[anadoluhaber] ÂHLAKIN SABİT DEĞERLERİ

  ÂHLAKIN SABİT DEĞERLERİ

 

    Ahlâk, kısaca, yerleşmiş huy, tabiat manasında kullanılır. Ya da, kendini zorlamadan insanda meydana gelen meleke demektir

İnsanın sözleri ve hareketlerinin,  ahlâkına bağlı olarak meydana gelmesi, bu kelimeyi,  insan hayatı için çok önemli ve anlamlı hale getirmiştir.

         

Ahlâklı insan... Ahlâklı toplum... Ahlâkî değerler...

         

Bunlar, hemen her yaptığımız önemli konuşmalarda kullandığımız cümlelerdir.

         

Ahlâkın kaynağı nedir?  Ahlâkî değerler nelerdir? Soruları hemen akla geliyor.

Eğer, her çağda, her toplumda, hatta her kişide farklıdır deniyor ise,  bu durumda her çağın, her toplumun ve her ferdin farklı ahlâkî değerleri olacak demektir.

        

Ancak, bunlardan hangisi doğru olacaktır?

Bu durumda, her çağ veya her toplum, diğerini ahlâksızlıkla ile suçlarsa ne olacaktır? 

Böyle bir tartışmada,  hakem veya terazi ne olacak?

Bunu, kim veya kimler tayin edebilecektir?

        

Mesela, biliyoruz ki, eskiden yaşamış bazı toplumlarda, (yakalanmamak şartıyla )  hırsızlık yapmanın takdir edildiği,  tarih kitaplarında yazılıdır. Peki, bunu, kullandığımız manada Ahlâkî değerlerin neresine oturtacağız?

         

Doğru veya yanlış kim?  Nasıl tayin edilecek?

         

Kim, nasıl ahlâklı olacak ya da, kim,  diğerini hangi hakla ahlâksızlıkla suçlayabilecek?

         

Eğer bu değerler,  insan kafasından çıkarsa,  toplumlara,  zamana, zemine göre değişebileceğini söylemek için,  kâhin olmaya gerek yoktur. Böyle olunca da, ahlâkın sabit  ( herkesçe kabul edilmiş ortak değerleri ) olamayacaktır. Bu da, insanlar, toplumlar hatta çağlar arası çatışma ve anlaşmazlık demektir. Bu kargaşanın altından kimsenin kalkamayacağı bellidir.

         

Buradan da, ahlâkın sabit değerlerinin olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Peki, bu nasıl mümkün olacaktır?

         

Yazının başından hareketle,  şu anda kendiliğinden geldiğimiz nokta şu olur:

         

Orijini ilahî olmayan ahlâkın, sabit değerleri de olmayacaktır.

Bugünkü insanlığın ortak derdi,   bu olmasın?

Ne dersiniz?

.