'Yavuz' Bir Sultan

Yavuz Sultan Selim, "Onumuzde Fahr-i Kâinat Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yurumekteyken, at ustunde gitmekten hayâ ederim!" diyerek Misir seferinde, Sina Colu'nu ordusuyla birlikte yuruyerek gecmistir.

Osmanli Devleti'nin dokuzuncu padisahi olan Yavuz Sultan Selim, kisa suren padisahlik donemine ragmen nice ulkeler fethetmis, buyuk isler basarmis kahramanlardan biridir. O, bu kisa sure zarfinda donemin iki buyuk devletini yikmis, Islam'in bayraktarligini ustlenmis, halifelik makaminin Osmanli'ya gecmesini saglamistir. Yaptiklari sayfalara sigmayacak bu buyuk kahramanin hayat kitabindan birkac yaprak asagida sunulmustur :

YAVUZ SULTAN SELIM'IN KAFTANI

Sekiz ay suren Misir seferi sona ermis, donus yolculugu baslamistir. Yavuz Sultan Selim donuste hocasi Anadolu Kazaskeri Ibn-i Kemal'in yaninda bulunmaktadir. Hem yol almakta hem de hocasina merak ettigi meseleleri sorup onun ilminden faydalanmaktadir. Ordu ilerlerken bir ara camurla kapli bir sahadan gecilir. Bu arada hic beklenmedik bir hadise olur ve Kemalpasazade'nin atinin ayagi surcer. Yerden sicrayan camurlar Yavuz'un kaftanini kirletir. Herkesin yuregi agzina gelmis, ne olacagini birbirine sormaktadir. Buyuk âlim Kemalpasazade ise basini onune egmis, endiseli gozlerle beklemektedir. Koca Yavuz, degerli hocasinin edebi ve mahcubiyeti karsisinda kizarir ve ilme ne kadar deger verdigini anlatan su sozleri soyler : "Hocam uzulmeyiniz! Sizin gibi bir âlimin atinin ayagindan sicrayan camur bizim icin bir ziynettir." Ve kaftanini cikarip yaverine uzatirken: "Vasiyetimdir, oldugum zaman bu kaftani sandukamin uzerine sersinler!" diye emir buyurur. Gercekten de ulu hakanin vasiyeti yerine getirilmis ve sozu edilen kaftan Yavuz Sultan Selim'in sandukasini suslemistir.

YA SEN BIZI KIMINLE SANIRDIN?!

Hayati muhtesem zaferlerle dolu olan Yavuz Sultan Selim, kisa fakat dolu dolu gecen hayatinda kucuk bir cibana yenik duser. Son anlarinda yaninda Hasan Can vardir. Yavuz, Hasan Can'a sorar :

- Hasan bu ne hâl?

- Simdi Allah ile birlikte olma zamanidir sultanim!

Cevap oldukca dusundurucudur :

- Bre Hasan, sen bunca zamandir, bizi kiminle bilirdin?!
-
Yavuz Sultan Selim'in konusmaya mecali kalmamistir. Mushaf-i Serif'i isaret eder. Hasan Can guzel sesiyle Yasin-i Serif'e baslar. Okumaya baslamasiyla yuzunde huzurun izleri halelenir. Sonra latif bir tebessum yayilir etrafa. Koca sultan belki de ilk kez boyle tebessum eder dunyaya.

ONUMUZDE FAHR-I KÂINAT YURUYOR!

Yavuz Sultan Selim, ordusuyla beraber Misir seferine cikmisti. Misir'in merkezi Kahire'ye ulasmak icin Sina Colu'nu gecmek gerekiyordu. Kurak ve corak bu colu gecmek neredeyse imkânsiz gozukuyordu. Tum bu olumsuzluklara ragmen Yavuz, Sina Colu'nu ordusuyla gecmeye kararliydi. Ordu icinde bunun imkânsiz oldugunu soyleyenler olduysa da onlari susturmasini bildi. Sina Colu'nu gecerken yasanan su vaka ibretliktir :

Sina Colu'nde yillardan beri yagmur yagmamasinin verdigi kuraklikla, muthis sicaklik ve kum firtinasi vardir. Colde ilerlerken Sultan Selim Han, bir ara atindan iner. Sultanin ardindan tum devlet adamlari da attan iner. Basta Sultan Selim Han ve tum ordu, kurak ve corak Sina Colu'nde yayan yurumektedir. Ordu harap ve bîtab hâle gelmistir. Fakat Yavuz, buyuk bir edeb ve husu icinde yurumeye devam etmektedir. Sebebi sorulunca; butun heybet ve azametinden siyrilip, sukunet ve edeple soyle der: "Onumuzde, Fahr-i Kâinat Rasûlullah Efendimiz Hazret-i Muhammed yurumukteyken, at ustunde gitmekten hayâ ederim!" Yavuz ve ordusu bir hafta gibi kisa bir surede Sina Colu'nu gecerek tarihte esine az rastlanir bir basariya imza atmislardir.

PARLAYAN KILIC

Venedik'ten bir elci gelmistir. Herkesin cihani titreten padisahi gormek isteyip de goremedigi bir devirdir. Elci, Koca sultanla gorusup ulkesine geri doner. Ulkedeki ust duzey yoneticiler basta olmak uzere herkes bu heybetli sultanin nasil birisi oldugunu ogrenmek istemektedir. Elciye cihan sultani Yavuz'un nasil birisi oldugunu sorarlar.

- Goremedim, der elci. Merak ederler :

- Huzuruna girdigin, yanina kadar vardigin hâlde nasil goremedin?

Bunun uzerine elci su muthis itirafta bulunmak zorunda kalir :

- Kilici oyle parliyordu ki, yuzune bakamadim.

Kisa surede Venedik elcisinin bu sozleri Osmanli Sultani'nin da kulagina gelir ve hasmetli sultan sunlari soyler :

- Pasalarim, der. Osmanli Devleti'nin kilici parladigi muddetce zalimlerin boynu daima egik gezecektir. Ama Allah korusun, bu kilic ne zaman ki kinina girer de paslanmaya baslarsa, iste o zaman kafalar yavas yavas dikilir ve bir gun bize yukaridan bakmaya baslarlar.

YAVUZ SULTAN SELIM

Osmanli sultanlarinin dokuzuncusudur.

Amasya'da dogdu.

Babasi 2.Bayezid padisah olduktan sonra Trabzon'a vali olarak tayin edildi.

1512'de babasinin yerine tahta gecti.


Ilk seferini Safeviler uzerine yapti. 1514'te Safevileri Caldiran Savasi'nda maglup etti.



Ikinci seferini Memluklulere yapan Yavuz Sultan Selim, onlara karsi Mercidabik ve Ridaniye zaferlerini kazandi.

30 Aralik 1517'de uc buyuk din icin de onemli olan Kudus'u fethetti.

Daha sonra yonunu Bati'ya ceviren Yavuz, Bati seferine cikacagi sirada sirpence hastaligina yakalandi ve kisa bir sure sonra vefat etti.

Naasi kendi adiyla anilan Fatih'teki caminin avlusundaki turbededir.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---