(anadoluhaber) Vatansız Filistinli'den devletsiz Filistinli'ye

Ebu İyad'ın 'Vatansız Filistinli' kitabının üzerinden çok geçti. Gerçekten de Filistinliler yüzyılın vatansızlarıydı. İsrailliler 'topraksız insanlara, insansız topraklar' parolasıyla bu topraklara gelmişler ve kendilerine göre diasporadan vatana dönmüşler ve vatanlarındakileri de vatanlarından cüda etmişler ve sürmüşlerdi. 130 ülkeden geldiler ve Filistinlileri 130 ülkeye dağıttılar. Aynen Gazze'ye bombardıman yağdırırken sırıtmaları ve Filistinlilerin de ağlamaları gibi tablolar yaşattılar. Bunun adı da ata topraklarına dönüş oldu. Esasında İsrail kimilerine göre lakita/ yani nesepsiz bir devlet. Kimilerine göre ise ebter yani geleceği olmayan bir devlet. Bunun kanıtı üretmiş oldukları tek kullanımlık, nesepsiz tohumlar ve genetiği bozulmuş meyva ve sebzelerdir. Gerçekten de Filistinliler vatansız kaldıkları gibi sıkıştırıldıkları topraklarda da devletsiz bırakıldılar. Önce 1947 yılında taksim planı kabul edildi ve Filistinliler 'kismeti dayzi' denilen şekilde kurt taksimine tabi tutuldular. Ardından toprakları kademe kademe yutuldu. Sonunda Oslo anlaşmasına gelindiğinde kendilerine taksim planı sonucu bırakılan yüzde 47'lik toprak parçası da uçup gitmişti. Kendilerine fiili olarak bırakılan yurt parçası, Filistin'in yüzde 20'sinin de altına düşmüştü. Burada bir Filistin devleti kurulacağı vaat edildi. Ama bütün bunlar sözden öze geçemedi. Filistinliler kademe kademe aldatıldılar ve oyalandılar. Önce onlara aynen Güney Afrika modelinde olduğu gibi tek devlet formülü teklif edildi. Filistinliler demokratik ve demoğrafik yolla belki de kaybettiklerinin bir kısmını geri alabilecekleri umuduna kapıldılar. Bir gün eşit haklara kavuşabileceklerini umut ettiler. Ama İsrail ileri gelenleri ve Siyonist önderleri bunun israil'in kimliğini bozacağını söylediler. Onlara tek devlet formülü önerenler bir müddet sonra çark ettiler ve kulaklarına çift devlet formülünü üflemeye ve fısıldamaya başladılar.

*

Münir Şefik'in de anlattığı gibi tek devlet formülü pratik görülmemişti ve iyi niyetli Filistinliler bu formülle bir müddet oyalanmışlardı. Ardından çift devlet formülü ortaya atılmıştı. Zamanla o da yattı. Filistinliler İsrail'in kimliğini ve ırki safiyetini bozmamak için çift devlet formülüne de razı oldular. Ama İsrailliler hiçbir zaman sözde razı oldukları çift devlet formülüne özde razı olmadılar. İşgal ettikleri toprakların mülkiyetini taptıkları buzağı gibi içselleştirmişlerdi. Şimon Peres'in de ifade ettiği gibi takas maksadıyla aldıkları ve ellerinde tuttukları toprakları devir ve iade edemiyorlardı. Hırsları ve korkuları çözümün önüne geçiyor ve meseleyi tıkıyordu. Kendi kendilerini ikna edemiyorlardı. İşte bu noktada çift devlet formülü de artık aşınmaya başladı ve sonunda fiili olarak çöktü. Zira buna yanaşmıyorlardı. 1991 yılında Madrid'de olduğu gibi Araplarla ne tek ne de topyekün barış anlaşmasına razı oluyorlardı. Sorduğunuzda da buna Hamas'ın veya daha önce de Fetih'in yanaşmadığını söylüyorlardı. Fetih buna yanaştı da ne oldu? Zira oldu bitti ile yayıldıkları topraklardan vazgeçmek niyetinde değillerdi. Keza 2002'deki Abdullah Planı'na da iltifat etmediler. Böylece hem Araplarla topyekün barış ihtimalini ertelediler ve ötelediler hem de fiilen iki devlet formülünü çıkmaza soktular. Geriye tek formül kaldı. Üç devlet formülü. Daha doğrusu Filistin'i üç devlet arasında taksim etmek. Buna Kral Abdullah I zamanında yani 1940'lı ve 50'li yıllarda tevessül etmişlerdi. Filistinlilerin hakkı Ürdün'e devredilecekti. İşte bu nedenle kral Abdullah I öldürüldü. Şimdi yine aynı tezgah. Şimdi yeniden Batı Şeria'nın yutulmamış alanlarını Ürdün'e ve Gazze'yi de Mısır'a devretmek istiyorlar. İsrail bunu doğrudan söylemese bile İsrail namına konuşan Amerikan Yahudileri söylüyor. Bunlardan birisi olan azgın İsrail taraftarı Daniel Pipes üç devlet formülüne sahip çıktı. Keza Zalmay Halilzad'dan önce ABD'nin BM daimi temsilcisi olan John Bolton da üç devletli çözümü benimsemiş ve bunun dailiğine soyunmuştur.

*

Daniel Pipes üç devlet formülü için şartların olgunlaştığını düşünüyor. Zira Filistinliler birbirine girdiği için İsrail'in muhatapsız kaldığını savunuyor. Filistin'i bekleyen en büyük tehlike işte bu formüldür. Son çatışmalar ve Gazze saldırılarından sonra Fetih'in taban ve zemin kaybederek İsrail'in ortağı olmaktan çıktığını ve dolayısıyla ortak olmadığından dolayı da çift devlet formülünün işlemez hale geldiğini savunmaktadır. Esasında Olmert de Annapolis'de bunu ima etmişti. Filistinlilerin kahiri ekseriyetinin desteğine haiz olmadığı için Abbas'ın topal ördek olduğunu ve bir nevi meşruiyetten de sakıt ve ari olduğuna telmihte bulunmuştu. Şimdi İsrail yandaşları bunun üzerine yeni bir formül geliştirerek zaten istemedikleri Filistin devleti formülünü toptan rafa kaldırıyorlar. Sonuçta mesele nihai bir hesaplaşmaya doğru gidiyor. Bunun sonucunda tek devlet ve çift devlet formülü işlemeyince ya İsrail tek kalacak ya da Filistinliler. Filistinlilerin tek kalması ise İslam dünyasının blok desteğine bağlı.

Yazı İçin Tıklayın


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.