Gülen Hareketi'nin Erbakan'a garezi


Gülen Hareketi’nin bugünlerde Erbakan’ı gereğinden fazla zikredip Susurluk olayının sorumluluğunu onun boynuna yıkması biraz can sıkıcı.


Gülen Hareketi’nin bugünlerde Erbakan’ı gereğinden fazla zikredip Susurluk olayının sorumluluğunu onun boynuna yıkması biraz can sıkıcı. Çünkü bu konuda çifte standart uyguluyor, haksız ve insafsız davranıyorlar. Bu yüzden bu hareketin Erbakan’a muamelesinin “garez” olduğu kanaatine varmam mazur görülsün. Şimdi neden çifte standart uyguladıklarını ve nerede insafsızlık ettiklerini açıklayalım.


Gülen Hareketi’nin yayınlarında ısrarla Erbakan’ın 1996’da Susurluk’taki kazada ortaya çıkan ilişkilerin üzerine gitmediği yazılıp çiziliyor. Bu hareketin yazar çizer takımı, eğer Erbakan o günlerde Susurluk meselesinin “fasa fiso” olduğunu söylemeyip olayı soruştursaydı belki 28 Şubat da olmayacaktı, bugün Ergenekon olarak bilinen örgüt de daha o gün ortaya çıkarılabilecekti. Ayrıca bunlara göre, Erbakan Susurluk’u ciddiye almayıp “fasa fiso” dediği için iktidarından oldu. Onların tabiriyle “fasa fiso mu, ciddi bir iş mi gördü!” Önce bu takımın Erbakan’ı her defasında böyle saygısızca anmalarındaki edep yetersizliğine dikkat çekip sözde hoşgörünün yapaylığının nasıl maskenin altından sırıttığını belirtelim. İkincisi, 28 Şubat’ın hararetli günlerinde bir kez olsun müdahaleye karşı çıkmamış, buğz bile etmemiş, hatta bunun yerine gidip 28 Şubat medyasında Erbakan’ı kötülemiş bir grubun şimdi kalkıp Erbakan’ın müdahaleye direnmediğinden sözetmek ikiyüzlülük olmuyor mu? Gülen Hareketi’ne mensup bazı dostlar, Fethullah Gülen eğer 28 Şubat medyasına çıkıp Erbakan’ı kötülemese ve müdahaleye destek vermeseydi Müslümanların üzerine büyük bir felaket geleceğinden dem vurmaya devam ediyorlar.


Onlara göre Fethullah Gülen, Erbakan’ı kötüleyerek sözde Müslümanları kurtardı! Sanki dönemin darbeci generaline ağlak mektup yazarak eman dileyen Erbakan’dı! Bu yâveye pes demek lazım! Hz. Peygamber’den böyle mi öğrendik? Git din düşmanlarının arasında bir mümin kardeşini kötüle, böylece de başka dindarları kurtar! Gülen Hareketi 28 Şubat döneminden kesinlikle sabıkalıdır ve şu ana kadar da bu konuda bir tek özeleştiri yapıp tövbe etmiş değildir. Yapmaları gereken, Erbakan’a hakaret etmeyi artık kesip o günlerde büyük bir hata yaptıklarını ve din düşmanlarının arasına karışıp müminlerin iktidarını yıkmak için gösterilen çabalara destek verdiklerini itiraf etmelidirler. İşin haksızlık ve insafsızlık yanı bu. Diğer yanında ise tam bir çifte standart var.


Çünkü bugün Ergenekon örgütü adı altında kovuşturmaya konu olan mesele, aslında 2002 yılında Başbakan Erdoğan’ın önüne geldiği halde Erdoğan bugüne kadar bu konuda bir tek adım atmamış. Bunu nereden anlıyoruz? Şuradan: Ergenekon iddianamesi oluşturulurken savcılık Genelkurmay’a ve MİT’i Ergenekon isminde bir örgütü bilip bilmediklerini soruyor. Genelkurmay, kendi bünyelerinde böyle bir örgüt olmadığını bildiriyor. Radikal gazetesi yayın yönetmeni İsmet Berkan’ın verdiği bilgiye göre MİT kendi bünyesinde böyle bir örgüt olmadığını söyledikten sonra, 2002 yılında isimsiz bir zarfla kendilerine Ergenekon denen örgütle ilgili bazı temel dokümanların gönderildiğini, kendilerinin de bazı araştırmalar yaptıktan sonra konuyu Genelkurmay Başkanlığı’na ve Kasım 2003’te de Başbakanlığa bildirdiklerini, daha sonra başka bir fırsatta aynı bilgileri bir kitapçık haline getirerek Başbakan’a bir kez daha sunduklarını söylüyor. Bu bilgiye göre MİT’in Ergenekon’u 2002 yılında öğrendiğini anlıyoruz. Kurum daha sonra bilgisini genişletip 2003’te bilgi vermesi gereken yerlere sunmuş. Demek ki Başbakan Erdoğan, Ergenekon’u 2003 Kasım’ında biliyordu. Yani Kasım 2005’teki Şemdinli olayından ve Mayıs 2006’daki Danıştay saldırısından çok önce. Başbakanlık, ellerindeki bu bilgiye rağmen hiçbir şey yapmadı. Erdoğan 2003’te harekete geçebilir ve bugünkü soruşturma o tarihte yapılabilirdi. Fakat Erdoğan 2005 Kasım’ındaki Şemdinli olayında da harekete geçmedi. Hatta bu olaydan tamamen uzak durdu. Mayıs 2006’da Danıştay’a saldırı oldu, o zaman da harekete geçmedi Erdoğan.


Aradan tam iki yıl geçti, Haziran 2008’de Ümraniye’de bazı mühimmatın ele geçmesinden sonra Ergenekon soruşturmasının düğmesine basıldı. Gülen Hareketi’nin bu süre boyunca Erdoğan’a bir kez olsun eleştiri yönelttiğine tanık olduk mu? Oysa Erbakan’ı Kasım 1996’da patlak veren Susurluk’a müdahale etmemekle suçluyor cemaat. Hem bugün Erdoğan’a verdiği medya desteğini vermediği, aksine köstek olduğu halde bu suçlamayı yöneltiyor, hem de Erbakan, Susurluk olayından 3 ay sonra koalisyon ortağının çözülmesi nedeniyle iktidarda kalamadığı halde ondan bu kadar kısa sürede bir şey yapmasını bekliyor. Oysa Erdoğan 2003’ten 2008’e kadar hiçbir şey yapmadığı halde bir tek eleştiri bile yöneltmiyor. Bu tabloya bakınca sormak gerekmiyor mu, Gülen Hareketi’nin Erbakan’a garezinin sebebi gerçekten Susurluk olayına ilişkin “fasa fiso” değerlendirmesi mi? Erbakan, Susurluk meselesinin hükümete yönelik bir komplo olduğunu farkettiği için o günkü şartlarda (doğru ya da yanlış) olayı küçümsemek, küçültmek ve bir an evvel gündemden çıkarmak için “fasa fiso” demiş olmalı. Buradan geriye bakınca keşke öyle yapmasaydı ve ilk günden itibaren üzerine gitseydi diyebiliriz. Ama bunu mesela ben diyebilirim de Gülen Hareketi asla ve kata diyemez! Çünkü o gün 28 Şubat’ın safına geçmiş, Erbakan’a salvolar göndermekle meşgullerdi!


Şimdi şunu soralım: Erbakan’ın Susurluk karşısındaki durumu bu ise Erdoğan’ın Ergenekon karşısındaki durumu da budur. Erdoğan 2003’ten beri dokunmuyor Ergenekon’a. Peki o zaman neden Erbakan kötü insan oluyor da Erdoğan hiçbir şey olmuyor? Gülen Hareketi’nin asıl derdi Susurluk falan değil de, Erbakan döneminde iktidar alanında ellerini kollarını sallayarak cirit atamadıkları olmasın sakın? Ya da Erbakan aleyhinde gösterdikleri çabalarla katkıda bulundukları 28 Şubat sürecinden aklanmak için Erbakan’ı Susurluk’un üzerine gitmemekle suçlayıp suyun üstüne çıkan yağ mı olmak istiyorlar?


Sebebi ne olursa olsun, Gülen Hareketi 28 Şubat’taki kabahatinden kurtulabilmek için Erbakan’ı kötülemeyi sürdürmek yerine ondan özür dilemeli, ciddi bir özeleştiri yapmalı ve o günlerde müdahaleye direnmek bir yana, adeta destek vererek iktidarın yerle yeksan edilmesine katkı sundukları için dindarlardan af dilemelidir.


Serdar Özmen / Fikritakip

1 yorum:

  1. nolacak fetullahçılık ılımlı islamcı amerikancık bi oluşum
    beslendikleri mason locaları onları Erbakan a saldırma talimatı vermiştir

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.