Allah biliyor! Biz de bilelim!
Allah kerimdir, cömerttir, kerem sahibidir, lütfu ve ihsanı boldur. Her şeyden haberlidir, yukardan bakınca görüyordur, sevabını da bana, size, ona, vergi veren hemen herkese yazıyordur.
Bize çaktırmıyorlar. Açık etmiyorlar. Söylemiyorlar.
Ramazan ayında şehirlerin en büyük meydanlarına kurulan yoksula, çaresize, işsize, umutsuza oruçlarını açsınlar diye yiyecek vererek aslında inaçları ve Ramazan ayını alet edip, oy toplamak için üretilmiş sadaka sosyalizmini Türkiye'mize has bir model olarak kazandıranlar (başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan' ın iktidar partisi çizgisindeki tüm yeni sivil, politik bürokrasi ve Anadolu ağırlıklı olarak uç verip taze zenginleşen sınıf mensubu elitistler) bizden gerçeği saklıyor.
Parayı bize ödetiyorlar. Allah kabul ederse!
Hayır duasını kendilerine alıyorlar. Ramazan ayı boyunca sadaka sosyalizmi çadırlarına giden ve sayıları 11 milyona ulaşan yoksul insanlar, kendilerine sunulan iftar yemeklerinin parasının bizlerden çıktığını bilmiyor.
***
Bu gerçeği ben bulmadım. Prof Şükrü Kızılot buldu.
SKY TV ' nin iyi habercilerinden Can Baydar da, iki gün üst üste konuyu çeşitli açılardan alıp işleyen yayınlar yaptı. Prof Şükrü Kızılot, vergi yasalarının ince labirentlerinde dolaşırken, 3 yıl önce, 2 Ocak 2004 tarihinde, 5035 ve 581 sayılı yasalarla vergi yerine sadaka verenlere muafiyet tanınmasına imkân veren yeni düzenlemeler getirildiğini gördü. Üç yıl olmuş.
Şükrü Hoca dahil herkes uyumuş. Bu düzenlemelere göre, bir dernek ya da vakıf, kuruluşunun amaçları bölümüne; fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetine bulunuruz diye yazarsa bu tür vakıf ve derneklere yapılan gıda, temizlik, yiyecek, giyecek yardımlarının tutarı vergiden düşülüyor.
Hem gelir vergisinden.Hem kurumlar vergisinden.
Fakire-fukaraya, garibe-gurebaya, Ramazan 'da kurulan iftar çadırına koşan milyonlarca çaresize; birileri yiyecek-içecek yardımı yapıyor görünüyorlar. Ancak yardımın tamamını vermeleri gereken vergiden düşüyorlar.
Gıdayı kim vermiş oluyor. Sen, ben, o...Biz, siz onlar...Vergi verenler...
İftar yemeğinin parasını biz veriyoruz, duayı onlar yani Ramazan çadırlarını kurarak kimsesize iftar desteği verdik propagandası yapanlar topluyor. Allah da bunu görmüyor, bilmiyor, sezmiyormuş gibi toplumu kandırıyorlar. Gıda bankacılığı ile uğraşan vakıf ve dernekler ve onlara destek verenler, fakirlere yardım ettikleri için takdir topluyor. Gerçekten takdir etmeli.
Fakat yaptıkları harcamayı vergilerinden düşünce bu, hayır etme eylemi olmaktan çıkıp, toplumun vergisini verenin parasıyla fakir-fukarayı-garip- gurebayı Ramazan çadırında kandırma siyasetine dönüşüyor.
Allah bunu biliyor. Biz de bilelim istedim.
-----------
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.