bu paranoya beni ve ülkem insanını büyük depresyona sokuyor.
Ülkemde de iyi bir psikolog yok; psikopat çok…
Ne diyelim.
Yeter Artık!...
Kararlı ve tutarlı olalım…
Ne zaman ciddi bir konu gündeme gelse birileri gündemi değiştirme çabasını sarf ediyor.
Kimisi; ABD konut ve banka krizinin ülkemize büyük bir etki edeceğinden korkuyor.
Kimisi; Pkk, Irak, İran, Suriye gibi konularda ülkemize karşı bir komplodan korkuyor.
Kimisi; yabancıların şirketlerimizi almalarından şikayetçi ve geleceğinden korkuyor.
Kimisi; yabancıların ülkemizde gayrimenkul almalarından şikayetçi.
Kimileri solculardan, kimileri sağcılardan korkuyor.
Kimisinde Hıristiyan, kimisinde Musevi korkusu…
Zaten Yunanistan, Bulgaristan, Kıbrıs, Suriye, İran, Irak, Ermenistan, Gürcistan, Rusya… yani çevremizdeki her ülke düşmanımızdır.
ABD ve İsrail
başta olmak üzere bizi istemeyen tüm AB ülkeleri de zaten alenen bizi istemeyen, dost gözüken düşmanlarımızdır.
IMF beceriksiz! Dünya Bankası ise ondan berbat…
Cari denge açığı büyük. Yabancı sermaye ve sıcak para zaten kötü.
Ülkemizi de şirin gözüken faizleriyle soydular…
Zaten her cephede kaybeden biziz. Ülkemizde kredi kartları büyük soygun; bankalar, insanlarımızı soymakla meşgul.
Petrol fiyatları daha düşmemek kaydıyla Everest’e tırmanıyor.
Küresel ısınma, yağışsızlık; susuz ve gıdasız bırakma yolunda hızla ilerliyor.
Halbuki kimseyle dost olmaya niyetimiz yok; kimseyi beğenmeme gibi bir lüksümüz var.
Sanki tüm dünyanın bizi paralamak için anlaştıklarını düşünüyoruz. Tarafımız bile tam olarak belli değil.
Tasarrufu ve çalışmayı sevmiyoruz; teknoloji üretemiyoruz. Verimlilikten hoşlanmıyoruz.
Tabii ki bu paranoya beni ve ülkem insanını büyük depresyona sokuyor.
Ülkemde de iyi bir psikolog yok; psikopat çok…
Ne diyelim.
Yeter Artık!...
Kararlı ve tutarlı olalım…
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.