Vay Şevki Yılmaz vay. sen neymişsin be abi!

Vay Şevki Yılmaz vay… sen neymişsin be abi!

Mahmut Mustafaoğlu

 

Şevki Yılmaz epey bir zaman siyasetin içinde çok aktif, hareketli ve üslup olarak da farklı bir tipti. Onun siyaset üslubunu hiçbir zaman benimsemiş, önemsemiş biri değildim. Avazı çıktığı kadar, hançeresini yırtarak konuşması, kendini kaybeden bir karakteri benimsemem düşünülmezdi. Bağırarak konuşması, pervasızlığı bir vaiz tipi oluşturması halk üzerinde etkiliydi. Kasetleri elden ele dolaşıyor, o bir siyasetçi tipi yerine tam bir çığırtkan vaiz tipiyle hocalık unvanını edinmişti. Ona kitleler “Şevki Yılmaz Hoca”, “Şevki Hoca” sıfatını yakıştırmıştı. Aşırıcılığı, bazen üslubuyla söylediklerinin nerelere vardığını düşünmeden saçıp savuruyordu. Bu, öyle ki bir tükürük gibi insanın üzerine yapışıyordu. RP’nin kapatılmasında onun aşırı üslubu da bir sebep olarak görülmüştü. Mahkûm olmuş, yurt dışına gitmişti. Gidiş o gidiş fakat farklı bir gidiş. Gelişi de farklı. O “görevli” Şevki Yılmaz gitmiş yerine bir başkası gelmişti. Siyasetin içinde olmadan, ama aktif siyaset yapan biri oluvermişti. Rize’de bir televizyon programında ve katıldığı toplantılarda Erbakan Hoca’ya demediğini bırakmamıştı.

 

Üsküdar ve Ümraniye bölgesinde şu sıralar yeniden ortaya çıktı. AKP’nin manevi hocası, önderi olarak ev sohbetlerine katılıyor. Kendisini bir bilge yerine konumlandırarak.

Şevki Yılmaz AKP’nin manevi önderi konumunda bir role soyunmuş. Fetva veriyor. İftira ederek, olayları çarpıtarak. Bütün bunlara da dini meşruiyet vererek yapıyor.

Katıldığı iki ev sohbetinde, ana başlıklarla ileri sürdüğü iddiaları öğrenince insan bir tuhaf oluyor. Bir insan olayları nasıl bu denli çarpıtıyor. Bir de aynı ortamda kendi kendisini tenakuza düşürüyor. Konuşmasının ana başlıkları şöyle:

 

  • “D-8 o kadar önemli değildir. Ondan daha önemli olan, ondan daha önce D-4’ler kurulmuştur. D-4’leri kuran liderlerin hepsi idam edilmişlerdir.”
  •  

Tarihi seyri bilmeyen ev sohbetine katılanları nasıl yanılttığı bu ilk iddiası ile ortada. Söz konusu olay şudur: “Bağdat Paktı (1955-1958), Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve Birleşik Krallık arasında, Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'da nüfuz kurmasını önlemeye yönelik olarak kurulan güvenlik ve savunma örgütüdür. Şubat 1955'te Bağdat Paktı adıyla kuruldu, 1958'de Irak'ın pakttan çekilmesi üzerine ABD'nin de dahil olduğu yeni bir antlaşma yapıldı. Merkezi Ankara’ya alındı adına CENTO dendi. 1979'da önce Pakistanın ardından da İran’ın çekilmesiyle CENTO'nun varlığı sona erdi.” Şevki Yılmaz, burada Bağdat Paktı’nı kuran liderlerin hepsi idam edilmişlerdir diyor. Şah Rıza Pehlevi’yi savunur duruma düşüyor. Amerika’nın kontrolündeki bir oluşu savunuyor, dolayısıyla da D-8’i de küçümsemiş oluyor. Menderes’in idamı özel bir durumdur. Diğer ülke liderlerinden hangileridir biz bilmiyoruz. Bunlar kafa karıştırıcı şeyler.

 

  • “Erbakan İsrail ile birçok anlaşma imzalamıştır” diyor.

Ev sohbetinde bulunanlar şu itirazı dile getiriyorlar. Erbakan kaç defa bunu yalanladı. Bununla ilgili iddialar bir iftira ve yalandan başka bir şey değildir denilince: “Siz benden daha mı iyi biliyorsunuz, ben içindeydim” diyor. Erbakan Hoca hayatta, bu konu çok yazılıp çizildi, defalarca yalanlandı. Bu bayat iftiraların ardı arkası kesilmeyecek tabiî.

  • “Erbakan zamanında İncirlik hava üssünden Amerikan uçakları tam 7000 sorti yaptı”

Bunları duyunca gülmekten kendimizi alamadık. 11 aylık Erbakan hükümeti sırasında nereye sorti yapıldı? Amerika Irak’ı mı, Suriye’yi mi, Türkiye’yi mi vurdu? Hangi savaştan söz ediyor. Bunları şunun için söylüyor AKP’nin manevi hocası. Irak işgali sırasında Türkiye üzerinden Irak’a yapılan 5000’e yakın olan sortilerin üstünü örtmek, ya da Erbakan Hoca’nın da ne kadar Amerikancı olduğunu ihsas için bunları söylüyor. BOP eş başkanlığı, Yahudi lobilerinden alınan ödüller söylenince iyice köpürüyor.

  • “İmam Hatip okullarının kapatılması sırasında Erbakan Hoca’nın ve parti grubunun yeterli direnişi göstermediklerini. Okulların kapatılmasına Tayip Erdoğan’ın İstanbul’dan Ankara’ya geldiğini, eğer bu karara karşı çıkılmaz ise Rize’ye gidemeyeceğini” söylüyor. “Erbakan Hoca’nın Şevki Bey ne söylüyorsa ona uyulmasını istediğini, bunun üzerine ise grubun bu karara direndiğini ifade ediyor.”

Şevki Yılmaz burada kendisinin ne kadar önemli bir konumda olduğunu iddia ediyor. Dahası Sayın Erdoğan’ın İstanbul’dan gelerek dahletmesiyle sonucun değiştiğini ifade ediyor. Bunları duyunca gülünür mü ağlanır mı? Daha neler.

Konuşmasına Menderes ve Turgut Özal ile devem edip konuyu Erdoğan’a ve onun büyüklüğüne getiriyor. Burada da söylediklerine dikkat kesilelim.

  • “Turgut Özal Milli Görüş’çüydü. Erbakan Hoca onunla görüşür ona talimatlar verirdi. Ben bunun şahidiyim. Adapazarı’nda bunu yaptı.” Diyor.

Sohbette bulunanlardan biri itiraz ediyor. “Hocam diyor biz yıllarcı sizin kasetlerinizi dinledik. Siz Özal için Papaz dediniz. Haham dediniz, faizci dediniz. Bunlar sizden duyunca inanamıyorum.” Sinirleniyor. “Siz bu sohbeti provake etmeye gelmişsiniz. Toplantıyı dağıtmaya gelmişsiniz. Tabii ki o zaman biz öyle söyleyecektik. Biz ona Milli Görüşçü deseydik yapacağı işleri yapamazdı. Burada şunu ihsas ettirmeye çalışıyor Şevki Yılmaz. Erbakan Hoca gizli gizli Erdoğan’la görüşüyor şunu şöyle bunu böyle yapın diye talimatlar veriyor. Ben Erbakan Hoca’ya saldırıyorsam, Bu AKP’nin yapacağı güzel ve iyi işler var. AKP’yi Milli Görüşçü sanmasınlar diye.

  • “Bu seçimlerde AK Parti güçlü çıkmalı. Oylar bölünmemeli. O zaman Ergenekon çökertilir, Anayasa değiştirilir, Anayasa Mahkemesi düzene girer. Ondan sonra bütün partiler milli olur. Eğer oylar bölünür AK Parti zayıf çıkarsa bu dediklerim gerçekleşmez. Ak Partiye oy vermemek vebal olur.”

Ev sohbetine katılan iki kişi itiraz edince öfkesini yenemiyor. Geçmiş döneme ait kimi düşüncelerini tek tek önüne koyunca bu sefer şöyle bir tutum sergiliyor. Ak Parti’nin tek başına anayasayı değiştirecek gücü olduğu zamanları unutuyor. Milleti böyle böyle avutuyor. İyi ki eline bir Ergenekon kozu geçti.

  • “Ben de Milli görüşçüyüm. Milli Görüş kimsenin tekelinde değildir. Ben hem Erbakan’ı seviyorum, hem Erdoğan’ı seviyorum. Erbakan aracı kendisi için kullandı. Duvara tosladı. Erdoğan aracı yol için kullanıyor yoluna devam ediyor. Müslüman akıllı olmalı. Delikten bir defa geçilir.”

Burada da çok bayat bir usüle başvuruyor. Kendisini Milli Görüşçü Erbakan’ı seven biri olarak sunuyor. Diğer taraftan da Erbakan’ı kendince yerden yere vuruyor. Nasıl bir ihanet içinde olduğunu ihsas ettiriyor. Öte yandan nasıl çelişkiler içinde olduğunun farkına bile varamıyor. Bu onun üslubu. Konuşurken neler saçıp savurduğu hala hafızalarda. Gaziantep Belediyesi eski başkanı Celal Doğan için söylediklerinin yenilir yutulur tarafı mı vardı? Bu ve benzeri absürdlüklerinin üstü örtülecek gibi değildi. Milli Görüş’te yer alan en uç adamlarından biriydi. Geldiği gibi gitti. AKP’nin oluşuna dolaylı destek verdi. Bu desteğini sürdürüyor.

Bir iddiası daha var ki hele, asıl o kabul edilebilir değil.

  • “Çiller Hükümeti kurulduğu zaman Mahmut Efendi beni aradı. Ben Erbakan’a ulaşamıyorum. Sen ulaş, Çiller ile hükümet kurmasın. Yılmaz ile kursun.”

Bu bölüm ne kadar ilginç değil mi. Bir hükümetin kuruluşuna Mahmud Efendi dahil oluyor. Üstelik Mahmud Efendi arzu edecek isteyecek Erbakan Hoca’ya ulaşamayacak. Bunlar doğru şeyler değil. Tipik bir Şevki Yılmaz Üslubu. Konuşurken ki nasıl tükürükler saçarak konuşuyor idiyse tıpkı öyle. Şimdi de söylediklerinin nereye varacağını düşünmeden tarihe ilişkin, siyasal oluşa ilişkin insanları yanıltıyor. Tarih bilgisi de yanlış olarak. Şu Bağdat paktı, CENTO olayındaki somutluklarda olduğu gibi.

Üsküdar ve Ümraniye’de manevi sohbetlerine başlamış. Ümmeti Muhammed’e duyuralım. Ne yapalım AK partiye lojistik destek veriyor, iyi de yakışıyor.

 

 

Hele bu zamanda.

 

Mahmut Mustafaoğlu

 

1 yorum:

  1. SÖZLERİNİZ ÇOK ZARAR VERECEK ÇOK!



    SAYIN Şevki YILMAZ;
    29 Mart seçimlerine yönelik çarpıcı tespitlerde bulunmuşsunuz. Eski dava arkadaşlarınızı uyarmışsınız.Ergenekon'u da değerlendirmişsiniz.

    Ergenekon yapılanmasından ilk kez hesap sorulduğunu, bunu yapan iktidarın alaşağı edilmek istenmesine 'destek vermeyeceğini'zi kaydetmişsiniz.

    EY Şevki YILMAZ HOCAM !
    BİZ BİR ZAMANLAR SENİN KONUŞMALARINI VİDEO’LARDAN, KONFERANS’LARINDAN, TV’LERDEN, MECLİS KÜRSÜ’LERİNDEN VE EN SON SEN ALMANYA’DAYKEN İNTERNET SİTESİNDEN TAKİP ETTİK.ŞUURLANMAMIZA SEBEP OLAN SEN OLDUN!MİLLİ GÖRÜŞ’Ü İLİKLERİMİZE KADAR ANLAMAMIZA SEN VESİLE OLDUN!

    Sultan Abdülhamid'in İttihat ve Terakki çeteleri tarafından tahttan indirilmesinden 100 yıl sonra içerideki ihanet odaklarının ilk kez sırtının yere getirildiğini söylemişsiniz.

    BURAYA KADAR DOĞRU…

    "Şimdi birileri çıkmış koltuk hırsından; 'Bu iktidar yıkılmalı!' diyor...

    İŞTE TAMDA BURADA 'one minute'!!! DAHA DOĞRU VE MİLLİ TABİRİYLE ‘BİR DAKİKA’!!!

    KİM O KOLTUK HIRSLISI???

    HAYATINI SİYONİZM’LE MÜCADELEYE ADAMIŞ Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN HOCAM’MI?

    ATEŞ’TEN GÖMLEĞİ SIRTINA GİYMİŞ, KOLAY YOLDAN MECLİSE GİRİP SİSTEMİN POTASINDA ERİYİP, GELENE AĞAM GİDENE PAŞAM DEYİP (TIPKI AKP’LİLER GİBİ) GÜNÜNÜ GÜN ETMEK VARKEN, ÇOK ZOR AMA EN AZ O KADAR ŞEREFLİ, MİLLİ GÖRÜŞ (burada vaktiyle sizden öğrendiğimiz MİLLİ GÖRÜŞ’ün anlamınI hatırlatmaya gerek yoktur herhalde)MÜCADELESİNİ YÜRÜTMEK ÜZERE GENEL BAŞKAN SEÇTİĞİMİZ Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ BEY Mİ YOKSA!??

    KİM O KOLTUK HIRSLISI??? KİM ? ? KİM HOCAM ? ? ?

    YOKSA;
    KOLTUK, MAKAM AŞKINA DAVASINI SATAN, SİYONİST’LERLE KOL KOLA GİRİP ADINA ‘BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ’ DİYEREK MİLLETİ HATTA BEYANATLARINIZA BAKILIRSA SİZİ BİLE NARKOZLADIKLARI, AMA GERÇEKTE BÜYÜK İSRAİL PROJESİ OLAN ‘BOP’A EŞBAŞKAN OLUPDA KANLI ELLERİ HİÇ UTANMADAN-SIKILMADAN SIKAN-KUCAKLAYAN,ONLARA ŞEFKAT KESİLEN AMA, HOCASINA ‘BİZ BUNLARIN NE OLDUĞUNU İYİ BİLİRİZ’(NE İMİŞSEK BİZ!) DİYE ÇIKIŞACAK KADAR CESUR(?), BİR ZAMANLAR AMERİKADA AVRUPADA MADALYALAR ALIP CÜPPE’LER GİYEN, VE BİZZAT ZAT-I ALİNİZİN ‘İŞBİRLİKÇİ’-‘HAİN’ DİYEREK ALABİLDİĞİNE ELEŞTİRDİĞİNİZ Turgut ÖZAL GİBİ,CÜBBELER GİYİP MADALYALAR ALAN SAYIN BAŞBAKAN R. Tayip ERDOĞAN VE TEBAASIMIDIR KOLTUK HIRSINDA OLAN!!!
    KİM-KİMLERDİR HOCAM ? ? ?









    VE BİZ MİLLİ GÖRÜŞ’ÇÜLER ‘BU İKTİDAR YIKLIMALI’ DAMEDİK HİÇ BİR ZAMAN.

    YA NE DEDİK – DİYORUZ;

    EY TAYYİP!
    GİTTİĞİN YOL YANLIŞ!
    GERİ DÖN!
    AVRUPA BİRLİĞİ TERBİYE ODASINDAN ÇIK!
    İSLAM BİRLİĞİNİ FAALİYETE GEÇİR!
    D-8’LERİ FAALİYETE GEÇİR!
    IMF’Yİ KOV!
    1000 YILLIK ECDADIN YOLUNDAN GİT!
    BİZE – BU MİLLETE BU YAKIŞIR!

    --‘EFENDİM BUNA REEL POLİTİK İZİN VERMEZ! YAPAMAYIZ! DEME !

    BU UĞURDA ÇALIŞ! KAZANSAKDA – KAYBETSEKDE ZAFER İNANANLARINDIR! DEDİK – DİYORUZ.


    Ben buna hizmet etmem, edene de destek vermem ve bütün gücümle mani olurum."

    BUYURMUŞSUNUZ.BEN HER NE KADAR SİZE YAKIŞTIRAMASAMDA SAYGI DUYARIM.SİZ BİLİRSİNİZ.

    'Habervakti.com' internet sitesine konuşmuşsunuz.Halkın sandığa giderken 'one minute'ı düşünmesini istemişsiniz.
    SAYIN HOCAM;
    SİZ ESKİDEN OLSAYDINIZ ŞÖYLE DERDİNİZ;
    – EY TAYYİP! DAVOS’TA 'one minute' DEYİP TİRİBÜNLERE OYNAMADAN ÖNCE İSRAİL İLE OLAN ANLAŞMALARINI İPTAL ETSENE!
    – BÜYÜKELÇİNİ GERİ ÇEKSENE!
    – BİRBUÇUK MİLYON IRAKLI KARDEŞİMİZ KAN GÖLÜNE DÜŞERKEN NEREDEYDİN!
    – NEDEN O ZAMAN 'one minute' DİYEMEDİN’
    – İLLA BİR MİLYON MİLLİ GÖRÜŞ’ÇÜNÜN ÇAĞLAYANA TOPLANIP, SANA ÖNÜNDEKİ SEÇİMLERİ DÜŞÜNDÜRTMESİMİ LAZIMMM….
    BENİM BİLDİĞİM SİZ DAHA ÇOOK ŞEYLER SÖYLERDİNİZZZZ…

    Hiçbir parti ile organik ve inorganik bağınızın olmadığının altını çizmişsiniz. tamamen vicdani sorumluluğu gereği konuştuğunzu dile getirmişsiniz.

    AMA BU MİLLET SİZİN HALA SAADET PARTİSİ İLE ORGANİK YADA İNORGANİK, BİR ŞEKİLDE BAĞINIZ VAR ZANNEDİYOR.SAADET PARTİSİNE DARBE VURUYORSUNUZ.

    Darbecilerden hesap soruluyor

    Hiçbir vatan evladı, Ergenekon ihanet çetesine karşı kelle koltukta mücadele eden AK Parti iktidarının karşısında yer almaz, alamaz!

    BEN VATAN EVLADI’YIM VE KARŞISINDA YER ALDIM.AMA ERGENEKON DAVASI NEDENİYLE DEĞİL!YUKARDA BAHSETTİĞİM NEDENLERLE!
    AYRICA KELLE KOLTUKTA MÜCADELE ETMENİN NE OLDUĞUNU VAKTİYLE SİZDEN VE SİZİN GİBİ ABİLERİMİZDEN ÖĞRENMİŞTİK.BUNLARINKİ (AKP) ONA HİÇ AMA HİÇ UYMUYOR.

    Vatanını ve milletini seven hiç kimse 1960, 1971, 1980 darbesi ile 28 Şubat postmodern darbesinin acılarını çektiği halde darbecilerden hesap soran AK Parti iktidarına hain ve işbirlikçi diyemez.

    VALLA BİZ DİYORUZ.VATANIMIZI MİLLETİMİZİDE ÇOK SEVİYORUZ.

    Sizler çetenin dinci ayağından mısınız?

    Ergenekon'a destek verenlere sorulur; sen bu çetenin hangi kanadını temsil ediyorsun, sen de mi bu derin çetenin ayağısın, sol ayağını gördük, sağ ayağını gördük, aşırı solunu gördük, terör örgütü ayağını gördük, sen yoksa şu dinci ayağından mısın (?!..) derler...

    YUH ARTIK! BİR ZAMANLAR İÇİNDE ‘KELLE KOLTUKTA’ MÜCADELE VERDİĞİNİZ MİLLİ GÖRÜŞ’ÇÜLERE AĞIR HAKARET ETMEK BAŞKA NASIL OLABİLİR ACABA….İADE EDERİZ!




    Kendilerini yok etmeye çalışanlarla birlik olanları ibretle izliyorum

    28 Şubat'ta dönemin başbakanına en ağır hakaretler yapanlardan bugün hesap soruluyorsa, AK Parti hükümetine en çok o hakaretlere maruz kalanların destek vermesi gerektiğine inanıyorum ama görüyorum ki bazıları derin güçlerle omuz omuza vermiş, dün kendilerini yok etmeye çalışanlarla birlik olmuş görüntüsü vermekteler.. Bu acı tabloyu ibretle izliyorum, milletimiz de izliyor..

    BENDE SİZİ HAYRETLE VE ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUM…

    Oylarınızla Ergenekon'u diriltmeyin

    Şimdi birileri çıkmış koltuk hırsından; "Bu iktidar yıkılmalı!" diyor... Ben buna hizmet etmem, edene de destek vermem ve bütün gücümle mani olurum. Vatanını ve milletini seven ister Saadet Partili, ister MHP'li, ister BBP'li ve hatta CHP'li olsun bu ülkede 60 ihtilalini, 12 Mart 1971 ve 1980 darbesini, 28 Şubat postmodern darbesini yaşadığı ve acılarını çektiği halde bu darbecilerden hesap soran AK Parti iktidarına 'yıkılsın bunlar' diyemez.. Ve AK Parti dışındaki partilere oy vererek bu Ergenekon terör örgütünün tekrar ayağa kalkmasına, güç bulmasına hizmet edemez..

    HOCAM NARKOZLANMAYIN!GÖZÜNÜZÜ AÇIN!

    Ergenekon bitmeden özgürlük gelmez

    Bu iktidardaki kardeşlerimiz gidip Saadet, MHP veya diğerleri yeniden gelse neyi neyle bunlardan daha iyi yapacağız? Bu cunta varken ve bu Ergenekon terör çetesi çökertilmeden neyi nasıl düzelteceğiz? Virajlar, mayınlı yollar temizlenmeden ülkemiz hakiki demokrasiye tam dönmeden, nasıl, neyle düzelteceğiz?.. Özgürlükleri nasıl ve ne yolla getirecegiz? Bizi palavralarla kandıranları REFAHYOL iktidarımızda ve MHP-ANAP-DSP iktidarlarında görmedik mi, yaşamadık mı?

    BAKIN BU DOĞRU HOCAM!….

    AK Parti'ye oy değil, gözyaşı topluyorum

    Şimdi bana soruyorsunuz; "Siz 29 Mart yerel seçimleri için AK Parti'ye seçmen mi topluyorsunuz?" diye. Evet ben, 28 Şubat'ta evlerinden gece yarısı baskınlarıyla toplanan, fişlenen ve eziyet gören, işinden ve aşından olanların ardında bıraktığı gözyaşlarını topluyorum.. Evet ben, 80 darbesinde binlerce genci sağcı-solcu diyerek birbirine düşürüp silah sıktıran, onlarcasını idam eden, binlercesini hapislerde işkencelerden geçiren, faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yerlere dökülen isyanlarını topluyorum... Evet ben, ayışıkları altında sarıkız ineğinin sütünü nasıl çalarım hesapları yapanlara karşı sivil iradeye güç topluyorum... Evet ben, sokak ortasında kafasına sıkılan Hrant'ın kanını, Uğur Mumcu'nun tespit ettiği fakat yayınlayamadan öldürüldüğü derin ilişkilerle dolu kayıp dosyalarını topluyorum... Türk ve Kürt kardeşlerini kucaklaştırmak uğruna şehit olan Gaffar Okan'ı şehit eden ve ettirenlerden hesap soran AK Parti iktidarına destek için oy topluyorum...

    HOCAM BU EZİYETLERİ ÇEKEN KARDEŞLERİMİZİ SAYGI İLE SELAMLIYOR, İMRENİYOR, TEBRİK EDİYORUM.BU KARDEŞLERİMİZİN BÜYÜK BÖLÜMÜ KARŞILIĞI ‘RAB’LERİNDEN BEKLİYOR.DİĞER KÜÇÜK BöLÜMÜNEDE ‘RAB’LERİNDEN KARŞILIK BEKLEMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM!

    AKPARTİDEN-İŞBİRLİKÇİLERDEN-HATTA HAİNLERDEN DEĞİL!!

    HOCAM SÜRÇ-Ü LİSANIMI AFFEDİN ÇOK YARALANDIM BU BEYANLARINIZDAN. HOŞGÖRÜNÜZE SIĞINIYORUM.AFFEDİN!!!

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.