Şehid babasına teselli
Mardin'in Mazıdağı ilçesi'nin Bilge köyünde şehit edilen İmam Kazım Ozan'ın babası İzzet Ozan, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın elini öptü ve "Oğlum, her Fetih şölenine iştirak eder. Yaşasaydı burada olurdu" dedi. Erbakan, şehit Kazım 'ın babasını "Biliyorum ki şu anda yüreğin yanıyor. Cenab-ı Allah sabr-ı Cemil versin. Ne mutlu sana ki şehit Kazım gibi bir evlat yetiştirmişsin. O, ahrette bir rivayete göre 70 kişiye şefaat edecek. Senin ismini laf olsun diye değil, izzet sahibi olduğun için izzet koymuşlar. Şehid oğlun için sakın üzülme. Allah başka acı vermesin" diyerek teselli etti.
Adaletsizliğin çağını kapatıp adaletin çağını açan İstanbul'un Fethi'nin 556'ıncı yıldönümü İstanbul'da İnönü Stadı'nda düzenlenen geniş katılımlı bir törenle kutlandı. Törene, on binlerce gencin yanı sıra, dünyanın dört bir tarafından gelen devlet erkanı, mütefekkir ve kanaat önderi de katıldı. Şölen sebebiyle İnönü Stadyumunda tarihi bir gün yaşandı.
Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç, Afganistan eski Cumhurbaşkanı Rabbani ve Hamas temsilcisi Nezzal ile birlikte üstü açık bir aracın üzerinden, stadı dolduran onbinleri selamladılar.
Fetih için kumandan lazım
Fetih şöleninin onur konuğu olan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, burada sadece tarihi bir olayın yaşanmadığını, yeniden fetihlere ihtiyacımız olduğunu söyledi. Erbakan, "Önümüzdeki dönem yeni fetihlere vesile olacağı için heyecanlıyız. Bu stadı dolduran büyük insan selini selamlıyorum. Memnuniyetle görüyorum ki stadın büyük bir kısmını hanım kardeşlerimiz oluşturmuş, kendilerine teşekkür ediyorum. Tam 40 yıldan beri Allahın lütfuyla İstanbul'un fethini hep böyle coşkuyla kutlamak nasip oldu. Peygamber Efendimiz (S.A.V) İstanbul'un fethini Hendek Savaşı için hendek kazılırken haber verdi. Efendimiz, "İstanbul elbet fetholunacaktır, onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir" buyurmuşlardır. Eğer bir yeri fethedeceksek oranın fetholunacağına kati bir şekilde inanmamız lazımdır. Hadisi şeriften anlıyoruz ki fetih için kumandan lazımdır. Fetih için güzel asker lazımdır" şeklinde konuştu.
Zulmün üç sacayağı var
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Fetih inancının küfre, zulme ve emperyalizme karşı Hakkın zaferi olduğuna dikkat çekti. Fatih'in bize sadece İstanbul'u değil, daha da önemlisi Fetih Ruhu'nu da bıraktığını belirten Kurtulmuş, "Bugün de yaşayan Ulubatlı Hasanlara ne mutlu. Siz kardeşlerimi bir kere daha tebrik ediyorum. Allah ufkunuzu açık etsin. Fetih, aslında zulümle adalet arasındaki mücadelenin adıdır. İstanbul'da Müslümanlar Hıristiyanları yenmedi sadece. İstanbul'da zulmü temsil eden emperyalist zihniyet çöktü. Biz adaletin temsilcisi olduk, İstanbul'u fethettik. Zulüm üç sacayağı üzerine oturur. Birincisi, insanlığın tepesinde durmak isteyen kralların sacayağıdır. İkincisi, bu krallara destek vererek onların zulüm düzeninden beslenen ve milleti sömüren, insanları köleler ve vatandaşlar diye ayıran iktisadi elittir. Üçüncü ayak ise, kralların, despotların istediği gibi bir resmi din empoze eden ruhbanlar sınıfıdır. Fatih İstanbul'u alırken İstanbul'un durumu buydu. Bir tarafta despotlar, bir tarafta ruhbanlar bir tarafta ise ezilen mazlumlar vardı. Diğer taraftan ise, adaleti ikame etmekten başka derdi olmayan Fatih Sultan Mehmet ve onun orduları vardı. Savaş aynı zamanda ezilenlerle despotlar ve zalimler arasında oldu. Atalarımız Doğu Roma'yı çökertirken tarihe bir insanlık dersi verdi. Yeryüzü adaletle nasıl yönetilir onun dersini verdi" şeklinde konuştu.
Söz sırası bizde
Fatih'in sadece çok iyi topu-tüfeği olduğu için değil, haktan ve mazlumdan yana olduğu için İstanbul'u alabildiğini ifade eden Kurtulmuş, "Hepimiz o gün Bizans'ın çocuklarının söylediğini duyar gibiyiz. 'Biz başımızda kardinal kavuğu görmektense Müslüman sarığı görmeyi tercih ederiz' diyorlardı. İşte fetih biz bu kadar adil ve özgürlükçü olduğumuz için gerçekleşti. Osmanlı Avrupa'da vahşi kapitalizmin kurulmasına müsaade etmedi. 1683 tarihinden sonra düzen bozuldu. Fatih'in İstanbul'u fethi, kapitalizmin doğuşunu en az iki asır erteletmiştir. Sonra Türkler Viyana'dan döndüler ve vahşi kapitalizm dünyaya yayıldı. Sömürgecilik ve yağmalamalar başladı. Aradan 556 yıl geçmiş ama, inanır mısınız dünyanın manzarası hiç değişmemiş. Ne zaman adalet ve özgürlüğün sesi kısılmış, emperyalizm yeniden Roma İmparatorluğu gibi doğmuş. Bugün dünyanın büyük şehirlerinde sokaklarında yatan yoksullar var.
Dünyanın her tarafında Roma'nın uygulamaları yeniden hortlamış gibi. Önümüzde duran bu dünyada söz ve eylem sırası bize gelmiştir, Milli Görüş'e gelmiştir. Dün vahşi Roma'nın cellatları işkence yapıyordu, bugün ise Afganistan'da, Filistin'de, Irak'ta bugünün Romalı cellatları işkence yapıyor. Bu adaletsizliğin ortadan kalkması sizin elinizdedir. Hayatı çalınmış gençlere yeni bir hayat teklif etmek sizin elinizdedir.
Fatih bize bu şehri tarih övünmesi olsun diye vermedi, bu şehri Fetih Ruhunu yaşatmak ve yeryüzüne adaleti yaymak için aldı. Biz bu törenleri yeryüzünde bugün, dün olduğu gibi paradan para kazanan, insanları sömüren tefecilerin kurduğu bugünkü düzen nasıl ortadan kaldırılır, paylaşımcı adil bir düzen nasıl kurulur bunun için yapıyoruz.
Bu yüzden söz, eylem, fikir ve karar sırası Fatih'in torunları olan siz Milli Görüş gençliğindedir. Sadece Türkiye için değil, sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için Fetih kutlu olsun. Fethin 556'ıncı yılında fetih ruhunu yeniden kuşanmaya söz veriyoruz. Çağdaş yeni Romaların dişlerini sökmek için bütün gücümüzle mücadele edeceğimize söz veriyoruz. Herkesin özgürlük ve refahını yeniden sağlamak için, yeniden Büyük Türkiye'nin kurulması, yeni bir dünyanın kurulması için tüm gücümüzle mücadele edeceğimize söz veriyoruz" dedi.
Sen yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç ise, Fethi anarken Eba Eyüb El Ensari Hazretlerini anmak gerektiğini belirtti. Tongüç, "Eba Eyub El Ensari Hazretleri sefer hazırlığına girince evlatları ve torunları, 87 yaşındaki dedelerinin fetih için hazırlandığını görünce, yola dayanamazsın, gitme dediler. O dedi ki, ben Kur'an'ı okuyan bir insanım. Kur'an okuyana hitap eder. Kur'an'da cihat var. Öyleyse ben bu cihada katılmak zorundayım demiş ve yolundan dönmemiştir. Peygamber Efendimizin (S.A.V) sancaktarı olan bu büyük zatı Allah'a şükürler olsun milletimiz İstanbul'da, kıyamete kadar konuk etmeye devam edecektir. Fethi anlatırken Fatih'in içinde bulunduğu aşkı da anlamak zorundayız. İşte bu heyecan yüz parça gemiyi sabaha kadar Haliç'e indirmiştir. AGD olarak vatan için, din ve namus için gece gündüz koşuyoruz. Diyorum ki, delikanlım, işaret aldığın gün hocandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" şeklinde konuştu.
Şartlara teslim olmayız
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Sadrettin Karaduman ise, Fetih ruhunun yüzyıllardır yaşamaya devam ettiğine dikkat çekerek, "Bu topraklar ecdadımızın inancını taşıyan muhteşem toplantılara ev sahipliği yapıyor. Bizim fetihlerimiz emperyalistlerin işgallerine benzemez. Bizim fethimiz gönüllerin fethidir. Kudüs'e giderken, İspanya'ya giderken götürülen medeniyetler silsilesidir. Bugün İslam coğrafyasında mazlumlar yepyeni fetihler bekliyor. Fethi çiçeklerle karşılayan şehir halkının beklemesi gibi bekliyorlar. İnanç her şeyin üstesinden gelecektir" ifadelerini kullandı.
Fatih gibi mücahitler arıyoruz
Fetih gecesinde bir konuşma yapan Afganistan Eski Cumhurbaşkanı Burhanettin Rabbani, "İstanbul'un Fethi'nde sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum. Milli Görüş'ün tüm neferlerini candan kutluyorum. Fethi sadece kendiniz için değil, bütün İslam dünyası için yaptınız. O fetih için hepimiz gurur duyuyoruz. Ve hala atanız Fatih gibi yeni büyük mücahitler arıyoruz dünyada. Bir İslam mütefekkiri diyor ki, 'Düşmanımız büyüktür, ya cihat edip mücadele edecek ya da teslim olacaksınız'. Ben bu büyük toplulukta asla teslim olmayacağımızı görüyorum. Fetih herkese yeniden mübarek olsun" dedi.
Türkiye halkı yeniden kendine döndü
Filistin Hamas temsilcisi Muhammed Nezal ise, Fatih'in gerçekleştirdiği fetihten ders alınması gerektiğini hatırlattı ve "Alınacak en önemli ders, bir irade ve inançla ne büyük imparatorlukların çöktüğü ve ne büyük zaferlere ulaşılabileceğidir. Yeter ki sen ayağa kalk, zulüm mutlaka önünde çökecektir. Alacağımız en önemli ikinci ders ise, İslam'a ve Müslümanlara hizmet edince Avrupa'nın önünde çökmüş olduğu Osmanlı İmparatorluğu'dur. Biz Filistin halkı olarak kabul ediyoruz ki, bugün eğer zulüm altında isek, Siyonist İsrail'in işgali altında isek, bunun nedeni başımızda bir Osmanlının olmayışıdır. Osmanlı yıkılmasaydı Filistin de işgal edilmezdi. Ama Allah'ın izniyle bu millet yeniden kendine döndü. Türkiye halkı yeniden kendine döndü ve ayağa kalktı. Siz ayağa kalkıp hükümetinizi de zorlayarak Filistin halkının yanında durdunuz. Hamas adına, genel başkan adına, Filistin halkı adına gösterdiğiniz kardeşlik ve beraberlik için sizi kutluyor ve teşekkürlerimi arz ediyorum. Cenabı Hakkın vaadi var, zafer bizim olacak. Sizlere açık söylüyorum, fosfor bombaları, tanklar bize vız gelir, ya zafer ya da şehadet şerbeti diyoruz." Şeklinde konuştu.
İstanbul AGD Başkanı Kerem Öncel de, Anadolu Gençlik olarak Türkiye'nin yükünü omuzlayacak maneviyatçı bir nesil yetiştirmek derdinde olduklarını belirterek, "Nice fatihler, AGD'nin çatısı altında yetişecek, bu ülkeye ve tüm insanlığa hizmet edecek" dedi.
İzlenim
"İzzet için İslam şart"
"Fetih ve Gençlik Şöleni" tek kelimeyle "muhteşem"di.
İstiklal Marşı ve AGD İstanbul İl Başkanı Mehmet Kerem Öncel'in selamlama konuşmasıyla başlayan programa katılan ve kuşlar gibi özgür olmak istediğini haykıran sanatçı Ömer Karaoğlu, İönünü stadyumunu "Lailahe illallah" sözleriyle inletti.
Fetih ruhu yaşıyor
AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç, "Biz; bu şöleni şölen olsun diye değil, yeni Fatihler yetiştirmek için düzenliyoruz" derken, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Sadreddin Karaduman, "Fetih ruhu yaşıyor. Bu ruhu daima yaşatacağız" şeklinde konuştu.
AGD'li gençlerin spor gösterileri ve İstanbul Mehter takımının marşlarıyla coşan Fetih nesli, Abdurrahman Sadien'in okuduğu Kur'an-ı Kerimle ferahladılar.
"Mücahit Erbakan, Başbakan Numan"
Milli Görüş Lideri, 54. TC. Hükümeti'nin efsane Başbakanı Erbakan, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Afganistan eski Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani, Filistin İslami Direniş Örgütü Hamas'ın siyasi sözcüsü Muhammed Nezzal ve AGD Genel Başkanı Tongüç ile birlikte üstü açık bir araba ile stada girdiler. Erbakan ve Kurtulmuş vatandaşları selamlarken, vatandaşlar da sevgi gösterisinde bulunarak "Mücahit Erbakan, Başbakan Numan" tezahüratı yaptılar.
Raıbbani: Fetihle gurur duyuyoruz
İslam aleminden gelen misafirler adına konuşan Rabbani özetle şunları söyledi: "Müslümanlar, İstanbul'u fethederek tarih yazdı. Bütün Müslümanlar, fetihle gurur duyuyoruz. Dün karar alan, dünyayı yönlendiren bizlerdik. Şimdi kafirler karar alıyor, maalesef Müslümanlar bu kararlara uyuyor. Bu bizim için zillettir. İzzete kavuşmak için İslam'a dönmeliyiz"
Söz, eylem ve karar sırası bize geldi
"Başbakan Numan" sloganları arasında konuşmasına başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Fethin manasını anlatarak "Fatih, İstanbul'u ne askerlerimizin, ne de silahlarımızın sayısının çokluğuyla değil, adaleti ve özgürlüğü Müslümanlar temsil ettiği için gerçekleştirdi. Fetih'in üzerinden 556 yıl geçti, ama dünyanın manzarası hiç değişmedi. Ne zaman ki bizim sözümü kısılmış, adalet ortadan kalkmış, o zaman emperyalizm yeniden doğmuştur. Aynı şeyleri bugün yeniden yaşıyoruz. Sevgili gençler, artık söz, eylem ve karar sırası bize gelmiştir. Milli görüşe, Milli gençliğe gelmiştir. Kurtuluşun yolu da sözü de işareti de sizin hareketlerinize, sizin gelişine bağlıdır." dedi.
"Kendinizi tehlikeye atmayın!"
Efsane Başbakan, Mücahit Erbakan sloganları arasında konuşmasına başlayan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan da, "Sahabe-i Kiram'dan Eba Eyüp el Ensari hazretleri 95 yaşında ta Medine'den at sırtında İslam ordusuyla 6 oğluyla birlikte İstanbul'un kuşatmasına katıldı. Bizans askerlerine karşı en ön saflarda kılıç sallarken, torunu yaşındaki gençler: 'Dedeciğim, sen Allah'ın "Kendinizi tehlikeye atmayın" emrini duymadın mı?' dediler. O da "Evladım, o ayet geldiği zaman ben vahiy katibiydim. Cenab-ı Allah'ın o ayetini Resulullah Efendimiz, 'Cihattan geri kalıp da kendinizi tehlikeye atmayınız' şeklinde tefsir etmişti." demiş." Şeklinde konuştu. Erbakan, gençlere, Üstad Necip Fazıl'ın "Ne zamanki bu stadyumlar futbol için değil, Hakkı ve adaleti hakim kılmak için çalışan gençler tarafından doldurulur, işte o zaman kurtuluş vakti gelir" sözünü hatırlatmayı ihmal etmedi.
Fatih, kılıcını Erbakan'a verdi
Fethin canlandırıldığı gösteride, Fatih Sultan Mehmet, Hocası Akşemseddin ve fetih askerleriyle birlikte, yanık bir sabah ezanının ardından temsili olarak iki rekat sabah namazı kıldı. Akşemseddin'in duasının ardından askerlere hitap eden Fatih, hücum emrini verdi. Bizans surlarına Osmanlı bayrağı çekildi.
Önde büyük bir Türk bayrağı, arkasında AGD'nin filaması ile illerden gelen gençler resmi geçit yaptı. Erbakan ve Tongüç, gençleri ayakta selamlarken, Kıbrıs'tan gelen gençlerin geçişi sırasında sunucu "Kıbrıslı gençler, Kıbrıs Fatih'ini selamlıyor" dedi.
Milli Gazete
kaynak:Milli Gazete,Fotoğraflar haber vaktim
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.