Ama daha ilk günden kendini belli etti ki siyasetin merkezi olan meclis bu dönemde de halkın hassasiyetlerine saygılı bir rota izlemeyecek.
"Dediğim dedik" zihniyetine tutsak bir iktidar çoğunluğunun, gerginlik üretmek ve halkı bölmek dışında bir getirisi olamaz.
AKP'nin âkil adamları görmüyorlar mı toplumda hızla yükselen dalga yolsuzluklarla mücadele talebidir.
Bu beklentiye ilgisiz kalacak bir iktidarın başarı şansı yoktur.
Çünkü yolsuzluklar artık şüphe ve söylenti düzeyini aşmış, birkaç yılda bir ömre sığmayacak varlıklara sahip kalantorlar halinde her yeri kaplamıştır.
Bu durum vicdanlara rahatsızlık veriyor. Halkın cüzdanını zorla almanın doğuracağı haksızlıktan farkı olmayan bir duygu uyandırıyor.
Başbakan bir ara iktidarın değişmeyen programının 3Y ile mücadele olduğunu söylemişti ya (yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele) bu lâfta kalmamalı.
Ne yazık ki 3Y'nin üçü birden çöküntü yaşıyor.
Kime karşı şahin?
AKP, laikliğe karşı anayasa suçu işlediği mahkeme kararı ile sabit olmuş bir iktidar olduğuna aldırmadan Anayasa'yı değiştirmek için pusuda beklemekte, buna mukabil yolsuzluklarla mücadele alanına hiç girmek istememektedir.
Adalet Bakanı Şahin, Deniz Feneri davasının Türkiye'deki kaderini soran gazetecilere cevabı ile mutlaka tarihe geçecektir!
"Bana ne yav!.." demiş Deniz Feneri için.
Suçluluk duygusu altında bunalmış bir yüreğin patlamasıdır bu.
Almanya'daki mahkeme, gurbetçilerin dolandırıldığını, 16 milyon euro bağışın amaç dışı kullanıldığını, yani çalındığını belirlemiş, oradaki piyonları mahkûm etmiş "şahlar, vezirler Türkiye'de" diye adalete yol göstermiştir.
Ama Adalet Bakanı "Bana ne?" diyor "Benim iktidarımdan buna ne?" diyebiliyor.
AKP'yi yolsuzluklarla beraber gösteren sebepleri asıl AKP önderleri üretiyor.
Başbakan gibi Adalet Bakanı da yolsuzluklara yönelik hassasiyetleri ve habercilik faaliyetlerini muhalefet yapmak diye algılıyor. Sonra da bu tavırdan çıkan "yolsuzluk iktidar olmuş" yargısını muhaliflerinin iftirası gibi gösteriyorlar.
3Y'nin talihsiz evrimi
Kendi yanlışlarıdır.
İman yolsuzluğu yapan kişilere duydukları yakınlık icraatlarında da kendini belli etmektedir.
Hırsızların Türkiye'den yönetildiğini bile bile üstlerine gitmeyen ve "Bana ne yav!" diyebilen bir zihniyetin yolsuzluklarla mücadele ettiğine kim inanır?
Hırsızları koruyarak yolsuzlukla nasıl mücadele edilmezse, çaresiz insanları oy için sadakaya bağlamakla da yoksulluk önlenemez. Yoksullukla mücadelenin en olumlu ve onurlu yolu insanlara iş bulmak, istihdam yaratmaktır.
AKP'nin yoksullukla savaşı da çağdışı!
Geriye ne kaldı yasaklarla savaş... Başbakan'ın yolsuzlukları yazan gazetelere karşı seçmenlerine yaptığı boykot çağrısı demokrasi tarihinin en ayıplı yasağına utanç verici bir örnektir.
Yani AKP'nin 3Y'si "Üç Yalan" haline dönüşmüştür.
Bayram tatilinden yararlanarak bu gidişe önce "dur" demeli, sonra tersine çevirmenin yolunu bulmalıdır Tayyip Erdoğan ve arkadaşları.
Bayramın hayırlara vesile olması için dua yeterli değil, gayret gerek!
Güngör Mengi
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.