Çanakkale savaşlarında bizlerle birlikte savaşanların kimler olduğunu gayet iyi bildiğim için inanıyorum ve güveniyorum ki sahibi izin vermez bu vatanın asıl emanetcileri gibi sahibi de izin vermez.
Biz Çanakkaleyi önce kendi içimizde geçirdik, kendi değerlerimizi ellerimizle bozduk, yıprattık, değiştirdik.
Ufacık bir kırıntısından bile korktuk imanın, Allah'a kul olmayı bıraktık sevgililere, mala mülke, paraya, makama, kadına, erkeğe kulluğa başladık.
Adalet duygusunu söktük attık içimizden ve menfaat duygularını yerleştirdik kalplerimize, sevgiyi yorumlamayı değiştirdik ve Allah için olan sevgiyi terkettik, nefsimiz adına sevmeye başladık.
Hoşgörü duygusunun yerini kibire bıraktık, bir başkasında gördüğümüz bütün yanlışları kendi büyüklüğümüze yorduk.
Her insan fethedilmeyi bekleyen bir İstanbul olmuşken bizler güzel gönülleri dumanlara boğduk.
Gönlümüz binlerce yara almışken biz huzuru güzellik merkezlerinde aradık.
Bize Allah'ı hatırlatan insanların sözlerinden sıkılır hale geldik, O'ndan uzak her türlü eğlencelere kendimizi atar olduk. Yazık oldu orucu sadece açlıktan ibaret sanıp dedikodumuzu, nefretimizi, hırsımızı orucun güzel sabrına terketmedik. Aç kaldık açıkta bıraktık, yüreğimizdeki iman ateşini korumadık açık bıraktık.
Şeytanın yerleştiği gözlere gülümsemeyle baktık ama şeytanın kül serptiği meleklerle dolu yüzlere de tiksinerek baktık.
Uğrunda kan döktüğümüz vatanımızı parayla, imanımızı cinsellikle sattık.
"Bize neler oluyor böyle?" sorusunu bile kendi değerlerine canı pahasına sahip çıkan insanlara suçlarcasına sorduk, bizler anlı şanlı AYYILDIZ lı bayrağımızı kızıl bayraklarla değiştiren insanları göklere çıkardık, insan dedik insanlık diyerek insanlığımızı da üstüne borçlanarak sattık, attık üzerimizden edep örtüsünü içinde insan olmayan kıyafetlere büründük, olmaz dedik üzerinde kıyafet olmayan varlıklara döndük.
Kardık karıştırdık geçmişimizi, çöplükte eşelenen köpeklere imrendik, bıraktık gül bahçelerini gözümüz çöplükte öldük.
Bizi seven insanlardan nefret ettik ama gözü gençliğimizde olan insanlara yönümüzü döndük. Gençliğimizi verdik, gencimizi verdik, kendimizi verdik ve çölde su bekleyen kumlara döndük.
Karanlığa küfrettik ama doğan güneşe de gözümüzü yumduk, saymadık yıldızları başımızı kumlara gömdük.
Kaçtık hep gerçeklerden en sonunda kuruyan güllere döndük.
Hiç ölmeyeceğimizi sandığımız bir gün aniden öldük, tüm kusurlarımızla, günahlarımızla doğru düzgün tanımaktan korktuğumuz Rabbimize döndük.
Mesut Hekimhan
__,_._,___
--
Bana ulaşmak için: dosta333@gmail.com
Kuşlar gibi uçmayı,balıklar gibi yüzmeyi,öğrendik ama basit bi sanatı
unuttuk,insan gibi yaşamayı.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.