4 Askeri Öldüren Teğmen tutuklandı !


Pimi çekilmiş bombanın bir teğmenin eğitim esnasında verdiği emri ile 4 askerin ölümünden sorumlu olduğu haberini Genelkurmay Başkanlığı doğruladı..

Genelkurmay Başkanlığı, Elazığ'da 4 askerin ölümünden sorumlu tutulan görevli teğmenin tutuklandığını açıkladı.



Genelkurmay'ın konuya ilişkin açıklaması şöyle:


17 Ağustos 2009 günü, Elazığ'daki bir askeri birlikte el bombası patlaması sonucu dört asker şehit olmuştur.

AYNI GÜN ÖLÜME SEBEBİYETTEN TUTUKLANDI
Aynı gün 8'nci Kolordu Savcılığı tarafından derhal soruşturma açılmış ve olayla ilgili olduğu değerlendirilen Piyade Teğmen aynı gün göz altına alınmıştır. 18 Ağustos günü ise Teğmen sevk edildiği Askeri Mahkeme tarafından "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan tutuklanmıştır.

'AÇIKLAMA NEDEN YAPILDI' AÇIKLAMASI
Bu bilgilendirmenin yapılmasının nedeni, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin suç işlediği değerlendirilen personeli hakkında her zaman, yargı yoluna gittiği hususunun bir kez daha ifade edilmesidir.

TARAF YAZMIŞTI
Karakoçan'da 4 askerin el bombasının kaza sonucu meydana gelen patlamada şehit olmadığı iddiasını Taraf muhabiri Mehmet Baransu gündeme getirmişti. Taraf'ın haberinin ardından olaydan sorumlu olan teğmenin tutuklandığı öğrenilmişti. Genelkurmay, Taraf'ın haberinin ardından iki gün süren sessizliğini bozdu ve 18 Ağustos'ta meydana gelen olayla ilgili resmi açıklamasını bugün yaptı.

PİMİ ÇEKTİ BOMBAYI VERDİ

Teğmen Tümer vakit kaybetmeden, İbrahim Öztürk'ün nöbet tuttuğu mevziiye gitti. Er Öztürk'e el bombasını nerede olduğunu sordu. Er Öztürk, mevziiye bakmasına rağmen bombayı bulamadı. Teğmen Mehmet Tümer, "Akşam uyuduğun için alındı diyerek elindeki el bombasını asker İbrahim Öztürk'e gösterdi. Ardından da pimi çekerek kendisine verdi. "Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın" demeyi de ihmal etmeyerek mevziden ayrıldı.

KOMUTAN PİMİ GERİ VERMEDİ
Elinde pimi çekilmiş el bombası bulunan Er Öztürk, Teğmen Tümer'in bulunduğu mevziiye giderek "25 yaşına geldim. 75 gün askerliğim kaldı. Beni öldüreceksiniz" dedi ve pimi kendisinden istedi. Ama Komutan Tümer, "Nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı biliyorum" karşılığını verdi. Bunun üzerine Öztürk, çevredeki diğer mevzilere, pim aramaya arkadaşlarından yardım istemeye gitti. İkinci kez Komutanın yanına geldiğinde yine aynı cevapla karşılaştı.

Tekrar mevziler arasında dolaşmaya başladı. Olayın üzerinden çok geçmeden de arkadaşları Mesut Bulut, İbrahim Yaman ve Ali Osman Altın'ın bulunduğu mevziye geldi. Bu sırada Öztürk'ün elleri terlediği için bomba büyük bir gürültüyle patladı. Öztürk ve 3 arkadaşı olay yerinde yaşamını kaybetti.

BÖYLE BİR EĞİTİM YOK
Başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Teğmen Mehmet Tümer fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çektiğini mandalı bırakmadığı sürece bombanın patlamayacağını şehit Er İbrahim Öztürk'e söylediğini ileri sürdü. Ancak ifadesi alınan sekiz tanık, birlik içinde pimi çekilmiş bir şekilde el bombası eğitimi verilmediğini vurguladı.

GÖRGÜ TANIĞI ERLER OLAY ANINI ANLATTI


Piyade Çavuş Yiğit Acar:

Şakir Uzman çantasından alev gizleyen ve el bombası çıkarıp, uyuyan askerlerden aldığını söyledi. El bombası ve alev gizleyeni Mehmet Teğmen’e verdim. O da 15-20 dakika sonra İbrahim Öztürk’ün yanına gitti ve geri geldi. Kütüklüğünden bir el bombası pimi çıkardı. El bombasından çıkarıldığını anlayan Soner Astsubayla Şakir Uzman, ‘ne yaptınız’ diye sordu. Mehmet Teğmen ‘ona iyi bir ders olsun’ dedi.

Piyade Uzman Çavuş Şakir Akçan:

Devriyede İbrahim Öztürk’ün gözetleme yapması gerekirken uyuduğunu tespit ettim. Yanındaki el bombasını aldım. Amacım sonradan uyuduğunu inkâr etmesini önlemektir. Ayrıca Emrah Göz’ü de uyurken gördüm ve onun da silahının alev gizleyenini almıştım. Mehmet Teğmen saat 09:30’da uyandığında durumu kendisine bildirdik. Mehmet Teğmen, malzemeleri alıp yanımızdan ayrıldı. 15-20 dakika sonra Mehmet Teğmen ardından da İbrahim Öztürk mevziiye geldi. Teğmen, İbrahim’in mevziden ayrılmamasını, birazdan gelip pimi takacağını söyledi. Bombanın piminin çıkartıldığını anladık. 15-20 dakika sonra da patlama oldu.

Piyade Er Recep Koyuncu:

Mehmet Teğmen, İbrahim’in mevzisine geldi. 10 dakika oturdular. Teğmenin elinde el bombası vardı, bombasının pimini çekip, İbrahim’e verdi. “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dedi ve havan mevzisine gitti. İbrahim, teğmenden pimi vermesini istedi. “25 yaşındayım. 75 günüm kaldı, beni öldüreceksiniz” dedi. Mehmet Teğmen mevzisine gitmesini, zamanı gelince pimi takacağını söyledi. İbrahim daha sonra tekrar teğmenin yanına gitti. Pimi istedi. Teğmen yine vermedi. 5-10 dakika sonra da patlama oldu.

İŞTE TEĞMEN’İN İFADESİ

Dört askerin hayatını kaybettiği olayla ilgili 8. Kolordu Komutanlığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Teğmen Mehmet Tümer’in ifadesi şöyle "17 Haziran 2009 tarihinde de taburun geçici olarak görevlendirildiği Elazığ-Karakoçan Nohuttepe Üs Bölgesi’ne katıldım.16 Ağustos 2009’a kadar Tim Komutanı olarak görev yaptım. Tabur Elazığ İl Jandarma Komutanlığı’nın harekât ve komutasına verilmişti.

16 Ağustos 2009 tarihinde Nohuttepe Üs Bölgesi’nden timimle birlikte Saat 20:30 civarı ayrıldım. Yaya intikalle Düztepe mevkiine gittik. Saat 23:00 civarı geçici üz bölgesi tesis ettik ve sabaha kadar gözetleme yaptık.Saat 09:30’da uyandığımızda Uzman Çavuş Şakir Akçan Bixi mevziinde görevli İbrahim Öztürk ve Ahmet Şensoy’un uyuduğunu tespit ettiğini ve İbrahim Öztürk’ün el bombasını aldığını bildirdi.

İBRAHİM’E BOMBASINI SORDUM

Saat 10:30 civarında İbrahim Öztürk’ü mevziinde ayakta gördüm, yanına gidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoy istiharat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzii içinde aradı, bulamadı.

Halen el bombası alınmış olduğundan haberdar değildi. Normalde mevziiye yerleştiklerinde el bombalarını mevzii içinde ulaşabilecekleri bir yerde muhafaza etmeleri gerekir. El bombasını bulamayınca beraberimde götürdüğüm bombayı göstererek ‘burada, gece uyuduğun için alındı’ dedim. Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek ‘mandalını bırakmadığın sürece patlamaz’ deyip bombayı eline verdim. Bundan maksadım, el bombasının önemimi kavraması idi.

Mevziinden ayrılmasını emrederek mevziime döndüm. İki mevzii arasında yaklaşık 15 metre kadar mesafe vardır.

Mevziide iken İbrahim Öztürk’ün, kendi mevziinin yakınındaki roket mevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzii arası takriben 20 metre kadardır. Uyarıp mevziinde beklemesini emrettim.

Yanıma geldi pimi istedi. Gelip takacağımı söyleyip mevziisine gitmesini söyledim. Mevziine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğini fark ettim.Bu kez yanıma çağırdım,tekrar mevziine gidip oturmasını,pimi gelip takacağımı söyledim.Bu sırada ben kendi mevziimde idim.

DÖNDÜM VE PATLAMA SESİ DUYDUM

Yanımda Yiğit Acer, 5 metre kadar yakınımda Soner Süvari Astsubay ile Şakir Akçan Uzman Çavuş vardı, İbrahim mevziine döndü.

Ben de Şakir Uzman ile Soner Astsubay’ın yanına gittim. Yaklaşık 15 dakika kadar sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11:00 - 11:30 arası olabilir.

Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki el bombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncü mevziide patlama gerçekleşmiş. Patlama sesini duyunca koşarak sesin geldiği yere gittim. İbrahim’in mevziinin önünde şiarın üzerinde yüzükoyun yığıldığını gördüm

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.