Sultan Abdulhamid’in en sıkıntılı günlerinde bile Patani’yi unutmadığını ifade eden Nik Mahmud; “ Sultan Abdulhamid, İngiliz ve Tayland işgaline karşı mücadele eden Patani Halkı’nı yalnız bırakmadı. Bu nedenle Patani Halkı, Sultan Abdulhamid’i ve onun yaptığı iyilikleri hiçbir zaman unutmadı.”dedi.
Adem Özköse / Şam / Gerçek Hayat
20 senedir Patani üzerine araştırmalar yapan Malezya Vatan Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Profesör Dr. Nik Enver Nik Mahmud ile Patani Tarihi’ni ve Patani- Osmanlı ilişkilerini konuştuk. Sohbetimiz esnasında sık sık Sultan Abdulhamid Han’ın büyük bir siyasi deha olduğuna vurgu yapan Nik Mahmud, Abdulhamid Han’ın 1900’lü yıllarda Patani’yi işgal eden güçlere karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin en büyük finansörü olduğunu söyledi. Malezya’nın Patani’ye sınır bölgesi olan Klanta’da doğduğu için küçüklüğünden itibaren babasından hep Patani Halkı’nın yaşadığı zulümleri dinlediğini ifade eden Prof. Nik Mahmud; “ Bu nedenle bende Patani’ye karşı bir ilgi oluştu. Patani üzerine yaptığım araştırmalar esnasında çok ilginç belge ve bilgilere ulaştım. Özellikle Abdulhamid’in Patani’ye olan ilgisi beni çok duygulandırdı. ”dedi.
PATANİ’NİN TARİHİNİ PROFESÖR’DEN DİNLEYELİM
Patani Halkı’nın köklü bir tarihe sahip olduğuna vurgu yapan Prof. Nik Mammud, Patani Tarihi ile ilgili şunları anlattı: “ Patani Halkı’nın tarihi Güneydoğu Asya’nın en eski krallıklarından biri olan Langasuka Krallığı’na dayanıyor. Langasuka Krallığı 1. Yüzyılın ortalarında kuruldu. Langasuka Krallığı döneminde Patani Halkı din olarak Budizme inanıyordu. 12. yüzyılda Çin’e ticaret yapmaya giden Arap ve Yemenli tüccarlar vasıtasıyla İslam bölgede yayılmaya başladı. Daha sonra ismi değiştirilip Patani ismini alan krallığın Sultanı Müslüman olup İsmail adını aldı. Sultan İsmail halkı tarafından çok sevilen bir yöneticiydi. Sultanlarının Müslüman olmasıyla Patani Halkı toplu olarak İslam’a girme kararı aldı. Böylece 1457 yılında Patani İslam Krallığı kuruldu. Sultan İsmail döneminde Patani, Uzakdoğu Asya’nın en canlı ilim ve ticaret merkezlerinden biri haline geldi. 250 seneye yakın bir süre bölgede hüküm süren Patani İslam Krallığı, Taylandlıların dedeleri olan Budist Siyamlıların müdahaleleri ve bazı iç karışıklar nedeniyle yıkıldı.”
Patani İslam Krallığı’nın yıkılmasının ardından Güneydoğu Asya’nın İngilizler tarafından işgal edildiğini anlatan Nik Mahmud, bir süre sonra Patani’nin de İngilizlerin saldırılarına maruz kaldığını belirtti. 1826 yılında İngiliz ve Tayland Askerlerinin Patani’ye girdiklerini kaydeden Profesör, bu tarihten sonra Patani Halkı’nın asla teslim olmayıp işgalci güçlere direndiğini söyledi. Patani Halkı’nın bağımsızlığına düşkün bir halk olduğuna vurgu yapan Nik Mahmud şunları aktardı: “ İngiliz ve Tayland işgalinin ardından Patani’de çok şiddetli bir direniş başladı. İşgal güçleri Patani’de bir türlü istedikleri gibi hâkimiyet sağlayamadılar. Özellikle Sultan Abdulhamid Döneminde Patani ile Osmanlı arasındaki ilişkiler arttı. Abdulhamid Güneydoğu Asya’ya Halife vekili olarak atadığı Ahmet el Patani aracılığıyla Patani Direnişi’ne destek sağladı. 10 Mart 1909’da İngiliz ve Tayland Yönetimleri tarafından yapılan Anglo-Siyam Antlaşmasıyla Patani Malezya’dan koparılarak Tayland’a verildi. İngilizler tıpkı Ortadoğu’da yaptıkları gibi Güneydoğu Asya’da da cetvelle sınırlar çizerek bölgeden ayrılırken arkalarında bugüne kadar uzanacak sorunlar bıraktılar. Patani Halkı ile Tayland Halkı arasında dil, din, kültür ve tarih açısından hiçbir benzerlik bulunmuyor. Bu nedenle Patani Halkı, Tayland Yönetimi’nin altında yaşamayı reddediyor.”
PATANİ’DEN ANADOLU’YA UZANAN YOL
1923 yılında 28 Türk Genci’nin Patani’deki direnişe katılmak için Güneydoğu Asya’ya geldikleri bilgisini veren Nik Mahmud, Türkiyeli gençlerin Patani’ye girmek için sınırı geçmeye çalışırken bölgedeki İngiliz Askerler tarafından yakalanarak hapse atıldıklarını söyledi. Bu bilgiye İngiliz Hükümet Arşivlerinde yaptığı araştırmalar sonucu ulaştığını ifade eden Malezyalı Profesör, 1. Dünya Savaşı esnasında Patani Halkı’nın halifeye ve Anadolu Halkı’na yaptığı yardımlarla ilgili de şu bilgileri verdi: “1. Dünya Savaşı sırasında Patanililer işgal altındaki Türkiye’ye yardım etmek için para toplayıp halifeye ulaştırdılar. Ayrıca Patani’de Osmanlı Hilafeti’ni destekleyen gösteriler yapıldı. Patanili Alimler Osmanlı Hilafeti’nin korunmasının her Müslümanın üzerine farz olduğu yönünde fetvalar yayınladılar. 1. Dünya savaşı sırasında halife İngilizlere karşı cihad fetvası yayınlayınca, Patani Halkı bölgedeki İngiliz Askerlerine karşı eylemlerini arttırdı. Bu dönem, bazı Patanili Öğrenciler Mekke’de okuyorlardı. Bu öğrenciler de halifeye mektup yazarak kendisine asker olmaya hazır olduklarını bildirdiler.”
Son Patani Sultanı olarak bilinen Abdulkadir Kamaruddin ve oğlu Mahmud Muhyiddin’in, bölgenin sevilen tarikat şeyhlerinden olan Hacı Bulo ve Şeyh Totea’nın, 1947 yılında başlattığı isyanla Patani Tarihi’ne geçen Büyük Alim Hacı Slong’un son olarak da geçtiğimiz aylarda rahmetli olan Patani Halk Kurtuluş Örgütü’nün Lideri Kebir Abdurrahman Tenvira’nın Patani Tarihi açısından önemli isimler olduğunu söyleyen Malezyalı Profesör, Patani’deki direnişin tarihe geçen büyük bir olay olduğunu ifade etti. Patani’deki bağımsızlık mücadelesinin özellikle 2001 yılından sonra daha da canlandığına dikkat çeken Nur Mahmud, İslam Dünyası’nın Pataniye ilgisiz kalmasından da şikayetçi oldu. Özellikle İslam Konferansı Örgütü’nün Patani’yi Tayland’ın iç meselesi olarak kabul etmesinin üzücü bir durum olduğunu söyleyen Nur Mahmud , Patani’nin Türk Halkı’nın ve Hükümeti’nin desteğine ihtiyaç duyduğunun da altını çizdi.
PATANİ TARİHİNE KISA BİR YOLCULUK
-1457:Patani Krallığı İslam’ı kabul etti.
-1584-1688: Patani İslam Krallığı’nın yükselme devri.
-1729:Patani’de iç savaş başladı.
-1786: Patani Taylandlıların dedeleri olan Siyam Krallığı’nın kontrolüne girdi.
-1789:Patani Halkı, Siyam Krallığı’na karşı isyan başlattı.
-1909:İngiltere ve Siyam Krallığı arasında imzalanan Anglo-Siyam Antlaşması’yla bugünkü Tayland-Malezya sınırı oluştu.
-1910: Patanili Sufi Şeyhi To’tea öncülüğünde Yala’da işgal güçlerine karşı büyük bir isyan gerçekleşti.
-1911: Bu isyandan 1 yıl sonra başka bir Sufi Şeyhi olan Hacı Bulon İngiliz ve Tayland güçlerine karşı başka bir isyan başlattı.
-1947:Patani Direnişi’nin babası olarak isimlendirilen Hacı Sulong Patani Halk Hareketi’ni kurup mücadeleye başladı.
-1954:Hacı Slong oğluyla birlikte Budist Tayland Askerleri tarafından şehid edildi.
-1968: Son Patani İslam Kralı’nın torunu Kebir Abdurrahaman Tenvira Patani Birleşik Kurtuluş Örgütü’nü (PULO) kurdu.
-1975: PULO Patani’de 70 bin kişinin katıldığı Patani Tarihi’nin en kalabalık protesto gösterisini düzenledi.
- 2004: Krue-Se Camii’nde Budist Askerlerle Patanili Gençler arasında çıkan çatışmada 32 Patanili hayatını kaybetti. Aynı gün Patani’nin farklı bölgelerinde çıkan çatışmalarda da 74 kişi Patanili daha katledildi.
-2004:Narativa’nın Takbay Kasabası’nda tutuklu bulunan 6 Patanili Gencin serbest bırakılması için halk gösteri düzenledi. Budist Tayland Askerleri’nin göstericiler üzerine ateş açması sonucu 85 Patanili hayatını kaybetti.
-2008:Patani Direnişi’nin efsane önderi Kebir Abdurrahman Tenvira sürgünde yaşadığı Suriye’nin başkenti Şam’da hayatını kaybetti.
PATANİ’DE GEÇEN HAFTA BÖYLE GEÇTİ
- Geçen hafta Patani’nin Nerativa Bölgesi’ndeki bazı Medreseleri basan Budist Tayland Askerleri 200’e yakın medrese öğrencisini göz altına aldı. Yaşları 13 ile 20 arasında değişen öğrencilerden aileleri haber alamıyor.
-Bu olaydan bir gün sonra Neretiva’daki askeri kontrol noktasına yönelik direnişçiler tarafından gerçekleştirilen saldırıda 6 Tayland Askeri öldü.
-Patani’nin Yala Bölgesi’nde halk tarafından sevilen 2 alim direnişe destek verdikleri gerekçesiyle Budist Tayland Askerleri tarafından gözaltına alındılar. Daha sonra 2 alimin tutuklandığı bildirildi.
-Patani’nin Satun Bölgesi’nde de geçen hafta Tayland İşgalini protesto eden gösteriler yapıldığı bölgeden gelen haberler arasında.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.