Halk arasında 'Filozof Ramazan' lakabıyla tanınan ve tarihi Ulu Cami'ye gelen ziyaretçilere İslam'ı anlatan Ramazan Böçkün'ün bir kadını "kıyafetin uygun değil, için gözüküyor" deyip uyardığı ve bunun üzerine hakkında dava açıldığı ve 'cinsel taciz' suçu olarak değerlendirildiği, sonrasında ise akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle hastaneye yatırıldığı belirtildi..
Böçkün'ün psikiyatri kliniğine yatırılması sosyal medyada gündem olurken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Cami'ye gelen ziyaretçilere caminin tarihini ve İslam'ı gönüllü olarak anlatan 'Filozof Ramazan' lakaplı Ramazan Böçkün, hakkındaki şikayet nedeniyle 2016 yılında gözaltına alındı. Diyarbakır 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davası, psikiyatri hastanesinde tedavi edilmesi şartıyla sonuçlanan Böçkün, Elazığ'daki Fethi Sekin Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü'ne yatırıldı. Böçkün'ün, hastaneye yatırılması sosyal medyada gündeme geldi. Sosyal medyada bazı kişiler Böçkün'ün akıl hastası olmadığını savunarak, serbest bırakılmasını istedi.
BAŞSAVCILIK AÇIKLAMA YAPTI
Halk arasında 'Filozof Ramazan' lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin, hakkında açılan dava sonrası akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle psikiyatri kliniğine yatırıldı. Pişkin’in sosyal medyada gündem olması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı. Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, Diyarbakır’da R.P. isimli şahsın zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddialarla ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Söz konusu kişinin, 8 Ocak 2017 tarihinde, il merkezinde bulunan Ulu Cami’yi ziyaret etmekte olan bir kadın vatandaşımıza yönelik 'Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum' gibi sözlerle taciz, takip ve ifşa eyleminde bulunduğu şikayeti üzerine başlatılan soruşturma, 1 Şubat 2017 tarihinde cinsel taciz suçundan iddianame düzenlenmesiyle sonuçlanmıştır. Sanığın babasının, suç tarihinden yaklaşık iki hafta önce oğlunun akıl hastası olduğu ve tedavi altına alınmasını istediği yönünde Diyarbakır Valiliğine ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurularının olduğu tespit edilmiştir. Sanığın babası, aynı mahiyetteki beyanlarını soruşturma sırasında da tekrar etmiştir. Yargılama sırasında sanık, suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının ve dolayısıyla ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiştir. Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir. Yargılama sonucunda Mahkeme, atılı suçun sanık tarafından işlendiğini sabit bulmakla birlikte, söz konusu rapor nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 32/1. maddesi gereğince sanığın ceza sorumluluğunun bulunmadığına, 57. Maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar vermiştir. İlk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesiyle kesinleşmesine müteakip, hükümlü, 14 Mayıs 2020 tarihinde Elazığ Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne tedavi amacıyla sevk edilmiştir. Ceza Kanunumuzun 57'nci maddesinin ikinci fıkrasında; 'Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir' hükmü yer almaktadır. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir."
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.