İşkenceler sonucu gözlerimi kaybettim´




Yeryüzünün en kutsal, en masum, en haklı, en cesur, en mazlum halkının mücadelesidir Filistin. Milyonlarcası mülteci, binlercesi şehit edilmiş bir halkın hikayesidir Filistin.

Bu kutlu halkın mücadelesinde kimi şehit oldu, kimi yaralı, kimi mülteci, kimi aç kaldı. Filistin’in hikayesini kelimelere dökmek için kelimeler yetersiz kalıyor. Bu ne kutlu bir mücadeledir ki, haklı mücadelesi için seve seve canını vermektedir insanlar ya da işkence görerek gözlerini kaybedebilmektedir.

İşte Filistin’in bu kutlu mücadelesinde bulunmuş iki mücahid hafta sonu Konya’daydı. Filistinli kardeşlerimizin durumlarını Müslüman Türk halkı ile paylaşmak ve bir nebze olsun onların acılarını, isteklerini tüm dünyaya duyurabilmek için şu anda Konya’da Anadolu Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği(AYDER) ve Konya İHH’nın davetlisi olarak Türkiye’de bulunan Filistin Alimler Birliği üyesi Ebu Bekir Huseyin El-Avavdi ve Filistin Mülteci kampı sağlık sorumlusu Ziyad Said EL-Kişhavi ile görüştük.

Eş-Şeyh Ebu Bekir Huseyin Filistin’in El-Halil kentinde 12 yıl imamlık yapmış ardından işgalci İsrail askerleri tarafından tutuklanarak 2 yıl İsrail hapishanelerinde kalmış ve burada görmüş olduğu işkenceler sonucu gözlerini kaybetmiştir.

1992 yılında şehit Rantisi ile beraber Lübnan’a sürgüne gönderilmiş olup daha sonra kendisi Suriye’ye geçmiştir. Halen Suriye’de ki mülteci kamplarında ikamet etmekte olup kendisi 2.Abdülhamid’in korumalığını yapmış olan El-Avavdi’nin torunudur.

BİZİM DE BATI’NIN DA OSMANLI’YA İHTİYACI VARDIR

Sizin dedeniz sultan Abdulhamid’in korumalığını yapmış biri. Ortadoğu’daki mevcut durumu göz önüne alarak, dünya bugün Abdülhamid’in Osmanlı İmparatorluğu’na ne kadar muhtaç?
Bismillahirrahmanirrahim Allaha Hamd ve Onun Rasulüne Selam olsun.
Osmanlı asırlarca dünyanın bir numaralı devleti olmasına rağmen yönetimi altında olan kimseleri hak ve adaletle yönetmiş ve insanlara İslam ahkamını uygulayarak İslam kardeşliğini ön plana çıkarıp milliyetçilik duygularını İslam potasında eriterek halkların bir arada yaşamasını sağlayan bir İslam devletidir.
Dünya şu an için her zamankinden daha fazla olarak Osmanlı’ya, onun İslam’dan aldığı hükümlerle insanları yönetmesine muhtaçtır.Batı’nın bile şuan Osmanlı’ya ihtiyacı vardır.

Şu an Dünya bir avuç Yahudi’nin yönetimi altında dır ve her tarafta Müslümanlara zulüm hakimdir.
Halkı Müslüman olan ülkelerin yönetiminde ise Amerika’nın ve İsrail’in atadığı insanlar vardır. Hal böyle olunca Müslümanlara her yerde zulüm uygulanmaktadır.

TüM İSLAM MİLLETLERİ YETİM KALDI

Osmanlı’nın yıkılmasından sonra Filistin yetim mi kaldı?
Sadece Filistin’i değil tüm İslam beldeleri Osmanlı’dan sonra yetim kaldı. Hilafetin kaldırılmasından sonra insanlara milli fikirler aşılandı ve ümmet anlayışı yıkıldı. Böylece İslam milletleri daha kolay bir lokma haline geldiler. Siyonist uşağı yönetimler iş başlarına getirilerek insanlar İslam’dan uzaklaştırıldılar.

Şu bir gerçektir ki Filistin kurtuluşa ererse tüm ümmet kurtuluşa erecektir. Filistin mahkum kaldıkça tüm ümmet de mahkum kalacaktır.

Filistin’de bir ara HAMAS ve El Fetih arasında karşılıklı bir yakınlaşma olmuş ve bu yakınlaşma olumlu karşılanmıştı. Şu an iki tarafın ilişkileri ne durumda?
Aslında durum dışarıdan görüldüğü gibi değildir. insanlar arasında bir problem yoktur ve insanlar birbirleri ile kardeşçe yaşamaktadır.

Ama Mahmud Abbas ve Dahlan gibi siyasiler kendi çıkarları içim Siyonistlerle işbirliği yaparak insanları “Biz özgür Filistin için çalışıyoruz” diyerek aldatmaktadırlar.

Tabanda El-Fetih olsun, El-Aksa Şehitleri ve HAMAS olsun biz biriz ve beraber çalışmalar yapıyoruz. Filistin’in gerçek sahipleri aslında bizimle beraberdir.

Dahlan ve Abbas,Yahudi çıkarları için halkından tarafta olmayıp, İsrail tarafındadırlar. Onlar kendi menfaat ve çıkarları için aslında Yasir Arafat’ı da katlettiler.

İŞKENCELER SONUCU GöZLERİMİ KAYBETTİM

Siz İsrail tarafından tutuklandınız ve hapiste tutuldunuz. Bu konu hakkında bizimle paylaşacağınız hatıralarınız var mı?
Beni ilk olarak 1981 yılında hapishaneye aldılar. El-Halil kentindeki hapishanede gördüğüm işkenceler sonucu gözlerimi kaybettim.

Zaten dünyada Siyonistler işkence aletleri ve işkence teknikleri ile meşhurdur.

1982 ve 83’te de hapsedildim en son olarak 1991’da hapsedildim. Bu sadece benim başıma gelmiş bir olay değildir, ki şu an binlerce Filistinli, İsrail hapishanelerinde çile çekmektedirler.Ve dünya buna seyirci kalmaktadır.

Hapisteki kardeşlerimizin durumları iyice kötüye gitmektedir. Kardeşlerimize maddi ve manevi birçok işkence yapılmaktadır.

Bu işkence gören kardeşlerimiz arasında milletvekili ve bakanlık yapmış veya üst düzey görevlerde bulunmuş olanlarda var.

Sizin Filistin konusunda Türk halkından beklentileriniz nelerdir?
Biz her zaman bizi gerek maddi yardımlarla ve gerekse dualarıyla destekleyen Müslüman Türk halkına şükranlarımızı sunuyoruz. Onlar bizi her zaman desteklediler. Yanımızda oldular.

Filistin bir Osmanlı toprağıydı ve siz o Osmanlı’nın torunlarısınız. Sizden Filistin davasını hiçbir zaman unutmamanızı ve her şekilde bize desteğinizin devam etmesini diliyoruz. Daha önce söylediğim gibi şu bir gerçektir ki Filistin kurtuluşa ererse tüm ümmet kurtuluşa erecektir. Filistin mahkum kaldıkça tüm ümmet de mahkum kalacaktır.





kaynak: habervaktim.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.