14 May 2009 15:25:53 +0000
t.baydar@yahoo.com.tr
SICAĞI SICAĞINA SALDIRI
SICAĞI SICAĞINA SALDIRI Dünkü "SAVUNMAK İÇİN BİR NEDENİMİZ YOK" yazıma sıcağı sıcağına ek. Erdoğan Bakü'de, "iki devlet, bir millet" demiş. Aman efendim, Amerika yeniden keşfedildi, gazeteler televizyonlar, her yarım saatte bir Erdoğan'ı bu sözünden ötürü göklere çıkarıyor. İkinci sözü "Ermenistan Karabağ'dan çekilmezse sınırlar açılmayacaktır." İlk sözü, çocukluğumdan beri duyarım. Türk ve Azarbeycan büyükleri perçimleyerek söylemişler ve gerekenleri bu yolda yapmışlardır. Yani bu düşünce, bu inanç "sözde değil özde" olmuştur. Bunu bozan, ortalığı velveleye veren, haftalarca halkları üzen, iki kardeş ülkeyi birbirine düşman yapmaya çalışan, insanları yönlendirip arka planda AKP anayasasını çıkarmaya çalışan Erdoğan, Türk ve Azarbeycan halklarının baskısıyla, "özde değil sözde" de olsa, bu sözü kullanmak zorunda bırakılmıştır. İkincisi, "Ermenistan Karabağ'dan çekilmezse sınırlar açılmayacaktır" sözünü etmesi de, "olmayacak duaya amin" diyemeyeceğini anladığı için söylemiştir. Sınırları açma hainlik girişimi, onun boyunu binlerce kez aşar. Ermenistan sınırı boş yere kapatılmamıştır. Erdoğan, durup dururken Azerbaycan ile büyük bir kriz çıkarmıştır. Neden???. Bu durumda Erdoğan'ı övmek, onu kahraman yapmak halt etmekle eş anlamlıdır, kandırmacadır. Erdoğan'a inanmak en büyük gaflettir. Erdoğan'ı övenler ya korkaktır ya da yalakadır veyahut Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıdır. İşte, saldırmak için sıcağı sıcağına olay. Hepimiz, bugün için bu konuyu işleyerek işin aslını yüzüne vuralım ve halkımızı aydınlatalım. Kaldı ki, irticanın, hortumculuğun, hırsızlığın merkezi olan, AKP, kendi anayasasını çıkarabilirlerse, her iki söyleşi tersine dönecektir, her zaman yaptığı gibi, tükürdüğünü de yalayacaktır. (Bu arada şunu da söyleyeyim ki, Avrupa'daki vatandaşlarımızın din duygularını istismar ederek hortumladıkları en az 900 milyon EURO ile AKP finansmanı gerçekleşmiştir ki, Anayasamıza göre bu, AKP'nin kapatılması için bir nedendir. Bunu da işleyelim sevgili arkadaşlar, sevgili vatandaşlar.) Erdoğanlar, kanun karşısında hesap vermemek için, akla gelip gelmeyen her türlü hainliği, zulmü yapıyor ve kaldıkları müddetçe de yapacaklardır. Sevgili vatandaşlar! Türkiye Cumhuriyetini, Türk ulusunu, Türkiye'yi düşünmeyen gazetelere, televizyonlara, köşe yazarlarına aldanmayalım, kendi düşüncelerimizle, birbirlerimizle istişare ederek, bilhassa en korkusuz Ulusal Kanal olmak üzere, diğer 3 TV. (BİZ TV. Yayınları kısıtlanmıştır) ve 4 gazete ile irtibat temin ederek, onları destekleyerek, doğruları bulmaya çalışalım ve ondan sonra karar verelim ve Türkiye Cumhuriyetimizi kurtarmak için sonuna kadar korkmadan savaşalım. Köşe yazarı ve program yapımcısı ablamız Ruh Mengi bile köşesinde ne diyor: "Miting haktır. Ancak... "diye başlıyor yazısına. Sonra da, Mitingi ADD'nin hazırlamısını doğru bulmayıp, Org. Şener Eruygun'u bu kez Ergenekon'la iliştirirler diyor. Sonunda da, Atatürk doğru yolu göstermiştir, her miting sonrası Anıtkabir'e gidilmesini son derece yanlış buluyorum diyor. Ablamıza soruyorum: "miting haktır" diyorsunuz, hak haktır "ancak"ı ne oluyor? Kim hazırlarsa hazırlasın, hangi hukukta, yapılan bir mitingin Org. Eruygun'un Ergenekon'la ilişkisi olduğu kanıtına hükmedebilir?. Tandoğan'da Türk Milleti olacaktır. İliştirilse ne olacak, iliştirilmese ne olacak?. Yani biz, Erdoğan'ın ve Fetulah'ın satın aldığı savcı ve hakimlere "vallahi de billahi de, Allah sizi inandırsın, bu mitingin Ergur Paşayla bir ilgisi yok, ne olur yanlış anlamayın, yalvarırız" diye savunma mı yapmalıyız.? Sanki Türkiye'de bağımsız bir hukuk varmış gibi yazıyorsunuz... Anıtkabirdeki ruh, içte ve dışta bütün düşmanların korkulu rüyası. Biz, Anıtkabre giderek hiçbir kaynaktan alamadığımız enerjiyi alıyoruz, kuvveti alıyoruz, onun gösterdiği yolu bir kez daha hatırlıyoruz, ondan ilham alıyoruz, emanetini canımız pahasına koruyacağımıza söz veriyoruz. Oradan çıkınca da kendimizi daha kuvvetli, daha dinç, daha ümitli, daha huzurlu hissediyoruz. Onun içindir ki biz, her miting sonrası, her fırsatta Anıtkabre gideceğiz; buna hiç kimse balta vurmasın lütfen. İşte görüyorsunuz en güvendiklerimiz arasında yer alan köşe yazarı Ruha ablamız bile neler yazıyor. Ben ondan beklerdim ki: "haydi vatandaşlar Türkiye için, hukuk için, adalet için, bağımsızlık için, 17 Mayısta Tandoğan'a, ben de geleceğim" demesini. Ablamız da olsa onlar yalnız köşe yazarlarıdır. En doğru kararı Türk Milleti verir. Evet, Türk milleti Türkiye'miz için, Türkiye'nin bekası için ilk başlangıç olarak, 17 MAYIS 2009 Tandoğan'da buluşalım. Tülin Baydar Mayıs 2009 |
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.