[anadoluhaber] FW Hastalıkların sebebi Dr.Aidin Salih'in Yitik şifa kitabından alıntı 2 Attachments (Kurtarılan).htm

Konu:                              KUTUPYILDIZI FW: Hastalýklarýn sebebi Dr.Aidin Salih'in Yitik þifa kitabýndan alýntý [2 Attachments]

 

 

HASTALIKLARIN SEBEPLERÝ        ''Fazla yemek''

"Her hastalýðýn temelinde tokluk vardýr."Hz. Muhammed (s.a.v.)

"Yemek onlar için bir ceza, bir að, bir tuzak ve bir pranga olacaktýr."Hz. Davut (a.s.)

"Çok yeme aðacý diken, hastalýk meyvesi toplar"Atasözü

"Çok yeme aðacý"nýn hastalýk meyvelerini nasýl olgunlaþtýrdýðýna baka­lým.

Fazla yemek yendiðinde mide hazým için daha çok enzime ihtiyaç duyar. Enzim üretmek vücut için çok güçtür ve kýymetli maddeler gerekti­rir. Saðlýklý bir insanýn midesi 200-250 gr. yemeðin birinci hazmýný, besin­lere ve kiþinin hazým gücüne göre deðiþmekle beraber, 3-4 saat içinde ko­layca gerçekleþtirebilir. Bu miktarda yemeði hazmetmek için kalp zorlan­madan rahatça çalýþacaktýr. Bunun 2 katý yemek yendiðinde ise, yemeðin hazmedilmesi ve fazlalýklarýn kýsmen depolanarak, kýsmen çýkartýlmasý için, kalbin 4-6 kat daha fazla çalýþmasý gerekecektir. Bu iþlem sadece kalbi de­ðil, besinleri hazmetme, depolama ve fazlalýklarý vücuttan uzaklaþtýrmakla görevli diðer organlarý da yýpratýr. Mesela, bir araba taþlý, bozuk ve dik bir yolda, düzgün yolda harcadýðý yakýtýn 2-3 katýný harcar. Mesafe aynýdýr fa­kat harcanan yakýt miktarý farklýdýr. Devamlý zorlu çalýþmaktan harap olan bir motor gibi, insan kalbi de aþýrý çalýþmadan dolayý rýzkýný çabuk tüketir. Çünkü kalp atýþlarý sayýlýdýr.

Genç bir insan fazla yemek yediðinde, vücudu kuvvetli olduðu için hazmederek, fazlalýklarý dýþarý atabilir. Ancak fazla yemek alýþkanlýk halini i zorlanma devam ederse, bu kuvvet tükenir,- fazlalýklarýn giderek daha atýlmasýyla vücutta depolar oluþur. Depolar dolduktan sonra ise atýklar kanla birlikte dolaþmaya baþlar. Böylece kan aðýrlaþýr, dolaþýmý yavaþlar. Aðýrlaþan kandaki atýklar damarlarda birikmeye ve zamanla damarlarý týka­maya baþlar. Daralan ve týkanan damarlardaki kan, organlarý yeteri derece­de besleyemeyecek kadar azalýr. Beslenemeyen organlar beyne 'Açýz!" uya­rýsý gönderir,- beyin de bu çaðrýya cevap olarak iþtahý çoðaltýr. Bu, insaný da­ha çok yemeye zorlar. Yedikçe kandaki fazlalýklar ve damarlardaki týkanýk­lýklar çoðalýr. Kan daha da koyulaþýr, dolayýsýyla organlarýn açlýk hissi da­ha çok artar. Bu kýsýr döngü devam ederken insanlarda konsantrasyon, ha­fýza, düþünme, anlama ve öðrenme yeteneði azalmaya, hastalýklar birer birer kendini göstermeye baþlar. "Fikir uyur, hikmet ölür, organlar durur, insanî sýfatlar yavaþ yavaþ kaybolur." Böylece, 'Yemek onlar için bir ceza olacaktýr" hikmeti zuhur eder.

Bazý insanlar fazla yemenin bedelini aþýrý þiþmanlýkla ve beraberinde ge­tirdiði hastalýklarla öderler. Bazýlarý da vardýr ki, ne kadar yerse yesin, hep zayýf kalýrlar. Bunlar kendi durumlarýnýn þiþmanlardan daha iyi olduðunu zannederler. Çoðu zaman onlarýn durumu þiþmanlardan daha tehlikeli ola­bilir. Çünkü fazlalýklardan oluþan atýklar, ilaçlar, toksinler ve katký madde­leri þiþmanlarýn vücudundaki yaðlarda depolandýðý için, organlarýn tahrip olmasý kýsmen de olsa önlenebilir. Ancak zayýflarýn, kan vasýtasýyla bütün vücutlarýný dolaþan toksinler, ateþ, öksürük, terleme, nezle, kusma, ishal, si­vilce, çýban gibi yollarla dýþarý atýlýrken bu aðýr iþlemler hem organlarýný yýpratýr hem de eklemlerde, kaslarda ve organlarda depolanarak, buralarda aðrýya, enfeksiyona, kistlere ve genetik deðiþimlere (mutasyonlara) sebep olur. Bu tip insanlar genelde sýk hastalanan, sýkýntýlý ve asabî insanlardýr.

Araf suresi 31. Ayet'te: "Yiyin-için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah is­raf edenleri sevmez", buyurulmuþtur. Ancak Allah'tan korkmayý ve utanma­yý unutan insanlarý artýk bu ayet de etkilememektedir.

Peygamberimiz (sav): "Sizin Allah'a en sevimli olanýnýz, yemesi en az ve bedenen en hafif olanýnýzdýr." ve "            pisboðaz ve göbeði büyük olan Cennete giremez."buyurmuþtur.

du hadis-i þerifler özellikle günümüz insanýnýn saðlýðý için büyük önem ta§ýmaktadýr. Vücudumuzdaki sistemler yalnýz doðal yiyecekleri kaldýrabilir ve doðal besinleri sindirmekte hemen hemen hiç problem yaþamaz. Fa­kat sindirim sistemimiz ve baðýþýklýk sistemimiz, genetiði deðiþtirilmiþ, gen teknolojisi ve nanoteknolojiyle üretilmiþ ürünlerin belli bir miktarýndan fazlasýna dayanamaz. Bu ürünlerden kaçýnmak neredeyse imkansýz hale geldiðinden saðlýklý kalmak için az yemek günümüzde daha büyük bir zo­runluluktur.

Karýþýk Yemek

Peygamberimiz (s.a.v.) hiçbir zaman süt ile birlikte balýk, ekþi, yumurta ve et yememiþtir.

Mizaca uymayan veya birbirine uygun olmayýp, hazmý için ayrý enzim­ler gerektiren yemekler birbiriyle karýþtýðýnda hazmolamadan çürür. Mese­la, karbonhidratlar ile proteinler, süt ürünleri ile balýk, birkaç inekten saðý­larak karýþtýrýlan süt, karýþýk et (örneðin, ayný cinsten iki farklý hayvanýn eti, bir hayvanýn eti ile bir diðerinin yaðý, dana ile tavuk eti veya aklýnýza gele- bilecek herhangi bir et kombinasyonu), balýk ile et, karýþýk yaðlar (örneðin, koyun ile tavuk yaðý, katý yað ile sývý yað) birbirlerine zýttýr. Çünkü bunla­rýn parçalanabilmesi için ihtiyaç duyulan enzimler birbirine zýttýr. Bu zýtlýk, enzimlerin üretilmesine engel olur ya da üretilmiþ enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur ve yenen yemek hazmolmadan çürümeye baþlar. Bu, midede saatler süren bir iþlemdir ve baðýrsaklarda da devam eder. Yemek­ten sonra kanda lökosit sayýsýnýn yükselmesi bu sebepledir.

Çürüme veya mayalanma sonucu oluþan zehirli ve asitli kalýntýlar sinir hücrelerini doðrudan etkileyerek baðýrsaklarýn hareketini yavaþlatýr. Yavaþ­layan baðýrsaklarda toplanan kalýntýlar, baðýrsaklarý geniþletir, cepler oluþ­turur. Bu ceplerde dýþkýsal taþlar meydana gelir ve yýllarca atýlmadan kalýr. Beslenmedeki hata devam ettikçe baðýrsaklar daha aðýrlaþýr, hareketi daha da yavaþlar ve kabýzlýk meydana gelir. Baðýrsaklarýn duvarlarý kanalizasyon borularý gibi zehirli, yaðlý atýklarla kaplanýr. Bu noktadan sonra vücudun in-toksikasyonu (toksinlerle dolmasý) hýzla artmaya baþlar. Vücut, direncini kaybeder, halsizleþir, baðýrsaklarda devamlý gaz oluþur, uyku ve tembellik artar. Çürüyen veya mayalanan yemek artýklarý baðýrsaðý zehirleyerek kana karýþýr. Bu atýklar kandan bütün organlara ve hücrelere yayýlarak onlarý da zehirler, hastalýklara yol açar. Damarlarý týkayýp, organ ve eklemlerde top­lanýr. Týkanan damarlarda akan koyu, aðýr kan organlarý beslemekte yeterv 1 r ve organlar, yukarýda belirttiðimiz gibi, "Açýz!" diye çýðlýk atmaya baþlar-

Sýk Yemek

Eski hekimler "Hastalýk nedir?" sorusuna "Yediðini sindirmeden ikinci bir yemek yemektir", diye cevap vermiþtir.

Hastalýklarýn temel nedenlerinden biri de hazmýn tamamlanmasýný bek­lemeden bir yemeðin üstüne baþka bir þey yemektir. Sindirim sistemi belli kurallarla çalýþýr. Bu kurallara göre, 200-250 gr. miktarýnda bir yemek, mi­dede 3-4 saatte hazmolur ki buna birinci hazým denir. Yemeðin cinsine, miktarýna ve aðýrlýðýna göre birinci hazmýn süresi 6-10 saate kadar uzaya­bilir. Hazým tamamlanmadan yenen ufacýk bir lokma dahi midenin hazým sürecini bozar. Bu bir lokma, önceki yemekle karýþtýðýnda hazmolamayaca-ðý için mayalanmaya ve çürümeye baþlar. Önceki yemeði de bozup çürüte­rek midede yanma, ekþime, gaz ve þiþkinliðe sebep olur.

Aslýnda, ilk hazýmdan deðil, üçüncü hazýmdan sonra yani, besinler kan­dan hücrelere geçtikten sonra ikinci bir yemek yenebilir. Yani günde iki defa yemek insan için yeterlidir. Ýçme konusunda da ölçü aynýdýr.

Günümüzde insanlar, özellikle kadýn ve çocuklar, günün büyük bir kýs­mýný sürekli çiðneyerek geçiriyorlar. Yolda yürürken, sokakta konuþurken, sinemada otururken veya ders çalýþýrken sürekli bir þeyler atýþtýrarak vücut­larýný çöplüðe çeviriyorlar. Büyüklerimiz "Mümin günde 1 defa, insan 1 de­fa, hayvan 3 defa yer" demiþlerdir. Peygamberimiz (s.a.v.) çoðu zaman aç ve susuz dururdu. Hatta üç gece arka arkaya karnýný doyurduðu olmamýþ­týr. "Geceleyin veya gündüzün ikiþer defa yemek yemek illettir" ve 'Tokken yemek hem hastalýk, hem de haramdýr", buyurmuþtur. O halde en önemli saðlýk kuralý ve bütün hastalýklara deva olan yegâne ilaç iyice acýkmadan yememektir.

Yeme ve Ýçmede Sýraya Dikkat Etmemek

tt, yumurta, peynir gibi proteinli yiyecekler midede hazmý uzun süren besinlerdir. Tatlýlar ve meyveler midede fazla kalmadan baðýrsaða geçerek birinci hazmýný burada tamamlar. Su ise midede vücut ýsýsýna ulaþtýktan sonra, doðrudan baðýrsaða geçer. Demek ki, önce su içmeli, sonra birlikte yememek þartýyla meyve veya tatlý, sonra salata ve yemek yenmelidir. Ýki çeþit yemek yeniyorsa hafif ve sulu olaný aðýr ve kuru olandan önce yemek tercih edilir. Önce yemek, sonra meyve veya tatlý yenirse, meyve veya tatlý hazmýný tamamlamak için baðýrsaða geçemez, midede mayalanýr veya çürür ve gaz oluþturur.  Kur'ân-ý Kerim'de de bu tertibe riayet edilmiþ,   ".   

beðendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuþ etlerini dolaþtýrýrlar." (Vakýa: 20, 21) buyurularak et meyveden sonra takdim edilmiþtir. Yine: "Ve size manna ve selva indirdik" (Bakara: 57). Burada da helva yani karbonhidrat (manna), býldýrcýndan yani proteinden (selva) önce gelir.

Ýbn-i Sina sabah ekmek yiyenlere, eti akþam yemeyi tavsiye ederdi. Ek­mek ve et arasýndaki vakit dilimi bu kadar uzun olmalýdýr. Etle birlikte mut­laka ekmek yenecekse, önce ekmeði et suyuna batýrarak yemeli sonra et ye­melidir.

Yemekten sonra su içince, ayný þekilde su baðýrsaða geçemez,- midenin geniþlemesine, mide asidinin seyrelip zayýflamasýna, hazmýn uzamasýna, zorlaþmasýna ve bozulmasýna sebep olur. Yemek arasýnda su içmek de doð­ru deðildir çünkü yemekte su içen, yemeði iyi çiðneyemez. Gerektiði ka­dar çiðnenmemiþ yemek mideye, baðýrsaklara ve dalaða aðýr zarar verir ("Az Çiðneme" bölümüne bakýnýz).

Yemekten 1,5-3 saat sonra su içmek daha uygundur. Zaten 1,5-3 saat sonra midenin hazmý sona yaklaþýnca, yani yemek ikinci hazma hazýr hale gelince insanýn su istemesi normaldir, su içmek için doðru zaman dilimi de budur. Araf suresi 31. Ayet'te: ".. .yiyin-için, fakat israf etmeyin ..."buyu-rulmuþtur. Bu ayette de "/n"emri "yiyin"emrinden sonra gelir. Ancak ye­mek kuru ise o zaman çiðnenip yutulan her lokmadan sonra bir yudum su içmekte zarar yoktur. Ýsteyenler yemekten sonra birkaç yudum su içebilir­ler.

Az Çiðnemek

Karbonhidratlar, organik asitler, aromatik maddeler ve tuzlarýn hazmý aðýzda, bol enzim içeren tükürükle baþlar,- çiðneme esnasýnda enzimlerle karýþýr ve bir kýsmý aðýzdaki kýlcal damarlara süzülür. Aðýr karbonhidratla­rýn hazmý aðýzda baþlar ve midede ayný enzimlerle devam eder. Aðýzda ye­meðin kimyasal yapýsý hakkýnda toplanan veriler beyne gönderilir. Beyin bu bilgiyi analiz eder ve yemeðin hazmýný programlar. Bu durumda çiðne­me iþlemi büyük önem taþýmaktadýr. Yemek ne kadar iyi çiðnenirse, beyin yemeðin tahlilini o kadar iyi yapar ve sindirim sistemini o derece iyi hazýr­lar. Çiðnenmiþ yemeðin tadý ve kokusu aðýzda daðýlmalý ve kaymaða ben­zer bir nesne (kimus) haline gelmelidir. Bu da 15-40 çiðneme hareketi ile elde edilir.

Aðýzda çok miktarda akupunktur noktasý bulunur (her bir diþin dibinde 2'þer tane). Çiðneme esnasýnda besinlerden ayrýlan enerji bu akupunktur noktalarý vasýtasýyla vücudun genel enerji dolaþýmýna karýþýr. Bu yüzden küçük yudumlarla içmek ve küçük lokmalar halinde yemek gerekir. Süt, et suyu, meyve-sebze suyu veya su küçük yudumlarla alýnýr, aðýzda ýlýtýlýr, tü­kürükle iyice karýþtýktan sonra yutulur. Eðer gýdalar yeterince çiðnenmezse, sindirim baþýndan itibaren bozulacaktýr.

Hýzlý yiyen daha çok yemeye mecbur kalýr, çünkü vücut besinlerdeki enerjiyi aðýzdaki akupunktur noktalan vasýtasýyla kullanamaz, sadece kim­yasal baðlantýlarý çözme iþlemi sonucunda oluþan enerjiyi kullanýr. Ýyi çið­nenmemiþ yemek parça veya kütle halinde mideye gelir. Mide bu kütle ve parçalarý hazmedemez, sadece çürütür. Taze ekmek, bilhassa taze beyaz ekmek parçalarý (özellikle kan grubu "0" olanlar için) ve et parçalarý (özel­likle kan grubu "A" olanlar için) en zararlýsýdýr. Midede çürümeye baþlayan kütleler ve parçalar baðýrsaklara iner ve orada çürümeye devam eder. Baðýr­saklarda çürüyen kütle ve parçalar kandaki lökositleri (akyuvarlar) artýrýr. Baðýþýklýk sistemi de bu duruma karþý koruma programý geliþtirmek zorun­da kalýr ve böylece her yemek baðýþýklýk sistemini sarsa sarsa vücudu fela­kete götürür. Ancak taze meyve ve sebzelerin lifleri, çekirdekleri ve kabuk­larýnda böyle bir tehlike sözkonusu deðildir. Bunlar baðýrsakta yaþayan ya­rarlý mikroplarý artýrýr ve vücudun yararýna kullanýr. Bunun için meyve ve sebzeleri kabuklarýyla ve birkaç çekirdeðiyle berlikte yemelidir. Baðýrsak­larýn mikroflorasýný canlandýrmak için yapýlacakbir baþka þey de her gün I-3 diþ sarýmsak yutmaktýr.

Ýyi çiðnemenin yararlan:

• Yemeði iyi çiðneyen, az çiðneyene göre, daha az yer-içer. Çünkü yemeðin enerjisini eksiksiz kullanmýþ olur.

   Karýþýk yemeðin zararý azalýr.

   Hazým süreci kýsalýr.

   Mide, pankreas, karaciðer ve baðýrsaklarýn iþi kolaylaþýr.

   Çok daha az enzim (insülin dahil) harcanýr.

   Mide, baðýrsak, karaciðer, pankreas, baðýþýklýk sistemi, diyabet, tümör, kanser, alerji, diþ çürümesi, sinir ve ruh hastalýklarýndan korun­muþ olunur.

   Mevcut olan hastalýklar hafifler.

   Þiþmanlýktan emin olunur v.s.

Büyük alimler uyuþturucu, sigara ve alkole baðýmlýlýk ve diðer psikolo­jik, ruhsal ve sinirsel hastalýklarýn temelinde az çiðneme olduðu konusunda görüþ birliði içindedir. Ýyi çiðnenmemiþ yemek karaciðer, dalak ve kalbe aðýr yük yükler. Bu organlarýn durumu ise ruhsal dengeyi doðrudan etkiler. Büyüklerimiz, "Lokmayý büyük alan ve iyi çiðnemeyene delilik isabet eder" derlerdi.

Hazýmsýzlýk, yüksek, kan þekeri, mide, baðýrsak, karaciðer, dalak ve tüm saðlýk problemlerinden kurtulmak için bazen sadece beslenme ve çiðneme alýþkanlýklarýný düzeltmek yeterli olabilmektedir.

Bu satýrlarý okuyanlar, çocuklarý yanlýþ besleyerek ne kadar büyük bir tehlikeye sürüklediklerini düþünmelidir. 1,5 yaþýna kadar çiðnemeyi bilme­yen, anne sütü dýþýndaki besinleri sindirecek enzimlere sahip olmayan ve cahil anne-babalara karþý savunmasýz kalan biçare çocuklara zorla yemek yedirenler, hiç olmazsa, çiðneyip vermelidir.

Nefes Âlýp Vermenin Bozulmasý

insanýn bu dünyada aldýðý ilk nefes hayatýnýn baþý, son nefes ise sonu­dur. Bu iki nefes arasýnda akan ömür boyunca alýnan her nefesin önemi bü­yüktür. Nefes, neþe-hüzün, mutkýluk-mutsuzluk, kýzgýnlýk-sakinlik, korku-cesaret gibi duygular üzerinde terbiye etkisi yapar. Vücut, doðal nefesle doðal duygularý, doðal düþünceleri, doðal kuvvetleri ve ayný zamanda or­ganlarýn saðlýðýný muhafaza eder. Çünkü nefes, bedenin hücreleri ile oksi­jen, su ve gýda gibi vücuda alýnan maddeler arasýnda uyum oluþturur. Bu (aktörlerin tamamýný gözönünde bulundurarak diyebiliriz ki nefes, saðlýðý ve düþünceyi besleyen bir kuvvettir

Bir bebeðin nasýl nefes alýp verdiðine dikkat edilirse nefes alýrken (Haa-ay) karnýnýn þiþtiði, verirken (Huuu) içeri çekildiði görülür. Bu solunum do­ðal solunum olarak adlandýrýlýr. Aðlayan çocuk, nefes vererek ses çýkarý?; saðlýklý çocuklar nefes vererek konuþur. Doðal olan, bu þekilde nefes alma

   Çok daha az enzim (insülin dahil) harcanýr.

   Mide, baðýrsak, karaciðer, pankreas, baðýþýklýk sistemi, diyabet, -

mör, kanser, alerji, diþ çürümesi, sinir ve ruh hastalýklarýndan korun­muþ olunur.

   Mevcut olan hastalýklar hafifler.

   Þiþmanlýktan emin olunur v.s.

Büyük alimler uyuþturucu, sigara ve alkole baðýmlýlýk ve diðer psikolo­jik, ruhsal ve sinirsel hastalýklarýn temelinde az çiðneme olduðu konusunda görüþ birliði içindedir. Ýyi çiðnenmemiþ yemek karaciðer, dalak ve kalbe aðýr yük yükler. Bu organlarýn durumu ise ruhsal dengeyi doðrudan etkiler. Büyüklerimiz, "Lokmayý büyük alan ve iyi çiðnemeyene delilik isabet eder" derlerdi.

Hazýmsýzlýk, yüksek, kan þekeri, mide, baðýrsak, karaciðer, dalak ve tüm saðlýk problemlerinden kurtulmak için bazen sadece beslenme ve çiðneme alýþkanlýklarýný düzeltmek yeterli olabilmektedir.

Bu satýrlarý okuyanlar, çocuklarý yanlýþ besleyerek ne kadar büyük bir tehlikeye sürüklediklerini düþünmelidir. 1,5 yaþýna kadar çiðnemeyi bilme­yen, anne sütü dýþýndaki besinleri sindirecek enzimlere sahip olmayan ve cahil anne-babalara karþý savunmasýz kalan biçare çocuklara zorla yemek yedirenler, hiç olmazsa, çiðneyip vermelidir.

Zararlý Duygu ve Düþünceler

Nefret, bencillik, kýzgýnlýk, hased, su-i zan, korku, ümitsizlik, aþýrý me­rak, þüphe, endiþe gibi negatif duygular vücutta fazla miktarda hormon üretir. Bu hormonlar kana karýþarak zararlý maddeler oluþmasýna neden olur. Bu maddeler beyindeki su havuzlarýný bulandýrýr, hormon üretim dengesini bozar, psikolojik hastalýklara, karaciðer, kalp ve dalak hastalýklarýna sebep olur. Bu zararlý düþünce ve fikirlerden ne kadar çabuk kurtulursak bizim için o kadar iyidir. Güzel ahlâk, güleryüz, iyi niyet, hüsn-ü zan ve Allahü Tea-la'ya tevekkül, insan saðlýðý için fevkalâde yararlýdýr.

 



--
Yetim bir kýzý evlendirirseniz, fakir bir delikanlýya sermaye verirseniz, darda kalan bir insanýn borcunu karþýlarsanýz
Cenab-ý Hak buna karþýlýk, "Kaderinizi yumuþatýrým" yani bir anlamda , "Kaderinizi deðiþtiririm, kaderinizdeki zorluklarý, sizin tahammül edemeyeceðiniz birtakým hikmetleri güzele çeviririm" diyor…

http://www.yolyordam.com/index.php
http://www.questionsonislam.com/
http://www.senaidemirci.net
http://www.erisale.com
http://www.sorularlaislamiyet.com
http://www.nurpenceresi.com
http://www.sorularlarisaleinur.com
http://www.resulullah.org
http://www.kuran.tv
http://www.hanimlar.com
http://www.hercocuk.org
http://www.radyorisale.com
http://www.radyonur.com
http://www.bediuzzamansaidnursi.org
http://www.ogretmenhatti.com
http://www.nur.gen.tr/tr.html
http://www.serdengecti.org


 

Subject: E-posta gönderiliyor: KUTUPYILDIZI FW Hastalıkların sebebi Dr.Aidin Salih'in Yitik şifa kitabından alıntı 2 Attachments (Kurtarılan).htm

 
İletiniz aşağıdaki dosya veya bağlantı ekleriyle gönderilmeye hazır:

KUTUPYILDIZI FW Hastalıkların sebebi Dr.Aidin Salih'in Yitik şifa kitabından alıntı 2 Attachments (Kurtarılan).htm




--
http://www.gorkemates.com

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.