Ya bana bir vatan bulun ya sürgüne gönderin! ***Arşivlik!

Ya bana bir vatan bulun ya sürgüne gönderin! M.Said YAKUT - Habervakti
Nesebi gayrı sahih, cinsi-cibilliyeti bozuk, hilkati garip, ahlakı fena bir güruhun memleketi sürüklediği çukura bakın.
Eli çevgenli adamların cennet vatan dedikleri coğrafyayı, zeki dedikleri bir milletin çâh-ı belası haline getiren şu edna gayretine bakın…
Ağzı şırıklı, burnu sümüklü, gözü çapaklı bir demokrasiye 85 yıldır yapılan güzellemelerin bir ülkeyi nasıl maskara bir maymuna, nasıl şabalak mahlûka dönüştürdüğüne bakın…
85 yıldır saman dolu hörgücünden beslenip beslenip geviş getiren; yediğini kâr bilip, yutamadığını inkâr eden, annesini boğazlarken soyunu ebter kıldığını hastalıklı bir hazla düşünen üniversiteli genç bir kızın ruhuna bürünen şu cinnet vatanına bakın…
Aynı zindan içinde duçar olduğu zulümle iftihar edenlerin kemmiyeti, ar edenlerin zindanını mezara dönüştürecek bir keyfiyet kazanmışsa; ruhu ham, dimağı perişan; namusunu çürük bir ütopyanın kucağında harcayan "ebed-müddet" mitoslu bir heyulanın varlığına armağan edecek bir varlığımız kalmamış demektir.
Din ve tarih, ne varsa pazarlığa tabi tutulan ve ne varsa üç aşağı beş yukarı bir fiyata verilebilen panayır devletinde, suçların en büyüğü kuşkusuz, vatana ihanettir.
Toprağında bereket, sahibinde marifet kalmamış bu vatanın…
Ölüme yakın yokluk sınırında mutlak sefalet ve mahrumiyete mecbur tutularak bağlılık ve samimiyeti sınanmaktan Allahını şaşırmış, meskûnları bu vatanın…
Şimdi, kim bu cinnet vatanın uğruna olmaz ki feda, bu ayartılmış ruh hali içinde.
Artık permalı sarı saçlı Keriman'ın peruklu zampara Necdet'e söylediği o derin felsefi sözün zamanıdır belki de.
"Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla!.."
Tabi ruh dediğimiz o mücerret varlık, devlet dediğimiz o ceberut heyulaya çoktan feda edilmemişse.
Ruhunu veren şehit, bedenini veren iktidar olur bu vatanda.
Güçlünün suçluya karşı korkusu, yeni bir vatan tasavvuru olarak "millet" merkezli tezahür ediyor şimdiki sümüklü demokrasi imajında.
Hırsızın kasadar, dolandırıcının tahsildar olarak istihdam edildiği bir vatanda; sığ bir devlet felsefesinin kökünü indirdiği derinlerde başlayan sismik kıpırdanma büyük bir zelzeleye dönüşmeden, gerekirse hanümanları hak ile yeksan etmeden bu gerilim boşalmaz.
Gerilim güçlülerin suçlularla uzlaşmasıyla değil, suçluların bertaraf edilmesiyle mümkündür.
Korkunun mecbur ettiği her uzlaşmanın, ertelenmiş bir savaş olduğunu bu vatanın basiretsiz sahipleri unutmamalı.
Bu iktidar, benim ve benim gibi cinnet ve paranoyanın esir aldığı bir kuşağın, şimdiki haliyle bir anlam veremediği vatan ve millet mefhumlarını ruhuyla bütünleştiren bir tasavvura dönüştürmek için cesur ve namuslu bir kararlılıkla çetelerle savaşmaz da uzlaşmayla kapatırsa, vatana can vermekten başka ne kadar şahadet yolu varsa hepsini denemek için müheyya beklerim.
Devlet ve demokrasi adına politik laf ve iz'aflarla adam kesmekten ortalığı salhaneye dönüştüren Başbakanın provasını yaptığı bu uzlaşma teranesi, pratikte gerçekleşirse, ağzına doladığı o "millet hesap sorar" tehditi bilmeli ki ona da yönelecektir.
Hiç kimse, başlamış bir savaşı erteleyerek tarafların daha fazla güç kazanıp milletin başına bela olarak dönmesine uzlaşma diyemez.
Ya bana gerçekten uğruna can verebileceğim bir vatan kurun.
Ya bana kaçabileceğim bir vatan bulun.
Yahut Silistre'ye sürgün gönderin.
İktidara gelince;
Üstüne gitmeyecekseniz bu korkunun, ruhunuzu verin şehit desinler.
Suçluyu yok etmedikçe güçlü olamazsınız.
Gücünüzü kullanmaktan korkuyorsanız, suçlu sizsiniz.
Ve bu suç vatana ihanettir.
"5 yıldır iktidarımda ben bir kere türban dedim mi?" savunması sizi masum kılmaz.
Millet sizi sırf bu yüzden kapatmalı.
Devlet de kendine ait bir sürü iddia ve gerekçe, bir sürü kupür ve dilekçe hazırlayarak sizi kapatmanın bir yolunu bulur.
Masumiyet arzederken cürmünü faş eden bir başbakandan yiğitlik beklemiyorum dersem kimse beni kınamasın.
Ah benim tecvitli ve kıraatli, idgamlı ve ihfalı belagat erbabı başbakanım.
Muhataplarınla muarızlarını, birbirine katmış serazad ve baş aşağı gidiyorsun.
Umarım akıbetini Millette bırakmadan, devletle olan davanı selametle nihayete erdirirsin.
Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir.
--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.
(ALLAH RAHMET EYLESİN)
-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.