T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) Re: YALANDAN KİM ÖLMÜŞ... - 'Türkan Saylan Hıristiyan Misyoneri, ABD Mandacısı ve Casusudur!'

Bu vesile ile hatırlatalım şahsımızın mailine gelen bir takım rahatsızlıklar var, şahsım kimsenin özel mailine mail atmammıştır, atmamda. Sadece mail grubuna atarım. Daha öncede oldu "Kırgız Altınındaki Sır" başlıklı mailim her yere dağıtılmış ve herkes bana mail atmıştır olumlu veya olumsuz. Oysa ki o mailde de bu mailde de özele mail atmadım. Bu konuda benim suçum yoktur veya takdir edilecek bir tarafımda yoktur. Ayrıca benim mailimi alıp sağa sola herkese yollayan kişi veya kişilerden istirhamım lütfen o maili yollarken benim adresimi silin, bir saatten beri insanlara yanlış anlaşılma var gibisinden mail atıp duruyorum. Tekraren ben kimsenin özel mail adresine mail atmıyorum...

Saygılarımla...


10 Mayıs 2009 Pazar 12:57 tarihinde Murat Tepebaşılı <sedrek@gmail.com> yazdı:
YALANDAN KİM ÖLMÜŞ...

‘Türkan Saylan Hıristiyan Misyoneri, ABD Mandacısı ve Casusudur!’
başlıklı bu yazı baştan aşağı yalan ve iftira üzerine kuruludur. 

Çünkü:

ÇYDD, ABD'leyle AB'li sömürgecilerin, dincilerin ve aşiret reislerinin istemediğini yapmaktadır; doğulu kızlarımızın okumasına destek olmaktadır. Ayrıca bu, onların kız çocuklarına iğrenç emelleri için okurlarken destek olmak bahanesiyle kanca atamamaları demektir.

O nedenle t
oplanan bağıs paralarının denetimi Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğunu bile bile Türkan Saylan'a iftira atmaktadırlar.

Öyleki, -müslümanları Allah'la aldatan dincilerin- Ümraniye savcıları, bağış yapılanların CD'lerdeki listelerini aldıkları halde, bunca zaman geçmesine karşın, -Milli Eğitim'in belirlediği çocuklar burslardan yararlanamasın diye-,  kopyalarını vermemiştir.


* * * * *



10 Mayıs 2009 Pazar 01:40 tarihinde Durali Durmaz <duralidurmaz@gmail.com> yazdı:

Araştırmacı - Yazar Yılmaz DİKBAŞ:

‘Türkan Saylan Hıristiyan Misyoneri, ABD Mandacısı ve Casusudur!’


Yılmaz Bey, biliyorsunuz, son Ergenekon Operasyonlarında, ÇYDD şubelerine de baskın düzenlendi. Müslüman Türk halkı açısından Türkan Saylan kimdir, ÇYDD nasıl bir kurumdur? Bize anlatabilirmisiniz?..

Şimdi, benim yazdığım iki kitap var, özellikle bu konuyla ilgili, içinde bu konunun da bulunduğu daha doğrusu Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi ve diğeri de “Gaflet, Dalalet, Hıyanet”. Bu iki kitabım da Asya Şafak yayınlarından çıktı. Bunlardan birincisin de ÇYDD’nin AB’den hibe aldığını yazdım. Türkan Saylan’ın başında bulunduğu ÇYDD, AB’den 200 bin Euro, o günkü o tarih itibariyle, iki buçuk yıl önceki tarih itibariyle toplam 200 bin Euro hibe almıştı. Hibe karşılıksız para demektir. Bunu savunabilmek için kendilerini, dediler ki çevrelerine; bu hibenin içerisinde TC devletinin parasıda vardır.Bu büyük bir yalandı, ben bu yalanı kendilerinin yüzlerine vurdum. Sözünü ettiğim ilk kitabım da, benim Türkan Saylan’a yazdığım mektup da vardır. İlk mektubuma cevap verdi ikincisine veremedi. Ben aldığınız bu hibeleri nereye, nasıl harcadınız, kimlere verdiniz? Diye yazdığımda cevap vermedi. Oysa ondan önce yazdığım mektuba cevap yazdığında sorularınız varsa sorun ben cevaplarım demişti. Hibelerin nereye gittiğini o günkü tarih itibariyle Türkan Saylan cevaplayamadı. Yine bu iki kitabım da, “Gaflet Dalalet Hıyanet” de göreceksiniz ÇYDD, başında Türkan Saylan’ın bulunduğu ÇYDD’nin Türkiye’de Hıristiyan, Protestan misyonerliğini yaptığını yazdım. Üç dernek var Türkiye’de; ÇYDD, üç kuruluş demem lazım, ÇYDD, Çağdaş

Eğitim Vakfı ve Sağlık ve Eğitim vakfı. İkisi vakıf birisi dernek olmakla üç kurum var. Bunların üçü el ele, kol kola, yan yana Türkiye’de Hıristiyan, Protestan misyonerliği yapmışlardır. ABD’de ki Protestan kiliselerinin yönetimin de, denetimin de çalışmışlardır. Hedefleri şudur, şu olmuştur; Türk çocuklarını, özellikle yoksul aile çocuklarını ve işsiz gençleri seçmişler ve bunları Hıristiyanlaştırmaya çalışmışlardır. Şimdi, Hıristiyan misyonerliği yaptığını söyleyince buna sadece dini bir propaganda olarak bakmayalım. Böyle bakarsak işin kapsamını tam anlayamamış oluruz. Çünkü Hıristiyan misyonerliği yaparken, yaptıklarını söylediğimiz de bazı kesim Türkiye’de kendilerine Batıcı, AB’ci gören, öyle olan insanlar diyorlar ki; “ne var? Demokrasi var, özgürlük var, birileri de Hıristiyan dininin propagandasını yapar?” Öyle değil, bu ÇYDD para vererek yoksul aile çocuklarını, fakir işsiz gençlerimizi önce dininden ve dilinden soğutmak, arkasındanda ulusal değerlerinden soğutarak Türk çocuklarının ulusal kimliklerini eritmek istemişlerdir, kimliksiz yapmak istemişlerdir. Şimdi bu çok vahimdir, asıl ağır olan, asıl tehlike olan budur. Eğer siz bir ülkenin gençlerini önce dinlerinden, inançlarından soğutur sonra dillerinden soğutur sonra tarihlerinden, kültürlerinden soğutursanız; o çocuklar ulusal kimliklerini kaybederler. Peki, ulusal kimliklerini kaybedince onun yerine başka bir şey koymanız lazım, işte onun yerine Türkan Saylan’ın da başında bulunduğu derneğin ve diğer o saydığım iki kurumunda yaptığı, Hıristiyan Avrupa kimliğini koymak istemişlerdir. Ben kitaplarım da belgeleriyle yazdım AB’nin en önemli propaganda araçlarından biri şu olmuştur, söylemleri; “Artık Avrupa’da, AB ülkelerinde İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan yoktur Avrupalı vardır.” Bu ülkelerin insanlarına bunu da yatmışlardır. İngiliz’e sen artık kendine İngiliz deme, Avrupalıyım de, Fransız’a artık sen Fransız’ım deme Avrupalıyım de, diyerek büyük paralarla büyük propaganda yapmışlardır. Ve bunlar büyük Avrupa birliğinin mimarları buna European Identity dediler. Yani Avrupa kimliği, ulusların kimliklerini eritmek yerine tek bir kimlik kurmak, Avrupa kimliği. Fakat ne oldu biliyormusunuz? Yıllar süren propagandalardan (ayrıntılara giremiyorum, kitabım da var) büyük paralar harcadıktan sonra şu oldu; bir an ket yaptılar, bir kamuoyu yoklaması yaptılar AB ülkelerinde. Gittiler İngilizlere sordular;_ kendinizi nasıl tanıyorsunuz? Önce İngiliz’im mi diyorsunuz, önce Avrupalıyım mı diyorsunuz? Önce Avrupalı

sonra İngiliz’im mi diyorsunuz? Cevap verin.

 

Aynı şekilde Fransız’a, Alman’a, İtalyan’a gittiler, işte sonuçlar ortaya çıktı, belgelidir yazdım. Şimdi şunu bekliyorlardı; büyük propaganda paraları harcadıktan sonra bütün bu milletlerin; Evet biz artık kendimizi Avrupalı, kimliğimiz Avrupalı, demelerini bekliyorlardı. Onları hayal kırıklığına uğratan bir sonuç çıktı. İngilizlerin verdiği cevapların yüzde doksanı şöyle çıktı; _ Ben İngiliz’im, Fransız, ben Fransız’ım, Alman, ben Almanım, İtalyan, ben İtalyan’ım… Şunu gördük; Avrupa’da ulusal kimliğinden hiç kimse vazgeçmiş değil. Vazgeçiremediler. Avrupalıyım ama ben önce Fransız’ım, benim milletim Fransız, benim milletim İtalyan, benim milletim İngiliz dediler ve ulusalcılığın değil yok olmak en ufak bir sarsıntıya uğramadığını gördüler ve ulusal devletleri yıkmanın da çok zor olacağı böyle ortaya çıktı. Fakat bu propaganda Türkiye’de AB mandacıları tarafından sürekli yürütüldü. İşte bu propagandayı yürütenlerden biriside ÇYDD’nin başkanı Türkan Saylan’dır. Türkan Saylan’ın Atatürkçü olduğu tam bir uydurmadır, tam bir safsatadır. Atatürk’ü maddi olarak kullanmıştır. Elbette ki öyle yapacaktır, Anadolu halkına, Türk halkına şirin gözükebilmek için, çağdaş gözükebilmek için bakın derneğinin adına da çağdaş demiş,

 

Evet

Öyle kamufle edecektir tabi, kendisini kamufle etmeden resmen ortaya çıksa deseki; hey Türk halkı ben şimdi Hıristiyan misyonerliği yapacağım, sizin kimliğinizi değiştireceğim, dese üç dakika ayakta kalabilir mi? Hayır.

 

Ben Atatürkçüyüm dedi, ben Kemalist’im dedi, ben devrimciyim dedi, ben çağdaşım dedi, ben Avrupalıyım, Batılıyız bizim hepimiz Atatürk’ün yolundayız gibi yalanlarla uyuttu. Kendisi bir sahte Atatürkçüdür, Atatürkçülüğü maddi olarak kullanmış birisidir. Şimdi bakın, en son daha iki gün, bu gün pazartesi değilmi?

 

Bu gün pazartesi, 20 nisan pazartesi, 19 Nisan Pazar, Hürriyet gazetesin de bir mülakatta konuşuyor bakın, Ayşe Arman vardır hürriyet gazetesin de, Ayşe Arman ile röportaj yapıyor, ben çok fazla bir şey söylemeden hemen o konuşmadan bir bölüm okuyorum.

 

Ayşe Arman soruyor, şimdi Türkan Saylan Türk çocuklarına eğitim için paralar verdim diyorya, herkesi de öyle kandırıyor ya, Ayşe Arman soruyor; Burs verdiğiniz çocuklar arasında başörtülü çocuklar var mı? Hayır! diyor cevap hayır.

 

Şimdi bakın, halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede başörtülü çocuklara burs vermediğini söylüyor, “hayır” diyor. Görüyormusunuz? Saklayamıyor da artık.

 

Ve diyor ki devam ediyor, böyle bir ülkemiz var o çocukların bir kısmı militan olarak kullanılıyor, bizimse böyle casus gibi olanları aramız da istemiyoruz, diyor. Şimdi düşünebiliyor musunuz yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede halkının, başı örtülü çocuklara burs vermeyişine de bunlar militandır, bunlar casustur diyor.

 

Oysa kendileri casusluk yapıyor.

Evet tabi. Hani Allah söyletti derlerya kendisinin casus olduğunu kendi diliyle ele veriyor.

 

Kendisi bir Hıristiyan militandır, Hıristiyan misyoner militandır ve kendisi tam bir ABD mandacısıdır ve ABD casusudur. Yaptığı iş budur. Başörtülü çocuklarımızın ne casuslukla ne militanlıkla ilgisi vardır. Herkese ben şöyle bir soru sorayım; bu Türkan Saylan denilen kişi güya eğitimci, burs veriyor ve çocuklarımızı eğitiyor. Ama başörtülülere vermiyor çünkü onları çağdaş görmüyor, casus görüyor, militan görüyor. Peki, aklı başında olanlar Türkan Saylan’a şunu sormaları gerekir; efendim siz eğitmenseniz asıl bu çocuklara burs verin onları kurtarın, öyle değilmi?

 

Evet, madem böyle bir militan var, değilmi?

Mademki bunlar, sapmışlar militan olmuşlar, bunlar sapmışlar casus olmuşlar başka bir tarafın, siz bu Türk çocuklarını kurtarın. Başlarınada başörtü koyarak dinci olmuşlar, onların kendi deyimine göre çağ dışı kalmışlar, o zaman siz önce bu çağ dışı kalmış militanlığa ve casusluğa meyilli çocuklarımızı kurtarın, bunları kurtarmanız gerekmezmiydi? diye sormaları gerekmezmi?

 

Şimdi bakın bir şeye daha dikkatinizi çekeyim yine Ayşe Arman’ın sorusundan hareketle konuşuyorum kendim bir şey katmadan.

 

Burs verdiğiniz çocuklar arasın da başörtülü çocuklar var mı?.. Dikkatinizi çekiyorum, türban yok.

 

Türban uzun süre bir siyasi görüşün simgesi olarak kullanıldığı iddia edilmedi mi?

 

Ama Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun, başörtüsü ne zamandan beri bir düşmanlığın simgesi oldu bu topraklarda?

 

Başörtüsü ne zamandan beri bizim annelerimizin, bacılarımızın, eşlerimizin başındaki başörtü ne zamandan beri casusların militanların örtüsü oldu? Allah aşkına! Bundan daha alçaklık, bundan daha büyük ahlâksızlık düşünebiliyor musunuz? Bakın daha ileriye giderek bir şey söylüyorum; Türkan Saylan’ın yaptığına ayrımcılık ve bölücülük derler. Değil mi? Bu ülkenin başörtülü çocuklarına militan, casus, onlara burs vermem diyorsanız ayrımcılık yapıyor, bölücülük yapıyorsunuz demektir.

 

Evet.

Türkan Saylan ayrımcı ve bölücüdür. Kendisine verilen görevde bu halkı ayırmak, ayrıştırmak ve bölmektir. Şimdi şunu dikkatlerden kaçırmayalım; ÇYDD’nin bir çok şubesi ve bu şubelerde gönüllü olarak çalışan çok iyi niyetli insanlarımız var. Bunlar tepedeki olanlardan habersizler. Bunlar, Türkan Saylan’ın ve yönetim kurulunda ki kişilerin asıl niyetlerini plan ve projelerini bilmiyorlar. Bakın bizim insanlarımız, Anadolu insanı yufka yüreklidir. Öyle değilmidir?

 

Evet

En zor durumlar da bile birisine yardım etmek söz konusu olduğun da koşarlar.

 

Mazlumdan yana tavır alır.

Tabi. Şimdi bu kadında çıkıyor diyor ki; bakın doğu Anadolu’da, güney doğu Anadolu’da bir sürü fakir çocuklar var, yoksul aile çocukları var, bunlar okuyamıyor gelin bunlara yardım edelim, ne olur bakın hayırlı iş yapıcaz, biz Atatürkçüyüz, deyince tabandaki o insanlar iyi niyetli yufka yürekli insanlarımız bunun ötesini sormazlar. Doğaldır, bilemezler dünyanın her tarafında bu böyledir. Onun için büyük kitleleri aldatmak kolaydır. Bu çok güzel işler yaptığını aşağıya anlatınca, aşağıdaki insanlarTürkan Saylan’ı sorgulamıyorlar. Bugün biz bunları söylemeye kalksak inanmakda zorluk çekeceklerdir, olurmu? Diyeceklerdir. Bak kaç kişiye burslar verildi, bilmem neler verildi… Ama bu gerçekleri onlara anlatmak, göstermek gerekli.

 

Kesinlikle...

Ve Türkan Saylan bu toprakların iyi niyetli, yufka yürekli, yardım sever, merhametli insanlarını sömürmüştür.

 

Kullanmıştır, hala kullanmaya devam ediyor, ayrımcılık yapıyor. Türkan Saylan’da gerçekten şefkat yoktur, merhamet yoktur. Şefkat ve merhamet olsaydı onda Anadoluda başörtülü çocukları militan ve casus olarak damgalamazdı.

 

Ondan bunun hesabını mutlaka sormalıdırlar.

 

Sorgulamalıdırlar, demelidirler ki gel bakalım bunları anlat bakalım ne demektir? Diye.

 

Söylediğiniz özellikle doğudan fakir Kürt müslüman çocuklarını alıyor

ya, özellikle bu fakirleri Hırıstiyanlığa yönlendirdiği...

Tabi böyle yapmıştır. Bakın, bakın ben kitaplarımda bunları yazdım, biraz önce adlarını saydığım kurumlar, AB mandacıları ve Hıristiyan Protestan misyonerleri beni önce iki türlü, iki ayrı konuda mahkemeye verdiler.

 

Önce bunlara Truva atı dediğim için mahkemeye verdiler bunlar beni, dediler ki bize vatan haini diyor. Davayı ben kazandım. Kaybettiler, temyize gittiler, temyizde tasdik etti. Öyleyse Türkan Saylan başta olmak üzere diğer AB’den hibe almış olaların Truva atları oldukları mahkemece tescillenmiştir.

 

Bunun hiç tartışmaya açık yanı yoktur. Sonra tuttular bu Avrupa Hıristiyan misyonerleri gene beni mahkemeye verdiler, tazminat istediler. Hıristiyan misyonerleri değilmiş, ben onlara iftira atıyormuşum. Gene mahkemeyi ben kazandım, gene temyize gittiler, gene ben kazandım. Bakın çok açık net altını çizerek söylüyorum; Türkan Saylan ve ÇYDD başkanlarının ve onların yönetim kurulu üyelerinin Hıristiyan misyonerleri olduğu mahkemece tescil edilmiştir.

 

Daha ne diyeyim? Şimdi bunları savunanların gözlerine bu gerçekleri soktuğunuz halde tabi onlar da aynı çevrenin borazanı olduğu için, savunmaya devam ediyorlar. Şimdi toz duman bir birine karışık olduğu için aşağıda ki dürüst, samimi, merhametli, şefkatli insanları galeyana getirdikleri için henüz gerçekleri anlatıp, onlara gerçekleri, doğruları söyleyecek bir ortamda yok ortada gördüğünüz gibi…

 

Baran Dergisi Sayı: 119



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

2 yorum:

  1. Murat Tepebaşılı,kendini kandırmaktadır.Yılmaz Dikbaş,Türkan Saylanla ilgili gerçekleri dile getirmiş.Murat Tepebaşılı,Türkan Saylanı desteklediği için gerçekleri görmezden gelmekte!Türkan Saylanla ilgili suçlamalar belgelere,kanıtlara dayanmaktadır.ÇYDD'nin,ABD,AB'li sömürgeciler gibi dış güçlerle ittifak olduğu bilinmektedir.Kanıtlar var.

    YanıtlaSil
  2. sayın yılmaz dikbaş'ın bu yazısı artık bu milletin kandırılamayağı,türkan saylan modellerine tokat olsun.müslüman türk gençleri aklı ile her zaman en önde olacak ve özellikle başörtülü evlatlarımızda layık olduğu o en temiz yerde kurtuluş savaşında olduğu gibi bu gardrop atatürkçüleri ile mücadele edecektir.türkan saylan'nın en başından beri ya mason yada misyoner olduğunu tahmin ediyordum.başörtüsüne saygısızlık eden atatürkçü olamaz zaten yada tarihini bilmeyen cahil birinin sözleri olur ancak.casus türkan saylan ve benzerlerinin atatürkün şerefli ismini kullanmasına izin vermeyelim artık.gerçek atatürkçü onun dine olan saygısınıda bilir.bu kadar dindar olan bir millet önderinin kim olduğunu bilmezmi artık MASONLAR ve MİSYONERLER bu topraklardan iş çıkaramayacaklar herşey gün gibi ortada artık :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.