29 Eylül 2000 tarihinde başlayan el-Aksa İntifadası'nda İsrail askerleri özellikle Filistinli çocukları hedef aldı. İkinci intifadanın ilk günlerinde babasının hemen yanı başında öldürülen Muhammed Cemal ed-Durre bunun en güzel örneğini oluşturuyor. Tüm dünya medyasında ekranlara yansıyan ed-Durre'nin görünteleri, saldırgan İsrail askerlerinin hedefinin çocuklar olduğunu açıkca gösterdi.
İsrail Başbakanı Kasap lakaplı Şaron, bir gazeteye verdiği demeçte, Filistinli kadın ve çocukların öldürmelerindeki hedefin gelecek neslin önünü kesmek olduğunu belirtmişti. Maariv gazetesine intifadanın ilk günlerinde açıklamada bulunan gizli bir yahudi terör örgütünün lideri olan Haham Aydo Alba da, direnişe katılan Filistinli kadın ve çocukların öldürülebileceğini ifade etmişti. İsrail askerleri özellikle Filistinli çocukları hedef almakla asıl amacın aileleri direnişten vazgeçirmek olduğunu belirtiyorlar.
Filistin kaynaklarına göre, ikinci intifadada şimdiye kadar 6 bin Filistinli öldürüldü, bunlardan yüzde 45'ini 18 yaşın altında çocuklara oluşturuyor. El-Aksa intifadasında yaralananların sayısı ise 55 bin olduğu ifade ediliyor. Yaralıların da yüzde 58'ini çocuklar oluşturuyor. İsrail esir kamplarında 6 bin Filistinli esir bulunuyor, bunun yüzde 10'u da çocuklardan oluşuyor. Filistin lideri Yaser Arafat dört ay önce Mısır'da yaptığı bir açıklamada 3 bin Filistinlinin öldürüldüğünü belirtimiş ve son işgal ile birlikte ölü sayısının ikinci intifada 6 bine ulaştığı belirtiliyor. 1987 yılında başlayan birinci intifada da İsrail askerleri, Filistinli çocukların kol ve baçaklarını kırıyorlardı.
Bebek katilleri
İsrail askerlerinin çocuklara yönelik saldırılarının içinde daha birkaç aylık bebekler bile bulunuyor. İsrail askerleri tarafından öldürülen çocukların yüzde 6'sını bebekler oluşturuyor. Filistinli kaynaklar şimdiye kadar el-Aksa intifadasında 50'ye yakın bebeğin öldürüldüğünü belirtiyorlar. İsrail askerleri tarfından öldürülen bebeklerden biri dört aylık İman Haccu adlı bebek idi. Mayıs 2001 yılında İsrail askerlerinin evlerine ateş açması sonucu karnına saplanan top mermisi şarapleni vücudu delip geçmişti.
Şaron'un bebek cinayetlerine bir örnek de Batı Şeria bölgesinde Ziyauddin et-Tumeyzi adlı üç aylık bebeğin öldürülmesi olayıdır. Bu vahşi cinayet de İsrail askerleri 19 Temmuz 2001 Perşembe günü et-Tumeyzi ailesini evini bastığı sırada bebeğin alnına silah dayararak gerçekleştirildi. İsrail askerlerinin son olarak helikopter ve tanklar ile Cenin mülteci kampında işledikleri katliamda da 11 bebeğin yıkılan binaların altında kaldığı belirtiliyor.
Çocuklar kalkan olarak kullanılıyor
İsrail devletinin Aksa intifadasını bastırmak için çocuklara karşı sergilediği terör ve vahşet oldukça dikkat çekici. İsrail ordusunun, işgal ettiği bölgelerde direnişle karşılaştığında ilk başvurduğu metod, evlerden veya okullardan Filistinli çocukları zorla alıp tankların önünde kalkan olarak kullanması. 28 Ağustos 2001 tarihinde siyonist işgalciler Beyt Cala kasabasını işgal ettiklerinde Filistinli direnişçilerin saldırılarına maruz kalmıştı.
Filistinli direnişçiler karşısında geri çekilmek zorunda kalan İsrail askerleri daha sonra yetim Filistinli çocukları canlı kalkan yaparak Beyt Cala kasabasını işgal etti. İnsan hakları kuruluşları Beyt Cala kasabasında İsrail askerlerinin 40 ila 50 civarında yetim çocuğu canlı kalkan olarak kullandığını açıklamıştı. İşgal kuvvetleri yine el-Ayide mülteci kampına girdiğinde 30 kadar çocuğu canlı kalkan olarak kullanmıştı. İsrail ordusunun son günlerde işgal ettiği Cenin'de de bir çok çocuğu canlı kalkan olarak kullandığı ifade ediliyor.
UNICEF nerede?
21. yüzyılda tüm dünyanın gözleri önünde İsrail, Filistinli çocuk ve bebekleri öldürüp, işkence ederken ve yetim, sahipsiz çocukları da canlı kalkan olarak kullanırken Birleşmiş Milletler teşkilatının çocukları korumak amacıyla kurduğu UNICEF'in bu olaylar karşısında gıkı bile çıkmadı.
65 BİN ÇOCUK OKULSUZ KALDI
İsrail'in işgali nedeniyle Filistin topraklarında 65 bin çocuğun eğitimlerine devam edemekleri belirtiliyor. BM çatışmalarla birlikte eğitime ara verildiğini, mevcut olanaklarla önceki gün Ramallah'ta bazı kurumlarda yeniden eğitim verilmeye başlandığını belirtti. BM yetkilisi, Cenin kampındaki çocukların okula gidemediklerini, bunun da büyük sorun olduğunu söyledi. Kampta çok sayıda patlamamış mayın olduğunu belirten sözcü, çocukların ve diğer insanların patlayıcılardan uzak durmaları için camilerden anonslar yapılmaya başlandığını ve gezici hoparlörle ölümcül tehlikeye halkın dikkatinin çekilmeye çalışıldığını belirtti. Bu arada, BM, işgal edilmiş Filistin bölgelerinde onlarca okulun da İsrail askerleri tarafından yıkıldığını birçoğunun da İsrail askerleri tarafından karargah olarak kullanıldığına işaret etti.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.