[anadoluhaber:35167] Re: {Arena-siyaset} DOGAN OZ kimdir ? Gercek Gladio kalkmis ABD icin Dinci iktidar olup. Ihanet ediyor.

Açtığı davalar Gladioyı yani Ergenekonu rahatsız etdi. Çünkü o daha o sırada iki tarafında aynı merkez tarafından kullanıldığını anlamıştı Anı Uğur Mumcu gibi derin bilgiye ulaşmıştı ve öldürüldü. Tetiği kime çektirdiklerinin önemiyoktur. Öldürenler Bu gün ergenekon dediğimiz yapının daha o günlerde deşifre edileceğinden korkarak öldürdüler. Çünkü eçevitkontr terör ve kontr gerillayı fark etmişdi üzerine gitmek istiyordu. Üzerine gidenler de öldürüldü kibi tanındığı için ses getirdi kimi de sessiz sedasız öldürüldü. Bu işin sağıda onların emrinde soluda kimse kendisini kandırmasın.Bu işin tarafları Milletimiz ve isrilinde dahil olduğu batı kampı

04 Eylül 2009 17:33 tarihinde Bilge Devrim <bilgedevrim71@gmail.com> yazdı:
Yahu pes dogrusu. Bu Fetocu dinciler. Pes. ABD ye tapa tapa ne hale geldiler.  Fetocular ne zaman Türk ve İslam oldu.
 
Bir de DOGAN ÖZ ü sahipleniyorlar. Yani FETOCULAR Dogan ÖZ ü sahipleniyor. PEs.
 
Ergenekon ismine saldirilar. PKK ile görüsmeler.  FETO da. Hersey fetocularda.  Bir de utanmadan  KOMUNİZMLE MÜCADELE DERNEGİ BASKANI FETO kalkiyor.
 
Dogan ÖZ bizim Sehidimizdir diyor.  Yahu adam sag iken yapmadigini birakmadin. Onu öldürün dediniz.
 
Al oku adamin hayatini.
 
Yahu Dogan ÖZ kim sen kim ? 
 

Yaptıkları, gerici hareketler içinde o kadar çok tepki toplamaya başlar ki, önce üç bin imzalı bir telgrafla şikâyet edilir; ardından da Komünizmle Mücadele Derneği, Milli Mücadele Derneği,

Konya İslam Enstitüsü ve Eğitim Enstitüsü öğrencileri, Konya'daki evinin önünde "izinli olarak", "Doğan Öz'ü istemeyiz" yürüyüşü düzenler.

Verilen izin, tepkilerin devletin üst katlarına kadar yükseldiğini göstermektedir. En çok "tayin edilen" savcılardan biri olmasının nedeni de budur!

Doğan Öz kimdir?
Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz, hayatını gericilikle, faşizmle, kontrgerillayla mücadeleye adamış ilerici, aydın, yurtsever bir hukukçuydu. Savcılık görevine başladığı 1962 yılından itibaren sürekli tehdit edilmiştir. Doğan Öz, 1968 yılında Konya'da "Mücadele Birliği" adlı örgütün kapanmasını sağlar. Denizli'de Necmettin Erbakan'ın kardeşi Akgün Erbakan'ın yolsuzluk dosyalarını hazırlar. Süleyman Demirel'in kardeşi Hacı Ali Demirel'e Denizcilik Bankası'nca verilen usulsüz kredi olayına el koyar. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ne (DGM) ilk karşı çıkanlardandır. 1973 yılında da, DGM'lerin kapatılması için meslektaşları arasında imza toplar. Hazırladığı kontrgerilla raporu ile yaşadığı dönemin pisliklerini açık olarak ortaya koymaktadır.

Yaptıkları, gerici hareketler içinde o kadar çok tepki toplamaya başlar ki, önce üç bin imzalı bir telgrafla şikâyet edilir; ardından da Komünizmle Mücadele Derneği, Milli Mücadele Derneği, Konya İslam Enstitüsü ve Eğitim Enstitüsü öğrencileri, Konya'daki evinin önünde "izinli olarak", "Doğan Öz'ü istemeyiz" yürüyüşü düzenler. Verilen izin, tepkilerin devletin üst katlarına kadar yükseldiğini göstermektedir. En çok "tayin edilen" savcılardan biri olmasının nedeni de budur!

Katledilmesinin nedeni dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e verdiği kontrgerilla raporunda gizliydi. Doğan Öz raporunun en can alıcı yerinde şöyle diyordu:

"Şiddet olayları, anarşik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit değildir. Amaç demokrasi umudunu yok etmek onun yerine faşist bir düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurlarıyla yürürlüğe koymaktır. Böylece ABD ve çok uluslu ortaklıklar Ortadoğu sorununu büyük ölçüde çözme amacını gütmektedirler. Bize göre bu sonuca ulaşmada CIA, kontrgerilla gibi gizli örgütlerin yönlendirmesi vardır."

24 Mart 1978 sabahı erken saatlerde Emniyet Müdürlüğü'nü arayan bir şahıs, Doğan Öz'ün oturduğu sokakta iki kişinin şüpheli hareketler yaparak dolaştığını iletir. İhbar ciddiye alınmaz ya da alınmaması gerekir. Doğan Öz, sabah işine gitmek üzere arabasına bindiği 24 Mart 1978 günü bu şahıslardan biri tarafından, diğerinin gözcülüğünde vurularak katledilir.

Cinayeti işleyenler adil yargılanmadı...
Cinayetin birçok görgü tanığı vardır. Cinayetten yaklaşık bir ay sonra, başka bir olay nedeniyle gözaltına alınan İbrahim Çiftçi'nin Doğan Öz'ün katilinin tarifine çok benzediği fark edilir. Karşılaştırılan tanıkların tümü İbrahim Çiftçi'yi teşhis ederler. Doğan Öz'ün katili olarak yargılanan İbrahim Çiftçi, verdiği ifadede, "Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ü (...) eski Ankara Ülkü Ocakları 2. Başkanı Hüseyin Demirel ve (...) Hüseyin Kocabaş'ın verdikleri talimat üzerine öldürdüm. Adresi bilmediğim için Hüseyin Demirel benimle geldi ve bana savcının otomobilini gösterdi. Kendisi de yanımda kaldı. Yarım saat kadar orada dolaştık. Tahminen yarım saat kadar sonra gelip arabasına bindi. Hüseyin Demirel bana, ‘tamam hadi ateş et' dedi. Arabaya yaklaştım ve 6 el ateş ettim" şeklinde itirafta bulunur. İbrahim Çiftçi'nin ifadeleri ve evinde bulunan kot pantolon ile mont, tanıkların anlatımları ile bire bir uygunluk göstermektedir.

Doğan Öz'ü "tasarlayarak öldürmekten" yargılanan İbrahim Çiftçi, Ankara Sıkıyönetim 1 No'lu Askeri Mahkemesi tarafından dört kez oybirliği ile ölüm cezasına çarptırılır. Ancak, nedense (!) ilk üç seferinde Askeri Yargıtay 1. Dairesi tarafından "eksik soruşturma" bahane edilerek karar bozulur. Dördüncü seferde ise idam kararı onaylanır. Ancak bu kez de ilk üç idam kararının onaylanması yönünde görüş bildiren başsavcılık tutum değiştirerek Ceza Dairesi'nin onama kararına itiraz eder ve dosya Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'na gönderilir. Kurul, 7'ye karşı 8'lik oy çokluğuyla, delil yetersizliğini gerekçe göstererek kararı bozar.

Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun, 7'ye karşı 8'lik son bozulma kararından sonra, Yerel Mahkeme, "zorunluluğunu" vurgulayarak şu kararı verir: "Sanık İbrahim Çiftçi'nin maktül Doğan Öz'ü taammüden öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüştür. 22 Temmuz 1983 tarihli 35 sahifelik gerekçeli kararda deliller tek tek tartışılmış, ret ve kabul sebepleri uzun uzadıya izah edilmiştir. (...) Ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararlarına direnilemeyeceğinden, bir oy farka da dayansa 7/8'lik oy çokluğuna dayanan Daireler Kurulu bozma ilamına sırf bu hukuki zorunluluk nedeniyle uyulmuş sanık Çiftçi'nin beraatine karar verilmiştir."

Son olarak Askeri Yargıtay 1. Dairesi, temyiz istemlerini reddederek 9 Ocak 1985 tarihinde beraat kararını onaylar ve kararı kesinleştirir. Böylece diğer sanıklar hakkında da beraat kararı çıkmış olur.

Beraat eden İbrahim Çiftçi, 5 yıl 1 ay cezaevinde yattıktan ve 4 defa idam cezasına çarptırıldıktan sonra, söz konusu "hukuki zorunluluk" nedeniyle 1984 yılında tahliye oldu. Çiftçi, cezaevinden çıkar çıkmaz önce İLKSAN'a müdür, ardından da patron olur. Son olarak karşımıza, 1997 senesinde Devlet Bahçeli'nin karşısında MHP genel başkan adayı olarak çıkar. Ancak, başkan olmaya "kıdemi" yetmez.

Tahliyesinin ardından kendisiyle yapılan röportajda İbrahim Çiftçi'nin söyledikleri olayları açıklamaktadır: "Benimle birlikte fikriyatım da mahkûm ettirilmek isteniyordu. Çok şükür suçsuz olduğum anlaşıldı. Bir Türk milliyetçisi olarak, Türkiye'min en sadık evlatlarından biri olarak yaşayacağım ve devletime, milletime hizmet edeceğim."

Doğan Öz'ün eşi, emekli yargıç Sezen Öz de, katlediliş ve yargılama sürecini, tek cümleyle özetlemektedir: "Yaptıran ve yargılayan aynı olunca karmaşık bir tablo ortaya çıkıyor...



 
04 Eylül 2009 15:43 tarihinde ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> yazdı:
Tüm peşinden koştuklarını yani seninkileri benim yapmış benim en değer verdiğim Rahmetli Şehit Savcı doğan özüde zimmetine geçirmişsin. Tipik yahudi oyunu. Sahi sen Yahudiolmadığından ve bu yüzden türklere düşman olmadığından eminmisin diye soracğımda Aklıma bir fıkra geliyor vazgeçiyorum.
 
Eski zamanda senin gibi sahtekarın dolandırıcı ve yalancının biri yalan dolanla tüm kasabanın yarısını dolandırmış. Ama işi çok ustaca yaptığından hakim tüm suçları bunun yaptığını bildiği halde delil bulamayınca serbest bırakmak şartını yüzüne boyalı işaret konulup bir eşeğe kendi parasını ödemek şartı ile bindirilip bir tellalın o gün akşama kadar eşeğe bağlı durumdaki adamın halaka eyahali bu adam satekardır yalancıdır , dolandırıcıdır ancak bu namussuz herif bu işlerde çok ustadır bu yüzden bu sahtekara inanıp sakın dolandırılmayın çünkü artık bu kişiile ilgili şikayetlere kasabanın yargıcı bakmayacaktır kendinize mukayyet olun diye bağırtılarak dolaştırılmasını sonrada serbest bırakılmasına hükmetmiş. Adamın tanıdıkları eşekli bir tellal bulup getirmişler. Pazarlık başlamış ve tellal kaç para istiyorsa sahtekar çetin bir pazrlıkla yarı fiyata düşürüp anlaşmışlar.
Tellal bağıra bağıra dolaştırıp akşamı etmiş ve hakimin huzuruna dönmüşler. Tella hakimin huzurunda ne parası demiş. İşte sabahleyin pazarlık yapıp anlaştığımız tellalık ve eşeğin yem parası deyince adam kahkahayı basmış. Yahu akşama kadar sen ne diye kendin bağırdığın halde bir de benim gibi birinden para alacağınımı umuyorsun demiş. Tellal tam hakime dönecekkende ilave etmiş bundan sonra kasabanın yargıcıbu adamla ilgili davalara bakmayacak diye bağıran sen değilmiydin.
Tam böyle bir sahtekarsın. Senin davan mahşere kalmış. Babanı öldürenlerde kendi tarafın olup senide baban gibi kullanmak için eğer yalan söylemişsen babanı seni kime karşı kullanacaklar sa o görünümde birine infaz ettirerek hala kullanmaya devam ediyorlar sanırım.
Kısaca Tapınak şovalyelerinin CB adayı Olan Prof. Haberalın emri olarak her türlü puşluğu yapın talimatına harfiyyen uyyor ve itaat ederek onun dediği puştluğu yapıyorsun.
Zaten senin Travesti olduğundan şüpheleniyordum şimdi şüphelerim dahada güçlendi.
 
04 Eylül 2009 14:44 tarihinde Bilge Devrim <bilgedevrim71@gmail.com> yazdı:
Nasil da kiviriyorsun. Nasil da Yalanlar söylüyorsun. A.D.S.
 
 
Bu dernegin yeni isimle örgütlendigin yaziyor. Daha ilgili DERNEK te İLİM YAYMA CEMİYETİ bunu inkar etmiyor.
 
Yani GLADIO olduklarini.  Bak Hepsine ABD ciler. Yani Taptiklariniz ABD dir. Onun emperyalizmidir.
 
Senin Kiblen  KUZEY BATI da Washington D.C. deki PENTAGONdur.
 
Al oku. GLADIO kim mis ögren.  SAVCI DOGAN ÖZ vardi. Hani senin yillar önce küfür ettigin adam. İlk Gladio yu desifre eden bu SAVCIDIR.
 
Sizin ki  NEMRUT MUSTAFA hainciklerinden degil.

 
04 Eylül 2009 14:27 tarihinde ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> yazdı:

Sayın Berberoğlu
Ben bugün galdio vs. konularını henüz adını bilmeden tarife çalışarak anlatıp söylediklerimin bir kısmını 30 yıldır söylüyorum. O zaman bana gülüyorlardı şimdi gülenler hak veriyorlar. Çünkü bu gün ne görüyorsanız 30 yıl önce onu söylüyordum.  Beş altı yıldır da bu gruplarda İtalyadaki adı ile gladio diye anlatıp duruyordum. Ergenekon davasına kadar kimse inanmıyor ve beni faraziyeler kurmak ve komplo teorileri üretmekle suçluyorlardı. Ama önemsemeden yazmaya devam ediyordumdum neden biliyormusunuz. Ordunun ve devletin içindeki vatan evlatlarının kafalarındaki soruları karşılaştıkları olayları aradıkları ve bulamadıkları cevapları, aaa doğru hiç böyle düşünmemiştim bu yüzden çzemiyordum. Ben Türk askerinin içinden düşmana çalışacak kimse çıkmaz sanıyordum. Meğer gerçekten tepesine kadar girmişler ve çok etkililer diye yaşadıkları ve anlam veremedikleri şeyleri çözüveriyorlardı. Ban o gün karşıçıkanların çoğu asker kökenlilerdi. Artık çoğu karşı çıkmıyor bu durumdan nasıl kurtulabiliriz diye düşündüklerinden de eminim. Nasıl isterseniz öyle düşünün. Ben gördüklerimin ve bildiklerimin sonuçlarını söylüyorum. Susurlukda Erbakanın fasa fiso diyerek gücünün yetmeyeceği yerlerle savaşa girmek yerine durumu idare ederek hükümettde kalabileceğini düşünmesi en büyük siyasi hatası idi. Ama o gün ışıklarını yakıp söndürenler. Cinayet şebekelerinin kandilerincede kendi cepheleri gibi görünen tarafın işi olduğunu anlamaları sonucu susup kalmalarına sebep oldu. Şimdi hepsi ABD ye bağlı gladionun ülkemizde yapılandırdığı pek çok yapıdan iki tanesiolan ve belli düzeylerde bir birleri ile ilişki içinde işler kotaran PKK ve Ergenekon şübelerinden Ergenekonun yanında yer alıyorlar ve Ergenekonun karşıt görünümlü kardeşliği pkk ile bağlarını bile görmezden gelip bilinen oyunda Erbakanın yaptığı hatayı yapıp Egenekon faso fisodur diyorlar. Henüz ortaya çıkarılamamış yapının bugün bilinen kuyruğu ve çıkan silahlar bile Türkiyede bir iç savaş çıkarmaya yeterde artar bile. Madem uyanmak istemiyor ve rüyalarınızda yaşıyorsunuz bana da sizlere söylebileceğim bir çift söz kalıyor.İyi uykular efendim.
Saygılarımla
A.D.Şimşek
Not: Dünü bilmiyoruz. Düzmece uyduruk bir sahte tarih okumak ilede bir yere varmak mümkün değildir. Hiçbir araştırmacı ulaşamasın diye devletin tüm arşivlerinin Sabataist ve Masonlar tarafından hurda kağıt fiyatına Bulgaristan Sabataist yahudilerine ve Masonlarına kilosu beş kuruştan (0,05 TL) Yani yirmi kilosu bir TLden satıldı. Onlar neyin ne olduğunu savaştaki tüm yazışmaları. ihanetleri ve hainlerin çocuklarını biliyor ve hala terfi ettirip ülkemizde kritik noktalara getirebiliyorlar. Vatan evlatlarının çocuklarınıda her yerden çeşitli iftira ve tezvir ler ile  imha ediyorlar. Ama artık nüfusumuz onların kontrol edmeyecekleri kadar çoğaldığından sıkıntıda çekiyorlar. 

04 Eylül 2009 11:58 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Sn. Simsek,

Biz faraziyeler yada bireysel tahminler üzerine kanaat olusturmuyoruz.

1- NATO' ya dahil tüm ülkelerde, soguk savas döneminde olusturulup, sadece Türkiye' de tasfiye edilememis olan örgütün adi GLADIO' dur.
Susurlukta bunlari tasfiye edelim diyenlere, glu glu dansi yapiyorlar diyenlerin kimler oldugu hafizalardadir.
2- Siz ve benzeri görüstekilerin düne kadar hic agzina almadiginiz bu olusumun tasfiye edilmesi, yaptiklari yasadisiliklarin ortaya cikartilmasi adina mücadele edenler, yine yurtsever insanlardi. ( sizler degil )
3- Ergenekon senaryosunun, hangi mahfellerde hazirlandigi, ana amacinin TC de bulunan ABD karsiti yursever güclerin tasfiye edilmesi oldugunu bilmeyen kalmadi, siz hala deyim yerindeyse " kambura yatiyorsunuz".
4- Ergenekon operasyonu üzerinden mevcut hükümet muhaliflerinin gayri kanuni olarak  (sadece kilifina uydurulmus olmasi, bu insanlari suclu yapmiyor- Rahmetli Muhsin Yazicioglu'nun ayni sekilde yillarca icerde yatirildigini sizde bilirsiniz.)
5- Ergenekon tezgahi sirasinda tutuklanan tüm kisilerin " sucsuz " olduklarina iliskin bir iddia, zaten akli basinda bir insanin yapmayacagi seydir. Burada yapilan birtakim adi suclularla, vatansever ve AB-D/ AKP karsiti gücleri ayni potada gösterip, eritmeye calismaktir.
6- Bu planlarin AB-D kaynakli ve onayli oldugunu, sagir sultan bile duydu, TV lerde izledi, gazetelerde okudu, siz hala neden böyle, kafa-kum vaziyetlerinde israrlisiniz, onuda anlamak epey güc.
7- Bakin tezgaha,  nasilda Sam amcanin istedigi gibi yürürlüge konuluyor, Ergenekon, Sinir mayinlari, Kürt acilimi, Ermeni acilimi, bekleyin daha devam edecek bu dosyalarin acilmasi. Sirada KIBRIS var sanirim.
AB-D ve özellikle Avrupa, Sevr ile halledemedigi, Osmanli Bakiyesi TC yi, simdi icerideki bedhahlarinda isbirligi ile halletmeye calismaktadir.
8- 11 Eylül'le birlikte Islam'i kendine alternatif düsman ilan eden ABD' nin, bugün TC de ilimli islam adinda bir projeyle ( BOP'un icsel hedeflerinden birisidir ) isbirlikcileri üzerinden
kendi yarattigi PKK örgütünü koruma altina almaya calismasini, Kuzey Irak'ta, kendi yasadiklari IRAK devletine ihanet eden isbirlikci gruplari üzerinden Kukla Kürt devleti kurma girisimlerinden haberdar degilmisiniz. Bunlar BOP'un ilerleme semasinda yer almaktadir, sizde farkina varin lütfen.

Sonuc olarak, dün Damat Ferit hükümetinin isbirlikciligi ile yapilamayanlar, bugünkü selefi eliyle yapilmaya calisilmaktadir. Her dönemde Ali Kemaller olacaktir, onlar gibi Vatanini bilerek veya bilmeyerek baskalarina " peskes " cekenlerde.  Bu gercekler, hangi kurum icerisinde olursa olsun, suc islemis yada suca bulasmis insanlarin yargilanmalarina ve cezalandirilmalarina engel degildir. Ancak bu bahanenin arkasina siginarak, vatansever insanlari sindirmeye calismak büyük bir aymazlik ve suc' tur. Tarih, nasil Damat Ferit'lerin, Ali Kemallerin ihanetlerini yazdiysa, bugünkü hainleri ve isbirlikcilerinide yazacaktir....
Isminizi öyle yerlere yazdirmayin bence. Takili oldugunuz agacin biraz arka taraflarina bakmayi deneyin.

Esen kalin,


--- ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> schrieb am Fr, 4.9.2009:

Von: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} Re: Fwd: {liberal-izmirliler.67362} Re: ABD projesi diyenler alçaktır konusu (Kıvırmayın beyler, bal gibi Amerikan dayatması! )
An: "g-arena siyaset" <arena-siyaset@googlegroups.com>
Datum: Freitag, 4. September 2009, 4:16

Fıkra
Şikeli dövüşler düzenleyen bir mafyanın maneceri azçok dövüşebilen bir genci balon gibi şişirip üzerine kumar oynanan arenada dövüşmye ikna etmiş. Dierboksöre durumu idare et ve en azında beş atı raund  adamı indirmede bahisler çalışsın demiş.
her raundan sonra verilen arada meneceri acemi dövüşçüye. Hasmını bitirdiğini tükettiği az gayret ederse idirebileceğini fala söyleyerek adamı fena dövdün falan diye  balon gibi şişiriyormuş. Sonunda dayaktan ağzı burnı şişen acemi boksöz menecerin adamı fena dövdün demesi üzerine ya usta adamı ben dövdümse beni kim dözdü peki. Bana dışarıdanmı dayak atıyorlar demiş.
Her şey meydanda ihanet de çetelerde üstelik şimdi anti emperyalislik iddialarıda havada kalır. Bulunan müjimmatda bizlerin 70 li yıllardan beri yaşadıklarımız da ortada. Bu silahlar sizce nerden çıktı. Emekli subaylar hatıra diyemi götürdüler.
Üstelik bu konu bilinip duran bir konudur. Ama adını beğenmedinizse başka bir ad verin olsun
her şey gerçek ve buzdağının sadece ucu. Kendimnizi kandırmayın lütfen 
04 Eylül 2009 03:58 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Sn. Simsek,

Ben , bugüne kadar  ortaya cikmis somut bilgi-belge ve veriler isiginda  " ergenekon " adi verilen uydurma tezgahin, tamamen ABD kaynakli ve kendi piyonu olan AKP yi ve F tipi örgütlenmeyi korumayi amaclayan ( ara amac ), gercek anlamda TC yi bölmeyi planlayan BOP' un bir parcasi oldugunu görüyorum, Avrupa'daki bagimsiz düsünce kuruluslarinin uzmanlarida, bu tezgahin artik " cilkinin ciktigini " itiraf etmekten cekinmiyorlar...
Bütün bu gerceklere karsin, siz hala kronik yaklasimlariniza devam etmeye calisiyorsunuz, size hatirlatmak isterim; "Insaf Din' in yarisidir" diye bir deyis vardir..Siz insafinizimi kaybettiniz.? Yoksa, yoktuda bizmi farketmedik.!
Kendi kafanizi kuma gömerek gercekleri görmekten kacabilirsiniz, bu , son tahlilde sizin kisisel sorununuz olarak degerlendirilir, ancak bizden, sizin gibi kafamizi kuma gömmemizi beklemeniz, epey safdillik olur.. Sizde, ucundan , kiyisindan biraz gercekleri görmeye calisin..
Birakin takildiginiz yerleri, beyninizi gerceklere kapatmayin..

Esen kalin,


--- ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> schrieb am Fr, 4.9.2009:

Von: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} Re: Fwd: {liberal-izmirliler.67362} Re: ABD projesi diyenler alçaktır konusu (Kıvırmayın beyler, bal gibi Amerikan dayatması! )
An: husrev5@msn.com
CC: "turan çatlı grup" <turancatli@googlegroups.com>, aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com, "Arena-siyaset" <arena-siyaset@googlegroups.com>, "www.gumushane.gen.tr - Forum" <admin@gumushane.gen.tr>, "fetih" <Fetih@yahoogroups.co.uk>, "-kuvva-i-milliye derleme mesaj üyesi" <kuvva-i-milliye@googlegroups.com>, "Demokrat" <bendemokrat@gmail.com>
Datum: Freitag, 4. September 2009, 2:25

Bence Obama geldiğinde Türkiye kefeni çoktan yırtmamış olsa idi o konuşmada selfdeterminasyon (her halkın kendi geleceğini belirleme hakkı) Hakkındab bahis ededi.
Çünkü Ergenekon çökmedi.ana gövdeye hiç dokunulmadı sadece sokaklarda sabotaj yapacak timlerden bir kısmı, sadece bir kısmı şimdilik sokaktan çekildi ve hükümeti düşürmek için yapılacak cinayetler sabotajlar bu tutuklamalar sayesinde şimdilik önlendi.

Görmüyor musunuz hakkında Şemdinli savcısının dava açtığı Büyükanıtın yaptırıp PKK ya yıktığı eylemler dosyası kapandı, savcı gitti, 40 yıla mahkum astsubaylar serbest bırakıldı. Onlara görev veren emir komuta zincirine dokunulmadı ve o zincirin daha nice eylemler yapmadığını kim söyleyebilir. Salınan iyi çocukların cici babaları Yahudi Büyükanıt’a kimse bir şey demedi. Bağbuğ paşa mı diyeyim bey mi ne ise otuz santim çeliği delen ve eriten lav silahlarına bunlar borudur ve mühimmattır  yani mesele yok dedi. Her taraftan silah ve cephane fışkırıyor diyen gazeteciyi fırçaladı Ve biride kalkıp Ergenekon yalandı ve işte bitti PKK duruyor diyor. Beyler hiç bir şey bitmedi sadece ejderhanın kuyruğu yakalandı ejderha kuyruğunu hangi boğumdan bıraksam diye düşünüyor. Sınırda generaller ile PKK lı liderlerin buluşup konuşup sonra dosya değişimi yapıp sonrada telefon mu telsiz mi ne ise kırıp parçalayıp ırmağa attıkları hakkında sanık ifadeleri alınıyor. Hala bazı kökenleri belirsiz teğmenler koruma garantisi altında askerin eline el bombası yoluna mayın döşüyor. Dağdakiler yaptılar diyor. Biride kalkıp PKK neden bitmedi diyor. Ordumuzda ölümler bitmiyor ki pkk bitsin. Haber basına sızmasa el bombası ile ölen askerleri de mayınla ölen  askerleri de PKK öldürdü olacaktı. PKK dağda sırt üstü yatsa da bitmez. Çünkü Ergenekon’un vatanı bölme işini tamamlaması için şehitler ölmez vatan bölünmez diye bağıracak çığırtkanlar ve PKK öldürdü denilen maktullere ihtiyacı var adete ensesinden vurulan şehitler. Bu sayede Kürt bölgelerinden oy alan Türk partilerini bu şekilde kapattırmaya ihtiyacı var. Çünkü o bölgeden oy alan Türkiye partileri olduğu sürece dış müdahaleler meşruiyet kazanamaz. Ama AKP kapanırsa Kürtler kendi partilerine Türklerde kendi partilerine oy verir bu sayede iş bölünme anlaşmasını imzalamaya kalır. Yusuf Taha’nın bana İftiralar attığı gibi o bölgeyi elde tutmaya çalışanlara da satıyor denilecek ki satışa karşı çıkamaz olsunlar. Kafalar karışsın. Birde Atatürk Türk milleti zekidir akıllıdır demiş diye övünür Kripto devlet erkanın emir ve yönlendirmesi ile kendi seçtiğimiz partilerimize değil de kripto işbirlikçilerin oyunlarına geliriz.

Ergenekon bitmişmiş. Kuyruğunu bırakan ejderha daha yeni ve tanımlanmamış tanınmamış türde bir kuyruk çıkarmaya başlamıştır bile asıl buna odaklanmak gerekir. Ben Ergenekonu hafife alan akıllı kişilere zerre kadar güvenmiyorum. Çünkü bu oyunu görmemeleri mümkün değil. Görmüyorlarsa ben onları akıllı sanmakla yanılıyorum. Görüyorlarsa ki görüyorlar hepsinin bu işle bir bağlantısı ver ve vatanın satılması umurlarında bile değil diye düşünüyorum.

A.D.Şimşek

(her halkın kendi geleceği ve kaderini belirleme hakkı) hakkından söz ederdi.

02 Eylül 2009 21:31 tarihinde Akkartal <akkartal29@gmail.com> yazdı:


 



---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: Akkartal <akkartal29@gmail.com>
Tarih: 02 Eylül 2009 21:29
Konu: Re: {liberal-izmirliler.67362} Re: ABD projesi diyenler alçaktır konusu (Kıvırmayın beyler, bal gibi Amerikan dayatması! )
Kime: liberal-izmirliler@googlegroups.com



Geçen nisan ayı içinde emperyalist bir devletin başkanı olan "sayın" barack obama TBMM de bir konuşma yapar. Konuşma sonrasında Ak parti ve DTP milletvekileri ayakta alkışlar. Bizden üç şeyi emreder bunları yapın.
1 - Kürt açılımı
2 - Ermeni açılımı
3 - Ruhban okulunun açılması.
 
 
 Ve bizimkiler, meşhur Şark Kurnazlığı ile, düşünür taşınır, tatlı tatlı kaşınır ve bir gün ansızın ortaya
çıkarlar (her şey nasılsa unutulmuştur artık diye) ; Biz, evet biz... kendi gücümüz ve dahi müthiiş
irademizle... şunları şunları yapacağız ve bizi bundan hiiiiç bir kuvvet, kudret caydıramaaazz....!
Derler...
Sonra bunun adı falan da değişebilir...
Normaldir bütün bunlar canım...
Burası Türkiye, Şark'ın ön tarafı; bütün kültürlerin ve dahi kurazlıkların harman olduğu inanılmaz yer yüzü parçası...



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel



--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel










--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.