Abdûlhamîd’in, sâhibini, muharebe meydanından sürükleyerek kaçırmasıyla şöhret bulan asil beyaz küheylânı Ferhân’ı almak için Bağdat’a haber göndererek; sahibinden, atın kendisine satılmasını istemişti. Bu atın en büyük özelliği ise...
Abdûlhamîd'in, sâhibini, muharebe meydanından sürükleyerek kaçırmasıyla şöhret bulan asil beyaz küheylânı (soylu Arap Atı) Ferhân'ı almak için Bağdat'a haber göndererek; sahibinden, atın kendisine satılmasını istemişti. Bu atın en büyük özelliği ise efendisi üzerine bineceği zaman, onun binmesini kolaylaştırmak için her seferinde eğilirdi.
İçinde bulunduğumuz çağ, yalnızca insanların değil; hayvanların dâhi çok daha akıllı olduğu ve her şeyi hızla kavrayıp öğrendikleri bir devir olduğu, herkesçe mâlûm olmalı… İnternet video bloglarında, sayısız türdeki hayvana dâir hayretle izlenen hikâyelere rastladıkça; târihle meşgûl zihinlerde hemen ‘Sultan II. Abdûlhamîd'in atı; ‘Ferhân' beliriyor.
Ferhân'ın Bağdat'tan İstanbul'a Uzanan Öyküsü
İstanbul sokakları, henüz bir binek aracı olarak atlara emânet iken; ünü kulaktan kulağa yayılmak sûretiyle ‘Yıldız Sarayı'na da ulaşan ve Sultan Abdûlhamîd'in bizzât satın alınarak, kendisine getirilmesi emriyle saraya ulaşan Ferhân'ı meşhur eden öyküsü, tam olarak şuydu…
Ferhân, Bağdat civârındaki bir aşiretin reisine aitti. Sâhibini, muharebe meydanından sürükleyerek kaçırmasıyla şöhret bulan bu asil at, ‘Beyaz Küheylan' sevdâlısı olan Abdûlhamîd'in Bağdat'a haber göndererek; reisten, atın kendisine satılması isteği ile İstanbul'a ulaşmıştı.
Bu atın, savaş esnâsında yaralanan sâhibini sürükleyerek, ölümden kurtardığını öğrenen Sultan; daha görmeden, ata âşık olmuştu. Osmanlı sarayında, pâdişâh ve yakın hizmetinde bulunan kimselerin atlarının bulunduğu ahırlara; ‘Has Ahır' deniliyordu. Sâhibinden satın alınarak, Yıldız Sarayı'na getirilecek olan at için, daha gelmeden, Abdûlhamîd tarafından verilen tâlimâtla özel bir ahır yapıldı. At için hazırlanan özel ahırın binâsı ve girişi, at nalı şeklindeydi… Girişin üzerindeki eski yazıyla; ‘bu ahırın Ferhân'a âit olduğunu' belirten tabela ise yapıya ayrı bir güzellik katıyordu.
Ferhân'ın ünlü olmasını sağlayan bir özelliği daha vardı. Abdûlhamîd'le sık sık vakit geçiren Ferhân, kendisine kısa zamanda alışır; öyle ki efendisi üzerine bineceği zaman, onun binmesini kolaylaştırmak için her seferinde eğilirdi. Sabahın saat beşinde, Yıldız Sarayı'nın bahçesine çıkan Sultan, neredeyse her gün atı Ferhân'a binip geziyordu. ‘31 Mart Ayaklanması'yla tahttan indirilip sürgüne gönderilinceye kadar, atından hiç ayrılmayan Abdûlhamîd'in en büyük yıkımlarından biri de Ferhân'dan ayrılmaktı…
Yazarı hakkında bilgi:
Sefa Yapıcıoğlu, Alternatif Târih'in Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni'dir. Celâl Bayar Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, Târih Bölümü ile aynı üniversitenin; Sosyal Bilimler Enstitüsü, Târih Anabilim Dalı, Yeniçağ Târihi Tezli Yüksek Lisans Programı mezunudur. Yine aynı üniversite ve enstitünün; Târih Anabilim Dalı'nda, Doktora (Ph.D.) eğitimine devâm etmektedir. Şer'îyye Sicilleri konulu tezleri, Türk Halk İnanç ve İnanışları'yla ilgili araştırmaları, Türk Târihi ile özelde Klasik Dönem Osmanlı Târihi vs. alanlarda sayısız çalışmaları mevcuttur. "Alternatif Târih, Türkmen Irımları (Halk İnanışları), Şahsiyetler, Alternatif Târih Metinleri, Târihin Öteki Dünyâsı (Sıra Dışı Olaylar ve Karakterler)" gibi yayımlanmış kitapları, "Meczûp" vb. editörlüğünü üstlendiği yayınlar ile çeşitli makâleleri bulunmaktadır.
Kaynak: alternatiftarih
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.