Çekilme antlaşması mı yoksa kalma izni mi ?

Saad N. Cevad

Irak ve ABD hükümetleri, uzun zamandır görüşülmekte olan ve hakkında çokça tartışmaların yapıldığı güvenlik antlaşmasını Kasım ayında nihayet imzaladılar. Antlaşma, ABD askerlerinin 2011 yılına kadar çekilmesine imkan sağlıyor ancak tam çekilmeyi tehir eden bir izne daha çok benziyor.

İmzalanmasından önce, antlaşmanın herbir detayı üzerinde, buna ismi de dâhildir, ihtilaflar vardı. ABD hükümeti bazen "Status of Forces Agreement" (SOFA) (Kuvvetlerin Statüsü Antlaşması / KSA) bazen de basitçe güvenlik antlaşması demeyi tercih ederken Irak hükümeti "Amerikan Askerlerinin Çekilmesi Antlaşması" ifadesini kullandı. ABD yönetimi buna itiraz etmedi zira Irak hükümetinin zor durumda olduğunu biliyordu. 2005 yılında, toprakları üzerinde mutlak egemen olduğu ilan edilen bir ülkedeki işgal kuvvetlerinin kalma süresi hakkındaki bir antlaşmaydı nihayetinde.

KSA, ABD kuvvetlerine 2011 yılına kadar Irak'ta kalma garantisi veriyor ve bunu kolaylaştırıyor; antlaşma, 2007 Kasım'ında ilan edilen, siyasi ve diplomatik, ekonomi ve güvenlik gibi üç sahada işbirliğinin şartlarını belirleyen ve dikkatlarden kaçmış İlkeler ve İşbirliği Bildirisinin (Declaration of Principles and Cooperation ) genişletilmiş versiyonudur. Telaşla pek çok itirazlar yapılmıştı ama kader ânı kapıya dayandığında yapılan tüm muhalefet buhar olup gitti; Irak hükümeti antlaşmayı kabul etti, Meclis salt çoğunlukla onayladı. Doğrusu, Irak ve Amerikan hükümetlerinin başbakan'ın onayını sağlama almak için çok çaba harcamadıkları dedikoduları dolaştı ortalıkta. Çoğu meclis üyesinin KSA'ya yüksek sesle muhalefeti ve fakat sonuç olarak sergiledikleri uysallık arasındaki farklılık dillere düştü.

Irak hükümeti ve hükümeti destekleyen meclis üyeleri, görüşmeler ve yasa değişiklikleriyle geçen yedi aydan sonra ulaşılan KSA'nın son versiyonunun mümkün olanın en iyisi olduğuna ve 2011'e kadar ABD askerlerinin çekilmesine imkan sağladığını söylerek duruşlarını haklı çıkardılar. ABD'nin Türkiye, Japonya ve Almanya gibi ülkelerle imzaladığı şu son yarım yüzyıldır yapılan benzer antlaşmalardan daha iyi olduğunu savundular.

KSA'nın Irak meclisince onaylanmasına kadar geçen sürede müzakereleri yürüten heyet bir yana, hükümetteki veya meclisteki hiçkimsenin antlaşmayı görmesine veyahut tafsilatıyla incelemesine izin verilmediğini ise kimse söylemiyor. Sonradan anlaşıldı ki meclisin onayladığı son versiyon, arapçaya kötü bir tercümeyle aktarılmıştı. Detaylı ingilizce aslı, protokoller ve ekler vb. meclis onayı sağlama alınana kadar yayınlanmadı.

Çekilmenin 2011 yılına kadar gerçekleşeceği her iki versiyonda da açık. Ancak her iki versiyonu inceleme imkanı olanlar yine de bu ikisi arasında bahse değer farklılıklar olduğunu söylüyorlar. Şeytan detayda saklıdır: antlaşma üzerinde herhangi bir yenilemenin meclis onayına gerek olmaksızın iki hükümet tarafından yapılabileceğini söyleyen maddede mesela; yahut da tek taraflı olarak antlaşmadan çekilmeyi veya antlaşmayı geçersiz saymayı yasaklayan maddede.

Irak'ı Amerikan askerlerinden kurtarma hususunda çatlaklar çoktan belirdi. Geçen hafta Irak hükümetinin bir sözcüsü Washington'da Irak güvenlik güçlerinin, Amerikan askerlerinin yerini almak için on yıla ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bu arada ABD'nin Irak'taki üst düzey komutanlarından biri, KSA'da belirtildiği üzere askerlerinin şehir merkezlerini Haziran ayına kadar terk etmeyeceğini belirtti.

Antlaşma, Irak'ın onayı olmaksızın, ABD kuvvetlerinin "terörizmle" savaş için Irak'ta ve çevresinde serbestçe hareket etmesine izin veriyor. Açıktır ki çok esnek bir şarttır bu ve esasında Irak, İran veya Suriye'de herhangi bir unsuru ABD isteğine bağlı olarak yok etmek için verilmiş genel bir izin ve bunun yanısıra, "terörist" tehlike söz konusu olduğu müddetçe kalınabileceğine dair zımni bir izindir.

Bu eksiklikler ve de açık kapılar beklenen şeylerdir. ABD'nin petrol arzı, İsrail'in güvenliğini sağlama ve Arap dünyasındaki muhalefeti susturma gibi hedeflerine ulaşmaksızın buraya kadar gelip, bu kadar uzun savaşacağına muhtemelen hiçkimse inanmamıştır. Iraklı politikacıların pek çoğunun KSA'la ilgili duruşları bütünüyle dar politik çıkarlar çerçevesinde sergilenmiştir. Bazıları, bu kişilerin Irak politikasındaki mevkilerinin ABD mevcudiyeti olmaksızın garanti altında olmayacağına inanırlarken başka bazıları ise tam aksine inanıyor.

KSA'na karşı kızgınlık besleyen çoğunluk ise ortada yer alıyorlar ve eski sömürgeciliğin farklı bir yüzü olduğunu, ABD kuvvetlerinin mevcudiyetini meşrulaştırmaya yaradığını düşünüyorlar. Antlaşma, ülkelerinin yıkıma uğratılması ve Iraklıların öldürülmesine karşılık tazminat hakkından yoksun bıraktı. Antlaşma, Irak'ın yeniden inşası meselesini de ihmal etti. Kısacası, gitmekte olan neocon yönetimin asla hak etmediği bir zaferdir.

* BAĞDAT ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

ceviri:d.bülteni

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.