İşte Hükümetin Kürt Açılımı !


Kamuoyunda merakla beklenen "Kürt açılımı"nın detayları İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarıyla bugün netleşiyor. İşte Atalay'ın açıklamasından notlar:

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, açılımın boyutlarına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''demokratik açılım'' olarak adlandırılan çalışmaların henüz bir sonuca ulaşmadığını, bu konuda bir karar alınmadığını bakanlığının koordinasyonunda yürütülen çalışmaların içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını ifade ederek, basında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusuna başlatılan çalışmaların yoğun ve kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğünü söyleyerek, konunun Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar hayati olduğunu herkesin bildiğini söyledi, Atalay, ''Bu nedenle bakanlığımız kaynak gösterilerek yapılan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak konusunda daha çok erken. Hepimizin yakından takip ettiği gibi, biz bu konuda çok titiz, çok hassas ve kavramları da çok seçerek konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim, istirhamımı... Herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama bu söylenmedikçe, buradan açıklama yapılmadıkça, mümkün olduğunca söylentiye dayalı haberler yapılmaması" dedi.

Atalay'ın açıklamasında şunları kaydetti:
Konunun Türkiyen'in geleceği açısından ne kadar hayati olduğunu biliyoruz. Bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz kararlı ve sabırlı, cesur adımlar attık. Bugün başlatılan çalışmaların yöntemi konusunda sizler aracılığya bilgilendirmek istiyorum. Şu anda çok hassasiyetleri olan konunun çalışmasını yürütüyoruz.

Süreçle ilgili, zamanlamayla ilgili bilgiler vereceğiz. Süreçte çok değişik yorumlar yapılıyor. Doğru bilgilendirmek bizim için önemli.

Başlatılan çalışmalar henüz sonuca ulaşmamış. Koordinasyonu yürütülen çalışmanın içeriğiyle ilgili açıklama yapıldı. Bakanlığımız kaynak gösterilerek yapılan haberler yanlış. Söylentiler geliyor. Bunlar bizimle ilgili değil. Söylentilerle ilgili çeşitli siyasetçiler yorumlar yapıyor.

Dileğim, herkes yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama söylentiye dayalı haberler yapılmaması. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, siyasi partilerimiz, vatandaşlarımızca olumlu bir yaklaşım sergilenmektedir. Kendi sorunumuzu kendimiz çözmeliyiz. Acı tecrübeler göstermiştir ki geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği kaybederiz. Çocuklarımıza güçlü bir ülke bırakmalıyız. Kışkırtmalara rağmen halkımız ortak bir geleceğe sahip olmak isteme azminin olmasıdır. Demokrasi, daha fazla hak ve özgürlükler sağlandığında çözülmez gibi görünen sorunların çözüldüğünü gördük. İnsan odaklı, insanımıza değer veren politikaların hayata geçirilmesi konusunda taahütlerde bulunduk ve uygulamaya koyduk. Hükümet olarak yürüttüğümüz süreç, sözlerimizin devamıdır. Partinin programında, hükümet programımızda görürsünüz. Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır. Bu ivmeyi olumlu biçimde iyi değerlendirmek istiyoruz.

Kürt meselesi olarak adlandırılan mesele de vatandaşlarımızın demokratik haklarının geliştirilmesiyle her vatandaşımızın kendisini devletimizin bir ferdi olacaktır. Demokratikleşme adımlarını herkesle birlikte atmak istiyoruz. Bu mesele Türk toplumunun meselesidir. Herkesin bu süreçte yapıcı olması gerekir

İÇERİK HAKKINDA BİLGİ VERMEYECEĞİM

Çok hassasiyetleri olan bir konunun çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün size işin özüyle ilgili bir şey söyleyecek değilim.

Ama süreç ve zamanlamayla ilgili bilgiler vereceğim. Çünkü gördük ki çok değişik söylentiler oluyor.

Belirtmek isterim ki, başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamış ve bakanlığımızca yürütülen bu çalışmanın içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır.

Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak için daha çok erken. Bazen görüyoruz basınımızda bir söylenti şeklinde geliyor, bunun bizimle ilgisi yok. Ancak bu haber üzerine siyasetçiler çıkıyorlar, yorumlar yapıyorlar.

Hepimizin yakından takip ettiği gibi biz bu konuda çok titiz, çok hassas konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama buradan açıklama yapılmadıkça, söylentiye dair haberler yapılmaması.

GEÇMİŞE SAPLANIP KALMAYALIM

Terör sorununun sonlandırılmasına ve toplumsal mutabakatın başlatılması için Cumhurbaşkanımız'dan Başbakanımıza, yazarlarımızdan vatandaşlara kadar bütün çevrelerce olumlu söylemler gerçekleştirilmektedir.

Geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği kaybederiz. Sürecin en önemli özelliği, geçmişten ders alıp geleceği birlikte kurmaktır.

ÇÖZÜMÜN YÖNÜ DEMOKRATİKLEŞME

Bizim hükümet olarak siyasi meseleleri çözüm yolumuz bilinmektedir. Biz hükümet programında, demokratikleşme, insan hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırararak, politikaların hayata geçirilmesi açısında önemli taahhütleri ortaya koyduk ve uygulamaya koyduk.

ÇALIŞMALAR YENİ BAŞLAMADI

Yürüttüğümüz süreç aslında bizim hükümet olarak, başından beri kendi programlarımızın icraatımızın bir devamı. Partimizin programında bakarsanız görürsünüz. Açıklamalarımızda icraatımızda bunu görürsünüz.

Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır ve bunu biz iyi değerlendirmek istiyoruz. Belki daha olumlu bir safha olarak buna bakılabilir.

Bilindiği gibi sürekli programlarımızda, demokratikleşme ve insan hak ve özgürlüklerin engelleri kaldırarak, insanı esas olan hedeflerimiz konusunda önemli taahhütlerde bulunduk.

Vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle, her vatandaşımızın kendisini devletin eşit vatandaşı olarak sağlanarak çözüleceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir.

Bunu bir devlet politikası olarak yürütme çalışması ve kararlılığı içindeyiz.

Gelin bu sürece katılın. Milletimize çok ağır bedeller ödeten, geleceğimize hipotek koyan bu sorunu çözelim diyoruz.

Şimdi insanımızın hak ettiğine inandığımız, başlattığımız çalışmaların çerçeveasini ve yöntemini açmak istiyorum. Bu süreci yürütürken nelere öncelik veriyoruz, hangi üslup ve yönteme ağırlık veriyoruz?

ERDOĞAN'IN DİYARBAKIR KONUŞMASI

Sayın Başbakanımızın 2005 yılında Diyarbakır konuşmasında başlattığı açılımda kararlı adımlar atmak niyetindeyiz.

İlgili kamu kurum ve kuruluşlarından katkı sağlamaları istenmiştir.

İlgili bakanlıklarımızı ve bütün kamu kurumlarının görüşleri istenmiştir. Kendileriyle toplantılar yaptık, katkılar istedik. Bunlar geliyor. Biz bunların hepsini değerlendiriyoruz. Ayrıca tabi bu konuda yazılan kitap değerlendirme yapılan konuşmalar her tür değerlendirmeyi de göz önüne alıyoruz.

MUHALEFETLE GÖRÜŞÜLECEK

Bu çalışmayı yürüten mümkün olan en yüksek katılımı hedefledik. Bütün siyasi partilerin katkı ve destekleri istenecektir. Kendileriyle görüşülecektir.

Muhalefetin konuyla ilgili olumlu açıklamalarını mutabakat açısından çok önemsiyoruz. Zaten kendileriyle de görüşeceğiz, paylaşacağız.

Başta sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, yazarlarımızdan görüşlerini alma yönünde çalışmalarımız olacak.

Bu çalışmayı, herkesi kucaklayacak bir zihniyet içinde yürütüyoruz.

KENDİ MODELİMİZİ UYGULAYACAĞIZ

Hiçbir ülkenin benimsediği yöntemi ülkemizde uygulama niyetimiz yok zaten mümkün de değil. Biz kendimize özgü, ülkemize uygun, kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Türkiye’ye ve kendimize güveniyoruz. Lütfen güvenelim.

Bu çalışmaların sonucunda çözüm konusunda dünyaya model olacak bir Türkiye modeli de biz oluştururuz.

Hepimizin büyük bir özveri dikkat ve kararlılık içerisinde hareket etmelidir. Beklentilerle ilgili gereksiz ve erken ifadelerden kaçınmak durumundayız. Bu süreci sabote edecek davranışlardan uzak duracağına inanıyoruz.

ÇALIŞMALAR HERHANGİ BİR TARİHE ENDEKSLİ DEĞİL

Yaşadığımız süreç böyle bir süreçtir. Bizim çalışmalarımız herhangi bir tarihe bağlı değildir. çalışmalar ve süreç kendi şartları içinde devam etmektedir.

Aceleye getirmeden ancak kararlı bir şekilde süreci yönetmek istiyoruz. Ayrıca bizim çözüm sürecine ilişkin çalışmalarımız yeni başlamış değil. İktidara geldiğimiz andan itibaren demokratikleşme adımlarımız, ülkemizin problemlerini çözmek olmuştur.

MEDYANIN DESTEĞİNİ İSTİYORUZ

Önümüzdeki dönemde de medya temsilcileri ve yazarlarla görüşeceğiz.

Herkesin yazdığı, değerlendirdiği hususları biz takip ediyoruz. Bugüne kadar bu konuda yazılmış kitaplar makaleler araştırmalar hepsi arşivimizde, değerlendiriyoruz.

Basında katkı veren olumlu atmosfere bakarak, ülkemizde çok zengin çoğulcu bir basın yapısı var. Üretken zengin basınımız ve entelektüel birikimimiz var.

Bu süreçte medyamızın her türlü yapıcı desteğini bekliyoruz. Lütfen diyorum, bu konuda ülkemizin insanımızın geleceğine hizmet için hepiniz katkı verin. Yani bu süreci hepimiz böyle görelim.

ERKEN AÇIKLAMA YAPILMAYACAK

Titiz yürütülmesi gereken bir süreçtir. Sizin açıklama beklentileriniz oluyor. Zaman zaman bu açıklamalar yapılacak. Ama erken açıklama yapmayacağız. Seçilecek her kavram önemlidir. Gereksiz siyasi malzeme olarak kullanılmasını arzu etmiyoruz.

Biz samimi, ülkemizin geleceği için olanca dikkati göstereceğiz ve herkesten bu dikkati bekliyoruz.

ERDOĞAN "ÇALIŞMAYI BAŞLATTIK" DEMİŞTİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti programlarında da yer aldığını belirterek, "İster 'Kürt sorunu', ister 'Kürt açılımı' diyelim, bunun üzerinde bir çalışmayı başlattık." dedi.

Konunun çözümü ile ilgili tartışmalar başladı. Devletin zirvesinden ise bu açılıma destek geldi.

Babaocağı Kayseri'de dinlenen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye bu meseleleri demokrasinin standartlarını yükselterek, kendine öz güven duyarak, farklıllıklarını zenginlik olarak halledecektir" şeklinde konuştu.

Gül konuyu,'Türkiye'nin kendi sıkıntılarını problemlerini kendisini çözmesi iradesidir" şeklinde değerlendirdi.

Açıklamalar birbiri ardına gelirken, terör örgütü elebaşı Öcalan'a mesaj gönderildiği haberleri tartışmalara yeni bir boyut kattı.

Haberlere devletin zirvesinden yalanlama geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iddiaları yine Kayseri'den yanıtladı ve "Böyle şeyler söz konusu olur mu hiç. Söyleyeceğimi söyledim." dedi.

Başbakanlık basın merkezinden gelen açıklamada da Başbakan'ın, başta PKK olmak üzere hiçbir terör örgütüne ne dolaylı, ne de basın aracılığı ile hiçbir mesaj göndermediği ve hiçbir ricada bulunmadığı belirtilerek, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yönelik bu sözler tümüyle yalan ve iftiradır." denildi.

Tartışmalar sürerken, açılımın detayları da merakla bekleniyor.

Bu çalışma ile ilgili açıklamayı İçişleri Bakanı Beşir Atalay saat 12.30'da yapacak.

STAR- AJANSLAR

1 yorum:

  1. Icerigi hakkinda bilgi verilmesi sakincali olan bir acilim sadece ve sadece guzide Turk Devletinin aleyhinde bir acilim oldugu asikardir.

    Halkin verdigi oylarla yonetime secilen bu insanlar devlet ve millet adina kararlar aldiklarini soyluyorlar ve bu kararlarin icerigi ile ilgili bir aciklama yapmiyorlar bu nasil bir kustahliktir ve gaflettir ;yani Turk Milleti'ne dair kararlar alacaksin fakat bunu halk'a aciklamayacaksin bu gayri ciddi ve samimiyetsiz bir kibirliliktir.

    Bu vesile ile; degerli turk halki artik daha ne kadar bu munafik ve teslimiyetci ,kendi milletini rencide edici kararlara tepkisini gostermeyecek; amma velakin iman'lar kalb'lerden mide'lere indigi asikar olunca halkimizinda neden balik otu yutmus oldugubir belli oldu.Belki seref ve izzetimiz yok olmak uzere fakat Elhamdulillah(!) karnimiz tok, yiyecek ekmegimiz var imandan siyrildik ama karnimiz da tok !!!!

    "Ihlas Suresi'" Iman da Samimiyet'in bir berzah'i dir .

    Iktidar partisinin sorumlularini ve bu partiyi iktidara tasiyan cumle Turk vatandaslarini samimiyete davet ediyorum.

    BIIZNILLAH.......

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.