Yeni Osmanlıcılık
"eski" Amerikancılık
|
Yeni Osmanlı masalları
Geçtiğimiz günlerde ABD'den esen bir Yeni Osmanlı masalı ülkemiz basınında hemen karşılığını buldu ve beklenen yardımı bulmalarının sevinciyle AKP tekelinde ne kadar gazete varsa haberi sevinçle verdi. ABD emperyalistlerinin meşhur gazetesi The New York Times'ın yayınladığı The New York Times Magazine'in son sayısının kapağıydı bizimkileri heyecanlara sevk eden.
Malum; Amerikalılar zaman zaman "ölüyoruz, batıyoruz" diye feryat etmeyi severler. Tabi bu feryatlar çok da ciddiye alınmaz ama ABD sömürgeciliğinin varlığını sürdürmesinin temel koşulunun saldırmak olduğu gerçeği dikkate alınırsa, bu çıkışlara bir anlam verilebilir. Yani aslında ABD basını kendi vatandaşını ve dünya kamuoyunu batmamak için saldırmanın gerekliliğine bir kez daha ikna etmenin kaygısı içindedir.
New York Times, ABD'nin yaşadığı son krizin etkisiyle de olacak gene böyle karamsar bir kapak yapmış. Bakın bu yazı ne inciler içeriyor…
ABD sönecek, AB devleşecek tezlerinin ardından gelen bir kısım da bizim AKP'li Kürt-İslamcıların hemen üzerine atlayacağı tarzda. Gazeteye göre, 2003 yılında kopma noktasına gelen Türkiye-ABD ilişkileri düzelecek, hatta o kadar düzelecek ki artık Türkiye ABD'nin kendisi lehine AB içinde yaptığı lobiden bıkıp ABD'den uzaklaşacak! Bu da yetmiyor, Türkiye'nin bölgesel süper güç olacağı ve bunu da "agresif Yeni Osmanlıcılık"la kazanacağı iddia ediliyor. Burada agresif Yeni Osmanlıcılık ABD güdümünde girişilecek saldırılarda Türkiye'nin ABD'nin yedek gücü olarak görev alması karşılık gelmektedir. "Türkiye ABD'den uzaklaşacak" iddiası da Amerikancılaşma sürecinin apaçıklığını saklamak amacının göstergesi olmakta.
Bu açılardan ele alındığımızda makalenin Türkiye ile ilgili kısmının CIA'nın Türkiye masasının ısmarlaması ya da birebir mahsulü olduğu izlenimine kapıldık. Bu haliyle AKP'nin o çok "derin" stratejiler üreten danışmanlarının tezlerinin onaylanması bizzat ABD eliyle yapılmaktadır. Yeni Osmanlı tezlerinin temelinde Türkiye'nin geçmişte Osmanlı'nın hükmettiği tüm bölgede "etkin ve çok taraflı" politika izlemesi argümanı yatmaktadır. Ancak sakın yanlış anlaşılmasın, bu etkinlik ABD'nin Ortadoğu'ya hükmetme saldırısının karşısında yer almaz. Tezin kritik noktası da buradadır: "Madem ki Türkiye Osmanlı döneminin gücünden ve ihtişamından uzaktır, o zaman etkin olmak için stratejik müttefik ABD'nin gücünü yanına almalıdır." Çok yönlülüğün içi de İsrail ve Kürt dostluğuyla doldurulmaktadır.
Her strateji bir denklem kurar. Bir tarafta dostlar, diğer tarafta da düşmanlar olur. Peki, Yeni Osmanlıcılığın dostları bunlarsa düşmanları kimdir?
Burada da iki ana düşman icat edilir. Bunların birincisi eski anti-Sovyet tezlerinin devamı olarak Balkanlarda ve Kafkaslarda, Türkiye'yi Rusya'ya karşı konumlandırmaktır. Bu, emperyalistler arası çelişkide Türkiye'nin kullanılmasıdır. İkinci cephe ise Türkiye'nin Osmanlı hayalleriyle, başta İran olmak üzere Ortadoğu'nun diğer ezilenlerine karşı konumlandırılmasıdır.
Kısacası Yeni Osmanlıcılık her açıdan Amerikancıdır ama bir de işin ülke içi boyutu vardır.
Hilafetçilik ve eyaletçilik
AKP açısından Yeni Osmanlıcılığın iki ana teşvik edicisi vardır: Hilafetçilik ve eyaletçilik. Bunlar da AKP'nin Kürtçü ve İslamcı eğilimlerine karşılık gelmektedir. Hilafet, Tayyip Erdoğan'ın tüm yetkiyi elinde toplamayı hedeflediği Şeriatçı faşizmin farklı bir ifadesi olmaktadır. Erdoğan kendisini Osmanlı'nın "Tanrı'nın yeryüzündeki gölgesi" halife-padişahlarının yerine koymaktadır. Arzulanan rejim bu kadar çağdışı ve faşisttir. Aynı zamanda da her faşizm gibi tahakkümünü ezilen çoğunluk üzerinde kurmak istemektedir; o çoğunluk da emin olalım ki biz Türklerden başkası değildir. Gidilen rejimin Kürt ırkçısı yönü de budur. Yeni Osmanlı tezleri Kürtlerin federasyon talebiyle de bu nedenle çelişmez. Osmanlı nasıl eyaletlerden oluştuysa Yeni Osmanlı da eyaletlerden oluşan bir federasyon olmalıdır. Bu ideoloji zaten Barzani rejimiyle de dosttur. Bu nedenle ülke içindeki "Kürdistan" eyaletinin Kuzey Irak Kürtleriyle ilişkilerinin de önünü açacaktır. İşin özünde Yeni Osmanlıcılık AKP için bulunmaz bir nimettir. Ancak zannetmeyelim ki bu politikalara sarılacak tek parti AKP olsun. Son zamanlarda AKP'ye AKP'den daha iyi hizmet eden MHP de bu noktada konumlanmaktadır.
Yıllardır milliyetçilik iddiasında bulunan ABD güdümlü MHP de Yeni Osmanlıcılıktan uzak kalamaz. Yıllardır anlatılan "Türk-İslam ülküsü" masallarının ne anlama geldiği de bu noktada daha iyi anlaşılabilir. MHP açısından son "türban" olaylarında görüldüğü gibi bir laiklik kaygısı yoktur. Aksine MHP'nin Şeriatçılığının ne kadar ağır bastığı ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde Osmanlıcı MHP, bir "Kürdistan" eyaletini de içerecek federasyondan rahatsız olmayacaktır. Türbanda nasıl AKP'nin, Kürt-İslam faşizminin yanında yer aldılarsa, üniter devletin tasfiyesinde de aynı tavrı alacaklardır. Hep beraber göreceğiz…
"Eski" Amerikancılığın "yeni" yüzü
Türkiye'nin sağcıları, Amerikancılıklarını hep Türkiye'nin çıkarını savunmanın tek yolunun bu olduğunu iddia ederek savundular. DP faşizmi Türkiye'yi "küçük Amerika" yapacaktı. Aslında bu Türkiye'yi bir nevi İsrailleştirme projesiydi. Aynı tavrı Özal, Türkiye'yi ABD'nin yanında Irak'a saldırtmak için tekrarlamıştı. Özde Türkiye ABD'ye yardım edecek, onlar da bize Musul-Kerkük'ü bırakacaklardı. Bunun adı da "bir koyup, üç almak olacaktı."
Bugün de Kürt-İslam halifesinin Enerji Bakanı Irak petrollerini ABD ile birlikte yönetmekten bahsediyor. Bir süre sonra da İran'da "bir koyup, üç almaktan" bahsedecekler.
Yeni Osmanlıcı strateji, Türkiye'nin Kürtleri himaye ederek Kuzey Irak'la entegre olacağını iddia etmektedirler. Oysa bunun, Kürt devletinin Türkiye aleyhine genişlemesinden başka bir şey olmadığını görmemek mümkün değildir. AKP ve MHP'nin yanında CHP'nin de bu himaye politikasının savunucusu olması Amerikancı cephenin genişliği konusunda fikir verebilir ancak. Açıkça görülmektedir ki, Yeni Osmanlıcılık, "eski" Amerikancılığın bir uyarlamasından ibarettir.
Ama sadece uyarlama mı? Her saltanat gibi Yeni Osmanlı da sömürücüler saltanatı getirmektedir. AKP bürokratlarının, İslamcı sermayenin, Kürt aşiretlerinin ve mafyasının saltanatı…
Bu düzenin ezilenleri ise onu yıkabilecek gücü olan tek kesim olacaktır; bir diyalektik çelişkinin ürünü olarak… Bunlar da ezilen Türk Milleti'nden başkası olamaz!
http://www.turksolu.org/172/ataberk172.htm den alinmistir.
Never miss a thing. Make Yahoo your homepage.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.