T a r a f s ı z D e ğ i l i z

ABD Afganistan’a gömülen son ulus olacak"


Önce Büyük İskender geldi, sonra Moğollar ve en son Sovyetler. Hiçbiri barınamadı bu dağlar ülkesinde. Sırada Hazar’ı Hint Okyanusu’na bağlamayı hayal eden Obama

Almanya ve Japonya tehdidinin İkinci Dünya Savaşın’da bertaraf etmesinden beri Amerika, tarihi bir delalet içerisinde gibi görünüyor. Vietnam’da zorunluluktan değil keyfi bir savaş çıkardık ve kaybettik. Bu bozgunu Irak’ı işgal ve ilhak ederek ikiye katladık ve şimdi Afganistan’daki askeri edimlerimizi artırmak için planlar yapıyoruz. Korkarım bu bizi devasa bir tuzağa ve felakete sürükleyecek.

Asla başlatılmaması gereken iki heykeli dikilecek hatadan sonra, tarihten ders alacağımızı düşünebilirsiniz ancak nereden bakarsanız bakın hiçbir şey öğrenmemişiz. Ulusal iflasın kenarında sendeleyen ABD, şimdi Afganistan’daki kumarın bahislerini birlik sayısını artırarak yükseltmenin eşiğinde. Niyet Irak’ı hafifletmek ve askeri birlikleri tarihte her işgalcinin amaçlarında başarısız olduğu bir ülkeye transfer etmek.

ABD ve onun NATO müttefikleri Afganistan’da 7 yıldan beri bulunuyor. Ordumuz tarafından ilk başlarda büyük darbe alan ve çaresiz durumdaki Taliban, yeniden canlandı, güçlendi ve çeşitli aşiret gruplarıyla birlikte Afganistan’ın büyük bir kısmını artık kontrol ediyor.

ABD savaş şahinlerinin talihsiz yan hasar olarak adlandırdığı masumların bombalanmasının müteakip tekrarı Afganları çileden çıkarttı. Artık kovulması gereken nefret edilen bir işgalci olarak görülüyoruz. Bu ülkede varlığımız için kesin bir neden olmadığını anlamak için yolumuza çıkan daha ne kadar masum çocuk, anne ve baba ölmek zorunda, kaç tane daha düğünü yok etmeliyiz? ABD ve NATO’nun bu yabancı ulusta savaşmaya devam etmesi için mantıklı ve ahlaki bir neden öne sürebilecek herkesle tartışabilirim. Savaş şahinler ahkam keserler ancak hiç mi hiç neden yok. Bu basitçe keyfi çıkarılmış yanıltıcı bir savaştır, zorunluluk filan yoktur.

ABD ve NATO müttefiklerini bir tuzak bekliyor ve görünen o ki gelecekte onları bekleyeni fark edemiyorlar. Bu ıssız ve sayısız aşiretlerle dolu dağlık ulusta gelecekte bizi nelerin beklediğinin bir resmini görmek için, tarihe bir göz gezdirelim ve bakalım ondan ne öğrenebileceğiz. Sovyetler 1979’da birliklerini gönderdiklerinde bazı nedenleri vardı. İlki, Asya’daki etkilerini genişletmeyi arzuluyorlardı. Ayrıca ordu dışında bir desteği olmadığı için çökmeye yüz tutan 1970’lerde kurulmuş Komünist hükümeti korumayı istiyorlardı. Üçüncüsü Sovyetler, Afganistan’daki kendi çıkarlarını İran ve batılı uluslardan korumayı amaçlıyordu.

Afganistan işgallerindeki sorun başlangıcından itibaren başarısız olmaya mahkum olmasıydı. Rusların kulak vermesi gereken fakat vermedikleri tarihten size bir ders. Şimdi Afganistan dediğimiz bölgede kayda geçmiş ilk işgal, MÖ 330’da Büyük İskender tarafından yapıldı. Ondan sonra, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki (Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Cezayir ve diğerleri) etnik grupların oluşturduğu Arap Müslümanlar tarafından işgal edildi. Arkasından Moğollar (Cengiz Han) geldi ve 19’ncu yüzyılda İngiliz Sömürgesi Hindistan’ı iki kere işgal etti.

Tarihte her işgalcinin eninde sonunda sürüldüğü gerçeğini bilmelerine rağmen, Sovyetler, büyük bir hata yaparak, işgal etti ve ölümcül bir tuzağa düştü. 1980’lerin başlarında bu tuzağın kurulmasında, Sovyet işgaline karşı Mücahitleri eğiten ve silahlandıran ABD hükümeti etkiliydi.

Başkan Jimmy Carter’ın danışmanı Zbigniew Brzezinski’nin, mücahitlerin dahi habersiz olduğu ve “Sovyet’leri askeri müdahaleye kandıracak” daha geniş bir stratejinin parçası olan ABD’nin politikasının şekillendirmesinde oynadığı esaslı rol bilinir. 1998’deki bir söyleşinde Brzezinski şöyle anlatıyordu: “

“Rusları müdahale etmeleri için zorlamadık fakat kasıtlı olarak bunu sağlayacak olasılığı artırdık. Bu gizli operasyon harika bir fikirdi. Sovyetleri Afgan tuzağına çekebilirdi. Sovyetler resmen sınırı kapattıkları gün, Başkan Carter’a yazdım. Sovyetler Birliği’ne kendi Vietnam Savaşını verecek fırsata artık sahibiz”.

MÖ 330’dan beri, Sovyetler dahil 5 güçlü işgalci, Afganistan’da savaşa kalkıştı ve hepsi mağlup oldu.

Şimdi sadece ABD bu ülkede savaşa batmasının yanında, varlığını artıracak planlar yapıyor. 1980’lerde biliyoruz ki ABD, Mücahitleri destekliyordu ve Rusya için bir tuzak hazırlıyordu. Şimdi roller tamamıyla değişti çünkü birileri Taliban’ı büyük derecede destekliyor. Bu Afganistan’ın büyük kısmını kontrolünde tutma yeteneğinden anlaşılabilir.

Görünen o ki Taliban ve destekleyen aşiretler NATO ve ABD’nin kullandığı Pakistan limanı Karaçi’den Kabil’e Hayber Geçidi üzerinden geçen ikmal hatlarını kesiyor. Gürcistan, Kazakistan ve Özbekistan’dan geçerek Afganistan’a giden yeni ikmal hatları bulmak ortaya çıkan yeni sorun.

Tüm göstergeler, yeni gelen Obama yönetiminin Afganistan’daki var olan ABD politikasını sürdüreceğini ve Irak’tan binlerce daha fazla birliği konuşlandırarak savaşı kızıştıracağını gösteriyor. Bu yönetim Amerikan halkına Afganistan’da gerçekten ne yaptığımızı açıklayacak mı? Misyon ne, amaç ne? Eğer amaç Pakistan dağlarında saklanan El-Kaide’yi yok etmekse, Amerikan mali sistemi ve ekonomisinin kanadığı bir zamanda milyarlarca doları, hayatları, enerjiyi ve zamanı Afganistan’da harcamadan Pakistan hükümetiyle yoğun ve sürekli diplomatik konuşmalar başlatmalıyız.

Gary Leup 27 Kasım 2008’deki “Afganistan’daki Yeni Dalga: Obama ve İmparatorlukların Mezarlığı” adlı makalesinde şöyle yazdı: “Obama, ABD’nin yabancı varlığı ve yerel işbirlikçilerine karşı direnenleri mağlup edebileceğine, Hamid Karzai’nin sembolik liderliğindeki çürümüş/yozlaşmış Kuzey İttifakı derebeyleri rejimiyle istikrar sağlayabileceğine ve Pakistan sınırından girip çıkan Taliban akışını durdurabileceğine inanıyormuş gibi görünüyor. Daha da önemlisi, Rusya ve dost olmayan İran’ı atlayarak Hazar Denizi’nden başlayan Türkmenistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan üzerinden Hint Okyanusu’na ulaşan o petrol boru hattını yapabileceğine inanıyor. Anlaşma 2002 Kasım’ında imzalandı fakat inşaat Afganistan’daki durum nedeniyle felce uğradı. Öyle inanıyorum ki bu boru hattı büyük ödül”.

Bu yazar boru hattının büyük ödül olduğu sonucuna ulaşmakta tamamıyla haklı. Bu boru hattının inşaatı uzun yıllardır biliniyor ancak biz Amerikalıların hafızaları kısa süreli ve dikkatleri anlık. Yabancı ülkelerde savaş başlatacak sahtekar ve şarlatan gerekçeleri dinlemeye ve onlara inanmaya bizleri elverişli kılan bir naifliğimiz/saflığımız var. Dinledik, inandık ve Vietnam Savaşı’yla kandırıldık, arkasından Irak Savaşı’yla ve şimdi bir kez ve bir kere daha kandırılmanın eşiğindeyiz. Bir gün öğrenecek miyiz?

Tam olarak bilmiyoruz fakat Pakistan, Rusya, İran ve başka ulusların Taliban ve diğer direnişçileri desteklemesi (Rusların mağlup etmek için ABD’nin 1980’lerde yaptığının tıpatıp aynısı) ve Amerika için devasa bir tuzak kurması bir hayli muhtemel. Afganistan’dan geçen bu boru hattıyla ilgili hırslı planlar çevreleyen uluslar için hiç de kabul edilebilir değil ve bunun gerçekleşmemesini garanti altına almak için perde arkasında birçok şeyin olup bittiğinden emin olabilirsiniz.

İşler değişmezse, bunu kendimizin öğrenmesi çok uzun zaman almayacak çünkü yeni Başkan Obama ve onun Bush-eğitimli askeri danışmanları savaşı kızıştırmada kararlı görünüyor. ABD, Afganistan’ın işgal etme hatasını yapan ve arkasından mağlup olan son ulus olacak.

Sorun Amerika’nın buna ne maddi ne de ahlaki olarak gücünün yetmeyeceğidir. Biz hiç mi öğrenemeyeceğiz?

Şikago’da yaşayan aktivist Michael Payne, siyaset, ABD dış politikası ve iklim değişikliği üzerine yazılar yazıyor. Makaleleri Online Journal, Information Clearing House gibi yerlerde yayınlanıyor. (Kaynak: OpEdNews, Çev: Oğuz ESER/TIMETURK)

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.