Radikal siyonist grupların başını çektiği bilinen elli kadar hahamın, Mescidi Aksa'ya baskınların sürdürülmesini talep eden bir çağrı metni hazırladığı ve işgalci siyonistlerin bu amaçla başlatılacak kampanyaya desteklerinin sağlanması için imzaya açmayı planladıkları haber verildi. Çağrının yarın (29 Kasım) yahudilerin kutsal günü olan Cumartesi günü sinagoglarda siyonist işgalcilerin imzasına açılacağı ifade edildi.
Çağrıyla ilgili olarak aşırı siyonist grupların web sitelerinde verilen bilgilerde, "Tapınak Dağı" adını verdikleri Mescidi Aksa'ya yönelik baskınlara tepki amacıyla gerçekleştirilen eylemler karşısında böyle bir çağrı yapıldığı ifade edildi.
Aşırı siyonist ve saldırgan görüşleriyle öne çıkan elli hahamın imzasını taşıyan metinde şu ifadelere yer verildi:
"Bugün tapınağı geri istemenin yollarından biri Tapınak Dağı'na çıkmaktır. Çok şükür günümüzde birçok kimse yahudi şeriatının ilkelerinden yola çıkarak bu dağa çıkış yapmaktadır. Aşağıda imzaları olan bizler de onlardanız. Bu dağa temiz olarak çıkmayı destekleyenlerden ve bizzat çıkanlardan da olmak istiyoruz."
İmza atan hahamların arasında aşırı siyonist ve saldırgan grupların başını çekmeleriyle bilinen ve Arapların öldürülebileceğine dair açıklamalarıyla tanınan Dov Lior ve Nachum Rabbinovitch gibi meşhur radikal hahamların isimleri de geçiyor.
Kudüs'ün yerlisi Filistinlilere suçlu muamelesi yapan uygulamalara başvuruyor
İşgal Rejiminden Kudüslülere Irkçı Temele Dayalı Düzenlemeler
Filistin Toprakları Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan açıklamada işgal rejiminin Kudüs'te buranın yerlisi Filistinlilere karşı ırkçı temele dayalı katı güvenlik tedbirlerine başvurduğuna ve bu doğrultuda yeni düzenlemeler yaptığına dikkat çekildi. Açıklamada bu yeni düzenlemelerin ve uygulamaların Kudüslüleri peşinen suçlu kabul eden ve ırk ayrımı temeline dayalı bir anlayışla şekillendirildiği vurgulandı.
Filistin Toprakları Araştırmaları Merkezi'nin dün (27 Kasım Perşembe) yayınladığı raporda işgal rejiminin Kudüs'teki ırk ayrımına dayalı politikalarının ve uygulamalarının yeni olmadığı ancak yeni uygulamalarla daha da katılaştırıldığı, işgal güçlerinin ırk ayrımına dayalı baskıcı uygulamalarının, tutuklamalarının, aşağılayıcı yöntemlerinin, ev yıkımı uygulamalarının ve silahlı saldırılarının daha fazla önünün açıldığı dile getirildi.
Açıklamada işgal rejiminin, feda eylemlerini gerçekleştiren Filistinlilerin ailelerinin evlerinin yıkılması uygulamasının da ırk ayrımına dayalı bir toplu cezalandırma yöntemi olduğuna dikkat çekildi. Bu uygulamada ailenin olayla herhangi bir ilişkisinin olup olmadığı hakkında en ufak bir sorgulama dahi yapılmaksızın evinin yıkıldığı hatırlatıldı.
Filistin Toprakları Araştırmaları Merkezi'nin açıklamasında işgal rejiminin son dönemde getirdiği yeni uygulamalarla ırk ayrımı politikasında sadece Kudüslüleri değil 1948'de işgal edilmiş bölgede yaşayan Filistinlileri de hedef aldığı ve onların etrafındaki ayrımcı çemberi daraltmaya çalıştığı ifade edildi.
Gaze'ye uygulanan ablukanın kapı bekçiliğini Mısır yapıyor
Mısır, Rafah Kapısını İki Gün Kısıtlı Açtıktan Sonra Yine Kapattı
Mısır'ın gözetiminde imzalanan ateşkes anlaşması gereğince Gazze'ye ablukanın tamamen kaldırılmasının taahhüt edilmesine ve Mısır'ın da bu anlaşmanın uygulanmasının gözcülüğünü üstlenmesine rağmen ablukanın bütün katılığıyla devam etmesinin gözcülüğünü ve ablukanın kapı bekçiliğini yapmayı tercih ediyor.
Mısır yönetimi Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısı durumundaki Rafah sınır kapısını sadece iki gün süreyle ve kısıtlı bir şekilde açtıktan sonra yeniden tamamen kapattı. Uzun süren çabalardan ve ısrarlardan sonra kapının kısıtlı bir şekilde açıldığı iki gün içinde de kapının diğer tarafında bekletilen yüzlerce kişinin geçiş yaptığı ifade edildi.
Filistin Geçiş Kapıları ve Sınır Yönetimi tarafından yapılan açıklamada Rafah kapısının iki gün geçişe açıldığı süre içinde geçiş için başvuruda bulunmuş toplam 2384 kişinin sınırın bir tarafından diğer tarafına geçiş yaptığı ifade edildi. Açıklamada geçiş yapanlardan 29 kişinin de cezaevlerinden nakledilenler olduğu belirtildi.
Açıklamaya göre bu iki günlük kullanım süresi içinde kapıdan bazı cenazeler de geçirildi.
Ablukaya Karşı Halk Komitesi Başkanı Cemal el-Hudari konuyla ilgili bir açıklama yaparak Gazze'ye uygulanan ablukanın tamamen kaldırılması ve Rafah kara sınır kapısının tüm geçişler için şartsız bir şekilde açılması konusunda taahhütlerin yerine getirilmesini istedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.