hatırla yahudi!
Ey Yahudi! Unuttun mu? Siz bu günkü gibi yine insanlara zulmetmiştiniz de, sizi yeryüzünün her tarafına dağıtmışlardı.
Hem de kaç defa!
Hani dedelerinden çok azı kalmıştı, senin Jarussalem diye andığın Kudüs ü Şerif'te!
Hatırla, tarihler Miladi 637 yi gösteriyordu.
Halife Ömer Efendimiz sizi Haçlıların zulmünden kurtarmış ve ibadet özgürlüğüne kavuşturmuştu. Kimsenin burnu kanamamıştı. Unutmuş olamazsın!
Hatırla, 1099 yılı ile başlayan zulümleri!
Tam 88 yıl barbar haçlı, hem Müslümanlara, hem size, hem de mezhepdaşı olmayan Hıristiyanlara karşı ne zulümler yapmıştı! Akıttıkları kandan atlarının, dizlerine kadar kıpkırmızı kana bulandığını kendi tarihçileri yazıyordu.
Atam Selahaddin Eyyübi gelip sizi 1177 de bu zulümden kurtarmadı mı? Yeniden hürriyetinizi vermedi mi? Hem de kimsenin bir damla kanını akıtmadan...Unutmuş olamazsın!
Dedem Fatih'i unuttun mu?
Hani sizi 1453 de din özgürlüğüne kavuşturmuştu. Kılınıza zarar vermeden!
Hatırla!
16.Yüzyıl'ın başlarını!
Avrupa'da, özellikle İspanya ve Portekiz'de engizisyon zulümleri had safhaya çıkmıştı. Hani Müslümanlara zulmediyorlar, katlediyorlar, kan döküyorlardı. Siz de bu arada zulme ve soykırıma uğruyordunuz. Oradan kaçmak istiyordunuz. Ama hiçbir ülke sizi kabul etmiyordu. Hatırla dedem Osmanlı Sultanı 2.Bayezid Han'ı! Hani imdadınıza yetişmişti. Kemal Reis'i görevlendirmişti. Sizi oradan kurtarıp yüzbinlercenizi Adana civarına getirip yerleştirmişti.
Hatırla ey Yahudi!
1880-1881 yıllarını hatırla.
Hani Rus Çarı 2. Aleksandr'ın ölümünden sizi sorumlu tutan Ruslar! Sizi ülke dışına sürmüştü...
Aç, sefil, perişan bir duruma düşmüştünüz!
Yine imdadınıza dedem 2.Abdülhamid Han yetişmişti.
Sizi aylarca İstanbul'da paşalar gibi ağırlayarak misafir etmedi mi?
Sizin tam 135000 kişinizi bir selamıyla ABD ne yarleştirmedi mi? Bugün ABD de varsanız, dedem sayesinde varsınız.
Unuttun mu?
1915 yılını!..
Hani Çanakkale'de istila ordusuna gönüllü yazılıp bize karşı savaştığınızı. Hatırla Siyon Katır Birliği olayını! Çanakkale sırtlarında Mehmetçiğin oluk gibi kanını akıtan ve sizin taşıdığınız cephaneleri.
Ama biz onu bile unutmuş gözüktük de, kurduğunuz İsrail Devleti'ni 1948 yılında ilk tanıyan devlet olduk!
Unuttun mu ey Yahudi?!.
Daha sayayım mı?
Ey Yahudi!
Vefa bu mu?
İnsanlık bu mu?
İnsan kasabı kesildin!
Sen ne vicdansızmışsın?
Yetmez mi akıttığın Müslüman kanı?
Ey Yahudi!
Kendine gel!..
Hem de kaç defa!
Hani dedelerinden çok azı kalmıştı, senin Jarussalem diye andığın Kudüs ü Şerif'te!
Hatırla, tarihler Miladi 637 yi gösteriyordu.
Halife Ömer Efendimiz sizi Haçlıların zulmünden kurtarmış ve ibadet özgürlüğüne kavuşturmuştu. Kimsenin burnu kanamamıştı. Unutmuş olamazsın!
Hatırla, 1099 yılı ile başlayan zulümleri!
Tam 88 yıl barbar haçlı, hem Müslümanlara, hem size, hem de mezhepdaşı olmayan Hıristiyanlara karşı ne zulümler yapmıştı! Akıttıkları kandan atlarının, dizlerine kadar kıpkırmızı kana bulandığını kendi tarihçileri yazıyordu.
Atam Selahaddin Eyyübi gelip sizi 1177 de bu zulümden kurtarmadı mı? Yeniden hürriyetinizi vermedi mi? Hem de kimsenin bir damla kanını akıtmadan...Unutmuş olamazsın!
Dedem Fatih'i unuttun mu?
Hani sizi 1453 de din özgürlüğüne kavuşturmuştu. Kılınıza zarar vermeden!
Hatırla!
16.Yüzyıl'ın başlarını!
Avrupa'da, özellikle İspanya ve Portekiz'de engizisyon zulümleri had safhaya çıkmıştı. Hani Müslümanlara zulmediyorlar, katlediyorlar, kan döküyorlardı. Siz de bu arada zulme ve soykırıma uğruyordunuz. Oradan kaçmak istiyordunuz. Ama hiçbir ülke sizi kabul etmiyordu. Hatırla dedem Osmanlı Sultanı 2.Bayezid Han'ı! Hani imdadınıza yetişmişti. Kemal Reis'i görevlendirmişti. Sizi oradan kurtarıp yüzbinlercenizi Adana civarına getirip yerleştirmişti.
Hatırla ey Yahudi!
1880-1881 yıllarını hatırla.
Hani Rus Çarı 2. Aleksandr'ın ölümünden sizi sorumlu tutan Ruslar! Sizi ülke dışına sürmüştü...
Aç, sefil, perişan bir duruma düşmüştünüz!
Yine imdadınıza dedem 2.Abdülhamid Han yetişmişti.
Sizi aylarca İstanbul'da paşalar gibi ağırlayarak misafir etmedi mi?
Sizin tam 135000 kişinizi bir selamıyla ABD ne yarleştirmedi mi? Bugün ABD de varsanız, dedem sayesinde varsınız.
Unuttun mu?
1915 yılını!..
Hani Çanakkale'de istila ordusuna gönüllü yazılıp bize karşı savaştığınızı. Hatırla Siyon Katır Birliği olayını! Çanakkale sırtlarında Mehmetçiğin oluk gibi kanını akıtan ve sizin taşıdığınız cephaneleri.
Ama biz onu bile unutmuş gözüktük de, kurduğunuz İsrail Devleti'ni 1948 yılında ilk tanıyan devlet olduk!
Unuttun mu ey Yahudi?!.
Daha sayayım mı?
Ey Yahudi!
Vefa bu mu?
İnsanlık bu mu?
İnsan kasabı kesildin!
Sen ne vicdansızmışsın?
Yetmez mi akıttığın Müslüman kanı?
Ey Yahudi!
Kendine gel!..
BİRLİK OLAMAYAN MÜSLÜMANLARA
İnsanlık kayboldu Filistin'de…
Seni kaybettik bebek; insanlığımızı kaybettik...
O emzikten acıyı emdin çoğu zaman…
şimdi senin için kurtuluş vakti...
Biz kendimize acıyalım bebek...
Bilmem kaç milyarlık İslam âlemi (!) senin başını okşayamadı... Vicdanlar sükût etti...
Kefenlediğimiz senin minicik vücudun değil ruhlarımızdı. Ruhlarımızı gömdük toprağa…
Arkadan ağıtlar yaktık, dualar ettik; ama aslında yaptığımız sadece nefsi tatminden öte bir şey değildi.
Kendimizce bir şey yapıyoruz gösterişiydi belki de yapılan her şey…
Bak, işin edebiyatını güzel yaptık; güzel şiirler yazdık, marşlar okuduk…
Gönderdiklerimiz kefen paran mıydı bebek?
Seni yaşatamadık beri kefen paranı göndererek vicdanımızı susturalım düşüncesi mi bağladı ellerimizi ayaklarımızı?
Sen, gülen herkese gülerdin bebek…
Bilmezdin şiddeti, acıyı ve kötülüğü…
Büyükler ne kadar da kötüymüş bebek…
Bir kez daha insanlığın sükûtunu gördük sende…
Sana bedenimizi kurban edemedik bebek…
Sen kurban oldun bizim için…
Yeni bebekler ölmesin, çocuklar annesiz babasız kalmasın için miydi kurban oluşun?
300 yıllık uykunun sabahında kılınan namazın abdesti senin kanınla mı alınacaktı?
Erken gittin bebek…
Belki de biz çok geç kaldık…
Şimdi sen en güzel bahçelerde dolaşıyorsun…
Biz ne mi yapıyoruz bebek?
Geride kalanlar ne mi yapıyor?
İnsanlığımızı arıyoruz bebek, Filistin'de bir kez daha kaybettiğimiz insanlığımızı…
Seni kaybettik bebek; insanlığımızı kaybettik...
O emzikten acıyı emdin çoğu zaman…
şimdi senin için kurtuluş vakti...
Biz kendimize acıyalım bebek...
Bilmem kaç milyarlık İslam âlemi (!) senin başını okşayamadı... Vicdanlar sükût etti...
Kefenlediğimiz senin minicik vücudun değil ruhlarımızdı. Ruhlarımızı gömdük toprağa…
Arkadan ağıtlar yaktık, dualar ettik; ama aslında yaptığımız sadece nefsi tatminden öte bir şey değildi.
Kendimizce bir şey yapıyoruz gösterişiydi belki de yapılan her şey…
Bak, işin edebiyatını güzel yaptık; güzel şiirler yazdık, marşlar okuduk…
Gönderdiklerimiz kefen paran mıydı bebek?
Seni yaşatamadık beri kefen paranı göndererek vicdanımızı susturalım düşüncesi mi bağladı ellerimizi ayaklarımızı?
Sen, gülen herkese gülerdin bebek…
Bilmezdin şiddeti, acıyı ve kötülüğü…
Büyükler ne kadar da kötüymüş bebek…
Bir kez daha insanlığın sükûtunu gördük sende…
Sana bedenimizi kurban edemedik bebek…
Sen kurban oldun bizim için…
Yeni bebekler ölmesin, çocuklar annesiz babasız kalmasın için miydi kurban oluşun?
300 yıllık uykunun sabahında kılınan namazın abdesti senin kanınla mı alınacaktı?
Erken gittin bebek…
Belki de biz çok geç kaldık…
Şimdi sen en güzel bahçelerde dolaşıyorsun…
Biz ne mi yapıyoruz bebek?
Geride kalanlar ne mi yapıyor?
İnsanlığımızı arıyoruz bebek, Filistin'de bir kez daha kaybettiğimiz insanlığımızı…
Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın. Sadece e-posta iletilerinden daha fazlası
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.