MÜSLÜMANLIK VE KOMÜNİZM

MÜSLÜMANLIK VE KOMÜNİZM

Cumhuriyet
23 Mart 1979
Najah Cemal ELDİM

Müslümanlar uluslararası işçi hareketi Yerine İslam'ı incelemelidir...
İran'da dinsel akım içinde görülen bölünme ile İrak'ta komünistlere karşı uygulanan baskı, bize İrak'ta komünist faaliyetlerde bulunduğumuz dönemi anımsattı.
İrak'ta komünizm 1940 - 1950 yılları arasında, kuzeyde Kürtlerin bulunduğu bölgelerle, kentlerde Şiilerin yoğun olduğu kesimlerde gelişmiştir. Komünizmin bu bölgelerde yeşerme ortamı bulunmasında Kürt milliyetçiliği ile kentlerdeki yoksulluk önemli rol oynamıştır. Komünizm bu bölgelerin dışında ayrıca Necef, Kerbelâ ve Kazman gibi kutsal kentlerde gelişme olanağı bulmuştur.
Devrimci bir İslam akımı ile milliyetçi bir örgütün bulunmadığı ülkede, isyancı gençlik, önce Komünist Partisi, daha sonra da Arap Sosyalist Partisine (Baas) giriyordu.
Şu noktayı belirtmek gerekir ki, gerek Irak Komünist Partisi, gerekse Baas Partisi Hıristiyanlar tarafından kurulmuştu. Irak Komünist Partisinin kurucusu Yusuf Salman, Arap Sosyalist Partisi Baas'ın kurucu ise Misel Eflâk'tır. Ama İrak'ta İngiliz emperyalizmine karşı mücadelede halkı örgütleyip, yönetenler ise Şii önderlerdir. Ancak ünlü İngiliz casusu Lawrence tarafından yetiştirilen politikacılar. Şii liderleri ülkeden yavaş yavaş çıkartmışlardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği'nin dümen suyunda giden Irak komünistleri ise, ki biz de bu partinin uysal üyeleri ara sında idik, inançlarına bağlı kitleler tarafından her zaman tepki ile karşılanmış ve bu tepki kimi zaman açık düşmanlığa dönüşmüştür. Irakta komünizm ancak bazı Şii önderlerinin yakınlık göstermesi sayesinde halka bir ölçüde yansıyabilmiştir.
Biz komünistler ancak Şiilerin savlarını kullanarak halk arasında yandaş bulabiliyorduk. Şii liderlerinden esinlenerek kullandığımız sloganlar şunlardı: Yasa dışı iktidara karşı mücadele, yasaların toplumun temsilcisi bir şûranın onayından geçmesi ve Müslümanlığın temel ilkelerinden biri olan adaletin gerçek anlamda sağlanması. Ancak kitlelerden ayrılıp, öğrenci, öğretmen ve serbest meslek sahibi gibi aydın kesimle temasa geçtiğimizde, hemen lisan değiştiriyor ve Marksist görüş gereği, dini «kitlelerin afyonu» dinci liderleri ise «gerici» olarak niteliyorduk.
Marksizmin, basitleştirilmiş ilkelerinin «Tanrısal aydınlığı» tarafından kör edilmiş olduğumuzdan, İslâmın kendine özgü niteliğini göremiyorduk. Komünist Partisinin sözcüleri dinin bir «Üst yapı Kurumu» olduğunu, bu bakımdan onu unutmak gerektiğini belirtiyorlardı. Biz bunları dinliyorduk, ama derinlerde kemiklerimiz geleneksel dinsel inanca bağlı kalmakta devam ediyordu. Çünkü Marksizm bilindiği gibi, ekonomik ve kültürel yapıyı değiştirmeyi amaçlayan, batılı bir ideolojidir. Marksizmin hedefleri, kişiyi sınıflı toplumun istismarından ve bâtıl inançlarından kurtarmaktır.
YABANCILAŞMA
Ancak yine de Marksizm, bir müslümanın yabancılaşmasına yol açmaktadır. Çünkü bir müslümanın dini, onun ulusal ve kültürel benliğini de kapsar. Böylece din, bir müslümanın koruyucu kabuğu niteliğindedir ve ondan ayırmak olanaksızdır.
Marksizmin bir müslümanı dininden ayırmaya zorlaması, onun varlığını, benliğini yitirmesine, Batı insanın bir taklitçisi olmasına yol açar.
Bizim gibi müslüman kökenli olan Marksist-lerin düştüğü açmaz, Lenin'in (Bize göre, bilimsel sosyalist yeni bir Muhammed) devlet görüşünü ön plâna getirip, kendi vatanımızı geriye itmekti. Kültür ve gelenek yapısı İslam dini tarafından oluşturulan müslüman Araplar olduğumuzu unutmaya çalışıp, bu gerçeğe karşı savaşım verirken, çevremize yabancılaşmış ve ulusumuzu şahlandıran tarihi inanç ve birlik gibi etkenlerden etkilenemez olmuştuk.
Vatandaşlarımızın tüm inançları bizim dogmatik Marksist görüşümüz açısından bir alay ve küçümseme konusu olmuştu.
MANEVİ VARLIK
Kişiyi yalnızca konut ve beslenme açısından görüyor, onun manevi varlığını ruhsal yapısını düşünmüyorduk. Bizi yalnızca insanın içinde yaşadığı maddi koşullar ilgilendiriyordu. Gerçi bir müslümanın da doğal olarak insan gibi çalışma, dinlenme ve emeğinin karşılığını alma hakkı vardır. Ama geleneklerin! koruyan ve İslam ahlâk kurallarından esinlenen bir toplum düzeninde.
İslam dininin bir müslümandan kamçıladığı yaratıcı gücü küçümsemek çok yanlıştır. Hele onu ortadan kaldırmaya, eritmeye çalışmak daha da yanlıştır.
Biz tüm bunları, tarihin pratiği tarafından yalanlanmış olan «bilimsel» ilkeler adına yaptık.
Şiilik doğru yorumlandığında, tüm alanlarda çoğulculuğu savunur, kurallarının yaratıcı biçimde yorumlanmasına izin verir ve sistemini bireyin özgürlüğü temeline oturtur.
İslâmın mirasında bir programdan çok daha fazla malzeme vardır. Yeter ki Müslümanlar komplekse kapılmadan cesaretle dinlerin! incelesinler.
«Tüm ülkelerin Müslümanları» uluslarası işçi hareketinden esinlenmeden önce kendi tarihlerini derinliğine okuyup incelemelidirler.

--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.