"BREMEN MIZIKACILARI" İLE "KÜRT ÇALIŞTAYI"
"Ermeni Açılımı"…
"Alevi Açılımı"…
"Kürt Açılımı"…
Bütün bu açılımların "yol haritası" için de yeni bir yöntem bulmuşlar:
"Çalıştay"…
Önce "Alevi Çalıştayı" topladılar…
Hükümete yakın gazetecileri, akademisyenleri bir otelde buluşturup konuşturdular.
Fakat, sorun çözelim derken, daha büyük sorunlara yol açtılar.
Çalıştayda konuşan eski faşistlerden biri, 12 Eylül darbecilerine, "Fikrimiz iktidarda, ama gövdemiz cezaevinde!" diye sitem ettikleri günleri unutmuş gibi, Alevileri "darbeci" olmakla suçladı. Doğal olarak da Alevi örgütlerinden hak ettiği yanıtı aldı…
"Alevi Çalıştayı"nı yüzüne gözüne bulaştıran hükümet, Irak'ta güç durumda olan "stratejik müttefiki" ABD'nin yönlendirmesiyle bu kez de alelacele "Kürt Çalıştayı" düzenledi.
Ama bir de ne görelim?
Sahnede yine aynı adamlar!
Yandaş medyanın dönek kalemşorları!
Kimi sağdan, kimi soldan devşirilmiş ekran gülleri!
Bir dönem Marksist-Leninist, "hatta" Maoist olan AKP yağdanlıkları…
Fehmi Koru'lar, Cengiz Çandar'lar, İhsan Dağı'lar, Mümtazer Türköne'ler, Hasan Cemal'ler, Mithat Sancar'lar, Deniz Ülke Arıboğan'lar, Ali Bayramoğlu'lar, Mustafa Karaalioğlu'lar ve daha bilmem ne oğlular…
Evet, "Kürt Çalıştayı"nda 90 yıllık "Kürt Sorunu"nu çözecek kadronun başaktörleri bunlar…
Düşünmeden edemedim:
Yoksa, Karayılan'ın "Kandil Röportajı"nda Hasan Cemal'in kulağına fısıldadığı "Âkil Adamlar" bunlar olmasın?
POLİS AKADEMİSİ'NDE "KÜRT ÇALIŞTAYI"!
İşin başka komik yanları da var.
Çalıştayın toplandığı mekâna bakar mısınız?
Polis Akademisi!
AKP Hükümeti, böylesine duyarlı bir konunun konuşulacağı en uygun yer olarak neden orayı seçmiş acaba?
Bana biraz kara mizah gibi geldi.
Ama daha da ilginci, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, bu çalıştayın "tutanak yazmanlığını" üstlenmiş olması!
Gerçekten, gülünç ötesi bir durum!
Yahu, bizim bildiğimiz, devlet adamları, politikacılar, bilim insanları, uzmanlar konuşur; gazeteciler not alır.
Oysa bu çalıştayda tam tersi olmuş:
Gazeteciler konuşmuş, Sayın Bakan saatlerce not tutmuş…
Sahi, Sayın Atalay neden bu denli sıkıntıya sokmuş kendini?
Toplantıda pür dikkat dinlediği adamların yazılarını daha önce hiç okumamış mı?
Televizyon ekranlarındaki bıktırıcı geyiklerini dinlememiş mi?
Kimseye inandırıcı gelmez ama, diyelim hiçbirini yapmamış,
Basın danışmanından yardım istemek de mi gelmemiş aklına?
Emir buyursa, birbirinin tıpkıbasımı olan bu "özgün görüşler"in internet çıktılarını dosya olarak anında masasında bulabilirdi.
Öyleyse nedir bu kameraların önünde birilerine yaranma, şirin görünme çabası?
SIFIRLANAN DEVLET AKLI!
"Kürt Çalıştayı" konusu gündeme geldiğimden beri gerçekten şaşkına dönmüş durumdayım.
Sanırsınız ki, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, gelmiş geçmiş hiçbir hükümet bu yaşamsal soruna el atmamış.
Yani bu "güçlü devlet"in konuya ilişkin bugüne değin biriktirdiği hiçbir bilgi, öneri, taslak yok, öyle mi?
Devletin kurumları, organları, 90 yıldır yan gelip yatmış!
Siyasal partiler, parlamentolar, düşün insanları, şimdiye dek hiçbir şey üretmemiş; rapor sunmamış, reform paketleri hazırlamamış…
Devletin aklı yok, belleği yok, arşivi yok, istihbaratı yok, bilgi birikimi yok, çözüm önerisi yok!
Bir de "Osmanlı'nın devamıyız" diye şişiniyorlar!
Nerde kaldı 600 yıllık devlet geleneği?
AKP Hükümeti, pek çok konuda olduğu gibi, "Kürt Açılımı"nda da devlet aklını devreden çıkarmış, ulusun belleğini sıfırlamıştır!
Şimdi işe sıfırdan başlanıyormuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor.
Her şeyi, hükümetin seçtiği "12 Dev Adam" (!) biliyor, çözümün anahtarı onlarda!
Onlar her gece ekranda, her sabah gazetede!
Hükümetin bir görüşü, düşüncesi, tasarımı, önerisi yok!
AKP, "Kürt sorunu"nu da özelleştirmiş, İslamcı-liberal karması takıma ihale etmiş!
Şimdi bu çokbilmiş adamlar bize gizemli çözüm yolunu gösterecek, hükümet de "Kürt Açılımı"na son noktayı koyacak!
Tabii, yersek…
İĞRENÇ OYUN!
İğrenç bir oyun oynanıyor!
Devlet olanaklarıyla "majestelerinin medyası"nı yarattılar.
Sırtlarını sıvazladıkları bir sürü döneği oralara doldurdular.
Dinci, tarikatçı, eyyamcı kadroları paraya boğdular.
TRT'sinden ATV'sine izlenecek kanal kalmadı ülkede.
Şimdi bu adamlar eliyle kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.
Gerçekte yaptıkları, psikolojik savaşın bir türüdür.
Beynimizi ve ruhumuzu teslim almak istiyorlar.
Ama unuttukları bir şey var:
Dönekler ve satılmışlar, bu ülkede azınlıktadır.
Ezici çoğunluk, tehlikenin farkındadır ve ilk fırsatta ülkeyi bu işbirlikçi hükümetten kurtaracaktır.
Bir zamanlar, Turgut Özal'ın "prensleri" vardı.
Medyada sürekli boy gösterirlerdi.
Bir tür "kurtarıcı" gibi sunulmuşlardı halka.
Sonra ne oldu?
Hepsi "Vatan Kurtaran Şaban"a döndü!
Özal da, prensleri de yok olup gittiler.
Şimdi o dönemin kimi artıkları "sahne almış" durumda.
Ama onların sonu da farklı olmayacak.
Uzaydan gelmiş adamlar, Türkiye'nin sorunlarını çözebilir mi?
"Bremen Mızıkacıları" ile sorun çözüldüğü nerede görülmüş?
Attila Aşut
Odatv.com
3 Ağustos 2009--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.