İsrailli Çocuk:Babam dedi ki, Siz Arablar şeytansınız, teröristsiniz, hayvansınız!!
Filistinli Çocuk, Babam bana hiç bir şey demedi, sizinkiler Öldürmüş!!
Filistin'de Düğün Var Anne. Ama Ben Gidemiyorum… | |
Filistin'de düğün var anne… Firdevs, kapılarını ardına kadar açmış konuklarını ağırlıyor… Yahudi namlusundan çıkan her bir kurşun düğün davetiyesi olarak düşüyor göğüslere… Filistin'de toplu düğün var anne… Varsayın ki yanınızdayım demekle olmuyor biliyorum… Nisa-75'i hatırlatma n'olur! Mazeretlerim var… Ben kadın değilim… Yaşlı da değilim… Çocukluğu terk edeli yıllar oldu… Dedim ya mazeretlerim var… ,,, Seninle büyütmediler Filistinlim… Seni sevmek neyi gerektirir? Anlatmadılar… Uzaktan sevmekle olmuyor… Dualarım sizinle demek de olmuyor… ,,, Firdevs düğünleri kanlı olur biliyorum, Barut kokularıyla uğurlanır gelin ve damat adayları… Orda olmak lazımdı, farkındayım… Dedim ya mazeretlerim var… ,,, Evladını firdevse uğurlayan bir anne neden ağlar? Annen bana ağlar Filistinlim, bana ağlar… Varlığım acı verir annene… Annen sensiz kalırken, ülkemin yazarları öfkelerini makalelere kusacaklar… Kahrolsun diyecekler yahudilere… Oysaki 'kahrolsun! Kurşunu' ne öldürür ne de yaralar… Ümmetin gazını almaktan öteye geçmeyeceğini de biliyorum… ,,, Memleketinden yükselen her bir çığlık Nisa–75 olarak düşer memleketime… Ne ben farkındayım ne de hocalarım farkındalar… Sen firdevs'in nüfusuna artı bir olarak düşerken ben burada sırasını bekleyenlerden olur muyum acaba? Bir gözüm Ahzap–23 de, diğer gözüm Nisa–74 de… ,,, Seni sevmek neyi gerektirir? Bunu bana anlatmadılar Filistinlim… Klavye… Kalem… Yürüyüşler merhem olmuyo farkındayım… Ne zaman ki 'madde in İsrail'markalı davetiye düşer memleketime İşte o zaman anlarım acılarını… ,,, Düğününe katılamadım; Var say ki tembelim… Var say ki korkağım… Var say ki kardeşlik ruhum yerle bir… Var say ki dünya hayatı aldattı… Var say ki ölümden korkuyorum… Var say ki cihadına küçük diyenlerden oldum… ,,, Var sayma n'olur… Sen ki ebedi hayatı kazananlardan oldun… Ben ise ağzı açık bi şekilde firdevsteki hayatını okuyorum… N'olur gir rüyalarıma ve bana Al-i İmran 170'i oku… Buna çok ihtiyacım var… ------------------------------------------------------ Rabbim Filistinli kardeşlerimizin şehadetini kabul etsin ve kalplerimizdeki ölüm korkusunu çıkartsın. Âmin… |
Babamı ellerini bağlayarak götürdüklerinde dokuzundaydım.
Gömdüğümüzde onumda.
Ablam 15inde terk etti evi.
15inde kızlar okula gider.
17sinde dantel örer.
Çeyiz sandığı düzer.
Bizim burada 15inde kızlar savaşa gider.
Seçme hakkı tanımaz zorbalar bir genç kız olsan bile sana.
Ya evinde oturup ölümü bekleyeceksin.
Ha bugün, ha yarın diye diye yaşarken öleceksin. Ya da
Ölümlerin ateşinden sesleniyorum size duyuyor musunuz?
Filistinim ben anlıyor musunuz?
Ama yine de yaşıyorum işte.
Çünkü kanlı topraklarda büyürken yaşamayı
Çiçek boyamayı değilse de, mezar taşlarında çiçek büyütmeyi
Kelebek kovalamayı değil ama, tüfek tutmayı öğrendik.
Sokak aralarında mermi kovanlarından oyuncak yaptık.
Patlamamış el bombaları topladık.
Mayınların üstünde sek sek oynadık.
Bu kadar nefret, bu kadar acı arasında yaşamayı
Karanlıklar arasından güneşe bakmayı becerdik.
Onun için kocaman ve karadır gözlerimiz.
Onun için hâlâ sımsıcaktır, düşmana taş atarken nasırlaşan minik ellerimiz.
Evimizi yıktılar dün.
Bir baştan bir başa mahallemizi yaktılar.
Mermi kovanlarıyla misket oynarken biz, üzerimize bombalar attılar.
Üç arkadaşım can verdi.
Üç küçük çocuk.
Bağışlayın beni, kurtaramadım!
Sarkmıştı omzumdan aşağı kanlı kolum, uzatamadım.
Elim düştü yere, kolum çaresiz
Kanlarımız karıştı birbirine, arkadaşlarım sessiz.
İşte orada kankardeş olduk biz.
Gözlerim karardı önce.
Başım döndü.
Ama uyumak istemiyorum.
Uyursam arkadaşlarım bu dünyadan göçer diye korkuyorum.
Bağışlayın beni!
Tutamadım kendimi.
Yapıştırmadım alnıma, açık dursunlar diye gözbebeklerimi.
Kaybettim kan kardeşlerimi.
Yaşım 13.
Burada çocuklar çocuk olmaz.
Bebeler bile yaşamak için beşikten siper yapar.
Çünkü İsrail denilen zorbanın Amerikan bombaları,
beşiklere bile mezar kazar.
Ölümlerin içinden büyüyorum.
Minicik yüreğimle, ateşlerin arasından, öfkeyle geliyorum.
Dudaklarımdan dökülen özgürlük türkülerini duyuyor musunuz?
Filistinim ben anlıyor musunuz?
Her izlediğimde kanım donuyor çok acı elimden gelen tek şey dua etmek ALLAH yardımcıları olsun bu zulümde dursun artık hayat onlarada gülen yüzünü göstersin...
Gömdüğümüzde onumda.
Ablam 15inde terk etti evi.
15inde kızlar okula gider.
17sinde dantel örer.
Çeyiz sandığı düzer.
Bizim burada 15inde kızlar savaşa gider.
Seçme hakkı tanımaz zorbalar bir genç kız olsan bile sana.
Ya evinde oturup ölümü bekleyeceksin.
Ha bugün, ha yarın diye diye yaşarken öleceksin. Ya da
Ölümlerin ateşinden sesleniyorum size duyuyor musunuz?
Filistinim ben anlıyor musunuz?
Ama yine de yaşıyorum işte.
Çünkü kanlı topraklarda büyürken yaşamayı
Çiçek boyamayı değilse de, mezar taşlarında çiçek büyütmeyi
Kelebek kovalamayı değil ama, tüfek tutmayı öğrendik.
Sokak aralarında mermi kovanlarından oyuncak yaptık.
Patlamamış el bombaları topladık.
Mayınların üstünde sek sek oynadık.
Bu kadar nefret, bu kadar acı arasında yaşamayı
Karanlıklar arasından güneşe bakmayı becerdik.
Onun için kocaman ve karadır gözlerimiz.
Onun için hâlâ sımsıcaktır, düşmana taş atarken nasırlaşan minik ellerimiz.
Evimizi yıktılar dün.
Bir baştan bir başa mahallemizi yaktılar.
Mermi kovanlarıyla misket oynarken biz, üzerimize bombalar attılar.
Üç arkadaşım can verdi.
Üç küçük çocuk.
Bağışlayın beni, kurtaramadım!
Sarkmıştı omzumdan aşağı kanlı kolum, uzatamadım.
Elim düştü yere, kolum çaresiz
Kanlarımız karıştı birbirine, arkadaşlarım sessiz.
İşte orada kankardeş olduk biz.
Gözlerim karardı önce.
Başım döndü.
Ama uyumak istemiyorum.
Uyursam arkadaşlarım bu dünyadan göçer diye korkuyorum.
Bağışlayın beni!
Tutamadım kendimi.
Yapıştırmadım alnıma, açık dursunlar diye gözbebeklerimi.
Kaybettim kan kardeşlerimi.
Yaşım 13.
Burada çocuklar çocuk olmaz.
Bebeler bile yaşamak için beşikten siper yapar.
Çünkü İsrail denilen zorbanın Amerikan bombaları,
beşiklere bile mezar kazar.
Ölümlerin içinden büyüyorum.
Minicik yüreğimle, ateşlerin arasından, öfkeyle geliyorum.
Dudaklarımdan dökülen özgürlük türkülerini duyuyor musunuz?
Filistinim ben anlıyor musunuz?
Her izlediğimde kanım donuyor çok acı elimden gelen tek şey dua etmek ALLAH yardımcıları olsun bu zulümde dursun artık hayat onlarada gülen yüzünü göstersin...
|
--
Bana ulaşmak için: dosta333@gmail.com
http://hbayhan.blogspot.com/
Kuşlar gibi uçmayı,balıklar gibi yüzmeyi,öğrendik ama basit bi sanatı
unuttuk,insan gibi yaşamayı.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.