PETROL SORUNUMUZ
Dr. Ümit Emre
Soru : Uzun yıllardır Türkiye'de petrol bulunmadığını duyarız. Son 20-30
yıldır da hiç kimse petrol sözü etmez olmuştu. Sonra siz çıkıp
televizyonlarda "Türkiye'de çok zengin petrol yatakları var." dediniz. Sizi
teyid eder bir konuşmayı da Hava Kuvvetleri Komutanı Cımhur Asparuk Paşa
yaptı. Bu söylenenlerin aslı nedir?
Dr. Emre : Ülkemizin en önemli konusunu tekrar gündeme getirdiğiniz için
size çok teşekkür ederim.
Soru : Herhalde bu konunun önemine binaen olsa gerek, yazılarınızda
"Kurtuluşumuz Petrolde" temasını durmadan işiliyorsunuz.
Dr. Emre : Evet, kurtuluşumuz gerçekten petrolde. Sizin de belirttiğiniz
gibi; Cumhur Asparuk Paşa, meclisin açılışı münasebetiyle verilen davette
gazetecilere: "Bırakın Afganistan'ı, Türkiye'ye bakalım. Size; '6000 metre
derinlerde, dünyanın en zengin petrol yataklarına sahibiz' desem, inanır
mısınız?" şeklinde bir cevap vermişti. İşin aslı şu; Paşa'ya Hindistan'da
bulunan bir uzay üssünde, yüksek rütbeli bir Amerikalı subay; "Biz uydu ile
araştırma yaptık, Türkiye'de çok zengin petrol yatakları var. Fakat 5-6 bin
metre derinde" diyor. Biz bunu daha önceden biliyorduk. Paşa'ya, ve tabii
tüm devlet erkânına, gerek petrol konusunda, gerekse diğer konularda
hazırladığımız raporları yıllardır yolluyoruz.
Soru : Peki, hâl böyleyse, neden halâ enerjide, daha doğrusu petrolde dışa
bağımlıyız? Bildiğim kadarıyla, ülkemizde çıkan petrol, ihtiyacımızın onda
birini bile karşılamıyor. Ülkemizde petrol aramacılığı ne durumda?
Dr. Emre : Ülkemizde petrol aramacılığı tek kelimeyle felaket. Her geçen
gün de daha da kötüye gidiyor. Oysaki bu konuda Yüceler Yücesi Atatürkün
emri var. Ekonomik bağımsızlığımızın temini için, süratle petrolümüzü bulup
işletmemizi emrediyor. Nitekim O'nun zamanında, bu işe dört elle
sarılınıyor. 1934 yılında Trakya'da / Mürefte'de doğalgaz bulunuyor. O gün
açılan kuyulardan çevredeki fabrikalar bugün bile faydalanıyorlar. 1926
yılında 792 sayılı Petrol Kanunu çıkarılıyor. 1933 yılında "Petrol Arama ve
İşletme İdaresi" kuruluyor. 1935 yılında da MTA yani "Maden Tetkik ve Arama
Enstitüsü" kuruluyor. Görüldüğü gibi, her iyi iş gibi bunlar da Yüce
Atatürk'ün devrinde yapılıyor. O devirde ciddi gayretler var.
Türkiye'de 1953-54 yılları, petrol açısından dönüm yıllarıdır. İran'da
Musaddık var. Petrolü millileştiriyor. Amerika Türkiye'ye bir nevi çıkarma
yapıyor. Biliyorsunuz aynı yıl, üç önemli kanun çıkarılıyor. Elit'in
Türkiye'ye ciddi olarak yüklendiği yıldır bu yıl. Tabii o zamanki durumu,
bugünkü durumla karşılaştırmamak gerek. Bugün, Türk Devleti'ni ve ulusunu
tamamen yok etmek üzere saldırıyorlar. Şimdiye kadar yüzlerce kanun çıktı.
Halk arasında "Derwish Kanunları" diye adlandırılan kanunlardan her biri
ülkeyi tamamen bitirmek için yeter de artar bile.
Soru : 'Petrol açısından dönüm noktası' sözü ile neyi kastediyorsunuz?
Dr Emre : Şunu demek istiyorum; Bu 1954 yılında 6326 sayı ile kabul edilen
petrol kanunu, Türkiye'de petrol çıkarmak için değil, Petrol ÇIKARMAMAK
için yapılmış bir kanun. Bu kanunun satıraralarına konan maddelerle,
Türkiye'nin kuzeydoğusu'nda petrol araması yasak ediliyor ve bir de her
petrol şirketine, bir yılda sadece on (10) delik açma izni veriliyor.
Dikkat ediniz, milli şirket Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı da dahil bu
kısıtlama ve yasaklara.
Yüce Atatürkün emrinin tam aksine, petrol kanununu biz ABD kökenli Elit Max
Ball'a yaptırıyoruz ve bunu TBMM'de kabul ediyoruz. Ve kendimize, kendi
ülkemizde petrol aramayı yasaklıyoruz. 1951'den itibaren de Rahşan Ecevit,
bir yabancı petrol şirketinin hukuk bürosunda çalışıyor ve tercümeler
yapıyor. O tarihten sonra da Bülent Ecevit'in bahtı açılıyor, yıldızı
parlıyor. Önce 1954 yılında sonra 1957 yılında iki kez burslarla Amerika'ya
götürülüyor. Gerisini biliyorsunuz; Çalışma Bakanlığı, CHP Başkanlığı,
Başbakanlık. Kurtar bizi Karaoğlan ve bugün inanılmaz kölelik kanunlarının
çıkartıldığı 57. Hükümetin Başbakanlığı.
Rica ederim, dikkat ediniz. Düşünün ki, petrol kuzeydoğu Anadolu'da
neredeyse yüzeyde akıyor. Bu bölge Hazar ve Kafkas petrollerinin uzantısı.
İnsanın kahrolmaması mümkün değil, bu kanunu kabul edenleri affetmesi
mümkün değil. İnsan vatanına nasıl ihanet eder? Türk ulusuna bu bölgede
yıllarca petrol aramak kanunla yasak edilmiş. Bu utanç verici, haince
uygulama, ne yazık ki 1980 yılına kadar sürmüştür. 1980 sonrası, Enerji
Bakanı olan Serbülent Bingöl beye telkin edilmek suretiyle, bu yasaklar
petrol kanunundan çıkarılmıştır.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Dr. Ümit Emre
Soru : Uzun yıllardır Türkiye'de petrol bulunmadığını duyarız. Son 20-30
yıldır da hiç kimse petrol sözü etmez olmuştu. Sonra siz çıkıp
televizyonlarda "Türkiye'de çok zengin petrol yatakları var." dediniz. Sizi
teyid eder bir konuşmayı da Hava Kuvvetleri Komutanı Cımhur Asparuk Paşa
yaptı. Bu söylenenlerin aslı nedir?
Dr. Emre : Ülkemizin en önemli konusunu tekrar gündeme getirdiğiniz için
size çok teşekkür ederim.
Soru : Herhalde bu konunun önemine binaen olsa gerek, yazılarınızda
"Kurtuluşumuz Petrolde" temasını durmadan işiliyorsunuz.
Dr. Emre : Evet, kurtuluşumuz gerçekten petrolde. Sizin de belirttiğiniz
gibi; Cumhur Asparuk Paşa, meclisin açılışı münasebetiyle verilen davette
gazetecilere: "Bırakın Afganistan'ı, Türkiye'ye bakalım. Size; '6000 metre
derinlerde, dünyanın en zengin petrol yataklarına sahibiz' desem, inanır
mısınız?" şeklinde bir cevap vermişti. İşin aslı şu; Paşa'ya Hindistan'da
bulunan bir uzay üssünde, yüksek rütbeli bir Amerikalı subay; "Biz uydu ile
araştırma yaptık, Türkiye'de çok zengin petrol yatakları var. Fakat 5-6 bin
metre derinde" diyor. Biz bunu daha önceden biliyorduk. Paşa'ya, ve tabii
tüm devlet erkânına, gerek petrol konusunda, gerekse diğer konularda
hazırladığımız raporları yıllardır yolluyoruz.
Soru : Peki, hâl böyleyse, neden halâ enerjide, daha doğrusu petrolde dışa
bağımlıyız? Bildiğim kadarıyla, ülkemizde çıkan petrol, ihtiyacımızın onda
birini bile karşılamıyor. Ülkemizde petrol aramacılığı ne durumda?
Dr. Emre : Ülkemizde petrol aramacılığı tek kelimeyle felaket. Her geçen
gün de daha da kötüye gidiyor. Oysaki bu konuda Yüceler Yücesi Atatürkün
emri var. Ekonomik bağımsızlığımızın temini için, süratle petrolümüzü bulup
işletmemizi emrediyor. Nitekim O'nun zamanında, bu işe dört elle
sarılınıyor. 1934 yılında Trakya'da / Mürefte'de doğalgaz bulunuyor. O gün
açılan kuyulardan çevredeki fabrikalar bugün bile faydalanıyorlar. 1926
yılında 792 sayılı Petrol Kanunu çıkarılıyor. 1933 yılında "Petrol Arama ve
İşletme İdaresi" kuruluyor. 1935 yılında da MTA yani "Maden Tetkik ve Arama
Enstitüsü" kuruluyor. Görüldüğü gibi, her iyi iş gibi bunlar da Yüce
Atatürk'ün devrinde yapılıyor. O devirde ciddi gayretler var.
Türkiye'de 1953-54 yılları, petrol açısından dönüm yıllarıdır. İran'da
Musaddık var. Petrolü millileştiriyor. Amerika Türkiye'ye bir nevi çıkarma
yapıyor. Biliyorsunuz aynı yıl, üç önemli kanun çıkarılıyor. Elit'in
Türkiye'ye ciddi olarak yüklendiği yıldır bu yıl. Tabii o zamanki durumu,
bugünkü durumla karşılaştırmamak gerek. Bugün, Türk Devleti'ni ve ulusunu
tamamen yok etmek üzere saldırıyorlar. Şimdiye kadar yüzlerce kanun çıktı.
Halk arasında "Derwish Kanunları" diye adlandırılan kanunlardan her biri
ülkeyi tamamen bitirmek için yeter de artar bile.
Soru : 'Petrol açısından dönüm noktası' sözü ile neyi kastediyorsunuz?
Dr Emre : Şunu demek istiyorum; Bu 1954 yılında 6326 sayı ile kabul edilen
petrol kanunu, Türkiye'de petrol çıkarmak için değil, Petrol ÇIKARMAMAK
için yapılmış bir kanun. Bu kanunun satıraralarına konan maddelerle,
Türkiye'nin kuzeydoğusu'nda petrol araması yasak ediliyor ve bir de her
petrol şirketine, bir yılda sadece on (10) delik açma izni veriliyor.
Dikkat ediniz, milli şirket Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı da dahil bu
kısıtlama ve yasaklara.
Yüce Atatürkün emrinin tam aksine, petrol kanununu biz ABD kökenli Elit Max
Ball'a yaptırıyoruz ve bunu TBMM'de kabul ediyoruz. Ve kendimize, kendi
ülkemizde petrol aramayı yasaklıyoruz. 1951'den itibaren de Rahşan Ecevit,
bir yabancı petrol şirketinin hukuk bürosunda çalışıyor ve tercümeler
yapıyor. O tarihten sonra da Bülent Ecevit'in bahtı açılıyor, yıldızı
parlıyor. Önce 1954 yılında sonra 1957 yılında iki kez burslarla Amerika'ya
götürülüyor. Gerisini biliyorsunuz; Çalışma Bakanlığı, CHP Başkanlığı,
Başbakanlık. Kurtar bizi Karaoğlan ve bugün inanılmaz kölelik kanunlarının
çıkartıldığı 57. Hükümetin Başbakanlığı.
Rica ederim, dikkat ediniz. Düşünün ki, petrol kuzeydoğu Anadolu'da
neredeyse yüzeyde akıyor. Bu bölge Hazar ve Kafkas petrollerinin uzantısı.
İnsanın kahrolmaması mümkün değil, bu kanunu kabul edenleri affetmesi
mümkün değil. İnsan vatanına nasıl ihanet eder? Türk ulusuna bu bölgede
yıllarca petrol aramak kanunla yasak edilmiş. Bu utanç verici, haince
uygulama, ne yazık ki 1980 yılına kadar sürmüştür. 1980 sonrası, Enerji
Bakanı olan Serbülent Bingöl beye telkin edilmek suretiyle, bu yasaklar
petrol kanunundan çıkarılmıştır.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.