Büyük İsrail için özerk Türk bölgesi
Mayınlı arazide paranın dini imanı!
Şu Suriye sınırımızdaki yüz binlerce mayının temizlenmesi konusundaki tartışmalarda iki nokta dikkatimi çekti.
1-Bu mayınları neden Türk Silahlı Kuvvetleri temizlemiyor da bunu yabancı şirketlere ihale ediyoruz? Bu iş aslen TSK'nın işi değil mi?
2- Başbakan Tayyip Erdoğan bu tartışmalar çerçevesinde mayınları temizlemeye talip İsrailli firmaya itiraz edenlere "Paranın dini imanı yoktur" derken ne kadar durumun farkında? Paranın gerçekten dini imanı yok mu?
Paranın dini imanı yoktur gibi bir sözü Başbakan Tayyip Erdoğan'a doğrusu yakıştıramadım!
Para tek başına öyle olabilir, ama parayı veren düdüğü çalar.
At sahibine göre kişner!
Parayı veren parayı hiçbir amacı olmadan mı vermektedir?
Elbette hayır. Bir amaç uğruna vermektedir.
Amacı gerçekleştirmek için para en ciddi araçtır.
Para, duruma göre silah gibi kullanılabilir.
Paranın bu özellikleri olduğundan AK Parti hükümeti IMF boyunduruğundan bir an önce kurtulmak istemektedir!
O halde Başbakan Tayyip Erdoğan "Paranın dini imanı yoktur" derken siyasi konuşmaktadır. Suriye sınırındaki mayınları kime temizletmek istiyorsa, böyle konuşarak onlara destek olmaktadır!
Başbakan paranın duruma göre 'her şey' olduğunu elbette bizden iyi bilmektedir.
Mayın temizleme konusunda hükümetin tutumu yanlıştır.
Muhalefet hükümetten daha doğru bir yaklaşım içindedir ve haklı gerekçeler ileri sürüyor. Muhalefet haklı olarak diyor ki:
"Bu mayınları TSK temizlesin. Eğer bu olmuyorsa illa yabancı bir şirkete verilecekse bu İsrail olmasın ve kim temizlerse temizlesin alsın parasını gitsin. Bu topraklar 44 yıllığına onlara tarım yapmak amacıyla verilmesin, bölge halkına dağıtılsın!"
Bu taleplere neden karşı çıkıldığının makul bir açıklaması yok.
Gelelim ikinci konuya: TSK bu mayınları neden temizleyemez, ordumuzun bu kabiliyeti yok mu?
Açıklamalar, TSK'nın bu büyüklükte bir araziyi, ki arazi iki Kıbrıs adası büyüklüğünde bir arazidir, temizleme kabiliyetinde olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla TSK bu mayınların NATO'ya ait bir kurum tarafından temizlenebileceğini öneriyor.
Şimdi... Şunu düşünebiliriz: Bir savaş esnasında bile ordu mayın temizleyerek ilerleme kabiliyetine sahip olmalı değil mi?
Bu mayınlar on yıllar önce ordumuz tarafından döşenmedi mi?
Evet!
Peki döşediği mayınları gerektiğinde imha kabiliyetinde olmamak da ne demek?
Bir soru daha, bölgenin mayınlı arazi haritalarının kayıp olduğu söyleniyor bu doğru mu?
Özetle: Bölgeyi mayınları temizleme şartıyla İsrail'e 44 yıllığına vermek demek Büyük İsrail Projesi için İsrail'in arayıp da bulamayacağı bir imkan.!
İki Kıbrıs adası büyüklüğündeki, yaklaşık 510 Km uzunluğundaki bir bölgede İsrail'in sadece tarım yapacağını düşünmek başkaca önemli bir sebep yoksa, en düşük ifade ile safdilliktir. Bu mayın temizleme olayı ile İsrail Türkiye toprakları içinde kendine özerk bir alan elde etmiş olacaktır.
Gerçekten TSK'nın bu araziyi niçin temizleyemeyeceği konusu gariptir.
Soru şudur: Neden bölgenin en önemli ordusu böyle bir kabiliyetten yoksundur?
Kaldı ki bu mayınların anti personel mayınlar olduğu belirtiliyor!
Bu mayınların niçin döşendiği ise ayrı bir tartışma konusu
NUH GÖNÜLTAŞ/BUGÜN!
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.