Türkiye'nin gündemi özellikle son aylarda AKP yandaşı medyanın darbe ve suikast üzerine yaptığı yayınlarla adeta esir alınmış durumdadır. AKP iktidarı ne zaman politikalarında bir sıkışma yaşasa yandaş medya hemen darbe planları ve suikast iddialarını servis ederek, AKP'yi mazlum ve mağdur gösterip rahatlatıyor. AKP de kendi rolünü çok iyi bildiği için hemen pozisyon alıp "Boyun Bükmeyiz" şeklinde açıklamalarla mağduriyet pozlarını tamamlıyor.
Servis deposu Taraf Gazetesi tarafından yayınlanan 'Balyoz Planı' sonrası Türkiye'de ortalık toz- duman olmuş vaziyettedir. Gerçekliği yahut sahteliği tartışıla dursun, ortaya atılan iddialar Türkiye'de gündem olmuş ve tam da AKP'nin istediği tarzda ülkenin birçok ciddi ve gerçek gündeminin önüne geçmiştir.
Gündem saptırmak için şimdi servis edilen Balyoz isimli sözde planla ilgili Genelkurmay Genel Sekreteri'nin 'zamanlamaya' dikkat çekmesi sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu plandan haberdar olduklarını ima ederek "Duyduk ama biz gerilimden yana olmadık" açıklaması bu zamanlamayı belli odakların ayarladığının aslında bir itirafı olmuştur. Aralık 2002 yılına ait olduğu söylenen ve Başbakan Erdoğan'ın duyduğunu söylediği bu darbe planı gerçekse niye bugüne kadar sesini çıkarmamıştır? Niye bugünler beklenmiştir?
AKP 3 Kasım 2002 günü yapılan seçimlerde Türkiye'nin birinci partisi olmuş, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 16 Kasım 2002 tarihinde hükümeti kurmak için Abdullah Gül görevlendirilmiş ve 18 Kasım 2002 tarihinde 58.Hükümet kurulmuştur. AKP iktidarının daha birinci ayını doldurmadan darbe planlarına muhatap olması ne kadar ilginç değil mi?
Hele AKP'nin tek başına iktidar olmasına 28 Şubat'ın mimarı Çevik Bir'in " istikrar ve çocuklarının geleceği açısından çok memnun olması' ve dönemin mevcut Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün AKP iktidarı ile çok uyumlu olmasını hesaba katarsak, AKP iktidarının birinci ayında darbe planlarına konu edilmesi ilginçliği artırmıyor mu sizce?
Aslında ilginç görülen bu haller Türkiye'nin rutini haline gelmiştir.
Ortaya atılan iddialar gerçek de olsa sahte de olsa AKP bunu siyasi rant açısından çok iyi kullanmaktadır. Aralık 2002 yılına ait olduğu söylenen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'haberdar' olduğunu söylediği 'Balyoz' isimli darbe planının 2010 yılının başında Türkiye'nin ana gündemi yapılıyor ve bunun üzerinden siyasi hesaplar yapılıyorsa, AKP iktidarının bu konuda çok uzman bir çalışma kadrosu oluşturduğu ve bundan sonra da bol bol yeni planlarla kamuoyunun tanışacağı görülmektedir.
Her darbe planı ve suikast iddiası sonrası AKP'nin "Boyun Bükmeyiz" ifadesi çok önemli şifredir aslında… Milletin gözünde 'mazlum ve mağdur' algısı yaratmanın sihirli cümlesidir bu…
28 Şubat sürecinde yaşananlardan sonra AKP'nin oluşturulması ve önünün açılması, 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesi yayınlanan e-muhtıranın AKP'ye oy patlaması yaptırması hesaba katılırsa, AKP'nin şimdi bu alanlardan besin kaynaklarını aramaya çalışması gayet doğal görünmelidir.
Ortaya atılan 'Balyoz Darbe Planı' iddiası AKP için çok güzel bir malzeme olmuştur. Bu planın içinde yapılması gereken eylem olarak Fatih Caminin bombalanması gibi insanın kanını donduran iddiaların bulunması, AKP'nin İslam'ın fedaisi gibi rol yapmasını kolaylaştırmaktadır.
'İslama karşı olan TSK, İslamı savunan AKP'
propagandası oluşturmak isteyenler için böyle bir malzeme kaçınılmaz bir fırsattır. AKP'nin istediği de zaten budur. AKP yandaşı medya, Balyoz Darbe Planı içinde en çok 'Fatih Caminin bombalanması' iddiasını ön plana çıkarmaya çalışmaktadır.'Fatih Caminin bombalanması'
iddiasının öne çıkarıldığı Balyoz Planına yönelik Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu uğurda her sıkıntıyı göğüsleriz" ifadesi ile sözde kahramanlık yapılarak duyguları etki altına alınmaya çalışılan Türk milleti olmaktadır.ABD askerleri işgal ettiği Irak'ta tüm dünyanın gözü önünde camileri, Hz.Ali'nin türbesini bombalıyor, yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'i hedef tahtası yaparak kurşunluyor ama Recep Tayyip Erdoğan yazdığı mektupta o ABD askerlerine nasıl sesleniyordu: ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız.(31 Mart 2003)
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde Eşbaşkanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın, camileri bombalayan ABD askerlerine bu şekilde "boyun bükerken' Türk askerine cami bombalayacak iftirası atılması karşısında kükreyerek "boyun bükmeyiz" demesinin şifresini artık Türk milletinin çözmesi gerekmektedir.
Son dönemde Türk Ordusunu yıpratmaya yönelik sistemli çalışan propaganda merkezlerinin kurulduğunu herkes kabullenmiştir.Kimi zaman kurulan iftira tezgahları ile kimi zaman bu çevrelere TSK içinden bazı kişilerin verdiği malzemelerle bu sistemin çarkları hızla dönmektedir.
Mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ kendi dönemindeki uyguluma ve açıklamalarıyla gelişen olaylara karşı çok titiz davransa da bugüne kadar yaşanan-yaşanmayan her şeyin hesabı onun dönemine fatura edilmek istenmektedir.TSK' ya saldırı çarkını döndürenlerin hesabı budur.
2002'nin Aralık ayında hazırlandığı söylenen içeriği vahim iddialarla yüklü olan Balyoz Darbe Planı olarak servis edilenler bu sürecin hızlandığını göstermektedir.
Bunlar hem TSK'yı yıpratmanın hem de AKP'yi mazlum ve mağdur durumuna düşürerek kurtarma gayretini vermektedir.Bunların amacı asla demokrasiden yana olmak değil,kendi siyasi menfaatlerinin yolu açmak olduğu için tüm nutukları sahteliğini korumaktadır.
Siyasete yönelik her türlü demokrasi dışı müdahaleye Türkiye'nin geleceğini düşünen herkesin set olması gerektiği gibi,demokrasi nutukları ile TSK'yı taşlayan ve kendi faşist iktidarını oluşturanlara karşı da oldukça dikkatli olunmalıdır.
AKP'nin ülkenin başından tek gidiş yolu demokrasi içindeki milletin iradesinin yansıdığı seçimlerdir…Bu şekilde gidiş günleri hızlanmıştır.
Mazlum ve mağduru oynamak için darbe planlarına ve suikast iddialarına bel bağlayan iktidarın bu hazin sonunu artık hiçbir şey engelleyemeyecektir.
Ayrıca şunu da herkesin kavraması gerekiyor; demokrasiyi katlederek siyaset dışı kim siyasete müdahale yapma düşüncesinde ve bu manada iktidara malzeme veriyorsa, onlar AKP'yi iktidarda güçlü tutmak için çaba gösterenlerdir.Bunun tersten-düzden okunan tek izahı budur.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.