NOT.BU KONU HAKKINDA SON GÖNDERİM
TBMM Anayasa Komisyonu'nda türban düzenlemesiyle ilgili görüşmeler 11 saat sonra noktalanırkın kabul edilen düzenleme sonrasında milletvekilleri arasında ilginç diyalgolar yaşandı.01 Şubat 2008 22:40Yazı boyutunu büyütmek için
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, ''Bu teklifi getirenlerin, laiklikle ilgili bir problemi yok. Bu teklifi,
o tarafa çekmeyin. Bu, Anayasa Mahkemesine, 'Bunlar, bu iş için getirildi' demek
noktasında zemin hazırlamaktan ibarettir. Biz, bu tuzağa düşmeyiz'' dedi. Çiçek, TBMM Anayasa Komisyonunda, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest
bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmelerde CHP
milletvekillerinin, laiklik konusunda Hükümete ve üyelerine yönelttiği
eleştirilere yanıt verdi. Haksız eleştirilerde bulunulduğunu, başörtüsü sorununa çözüm bulmaya
çalıştıklarını ifade eden Çiçek, ''Birilerimiz bazı şeyleri görmüyorsa, o ortada
olmadığı anlamına gelmiyor. Bu ülkede bir sorun var. Bunu konuşmayan siyasi parti
lideri yok'' diye konuştu.
-''KAVRAM TERÖRÜNE SON VERİLMESİ GEREK''-
Başörtünün, laiklik ve rejimle bağlantısının kurulması durumunda, işin
içinden hiç kimsenin çıkamayacağını belirten Çiçek, dinin istismar edildiği
söyleminin de hoş olmadığını söyledi. Kavram terörüne son verilmesi gerektiğini
ifade eden Çiçek, ''Kavram terörüne en temel hakları kurban edip gidiyoruz''
dedi. ''İttihat ve Terakki, ötekileri vatansızlıkla suçladı. Hürriyet ve İtilaf
Partisi, İttihatçıları dinsizlikle suçladı. O coğrafya ne ittihatçıya, ne
itilafçıya kaldı'' diyen Çiçek, Türkiye'de sonra ilerici-gerici, sağcı-solcu
kavgaları, şimdi de laik-antilaik tartışması yapıldığını söyledi.
''Böyle bir suçlama geleneğinden geliyoruz. Niye birbirimizin samimiyetinden
şüphe duyuyoruz?'' diye soran Çiçek, şöyle konuştu: ''Bir defa daha ifade ediyorum. Buna rağmen, bu suçlama devam edecekse, o
zaman mukabil suçlamada beraberinde gelir. Biz, demokratik, laik cumhuriyette
yaşamaktan memnunuz. Bunu benimsiyoruz. Bunu, Türkiye için önemli kazanım kabul
ediyoruz. Bunu kimseye onaylatmak mecburiyetinde de değiliz. Hiç kimse, kimseye
kendi inandığı değerlerin doğruluğunu onaylatmak mecburiyetinde değil. Laiklik,
bize göre iki ayağı olan konu... Birisi, din ve vicdan özgürlüğü. İkincisi,
devletin temel nizamlarının, hukuk düzeninin dine dayanmamasıdır. Bunda bir
itirazınız var mı?''
-SUÇLAMALARA TEPKİ-
Hükümeti ve üyelerini, 'Laiklik düşmanı, laikliğe karşı' diye suçlamanın
haklılığının olmadığını belirten Çiçek, şöyle konuştu:
''Suçlama geleneği geçmişte yapıldı. Bunlardan ders çıkarmamız gerekmez mi?
Benim üniversite yıllarında birbirimizin gırtlağına sarıldık. Farklı fikirlerde
olabilirdik, kavga etmemize gerek yoktu. Bu teklifi getirenlerin, laiklikle
ilgili bir problemi yok. Bu teklifi, o tarafa çekmeyin. Bu haksızlıktır. Bu,
Anayasa Mahkemesine, 'Bunlar, bu iş için getirildi' demek noktasında zemin
hazırlamaktan ibarettir. Biz bu tuzağa düşmeyiz. Bizim böyle bir yetkimiz,
arzumuz yok.''
-''SİYASİ SİMGE TAKAN DA TAKMAYAN DA BELLİ OLSUN''-
Sorunun çözülmesinde fayda olduğuna işaret eden Çiçek, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Ortalama bir yol bulmalıyız. Efendim bu çene altından bağlama şu mudur, bu
mudur? Emin olun, bir arayış içerisindeyiz. Varsa ortada boşluk alan, onları da
samimiyet içerisinde burada ortadan kaldıracağız. Efendim çok kişi söyledi... Basının her defasında 'Filancalar veya filanca
kurum ne der' diye fikrine müracaat ettiği yerler de söyledi. Denildi ki; 'Biz
türbana karşıyız, türban siyasi bir simge. Yoksa Anadolu'da benim annemin de başı
örtülü, teyzemin de başı örtülü, ona bir şey diyen var mı?' Hakikaten çözüm buysa
gelin bunu yazalım. Aynen bu annemizin örttüğü gibi örtsün, teyzemizin örttüğü
gibi örtsün. Biz illa da 'Şuradan şöyle bağlansın' demiyoruz. Madem ki türban
siyasi bir simge. Siyasi simge takan da takmayan da belli olsun. Annesi, teyzesi
gibi örtmek istiyorsa bunu engellemekle neyi çözmüş olacaksınız.''
-''DEĞERLERİ ÇATIŞTIRMADAN ÇÖZELİM''-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, üniversiteden mezun olan başörtülü
kadınların istihdamına yönelik bir sınırlama getirilmediğini, özel sektörde
istedikleri gibi çalışabileceklerini anlattı. Vural, ''Burada bir yoksun
bırakılma yoktur. Çalışma da bir haktır aslında. Tam istihdamı sağlamaya yönelik
adımlar atılmalıdır. Bu da bir haktır'' görüşünü ifade etti. CHP'lilerin eleştirilerine de yanıt veren Vural, ''Bunun ikinci adımı diye
bir şey yok. Eğer sizin 'İkinci adım olacak' diye bir tereddütünüz varsa, bunun
olmaması için getirin teklifinizi. Bu sorunu hep birlikte ve değerleri
çatıştırmadan çözelim. Bundan başka arayışımız yoktur. Biz bu teklifi hazırlarken
ne ikinci adım diye düşündük ne de laiklik ekseninde gördük'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, laiklik ilkesini devre dışı bırakan
bir düzenlemenin yapıldığını ve bunun toplumda çatışmanın öncüsü olacağını
savunarak, ''MHP'nin bu aculluğu, AKP'yi anayasa taslağından da vazgeçirecek''
ifadesini kullandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Güldal Akşit, yapılan düzenlemenin
başörtülüler için bir lütuf olmadığını belirterek, en temel insan hakkı olan
eğitim hakkından yararlanmalarını istediklerini söyledi. Üniversiteyi binbir
meşakkatle okuduktan sonra evinde oturan ya da başka bir iş yapan kadın ve
erkeklerin olduğunu kaydeden Akşit, ''Bu bir tercih meselesidir. Kişi mesleğini
yapmak isterse bunu aşma gücüne sahiptir'' diye konuştu.
-SABAHKİ GERGİNLİĞİN YERİNİ ESPRİ ALDI-
11 saat süren ve zaman zaman gergin geçen görüşmelerde, CHP ile AK Parti'li
milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Komisyon üyesi olmayan çok sayıda
CHP'li milletvekilinin yanı sıra, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç de sık
sık söz istedi. Komisyonun, akşam yemeğinden sonra başlayan oturumunda, tartışma ve
gerginliklerin yerini, espriler aldı.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, seçim bölgesinde kadınların
başlarını bağlama şekillerini anlatırken, bu giysilerin üst kısmının, YÖK
Yasasında yapılan değişiklikte belirtildiği gibi ''Çene altından'' bağlama
olduğunu ifade etti. Komisyon Başkanı Burhan Kuzu'nun ''Alt kısmı nasıl?'' diye
sorması, salondakileri güldürdü. Teklifle, türbanın dini ve siyasi bir simge olduğunun kabul edildiğini öne
süren Dibek, Kuzu'ya yönelik olarak ''Sayın Bakanım'' diye hitap edince, Kuzu,
''Allah söyletiyor'' diye espri yaptı. Dibek, bir gazetede çıkan ve ''Sağlık sektöründe türbanlı olarak çalışan kadınları'' gösteren haber ve fotoğrafları gösterdi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü de diğer bazı CHP'li üyeler gibi
Başbakan Yardımcısı Çiçek'in konuşmasının, komisyondaki havayı yumuşattığını
söyledi. Mengü'nün, ''10. maddede yapılan değişiklik, Anayasa'nın ilk 3 maddesinin
açıkça arkasından dolaşma olduğu kanaatindeyim'' demesi üzerine Burhan Kuzu,
''Açıkça lafı iyi olmadı. Açıkça yapamayız çünkü'' şeklinde konuşması da
gülüşmelere neden oldu. Mengü'nün kendisinin de ünlü bir hukukçu olduğunu ifade etmesi üzerine de Kuzu, ''Burada en ünlü ikimiz varız. Ben ve sen Sayın Mengü...'' diye espri
yaptı. Görüşmeler sürerken milletvekillerine kuru üzüm ve aşure ikram edildi.AA
TBMM Anayasa Komisyonu'nda türban düzenlemesiyle ilgili görüşmeler 11 saat sonra noktalanırkın kabul edilen düzenleme sonrasında milletvekilleri arasında ilginç diyalgolar yaşandı.01 Şubat 2008 22:40Yazı boyutunu büyütmek için
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, ''Bu teklifi getirenlerin, laiklikle ilgili bir problemi yok. Bu teklifi,
o tarafa çekmeyin. Bu, Anayasa Mahkemesine, 'Bunlar, bu iş için getirildi' demek
noktasında zemin hazırlamaktan ibarettir. Biz, bu tuzağa düşmeyiz'' dedi. Çiçek, TBMM Anayasa Komisyonunda, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest
bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmelerde CHP
milletvekillerinin, laiklik konusunda Hükümete ve üyelerine yönelttiği
eleştirilere yanıt verdi. Haksız eleştirilerde bulunulduğunu, başörtüsü sorununa çözüm bulmaya
çalıştıklarını ifade eden Çiçek, ''Birilerimiz bazı şeyleri görmüyorsa, o ortada
olmadığı anlamına gelmiyor. Bu ülkede bir sorun var. Bunu konuşmayan siyasi parti
lideri yok'' diye konuştu.
-''KAVRAM TERÖRÜNE SON VERİLMESİ GEREK''-
Başörtünün, laiklik ve rejimle bağlantısının kurulması durumunda, işin
içinden hiç kimsenin çıkamayacağını belirten Çiçek, dinin istismar edildiği
söyleminin de hoş olmadığını söyledi. Kavram terörüne son verilmesi gerektiğini
ifade eden Çiçek, ''Kavram terörüne en temel hakları kurban edip gidiyoruz''
dedi. ''İttihat ve Terakki, ötekileri vatansızlıkla suçladı. Hürriyet ve İtilaf
Partisi, İttihatçıları dinsizlikle suçladı. O coğrafya ne ittihatçıya, ne
itilafçıya kaldı'' diyen Çiçek, Türkiye'de sonra ilerici-gerici, sağcı-solcu
kavgaları, şimdi de laik-antilaik tartışması yapıldığını söyledi.
''Böyle bir suçlama geleneğinden geliyoruz. Niye birbirimizin samimiyetinden
şüphe duyuyoruz?'' diye soran Çiçek, şöyle konuştu: ''Bir defa daha ifade ediyorum. Buna rağmen, bu suçlama devam edecekse, o
zaman mukabil suçlamada beraberinde gelir. Biz, demokratik, laik cumhuriyette
yaşamaktan memnunuz. Bunu benimsiyoruz. Bunu, Türkiye için önemli kazanım kabul
ediyoruz. Bunu kimseye onaylatmak mecburiyetinde de değiliz. Hiç kimse, kimseye
kendi inandığı değerlerin doğruluğunu onaylatmak mecburiyetinde değil. Laiklik,
bize göre iki ayağı olan konu... Birisi, din ve vicdan özgürlüğü. İkincisi,
devletin temel nizamlarının, hukuk düzeninin dine dayanmamasıdır. Bunda bir
itirazınız var mı?''
-SUÇLAMALARA TEPKİ-
Hükümeti ve üyelerini, 'Laiklik düşmanı, laikliğe karşı' diye suçlamanın
haklılığının olmadığını belirten Çiçek, şöyle konuştu:
''Suçlama geleneği geçmişte yapıldı. Bunlardan ders çıkarmamız gerekmez mi?
Benim üniversite yıllarında birbirimizin gırtlağına sarıldık. Farklı fikirlerde
olabilirdik, kavga etmemize gerek yoktu. Bu teklifi getirenlerin, laiklikle
ilgili bir problemi yok. Bu teklifi, o tarafa çekmeyin. Bu haksızlıktır. Bu,
Anayasa Mahkemesine, 'Bunlar, bu iş için getirildi' demek noktasında zemin
hazırlamaktan ibarettir. Biz bu tuzağa düşmeyiz. Bizim böyle bir yetkimiz,
arzumuz yok.''
-''SİYASİ SİMGE TAKAN DA TAKMAYAN DA BELLİ OLSUN''-
Sorunun çözülmesinde fayda olduğuna işaret eden Çiçek, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Ortalama bir yol bulmalıyız. Efendim bu çene altından bağlama şu mudur, bu
mudur? Emin olun, bir arayış içerisindeyiz. Varsa ortada boşluk alan, onları da
samimiyet içerisinde burada ortadan kaldıracağız. Efendim çok kişi söyledi... Basının her defasında 'Filancalar veya filanca
kurum ne der' diye fikrine müracaat ettiği yerler de söyledi. Denildi ki; 'Biz
türbana karşıyız, türban siyasi bir simge. Yoksa Anadolu'da benim annemin de başı
örtülü, teyzemin de başı örtülü, ona bir şey diyen var mı?' Hakikaten çözüm buysa
gelin bunu yazalım. Aynen bu annemizin örttüğü gibi örtsün, teyzemizin örttüğü
gibi örtsün. Biz illa da 'Şuradan şöyle bağlansın' demiyoruz. Madem ki türban
siyasi bir simge. Siyasi simge takan da takmayan da belli olsun. Annesi, teyzesi
gibi örtmek istiyorsa bunu engellemekle neyi çözmüş olacaksınız.''
-''DEĞERLERİ ÇATIŞTIRMADAN ÇÖZELİM''-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, üniversiteden mezun olan başörtülü
kadınların istihdamına yönelik bir sınırlama getirilmediğini, özel sektörde
istedikleri gibi çalışabileceklerini anlattı. Vural, ''Burada bir yoksun
bırakılma yoktur. Çalışma da bir haktır aslında. Tam istihdamı sağlamaya yönelik
adımlar atılmalıdır. Bu da bir haktır'' görüşünü ifade etti. CHP'lilerin eleştirilerine de yanıt veren Vural, ''Bunun ikinci adımı diye
bir şey yok. Eğer sizin 'İkinci adım olacak' diye bir tereddütünüz varsa, bunun
olmaması için getirin teklifinizi. Bu sorunu hep birlikte ve değerleri
çatıştırmadan çözelim. Bundan başka arayışımız yoktur. Biz bu teklifi hazırlarken
ne ikinci adım diye düşündük ne de laiklik ekseninde gördük'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, laiklik ilkesini devre dışı bırakan
bir düzenlemenin yapıldığını ve bunun toplumda çatışmanın öncüsü olacağını
savunarak, ''MHP'nin bu aculluğu, AKP'yi anayasa taslağından da vazgeçirecek''
ifadesini kullandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Güldal Akşit, yapılan düzenlemenin
başörtülüler için bir lütuf olmadığını belirterek, en temel insan hakkı olan
eğitim hakkından yararlanmalarını istediklerini söyledi. Üniversiteyi binbir
meşakkatle okuduktan sonra evinde oturan ya da başka bir iş yapan kadın ve
erkeklerin olduğunu kaydeden Akşit, ''Bu bir tercih meselesidir. Kişi mesleğini
yapmak isterse bunu aşma gücüne sahiptir'' diye konuştu.
-SABAHKİ GERGİNLİĞİN YERİNİ ESPRİ ALDI-
11 saat süren ve zaman zaman gergin geçen görüşmelerde, CHP ile AK Parti'li
milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Komisyon üyesi olmayan çok sayıda
CHP'li milletvekilinin yanı sıra, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç de sık
sık söz istedi. Komisyonun, akşam yemeğinden sonra başlayan oturumunda, tartışma ve
gerginliklerin yerini, espriler aldı.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, seçim bölgesinde kadınların
başlarını bağlama şekillerini anlatırken, bu giysilerin üst kısmının, YÖK
Yasasında yapılan değişiklikte belirtildiği gibi ''Çene altından'' bağlama
olduğunu ifade etti. Komisyon Başkanı Burhan Kuzu'nun ''Alt kısmı nasıl?'' diye
sorması, salondakileri güldürdü. Teklifle, türbanın dini ve siyasi bir simge olduğunun kabul edildiğini öne
süren Dibek, Kuzu'ya yönelik olarak ''Sayın Bakanım'' diye hitap edince, Kuzu,
''Allah söyletiyor'' diye espri yaptı. Dibek, bir gazetede çıkan ve ''Sağlık sektöründe türbanlı olarak çalışan kadınları'' gösteren haber ve fotoğrafları gösterdi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü de diğer bazı CHP'li üyeler gibi
Başbakan Yardımcısı Çiçek'in konuşmasının, komisyondaki havayı yumuşattığını
söyledi. Mengü'nün, ''10. maddede yapılan değişiklik, Anayasa'nın ilk 3 maddesinin
açıkça arkasından dolaşma olduğu kanaatindeyim'' demesi üzerine Burhan Kuzu,
''Açıkça lafı iyi olmadı. Açıkça yapamayız çünkü'' şeklinde konuşması da
gülüşmelere neden oldu. Mengü'nün kendisinin de ünlü bir hukukçu olduğunu ifade etmesi üzerine de Kuzu, ''Burada en ünlü ikimiz varız. Ben ve sen Sayın Mengü...'' diye espri
yaptı. Görüşmeler sürerken milletvekillerine kuru üzüm ve aşure ikram edildi.AA
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.