Rektörler için 'ikna odası' istiyorum
Keditör haklı olarak, geçmişte başörtülüler için uygulanan "o zamanın öğretim görevlileri tarafından icat edilen" ikna odalarının bu kez öğretim görevlilerine uygulanmasını talep ediyor. Bizce çok demokratik bir talep. Sizce de öyle değil mi? İşte Keditör'ün ilginç yazısı...Rektörler İçin İkna Odası İstiyorum Ne o şaşırdınız mı?Hiç şaşırmayın.Temel özgürlüklerden sadece birisi için Meclis'te kalkan 411 ele rağmen bu ülkede rejim değişikliği, idam sehpası vs gibi son derece rijit kavramlar üzerinden absürd tartışmalar yapılabiliyorsa, benim bu isteğim neden garip karşılanıyor? Üstelik ikna odaları ile ilgili isteğimin haklı gerekçeleri var.Biliyorsunuz, bilimle ilgili olarak uluslar arası bilimsel alanda araştırma, buluş ve yayınlar konusunda nal toplayan, ancak iş başörtüsü avcılığına geldiği zaman pek bi aslan kesilen ve adına maalesef mevzuat gereği "üniversite" demek zorunda kaldığımız bu yapıları "rektör" ünvanlı şahıslar yönetiyor. Rektörlerin seçimi ise, bilimsel ve demokratik açıdan son derece sorunlu. Çünkü asıl garabet YÖK mevzuatında. Bu yüzden mevcut rektörlerin pek çoğunun bulundukları yerlerde içi rahat olarak oturabildiklerini sanmıyorum. Oralara nasıl geldiklerini bir kendilerinden bir de rakipleri olan, yeterli, hatta fazla oyu da alan, ancak o koltuğa atanmayan rakip meslektaşlarından da dinlemek lâzım. Rektör atamalarındaki temel kriter de maalesef hemen herkesin eleştirdiği bir yöntem: YÖK; seçimler sonucu oluşan tabloya göre birkaç adayı Köşk'e gönderiyor, Köşk te bu adaylar arasından istediğini rektör olarak atıyor. Yani, durum biraz da Cumhurbaşkanı'nın iki dudağı arasındaki bir yetkinin kullanımından ibaret. Biliyorsunuz, bu yöntem hakkında her atama döneminde ne fırtınalar kopar, çünkü bakarsınız yüz oy alan bir aday değil de iki oy alan bir aday atanıvermiş…Falan filan. Burasını geçelim, zaten bu mevzuatın pek yakında değişeceğini düşünüyorum. Efendim gelelim asıl mevzuya…Biliyorsunuz rektörler başörtüsüne üniversitelerde özgürlük sağlamaya dönük yasalar gündeme geldiğinden itibaren ne yazık ki tam bir 'karıştırıcı' işlev gördüler.Yasal olmayan bir içerikle toplanıp gergin bildiriler yayınladılar. Bununla kalsa belki kimse bir şey demezdi ama kimisi üniversite kapılarını kapatmaya, kimisi ders vermemeye, kimisi türbanlılara düşük not vereceğini açıklama zavallılığına kadar düştüler. Düşsünler bakalım. Onlar bu düşüşteyken bir kısım medya ve bazı odaklar hiç geri kalır mı? Bir salvo da onlardan. Derken çarşı karıştı ve bakın hangi noktaya geldik. Yazının başlığındaki talebe gelelim.Rektörler için bir ikna odası kurulsaydı belki de bu tartışmalar hiç yaşanmazdı.Bana bu ikna odası kurma fikrini yine bazı 'bilim adamlarımız/kadınlarımız/insanlarımız verdi sağolsunlar.Üstelik onların bir kısmı şimdi parlamenter olarak Ankara'da bulunuyor. İkna odası yönteminin bilimsel, çağdaş, ilerici, aydınlanmacı, yurtsever olduğundan hiç kuşkum yok. Neden diyeceksiniz? Demeyin. Bu yöntemi bu ülkede ilk icat edip uygulayan arkadaşlar kendisini böyle tanımlıyor. Onları kendilerinden daha mı iyi bileceğim. Ben bu aydınlanmacı arkadaşlara içtenlikle sormak istiyorum: 1.Başörtülüleri ikna odaları dediğiniz odalara alırken esin kaynağınız neresiydi?2. İkna odalarında başörtülülere uyguladığınız ikna yöntemleri nelerdi?3. Aynı yöntemin rektörler için uygulanması konusunda neler düşünüyorsunuz?4. Benim bu talebim kabul görürse "tecrübeli aydınlanmacılar ve aydınlatmacılar" olarak gönüllü çalışır ve tecrübelerinizi aktarır mısınız?5. Benim bu talebim size ilkel ya da saçma geliyorsa, bana bu esinlenmeyi veren yakın tarihli çalışma yönteminizi şu anda nasıl görüyorsunuz? "Çifte standardına yandığım dünya" isimli bir beste üzerinde çalışıyorum.Bitince, gala dinletisine sizi de beklerim. Gelirken lütfen koyu renkli elbiseler giyiniz. Tayyörünüzü, eteğinizi, pantolonunuzu da lütfen babaanneniz gibi giyiniz. 8SUTUN
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.