POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Komşudan Alınacak Ders... HİKMET ÇETİNKAYA Komşudan Alınacak Ders... Bütün anlamlarıyla adını çizen bir düşünce ormanında dolaşırken, aklıma takılan sorular... Şimdiye değin yaşadıklarımız ve bundan sonra yaşayacaklarımız... Odaların duvarlarında nakışlı perdelerimiz, ceviz ağacından yapılmış oymalı sandıklarımız... İçi naftalin kokan tahta dolaplarımız... Oturup düşünürüm çoğu kez. Bir taşra kasabası gelir aklıma. Salonu ısıtan odun sobası. Üzerinde annemin koyduğu kestaneler. Mevsimler ne de çabuk geçiyor... Daha dün gibi Ege ve Akdeniz kıyılarında eylül... Hem çok yakın hem de çok uzak. Ay'ın denizin üzerinde doğması, Aya Yorgi Koyu'nun yıldızlarla buluşması ve gece boyu süren sohbetler. Yunanistan'da 16 yaşındaki bir çocuğun polis kurşunuyla yaşamını yitirmesinin ardından başlayan başkaldırı! Aslında bu bir sosyal patlama. Büyük alışveriş merkezlerinin yağmalanması, otomobillerin yakılması demokratik bir tepki değildir. Yeni dünya düzeninin simgesi emperyal ekonomik bunalımın sonucu değil midir Yunanistan'da yaşanan olaylar? Çevre bilincini yok sayan, emekçi yığınlarının örgütlenmesinin önüne engel koyan vahşi kapitalizm, demokratik hak ve özgürlükleri silindir gibi ezip geçerken sanal piyasalar yarattı, emeğin en yüce değer olduğu unutuldu... Çokuluslu altın avcıları Kaz Dağları'ndan Toroslar'a, Eşme Kışladağ'dan Kaçkarlar'a; İzmir Efem Çukuru'ndan Erzincan'a, Munzur Ovası'na dek dağları ve ovaları ele geçirirken, ülkemin bir avuç çevrecisi "ajan" olarak suçlandı eylem yaptıkları için! *** Sivil-asker bürokrasi, paşalar, bakanlar eşlerini yanlarına alarak Bergama Ovacık "altın madeni"ne gittiler, Türkiye'nin varsıllığına göz dikmiş çokuluslu "altın avcıları"na övgüler düzüp, onları ayakta alkışladılar. Emperyal küresel ekonomik bunalımın yoksulu daha yoksul, varsılı daha varsıl yapacağını şimdiden yazmak "kehanet" değil! Emperyal vahşi kapitalizm demokrasi, insan hakları gibi kavramları aslında çoktan rafa kaldırdı. Başta Almanya, Fransa, İngiltere olmak üzere pek çok AB ülkesi, demokratik hak ve özgürlüklerin temeli olan "sendikal örgütlenme"yi yıllar önce askıya aldı. Türkiye ise 12 Eylül 1980 faşizmiyle birlikte sendikasızlaştırmayı demokratik hak ve özgürlük olarak açıkladı! Yunanistan; uygarlık, demokrasi ve özgürlüğün filizlenip sanayileşmiş dünyayı kuşattığı, aydınlanmanın işaret fişeğinin atıldığı bir ülke değil miydi? Bir gencin polis tarafından öldürülmesine en fazla tepki üniversiteli gençlerden geldi. Eylemler anarşi boyutuna ulaştı. Muhalefet partilerinden destek gelse de sendikalar eylemlere katılmadı. Olaya iki ayrı pencereden bakanlar var: Dar bir çerçeveden bakanlar salt anarşi boyutunu ele alıyorlar... Olayı sağcı iktidara karşı sosyal demokratların ve komünistlerin kışkırttığını, eylemlerin yakıp-yıkma ve yağmalama olduğunu, bunun da demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi bulunmadığını söylüyorlar. İkinci pencereden bakanlar ise eylemcilerin üniversite gençlerinden oluştuğunu belirtip şöyle diyorlar: "Yeni dünya düzeninde, demokrasi, eşitlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik salt kâğıt üzerindedir. Vahşi kapitalizm Yunanistan örneğinde olduğu gibi, üniversiteli gençleri gelecek kaygısına sürüklemiş, bir gencin polisçe öldürülmesinden sonra patlama noktasına getirmiştir." *** Türkiye bence komşuda yaşananlardan ders çıkarmalıdır! Büyük kentlerin varoşlarında yüz binlerce işşiz genç yaşıyor. Üstelik bunlar üniversite öğrencisi de değil. Bir de üniversite diploması olan yüz binlerce işşiz genç var! Öğrencilerin bir bölümü "etnik kışkırtma"yla pek çok üniversitede olay çıkarıyor... Türkiye'de son işçi çıkarmaları gazetelere pek yansımasa da sayı kaygı verici boyutlarda. Kömür ve gıda yardımıyla, tarikat bursuyla, Fak-fun-fon'la geçinen insanlar bir gün şöyle diyebilirler: "Kaybedecek neyimiz kaldı?" Yunanistan'da son on gündür yaşananları Türkiye yakından izlemeli! Olayın boyutu sadece bir gencin öldürülmesi değil!.. Bütün anlamıyla adını çizen bir düşünce ormanında dolaşırken Yunanistan'da yaşananlar Avrupa ülkelerine de sıçrıyor!.. Bizse kendi avuntularımız içindeyiz. Sessiz bir bekleyişteyiz... Neler oluyor dünyada, farkında bile değiliz! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 www.TurkceKarakter.com Bozuk görünen Türkçe harfleri düzelten site.
|
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.