SİLAHLI ÜNİVERSİTE OLAYI ! VİDEO İZLE

Akdeniz Üniversitesi Kampusu'ndaki öğrenci yurdunda, ülkücü ve sol (tkp,tikko,pkk,dhkc )bu öğrenciler arasında 3 hafta önceki kavgayla başlayan gerginlik bugün çatışmaya dönüştü....

Üniversite kampusu içindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurtta saat 16.30 sıralarında, karşıt görüşlü öğrenciler adrasında bıçaklı, taşlı ve sopalı kavga meydana geldi. Sivil polisler yaklaşık 150'şer kişiden oluşan iki grubun kavgasını ayırmakta güçlük çekince çevik kuvvet ekipleri devreye girdi. Yurt bahçesi önünde toplanan sol görüşlü öğrenciler ile sağ görüşlü öğrenciler bir yandan taş ve sopalarla birbirine saldırırken, olaylarda bıçak da kullanıldı. Çevik kuvvet, olayları yatıştırmak için panzerle müdahale etti.
Çevik kuvvetin yurt bahçesi önüne gelmesiyle sol görüşlü öğrenciler Olbia Çarşısı önünde toplandı. ‘Burası faşizme mezar olacak’, ‘Yaşasın halkların kardeşliği’ sloganları atarak yurt bahçesini terk eden öğrenciler, yaralı bir öğrenciyi taşıyan ticari taksiye de saldırıda bulundu. Olaylar sırasında çeşitli yerlerinden hafif şekilde yaralanan 7 öğrenci, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alındı.

GERGİNLİK NASIL BAŞLADI


İki öğrenci grubu arasındaki gerginlik, üç hafta önce başladı. Yine taşlı ve sopalı saldırıların yaşandığı kavga sonunda çeşitli öğrenciler yaralanmıştı. Geçen cumartesi günü de akşam saatlerinde Fatih Polis Merkezi'ne giden 20 kişilik sol görüşlü öğrenci grubu, “Sağ görüşlü öğrenciler bize saldıracak. Yurtlara giremiyoruz. Bize yardımcı olun” diyerek şikayette bulunmuştu. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şubesi ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri nezaretinde üniversite kampusu içindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurda götürülen sol görüşlü öğrenciler, tek tek odalarına yerleştirilmiş, polis şefleri, kavga çıkmaması için de iki grubun temsilcileriyle ayrı ayrı görüşmüştü.

SİLAH SESLERİ DUYULDU
Öte yandan çıkan kavga sırasında öğrencilere tabancayla ateş açan kişinin kimliğinin belirlendiği ve zanlının yakalanmasına çalışıldığı bildirildi. Olaylar sırasında öğrencilere tabancayla ateş açan ve bu görüntüsü kameralara yansıyan zanlının kimliği belirlendi. Polis yetkilileri, öğrenci olmadığı anlaşılan ve kimliği açıklanmayan zanlının, daha önce de benzeri olaylara karıştığı yönünde bilgiler bulunduğunu söylediler.
Akdeniz Üniversitesi Kampusu'ndaki öğrenci yurdunda kalan sağ ve sol görüşlü öğrenciler arasında saat 17.00 sıralarında yeniden kavga çıktı. Yaklaşık 80 kişilik sol görüşlü grup ile sağ görüşlü yaklaşık 60 öğrenci, üniversite kampusu içerisindeki Olbia Çarşısı ve Rektörlük binasını bağlayan yol üzerinden karşılaşınca yeniden taşlı- sopalı kavgaya tutuştu. Kavga sırasında öğrencilerden birisi, elindeki tabancayla 8-10 el havaya ateş açtı. Silah seslerinin duyulmasıyla bir an şoke olan öğrenciler, daha sonra birbidrlerine taş fırlatmaya devam etti.
Bu sırada olay yerine ulaşan çevik kuvvet polisi, eylemci öğrencilere müdahale etti. Çevik Kuvvet, kampus içerisinde yaklaşık 45 dakika süreyle eylemci öğrencileri kovaladı. Öğrencilerden bazıları gözaltına alınırken, polis otolarıyla Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Sol görüşlü öğrencilerin kampusun kuzey kapısını kullanarak üniversite alanını terk etmesiyle ortam sakinleşti.

GÖZALTI SAYISI 34’E YÜKSELDİ
Öte yandan kavgada yaralandıktan sonra taburcu edilen öğrencilerin de aralarında bulunduğu gözaltına alınan kişilerin sayısının 34’e ulaştığı öğrenildi.
Olaylar nedeniyle terörle mücadele ve çevik kuvvet şube müdürlüklerine bağlı çok sayıda polis ekibi, öğrenci yurdu ve yerleşkede geniş güvenlik önlemlerini sürdürüyor.

KRİZ MASASI OLUŞTURULDU
Antalya Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Yurtkur Genel Müdürlüğü görevlileri ile Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sadık Çakmaçı ve Prof. Dr. Mehmet Aktekin'den oluşan kriz masası, yaşanan olayları ve yaşanması olası olayları değerlendirip, 8 maddelik 'tedbir paketi' alındığını açıkladı. Üniversitede yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yapan

Rektör Mustafa Akaydın, şunları söyledi:
"Her şey kontrolümüz altında. Bugün başka üniversitelerde de başka olaylar yaşanmış. Öğrencilerimizi sükunete davet ediyorum. Karşıt gruplar arasında yaşanan kavga sırasında üniversite dışından gelen, öğrenci olmayan bir grup, olaylara müdahil olmuştur. Onlar tarafından silah kullanılmıştır. Silahı kullanan kişiler de Emniyet güçleri tarafından tesbit edilmiş ve gözaltına alınmak üzere olduklarını söyleyebilirim. Hastaneye götürülen bana intikal eden 3 öğrencimiz var. Birinin durumuyla ilgili edindiğim bilgi, halen tedavisinin sürdüğü, diğerlerinin ise tedavisinin tamamlandığı yönünde. Yaralanmalar bıçak ve kesici alet yarasıdır. Endişe verici yaraları yok."

MHP Antalya İl Başkanlığı'na polis baskını

İl Başkanı Akar: "Ateş açan şahıs partimize girip çıkıyor ama yönetimimizle alakası yok"

Akdeniz Üniversitesi'nde iki grup arasında meydana gelen kavganın ardından MHP Antalya İl Başkanlığı'na baskın yapan Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olaylara karışan bazı kişilerle ilgili İl Başkanı Mustafa Akar'ın ifadesine başvurdu. İl binasında bulunan bazı gençleri olayla ilgili sorgulayan ekipler, AÜ bahçesinde etrafa ateş açtığı görüntülenen Ömer U. adlı kişinin partiyle ilişkisi olup olmadığını araştırdı.Ömer isimli kişinin partiye üye olmadığını, sadece sempatisi olduğu için partiye gidip geldiğini belirten MHP Antalya İl Başkanı Mustafa Akar, "Görüntülerde etrafa ateş açan kişinin partiye girip çıktığı doğru. Fakat kendisinin yönetimimizle alakası yoktur. Partimize binlerce kişi giriyor, hepsini tanımamız imkansız. Sadece kimsesi olmayan bir kişi olduğunu biliyorum" diye konuştu...AÜ'de yaşanan olaylardan 4 gün önce Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan'a önlem alınması için bilgi verdiklerini vurgulayan Akar, "Üniversite ile ilgisi bulunmayan yabancı kişeler bile üniversite içinde rahatça dolaşabiliyor. Sonra da öğrenci olmayan bir kişi yurtta kalan bir öğrenciyi bıçaklıyor. Burada sadece öğrencilerin değil, üniversite yönetiminin de büyük hatası var. Ayrıca 4 gündür önlem alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Ama hiçbir yönetici bizi ciddiye almadı" dedi.
Bu arada Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, üniversite dışından olup, üniversitedeki huzur ortamını bozmaya çalışan kişi ve grupları kınadıklarını bildirdi.
Tüm öğrencileri sakin olmaya çağırdıklarını belirten Akaydın, ''Üniversitemiz dışından olup, üniversitemizdeki huzur ortamını bozmaya çabalayan kişi ve grupları kınıyor, bir avuç kişinin körüklediği bu tür kalkışmalara taviz verilmeyeceğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz'' dedi.

1 yorum:

  1. 12 EYLÜL 1980 ÖNCESİ TÜRKİYE'YE DİKKAT EDELİM...

    Değerli dostlarım, Anadolu Haber Günlüğünde SİLAHLI ÜNİVERSİTE OLAYI haberine göz gezdirdiğimde 08-Kasım 2006 tarihinde sayın H. Uluç’un, yazmış olduğu yukarıda başlık yapılan yazıyı bir an hatırlama imkanı buldum..

    1970-1976 'da İstanbul’da ve 1976-1980 yıllarında Erzurum'da görev yaptığım günler film şeridi gibi gözümün önünden geçmişti.Erzurum gibi bir şark kentinde huzur kalmamıştı.İlin Atatürk Üniversitesi'nde öğrenciler solcu sağcı olarak düşman gibi ikiye bölünmüş, adeta birbirlerini yok etmenin mücadelesini vermekteydiler.Bizler ise artık asli görevimizi unuturcasına, olacak zayiat ve hasarı en aza indirmek adına, üniversitenin içinde 24 saat esasına göre münavebeli olarak nöbet tutar hale gelmiştik.

    Yine bendeniz 1970-1976 yıllarında İstanbul'da sıkıyönetimde görevli iken, ;yukarıda bahsettiğim maksatlarla, her gün gördüğüm daha henüz temiz olan denize bir gün bile elimi sokamamıştım.

    Yok Ecevit ,yok Demirel geliyor şeklinde haberler karşısında ,"haydi Fevzi Bölükle Aksaray- Saray burnu arasında emniyeti huzuru sağla”.....O zamanlar Boğaz Köprüsü henüz yapılmadığından (1973'te açılmıştı)Saray Burnu intihar etmek için ideal bir adresti .Ben bile insana yakışmayan,Allah'ın verdiği canı ,kendim sonlandırmayı düşünür hale gelmiştim .İnsanı yıldıran
    dehşete sürükleyen,insanlıktan çıkaran o günleri bizler yaşadık. Unutmadık ve o günleri yaşamayanlara hatırlatmakta, en önemli görevimiz olmalıdır diye değerlendirmekteyim.

    Tarih boyunca bu topraklarda kurulmuş olan 16-Türk Devleti ,emperyalist güçlerin planları doğrultusunda içte çıkartılan kargaşalar sayesinde yıkılmıştır. İlerleyen yıllarda, yabancı güçlerce aynı hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen üç müdahalede ," huzurun olduğu bir ülkede askerin müdahalesi "(DARBE) şeklinde akıllara kazınarak , ülke insanının kafası karıştırılmış ve T.S.K 'ye güvenin azaltılması planlanmıştır... Ancak Silahlı Kuvvetler tarafından ülke yönetimine el koyan uluslar arasında huzur ve emniyeti sağladıktan ve ülkeyi tekrar demokratik ortama kavuşturduktan sonra , yönetmesi gerekenlere teslim edenlere en güzel örnek Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur. Bu uygulamaya acaba başka bir ülke örnek gösterilebilir mi?Malum en yakın komşumuz Yunanistan ile aramızda Kıbrıs Barış Harekatı olmamış ve rahmetli Ecevit Yunanistan'ı bu nedenle uyandırmamış olsaydı, 1967 yılından itibaren yönetimde olan Askeri Cunta rejimi aynen ülkesini yönetmeye devam edecek, belki de tarihten silinme ile karşı karşıya kalacaktı.. ("Yönetmesi gerekenlerin başta olmadığı bir yerde ,kalkınmak ve başarıya ulaşmak mümkün değildir.")Aslında Asker evladı olan Sayın ULUC,Allah vergisi yeteneği ile yaşanan gerçekleri o kadar güzel açıklamış ki, benim yaşadığım gerçekler , konuya biraz olsun anlam katabildiyse ,inanın çok mutlu olacağım.

    Dikkat edilirse ,emperyalist güçler,kendi çıkarlarına hizmet etmeyen ülke liderlerini değiştirmede her türlü entrikayı (psikolojik harp) denemekte, insanları kaosa sürüklemekte ,ülkeyi yaşanamaz ,nefes alınamaz hale getirmekte çok başarılı olmuşlardır.Yaşananların unutulmadığı ,öğrenilmesi gerekenlerin genç nesillere hatırlatılması dileklerim ile Silah arkadaşlarıma ve dostlarıma en derin sevgi ve saygılarımı arz ediyorum. Fevzi MORAY E.P.KD.ALBAY

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.