AKP, yolsuzluk eylemlerinin de odağı olmuştur!



8 Eylül 2008 İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz: Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz: AKP, yolsuzluk eylemlerinin de odağı olmuştur! Alman Savcısı'nın hazırladığı Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin iddianame, bazı medya kuruluşlarından (Kanal 7 vd.) Hükümet'e; RTÜK Başkanı Zahid Akman'dan, Başbakan Tayyip Erdoğan'a kadar uzanan büyük bir suç örgütünü ortaya çıkarmıştır. Tayyip Erdoğan'ın hırçınlığı suçun büyüklüğü ile orantılıdır. ERDOĞAN'A KADAR UZANAN "ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ"! Alman Savcılığının 192 sayfalık iddianamesi ve binlerce belgeden oluşan soruşturma dosyası bu suçun büyüklüğünü göstermektedir. Ortada trilyonlarca liralık zimmet ve çıkar sağlamaya yönelik AKP merkezli organize bir suç örgütü bulunmaktadır. İddianamede, halktan yardım amacıyla toplanan bu paralardan bir bölümünün sanık Mehmet Gürhan tarafından diğer sanık Firdevsi Ermiş'den alınarak Recep Tayyip Erdoğan'a verildiği yazılıdır. Bütün bunlardan daha vahimi, Almanya'da yürütülen bu soruşturma süresince, soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk Hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışıldığı iddianamede açıkça belirtilmektedir. Türk Hükümeti'nin, bu eylemi örtbas edici ve suçu koruyucu tutumu nedeniyle, suç örgütünün Türkiye'ye kaçan mensuplarına, Türkiye'deki kanıtlarına, Türkiye'deki yapılanmasına ve işledikleri suçlara ulaşılamadığı vurgusu yapılmaktadır. CUMHURİYETİN SAVCILARINI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ! Bugün adli yılın ilk günüdür. Almanya'da "Şansölyelerin Savcısı"nın saptadığı suç, Türkiye'de "Cumhuriyetin Savcısı" tarafından görmezden gelinemez. Üstelik bu suçu işleyenler, "Türkiye Cumhuriyeti" kimliği taşımaktadırlar. Suç, esas itibariyle Türkiye'de Türk milletine ve Türkiye Devleti'ne karşı işlenmiştir. Bu nedenle ivedilikle soruşturulmalı, bütün kanıtlarıyla ortaya çıkarılmalı ve failleri cezalandırılmalıdır. ZAHİD AKMAN BİR GÜN DAHİ RTÜK'ÜN BAŞINDA KALAMAZ! Tayyip Erdoğan'ın suçun örtbas edilmesi için medyayı tehdit ettiği günümüz koşullarında RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın İddianamede yer alan eylemlerinin ötesinde RTÜK Başkanlığı'nı sürdürüyor olması da son derece önemlidir. Zahid Akman'ın Almanya'da tutuklu sanıklarla birlikte para aklamak için kurulan ve bazıları medya alanında faaliyet gösteren şirketlerin ortaklarından olduğu, bu şirketlerin genel müdürlüğünü yaptığı, hatta bu görevini RTÜK Başkanlığı döneminde de sürdürdüğü belgelerle sabittir. 3984 sayılı yasanın 9. maddesine göre; RTÜK üyeleri, "özel radyo ve televizyon şirketlerinde ve bu şirketlerin doğrudan ya da dolaylı ortaklık bağı bulunan şirketlerde ortak veya yönetici olamazlar", "üyelik süresince resmi veya özel başkaca hiçbir görev alamazlar", buna "aykırı davrananlar görevlerinden çekilmiş sayılır". Bu düzenleme karşısında, zaten "görevinden çekilmiş sayılan" Zahid Akman derhal RTÜK başkanlığından istifa etmelidir. Zahid Akman olayında da esas sorumlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Erdoğan bilindiği gibi en başından beri Zahid Akman ile yakın ilişki içinde olmuş, Zahid Akman'ın gerçekleştirdiği bütün fiillerin sorumluluğunu paylaşmış ve bütün bu gelişmelerden sonra Zahid Akman'ı RTÜK başkanlığına getirerek ilişkilerinin hangi boyutta olduğunu ortaya koymuştur. Frankfurt'taki yargılamada bütün gerçekler ortaya çıktıktan sonra bile Tayip Erdoğan'ın Zahid Akman'a kefil olmaya devam etmesi aralarındaki ilişkinin son kanıtı olmuştur. "DENİZ FENERİ" OLAYI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLADIR! AKP, laikliğe karşı eylemlerin odağı olmasının yanı sıra aynı zamanda yolsuzlukların da odağı olan bir Partidir. Bu Partinin yöneticilerinin adının karıştığı yolsuzluk dosyalarına ilişkin kanıtlar, Cumhuriyet Başsavcılığının Anayasa Mahkemesine sunduğu laiklik karşıtı eylemlerinin kanıtlarından daha fazladır. Kemal Unakıtan'ın Citibank'ın 3 milyar dolarlık vergi borcunu affetmesi, Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin istifasına yol açan 1 milyon dolarlık rüşvet olayı, Gaziantep ve Manisa Belediyelerinde meydana gelen benzer olaylar, mahdumlara alınan gemicikler, ticarette büyük vurgunların yapılmasına yol açan yasal değişiklikler, kendilerini kurtarmak için çıkardıkları "af"lar; yandaş medya yaratmak için usulsüz bir şekilde devlet bankalarına verdirilen krediler vb. vb. Tayyip Erdoğanlar bütün bu yolsuzlukların hesabını vereceklerdir. Cumhuriyet'in savcılarını, "saçı bitmedik yetim"in hakkını savunmaya çağırıyoruz. 08.09.2008 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na Konu: Almanya'nın Hessen Eyaleti, Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nca hazırlanıp Frankfurt Bölge Mahkemesi 23. Asliye Ceza Hakimliği'ne sunulan "Deniz Feneri e.V. İddianamesi"nde belirtilen eylemler nedeniyle; - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, - RTÜK Başkanı Zahid Akman, - Türkiye'de kurulu Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin yöneticileri, - Kanal 7 Televizyonu ile İddianamede belirtilen Türkiye'de kurulu şirketlerin yöneticileri, - Başta Kanal 7'nin sahibi Yeni Dünya İletişim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman olmak üzere anılan İddianamede adı geçen diğer kişiler hakkında soruşturma yapılarak haklarında kamu davası açılıp cezalandırılmaları istemidir. Açıklamalar : Almanya'nın Hessen Eyaleti, Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nca hazırlanıp Frankfurt Bölge Mahkemesi 23. Asliye Ceza Hakimliği'ne sunulan "Deniz Feneri e.V. İddianamesi" ekte sunulmuştur. Bu İddianamede Almanya'da Türk vatandaşlarınca kurulan "Deniz Feneri e.V". isimli Derneğin, İnternet sayfasında, broşürlerde, gazetelerde, televizyonda, bilhassa Dernekle birlikte işbirliği yapan Euro 7 Televizyonu'nda reklamlar yaparak, Derneğin Avrupa nın çeşitli ülkelerindeki banka hesap numaralarına bağışta bulunmaları için, halka çağrıda bulunulduğu; bu çağrı yapılırken, Türkiye'de, Pakistan'da ve diğer ülkelerdeki yardıma muhtaç insanların gösterildiği ve onlara yardım edileceğinin söylendiği; Derneğin banka hesaplarına toplam 41.423. 158,85 Euro bağış yapıldığı; ancak bu paraların ve toplanan diğer paraların çoğunun zimmetlerine geçirildiği, "Türkiye'de AKP gibi parti ve İslami örgütlerin finansmanında kullanıldığı" belirtilmiştir (İddianame, s. 5,6). Zimmete geçirilen bu paraları aklamak için "kurulan şirketlerin sahiplerinin, Türkiye'deki iktidarla iç içe" ve "AKP'nin siyasetine sıkı sıkıya bağlı" oldukları vurgulanmıştır (İddianame, s. 42). Anılan Derneğin, Türkiye'de kurulu Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Kanal 7 Televizyonu ile yakın ilişki içinde çalıştığı, adı geçen televizyon kuruluşunun bu iki dernek üzerinden toplanan paralarla finanse edildiği iddia edilmiştir (İddianame, s. 43,59,60,104,105). İddianamede, sanıkların muhasebe kayıtlarını gayri resmi tuttukları ve bu gayri resmi muhasebe kayıtlarının, Almanya Deniz Feneri Derneğinin bilgisayarında olmadığı, bunların 2005 sonlarından bu yana Türkiye'de Kanal 7'de bulunan bir 'server'de kaydedildiği ve ancak 'online' yoluyla ulaşılabildiği belirtilmektedir (İddianame, s.85-87, 136-138, ). Bütün bunlardan daha vahimi, Almanya'da yürütülen bu soruşturma süresince, soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk Hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışıldığı açıkça belirtilmiştir (İddianame, s. 42). İşte Türk Hükümeti'nin bu eylemi örtbas edici ve suçu koruyucu tutumu nedeniyle suç örgütünün Türkiye'ye kaçan mensuplarına, Türkiye'deki kanıtlara, Türkiye'deki yapılanmasına ve işledikleri suça ulaşılamadığı vurgusu yapılmaktadır. Almanya'da toplanan yardım paralarının ya anılan soruşturma nedeniyle Almanya'da tutuklu bulunan sanık "Mehmet Gürhan, ya da görevlendirip yetkilendirdiği kişiler (tutuklu diğer sanıklar Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan ile İzzet Kurum) tarafından nakit olarak Türkiye'ye getirildiği ve burada "Deniz Feneri'nin gayrı resmi başkanı olan Zekeriya Karaman'a teslim edildiği" saptanmıştır (İddianame, s. 88). İddianamede aynen şöyle denilmektedir: "02.02.05 tarihli 'Empfangsbestitigung 2' olarak nitelendirilen alındı belgesinde (Empfangsbescheinigung) herhangi bir meblağ yazılı olmamasına rağmen sanık Mehmet Gürhan, bu parayı Firdevsi Ermiş'ten Türkiye Başbakanı'na, (2003 yılından bu yana Recep tayyip Erdoğan) Doğu Asya'daki Tsunami'den zarar görmüş, yardıma muhtaçlara dağıtması için, vermek üzere, aldığını tasdik etmiştir. Bu konu, sanık Ermiş' in 7. kez ifadesi alınırken sorulmuş ve doğruluğu tasdik edilmiştir" (İddianame, s. 164). Para aklamak için kurulan şirketlerin ortakları arasında tutuklu sanıkların yanısıra RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın da bulunduğu saptanmıştır. Hatta Zahid Akman'ın "toplanan yardım paralarından transaksiyonların yapıldığı" bu şirketlerden "Weiss Handels- und İnvestment GmbH"(16.04.2003 - 30.09.2005), "Euro 7 Fernseh & Marketing GmbH"( 13.11.2003 - 30.09.2005), "Atlas Media Marketing GmbH" (09.05.2003 – 04.10.2005) ve "European Consulting & Marketing GmbH" (28.03.2003 – 24.08.2006) Genel Müdürlüğünü yaptığı anlaşılmıştır (İddianame, s. 60-75). Dikkat edilirse bunlardan bazıları Zahid Akman'ın RTÜK Başkanı olduğu döneme denk gelmektedir. Oysa 3984 sayılı yasanın 9. maddesine göre RTÜK üyeleri, "özel radyo ve televizyon şirketlerinde ve bu şirketlerin doğrudan veya dolaylı ortaklık bağı bulunan şirketlerde ortak veya yönetici olamazlar", "üyelik süresince resmi veya özel başkaca hiçbir görev alamaz(lar)", buna "aykırı davrananlar görevlerinden çekilmiş sayılır". Genel Müdürlüğü'nü yaptığı bu şirketlerin bazılarının "doğrudan veya dolaylı ortaklık bağı bulunan şirketler"den olduğu gözetildiğinde Zahid Akman'ın RTÜK Başkanlığı görevinden "çekilmiş sayılacağı" da açıktır. Dolayısıyla, hakkında atılı suçun yanısıra bu hususun da gözetilmesi gerekir. Ayrıca, aynı yasanın 10. maddesinde RTÜK üyelerinin "her yıl TBMM Başkanlığı'na mal bildiriminde bulunacağı" öngörülmüştür. Zahid Akman'ın belirtilen dönemde verdiği mal bildiriminde bu ortaklıklarını beyan etmemiş olması halinde başkaca bir suç daha işlenmiş olacaktır. Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nın İddianamesinden, atılı suçun ağırlıklı bölümünün Türkiye'de işlendiği ve faillerin çoğunun Türkiye'de bulunduğu ya da Türkiye'ye kaçtıkları anlaşılmaktadır. Alman Savcısının İddianamesinde yer alan bu saptamaların, Türkiye'de de Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturulması gerekir. Üstelik Alman Savcısı'nın Türk Hükümeti'nin soruşturmayı etkilemeye ve mani olmaya çalıştığını belirttiği ve bunu İddianamesine açıkça yazdığı koşullarda konuya Cumhuriyet yargısının el atması ulusal bir zorunluluk haline gelmiştir. İstem: Belirtilen nedenlerle; Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nın ekte sunulu İddianamesinde saptanan olgulardan hareketle, eylemin Türkiye'deki uzantıları soruşturularak, faillerin cezalandırılması için kamu davası açılmasını talep ediyoruz. Saygılarımızla. Av. Mehmet Cengiz İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eki: Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nın İddianamesi (192 sayfa)

--
***************************

İŞÇİ PARTİSİ
Telefon: (0312) 231 81 11
Faks: (0312) 229 29 94
www.ip.org.tr
www.doguperincek.gen.tr
www.oncugenclik.gen.tr
AYDINLIK: www.aydinlik.com.tr
ULUSAL KANAL: www.ulusalkanal.com
KAYNAK YAYINLARI: www.kaynakyayinlari.com
BİLİM ve ÜTOPYA: www.bilimutopya.com.tr
TEORİ Her ay bayilerde!


-----------------------------------

İşçi Partisi
Soma İlçe Başkanlığı

Kurtuluş Mah. Başaran Sok. No:3 Soma/Manisa
Tel:(0236) 612 10 55 E-Posta: ipsoma@gmail.com


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.