Çeçen Şehitlerin Katilleri 1 Yıldır Bulunamadı

İstanbul Zeytinburnu'nda sokak ortasında katledilen üç çeçen savaş gazisinin katilleri hala bulunamadı.

Çeçen gaziler, 2011 yılının 16 Eylül günü cuma namazı çıkışı evlerinin önünde silahlı saldırıya uğramış ve bulundukları yerde can vermişlerdi.
Konuyla ilgilenen Bakırköy Savcılığı bugüne kadar iddianame hazırlamadı. Dosya ile ilgili gizlilik kararı ise devam ediyor.
Cinayetlerin gerçekleştiği dönemde medyada, cinayetleri gerçekleştirdikleri öne sürülen Rus ajanlarının fotoğrafları yer almıştı. Ajanların, hangi araçlarla bu cinayetleri gerçekleştirdiği, hangi otellerde konakladıkları, hangi havalimanını kullanarak Türkiye'ye giriş yaptıkları dahi belirlenmişti.
 
İmkan -Der  adına bir basın açıklaması yapan Genel Başkan Murat Özer: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına ne Hükümet yetkililerinden, ne de Emniyet kanadından bugüne kadar hiç bir açıklama yapılmamış olması da üzüntümüzü arttırmaktadır. Mahkemenin dava hakkında verdiği gizlilik kararı ise olayın daha çabuk çözülmesine değil, ne yazık ki, kamuoyundaki duyarlılığın azaltılmasına hizmet etmiştir" diyerek tepkisini ortaya koydu.
İMKANDER olarak sadece Hükümete değil, Rusya ve Rus destekli Çeçen yönetimi başkanı Ramzan Kadirov yanlısı tavır alan çevreleri de kınıyoruz.
Açıklamada, bir zamanlar Çeçen davasını savunan, hatta bazıları hala İslami camiada gazetecilik yapan kişileri Çeçenlerin katilleriyle aynı safta olmakla suçlayan Genel Başkanımız Murat Özer ayrıca, Türkiye halkını Kafkasya'nın bağımsızlık savaşına destek vermeye ve İstanbul'daki cinayetlerin faillerin bulunması için duyarlılık oluşturmaya çağırdı.
Çeçen Şehitlerin Katilleri 1 Yıldır Bulunamadı.
Hükümet Hala Sessizliğini Koruyor!
17 Eylül 2012
Biri komutan üç Çeçen Gazimizin şehadetinin üzerinden tam bir yıl geçti. İstanbul'da 16 Eylül günü Cuma namazı çıkışı Rus ajanlar tarafından sokak ortasında hunharca katledilen Hamzat, Mansur ve Ebu Dücane'nin katilleri hala bulunamadı.
Alçakça işlenen bu cinayetlerin hemen ardından, katillerin eşgalleri belirlenmiş, isimleri hatta fotoğrafları dahi medyada yayınlanmıştı. Fakat aradan geçen bir yıla rağmen, savcılık konuyla ilgili bir iddianame dahi hazırlamamış ve medyada ifşa olan Rus ajanları hakkında herhangi bir işlem yapmamıştır. Ayrıca, 2008 yılında Ümraniye'de çocuklarının gözü önünde aynı yöntemle katledilen İslam Canibekov ve 2009 yılında Zeytinburnu'nda vahşice öldürülen Ali Osaev'in katilleri de hala bulunamamış, bu cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturmalar da akamete uğramıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına ne Hükümet yetkililerinden, ne de Emniyet kanadından bugüne kadar hiç bir açıklama yapılmamış olması da üzüntümüzü arttırmaktadır. Mahkemenin dava hakkında verdiği gizlilik kararı ise olayın daha çabuk çözülmesine değil, ne yazık ki, kamuoyundaki duyarlılığın azaltılmasına hizmet etmiştir. Biz Kafkasyalı muhacir kardeşlerimize elimizden geldiğince maddi-manevi, hukuki her alanda hizmet etmeye gayret eden İMKANDER ailesi olarak, şehidlerimizin katilleri bulununcaya ve yargılanıp hak ettikleri cezaları alıncaya kadar, her platformda şehidlerimizin kanının hesabını sormaya devam edeceğimizi duyuruyoruz.
Bununla birlikte, kendilerini bir zamanlar Çeçen davasının savunucusu gibi gösterip, şimdi hain Kadirov yönetimiyle iyi ilişkiler kurmaya gayret eden, efendileri Rusya'nın işgaline gözlerini kapatıp, Kafkasya'da yükselen İslami mücadeleyi tahkir etmeye çalışan Türkiyeli işbirlikçilerin şimdi aynı şekilde Suriyeli Müslümanların haklı direnişine karşı da karalama kampanyası yaptıklarını çarpıcı bir biçimde görüyoruz.
Efendileri Putin'in Kafkasya'daki çıkarlarını korumak için mücahidlere akıl almaz iftiralar atan ve ne yazık ki bazıları İslami camianın gazete köşelerini dahi tutan bu işbirlikçilerin, sırf Putin öyle emrediyor diye, Suriyeli Müslümanlara karşı Katil Esed'in safında yer almaları, bu düşük karakterli insanların, ilkelerin değil dünya metaının esiri olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Ekranlarda boy gösterip, Baas lobiciliği yapan ve Kafkasyalı mücahidlerin Esed'e karşı kardeşleriyle birlikte kahramanca direnmelerinden rahatsız olan bu mücrim sıfatlıların, kardeşlerimizi katleden Rus ajanlarından zihniyet olarak bir farkları yoktur.
Halkımızı, her türlü etnik ve mezhebi ayrıştırıcı ifadeleri bir kenara bırakarak, Birleşik, tam bağımsız, İslami bir Kafkasya mücadelesi veren kardeşlerimize her türlü desteği vermeye, onların bizlere emanet ettiği ailelerine sahip çıkmaya ve İstanbul'da katledilen kardeşlerimizin katillerinin bulunup yargı önüne çıkartılmaları ve cezalandırılmaları için mücadele etmeye, duyarlılığı arttırmaya çağırıyoruz.
MURAT ÖZER
İMKANDER
GENEL BAŞKANI

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.