NECİP FAZIL'I ANMA PANELİ!

Pazar Günü Altay Siyasi Araştırmalar Merkezi Tarafından düzenlenen Necip Fazıl'ı Anma panelindeydim

21. Yüzyılda Kimin Büyük Doğu’su” isimli panele şu anda cezaevinde bulunan Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun'da avukatı olan Sayın Hasan ÖLÇER ve Yeni ŞAFAK gazetesi yazarlarından Yusuf KAPLAN ile yine Araştırmacı Yazar Mahmut ÇETİN'in Yanında Altay Siyasî Araştırmalar Merkezi Asya Masası Direktörü olarak katılma şerefine ben'de nail oldum.

Bu yazım da Büyük Doğu Mimarı Necip Fazıl Kısakürek için düzenlenen bu Panel'de ki Konuşmamı sizlerle de aktararak paylaşmak istiyorum

Altay Derneği olarak düzenlenen bu panelde bir soru yöneltildi . Kim’in Büyük Doğusu?

Bu hareketin mimarı hepimizin malumu olduğu üzere Necip Fazıl Kısakürek’tir .İşte bu noktada Kim’in Büyük Doğu’su sorusuna vereceğimiz tek cevap elbette ki Necip Fazılın Büyük Doğusu’dur olacaktır.

Necip Fazıl’ın Büyük Doğu’su da elbette ki İslami bir Dünya görüşüne nispetle meseleleri ele almamızı bizlere ihtar ediyor.

Herşey Doğudan geldi;her şey! Yani Ruhumuz “diyerek belirttildiği gibi bizim de Ruh kökümüzün bağlı olduğu mekan doğu’dan başka bir alan değildir.

Doğu’nun ruh’u nedir? elbette ki İslam’dan başka bir şey değildir.

İdeolocya örgüsü ‘nde Asyacılık başlığı altında aynen şu ifadelere vurgu yapılmaktadır.”Büyük Doğu İsminin mekan ve saha delaleti sadece BÜYÜK ASYA’dır. Denilerek aslında bir bütün olarak mevzuuyu da Necip Fazıl’ın kendisi özetlemiştir. Büyük Asya olarak tanımladığımız Doğu medeniyetine ait olan yerler arasında sadece Asya’yı değil,Afrika kıtasını da dahil etmiştir. (bunu da yeri gelmişken belirtelim) Ve böylece Büyük Doğu coğrafyasının sınırlarını da yine tarihi bir şekilde kendisi tarafından belirlenmiştir.

Yine parantez içerisinde belirtelim ki bu alan dışında Büyük Doğu Mimarı karşı zıd -ve düşman saha olarakta Amerika ve Avrupa kıtalarını göstermektedir.

O halde, Büyük Doğu kimlerindir diye sorarsak;vereceğimiz cevap hem Türk’ün ,hem Kürd’ün hem Arab’ın hemde Acem’in Büyük Doğu’sudur cevabını vermemiz doğru bir hareket olacaktır.

Bize ait olan topraklar bütününe Büyük Doğu’ya karşı özellikle Amerika öncülüğünde girişilmiş bir taarruz var bugün .Bu Doğuya karşı girişilmiş savaştır, fakat Doğu’nun insanı için bu savaşın adı ,Büyük Doğu İstiklal Savaşıdır.

Amerika taa Atlantik’ten gelmiş ,deniz aşırı ,okyanus ötesinden gelip bize ait olan topraklarda hak iddia etmekte ve bize ait olan toprakları yakıp yıkmaktadır. Bunun adına da özgürleştirme ,demokratikleşme falan gibi isimler takmaktadır. Daha önce buna sizde biliyorsunuz medenileştirme hareketi demişler ve toplumumuzun öz değerlerine karşı topyekün saldırıya girişmişlerdir.

Önümüzde somut veriler var mesela;

· Geçtiğimiz haftalarda Afganistan’da çoğu sivil çocuk ve kadın

350 kişi Amerikan insansız uçakları ile katledildi.

Irak bugün çağın en büyük katliamına sahne oluyor.1991 Körfez savaşından beridir süren ve bugün de devam eden bu işgal 5 milyona yakın Iraklının ölmesine sebep olmuştur.

-Büyük Doğuya karşı girişilmiş bu savaşa en güzel cevap şu anda işgal altına bulunan Irak’tan gelmiş ve Irak ABD imparatorluğunun tekerine resmen çomak sokulmuştur.Ve bugün ABD ırak’ta direnişçiler karşısında yenilmiştir.Geriletilmiş ve Irak istiklal savaşı bugün de halan devam ediyor ..

Bugün,ABD'nin başını çektiği İslam dünyasına yönelik operasyonlara en büyük destek Hristiyan Batı - Avrupa’dan gelmektedir. Bu gelinen noktada Müslüman deyince 'terör', terör deyince 'Müslümanları işaret eden ABD öncülüğünde ki emperyalist güçlerin Doğu’ya karşı giriştikleri bu savaşta gerçek Teröristler olduğunu da açıkça vurgulamamız gerekiyor.En Büyük terörist bugün Amerika’dır!

OBAMA!

Biliyorsunuz Bush’un görev süresi bittikten sora yerine Obama geçti!Obama ABD’nin yeni yüzüdür ve Amerika’nın yeni imajıdır.İslam dünyasında yaptığı katliamları unutturmak için emperyalist Amerika’nın başına özel olarak yetiştirilerek getirilmiştir.Bunuda bu noktada belirtelim.

Biliyorsunuz bazı içimizde ki batıcı kesimde obama’yı pohpolayarak bir beklenti içerisine girmişti. Şimdi bu obama gelmiş ne değişmiştir?.Tabi ki hiç bir şey!Açıkçası aylardır değişim sloganları ile pohpohlanan bu adam dünya’ya tamamen bir ahtapot gibi yayılmış kolları ile batan Amerikayı kurtarma peşindedir.


· Afganistan Pakistan

İsrail’li bir yetkili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı ve dedi ki;

“Bizim için öncelikli tehtid İran değil Afganistan ve Pakistan’dır.”

Bugün Obama’lı Amerika’da ,Bop adını verdiği projelerini Af-pak şeklinde nitelediği Afganistan ve Pakistan bölgesine taşımak istemektedir.

· İngiliz ve Amerikalılara göre ,Batı’nın yüz yüze kaldığı en hayati ve ölümcül tehtid Afganistan ve Pakistan civarında yatmaktadır.O halde açık bir şekilde Doğu medeniyetine karşı Haçlı ve Siyonist bir ittifaktan bahsetmek çok doğru bir sonuç olacaktır.

· Yeri gelmişken belirtelim ;

Bir Amerikan dergisinin ortaya çıkardığı skandal’dır da bu aynı zamanda .

Bakın ,11 eylülden sonra İslam dünyasına karşı girişilen savaşı Bush nasıl nitelemiştir. Aynen okumak istiyorum bunu size;

“Tanrıdan görev aldım.Afganistan ve Irak’a o yüzden savaş açtım.”bunu söyleyen Bush’a dönemin Savunma bakanı Rumsfeldin sunduğu birifing notlarında da Hristiyan Askerler ileri! ve İncil’den ayetler de sıralayarak üst rütbeli general ve politikacılara da bu yönde birifing verildiği ortaya çıktı!

Tabi bunu Bush savaş başlarken sizlerde hatırlarsınız bu bir haçlı savaşıdır diyerek açık etmiştir

· Bu savaş bir Din savaşıdır

Şimdi bu söylediklerimizden yola çıkarak bu savaşın niteliği hakkında sonuca varabilir miyiz ? Elbette ki varırız! Bu savaşın bir Haçlı savaşı olduğu ve yöneldiği mekanın ise İslam Dünyası olduğu açıkça ortadadır.

Yani açıkçası belirtmek istediğimiz şey bu savaşın bir din savaşı olduğudur.

Hristiyan Batı medeniyetinin İslam medeniyetine karşı açtığı en kapsamlı savaştır.

Hepimizin bildiği gibi Filistin, Somali,Afganistan ve Irak’ta süren bir işgal ve buna karşı gelişmiş bir İstiklal Savaşları sürmektedir.

- Kırgızistan’da ABD’nin Afganistan işgali ve bölgenin kontrolünde kullandığı manas askeri üssünü Kırgızlar kapatmıştır.Bu ABD’ye indirilen çok büyük bir darbedir .

- Kazakistan’ı ziyaret eden dönemin dışişleri bakanı Rice Havalimanında uzun bir süre bekletilmiş ve resmen ABD’nin imajı bu bölgelede yerle bir edilmiştir.

Bunların hepsi Batı’nın Doğu Medeniyetine karşı giriştiği saldırılara verilen çok yerinde tepkilere birer örnektir.Aslında Doğu bugün topyekün karşı koyuş aşamasındadır. Somalide,Irak'ta,Afganistan ve bütün İşgal beldelerinde Kurtuluş Savaşları yayılmaktadır ..Açıkçası İnsiyatif bizimde mensubu olduğumuz Büyük Doğu halklarının elindedir.

· -Geçtiğimiz dönemde Aylık Dergisi’ne verdiği bir röportajında Sayın Nihat Genç “Batı’nın bombaladığı her yer Doğudur”demiştir.Bu çok güzel bir tespit olup katılmamak elde değil! O halde Güney Amerika kıtasını’da Venezuellayı’da elbette ki Büyük Doğu olarak görmek veyahut Büyük Doğu’nun dostları olarak nitelememiz mümkündür.

· Orta Asya Kavramlar ve Türkistan

Şimdi sizleri 1990’ı yıllara götürmek istiyorum .

Biliyorsunuz 1990’lı yıllardan sonra Sovyetler Birliği dağılmış ve yerine irili ufaklı birçok devlet bağımsız olarak ortaya çıkmıştı.

Tarihi olarak baktığımızda ,Doğu ve Batı Müslüman Türk dünyasını ayırıcı hareketi Sovyetler Birliği döneminde yapan Rus’lar ilk etapta Türk adını unutturmak için Türkistan yerine Orta Asya demeyi tercih ettiler.

Bizlerin mutlaka Türkistan olarak anmak mecburiyetinde olduğumuz bölgenin Doğusuna Çinliler sincang(yani kazanılmış ülke) ilan edip işgal etti. Batısında kalan kısmı ise Rusya ,Türkistan’ın kendi payına düşen batı kesimini; Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan olarak 5 parçaya böldü. Hazar Denizi’nin batısına da Azerbaycan dedi. Türkiye ile Azerbaycan arasına Ermenistan’ı da bir hançer gibi soktu. İşte bu hamle tamamı ile bugünlere uzayan tarihi Rus stratejisinin bölgedeki en önemli taktiği olmuş ve Anadolu ile Türkistan arasına Ermeni devleti inşa edilmiştir.


Türkiye’nin bölgeye yönelik atacağı adımlarda bu husus gerçekten önem arzetmekte olup.Bu saydığımız bölgelerde Türkiye mutlaka kendi plan ve projeleri ile bulunmak zorundadır.Bölgeye yaklaşımımız bugüne dek Dışa bağımlı olduğundan dün tamamen bağımsız olarak ortaya çıkan devletler bugün yeni bir işgal ile karşı karşıyadırlar.

Geçtiğimiz Aylarda bir yurtdışı ziyareti gerçekleştiren Sayın Ahmet Davutoğlunun bir gazetecinin sorduğu soru üzerine verdiği cevap aklıma geldi ,onuda sizlerle paylaşmak istiyorum..


–Türkiye’ye Ortadoğu’da ne görev verilecek?” sorusuna sinirli bir şekilde aynen şu cevabı vermişti . “Bize kimse görev veremez. Biz, tarihi olarak üstlendiğimiz rolü yerine getiririz.” Demiştir.

Şu anda dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Sayın Davutoğlu’nun verdiği Cevabın içeriğine baktığımızda ‘çok önemli ve doğru bir tespiti dillendirdiğini söyleyebiliriz. Lakin Dış politika’da bugüne değin yürütülen icraatlere baktığımızda ise Türkiye’nin Tarihi Rol’ünden hiçbir emareye rastlayamıyoruz. Bugün bölge üzerinde hak iddia edebilecek tek devletin hem coğrafi hemde jeopolitik olarak sadece ve sadece Türkiye olduğu ise aşikar.

Aslında sonucu belli olan bir savaş ve İslam temelli antiemperyalist bir direnişle yenilecek olan ABD orduları arasında yer almak veyahut, Nato denilen ,Birleşmiş Milletler denilen Amerika'nın kurtarıcısı bir yapılanma ile Doğu’da başlayan istiklal Savaşını bastırmak gayesini güden bir savaşta yer almak işte bu iki noktada Türkiye seçim yapmak durumundadır.

Jeopolitik bakımdan ortaya çıkan bu avantajımız bölgedeki hem sayısal, hem nitelikli ve dinamik insan gücü kaynakları, ekonomik ve askeri güç bakımından üstünlüğümüz de eklenirse, mevcut imkanlarla birlikte Türkiye’nin yeni gelişmeleri zamanında yakalamasının, ülkemizi bölgesel bir güç konumuna getirebileceği ve bölgenin şekillenmesinde söz sahibi yapacağı da tartışmasızdır.


Bugün Türkiye ABD ve AB için bir tehtiddir.!

ABD’nin ve Batının Büyük Doğu’da ki tüm planlarının hedefinde Türkiye vardır.Hem tarihi hem de coğrafyası ile bu bölgelerin tek mirascısı Türkiyedir.Ve yine ABD’nin asıl Hedefi Türkiye’den her türlü tavizi kopararak özellikle Türkiye’yi bölgede etkisizleştirmektir.


Batının bize yönelik yok edici bir planı var. Bunun nedeni sadece ve sadece nefrettir.Bu nefret Anadolu ve Büyük Doğu’nun binlerce yıllık tarihine karşı duyulan nefrettir.

Bu ortamda sanırım Türkiye ister istemez gelişen olayların içinde olacak ve Büyük Doğunun yeni yapısı ABD`nin değil, Büyük Doğu’nun istediği şekilde değişecektir. Buda elbtte ki tam bağımsızlıkla mümkündür.

Batı 1900’lü yıllarda Osmanlı’ya karşı giriştiği ameliyatı şu anda tamamlama gayesi ile bize ait olan topraklara tekrar saldırı yapmaktadır.Dolayısı ile Osmanlının ruhu ile savaştığını ve Osmanlı mirasına karşı savaştığını elbetteki hepimiz biliyoruz.

Bugün Büyük Doğu bir İstiklal savaşı vermektedir.Emperyalizmin hedefinde de Büyük Doğu vardır ve gerçekten de bazı gelişmeler ışığında dün bazı kesimlerin elinde bulunan ve sahiplendikleri antiemperyalizm bayrağı da yine bizlerin yani Büyük Doğucuların elindedir.Özellikle belirtelim ki bu mücadele İslam temelli olan antiemperyalist bir mücadeledir.


Son olarak


Cezayir eski Devlet Başkanı ve İstiklal Savaşı liderlerinden olan Ahmet Bin Bella’nın ifade ettiği gibi bütün İslam Devletlerini tek bir devlet altında toplamamız gereklidir.

Bundan yola çıkarakta Anadolu’nun liderliğinde ve öncülüğünde Birleşik bir İslam Milletleri topluluğunu teklif ediyoruz.


Saygı ve sevgilerimle…

2 yorum:

  1. ALTAY SIYASI ARASTIRMALAR MERKEZI,

    Hayirli Olsun...


    AKINCILAR FORUM...

    GENCLIGIN YENI MEKANI

    YanıtlaSil
  2. Paneli tertipleyenlerden, katılanlardan, konuşmacılarından tek tek Allah razı olsun.. Özellikle Mahmut Çetin'i dinlemek güzeldi.. Tespitleri fevkalede yerindeydi; en azından camiayı yeni tanıdığı gözönünde tutulursa samimiydi.. Yusuf Kaplan için samimi diyemiyceğim ama yine konuştu.. Tuncay Bey kalabalığa aşina olmasa da konuşması geniş kapsamlıydı..

    Dua ile..

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.