İşte Şamanizm’in karanlık yüzü

İşte Şamanizm'in karanlık yüzü


iyibilgi, 'eski Türklerin Şamanizm'e inandığı' ve 'kılıç zoruyla İslamlaştırıldığı' balonlarını patlatıyor! Şamanizm'in kitabını yazan ASAM'dan Yaşar Kalafat ile birlikte Şamanizm'in karanlık sokaklarına girdik… iyibilgi özel




İşte Şamanizm'in karanlık yüzü

İlk, orta ve lise sıralarında eski Türkler'in Göktanrı'ya inandıklarını okuyarak büyümüş nesiller, son günlerdeki 'Türklerin eski dini' olarak lanse edilen Şamanist felsefenin pazarlanma çalışmalarını şaşkınlık ya da tebessüm içinde izliyor.

Cumhuriyet yazarı Doğu Silahçıoğlu'nun 'Türklerin kılıç zoruyla Türkleştirildikleri'ni iddia etmesinin ve Ergenekon zanlısı Veli Küçük'ün Ergenekon toplantılarında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kıvamında Şamanizm'i özlemle anlattığı iddialarının hemen ardından bugün Hürriyet yazarı Özdemir İnce Şamanizm'i öve öve bitiremedi.

iyibilgi'nin konuyla ilgili özel haberini okumak için tıklayın!

Peki ama nedir bu Şamanizm? Gerçekten bir din mi? Yoksa uydurulmuş bir inanç sistemi mi?

Sihir ve büyücülük üzerine temellendiğini bildiğimiz Şamanizm'in Ergenekon ile bağlarının su yüzüne çıkması ne anlama gelmekte?

Janjanlı 'naylon tasavvufçular'

Evvela iyibilgi'nin 9 Mayıs 2007 tarihli haberini hatırlayalım. "Janjanlı naylon tasavvufçulara dikkat!" başlıklı haberden satırları okuyalım:

Rönesans'ın ardından toplumdan uzaklaştırılan vahye dayalı dinlerin yerini materyalist yaşam biçimi almaya başladı. Bu düzenin yarattığı boşlukla çıkış yolları arayan insanoğlu, insanın adeta tanrılaştırıldığı mistik öğretilere merak saldı. Bu öğretilerde kul olmak yok, boyun eğmek de. İnsan, içindeki kaderi yönlendirme gücünü ortaya koyuyor. Vahye dayalı dinler ise, bu öğretilerde "malzeme" olarak kullanılıyor...

Haberin tümünü okumak için tıklayın!

Dünya Türk olsun!

Devam edelim: Radikal Gazetesi'nin 19 Şubat 2007 tarihli nüshasındaki "Atatürk'e "Başbuğ" diyen Şamanist faşistler!" başlıklı haberdeki şu satırlara lütfen dikkat:

Çok tehlikeli bir akım Türkiye'de harekete geçti: "Dünya Türk olsun"cular. Kürtler doğurmasın ve mülk edinmesin diyorlar. Biz üstünüz diyorlar. Irkçı değil soycuyuz diyorlar. Göktanrının kırbacını elinde tutan bu kişiler "kan"a da ayrı bir önem veriyor.

'Kürtler doğurmasın, mülk edinmesin, üniversiteye alınmasın. Memurlar Türk soylu olsun. Aşağı ırkın görevi üstün ırkı eğlendirmektir. Biz üstünüz!'…

Duvarlara yazılar yazdılar!

'Dünya Türk Olsun' yazısı önce İzmir duvarlarında görüldü, sonra Ankara, İstanbul, Bursa ve bazı diğer kentlere de yayıldı. Hrant Dink cinayeti zanlılarının bulunduğu Trabzon'da da aynı yazı vardı. İlteriş Dergisi yöneticileri bu örgütlenmenin içinde bulunan bazı kişilerin kendilerine katıldığını söylüyor

Irkçı tezleri savunuyorlar

Büyük kentlerdeki Türkçü Toplumcu Budun ve Elbirliği dernekleriyle 'İlteriş' dergisi gibi oluşumların düşünceleri ürkütüyor. Tüm dünyanın lanetlediği ırkçı tezleri savunan dernekler en büyük tehlike olarak Kürt kökenli vatandaşları görüyor.

Her üç yapı da Şamanizm'e yakın olduklarını ve laikliği savunduklarını söylüyor, Atatürk'e 'Başbuğ' diyor.

'Şamanistim, tek başbuğ Atatürk'

Aynı haberde Türkçü Toplumcu Budun Derneği (TTBD) Başkanı olarak tanıtılan Cenk Tozkoparan'ın görüşlerine yer veriliyor: Şamanist olduğunu söyleyen Tozkoparan, Laik olarak nitelediği dernekte tek başbuğ olarak Atatürk'ü görüyor.

Haberde, eski MHP'li olarak tanıtılan Tozkoparan'ın TTBD'si İzmir'de başlattığı 'Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun' kampanyasıyla bilindiği ifade ediliyor.

Aynı haberde İlteriş Türkçü Derneği'nin (İTD) yayın organı İlteriş Dergisi'nin editörü Gökhan U'nun görüşlerine de yer veriliyor. Türbana karşı olduklarını ve 'İslam'ın Türkleri uyuşturduğunu düşündüklerini ifade eden Gökhan U., 'şaman' olduğunu ama içlerinde Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi Türklerin de yer aldığını söylüyor.



'RUSLAR AŞAĞILAMAK İÇİN ŞAMAN DEDİ'

Gelelim, Şamanizm'in bir din olup olmadığı meselesine. iyibilgi, konuyla ilgili ASAM Kafkasya Araştırmaları Masası'nın eski Başkanı ve 'Şamanizm: Altay'lardan Anadolu'ya Kamizm' kitabının yazarı Dr. Yaşar Kalafat'a ulaştı.

İşte Kalafat'ın görüşleri:

Şamanizm'i bir din olarak tanımlamak mümkün mü? Eğen öyleyse nasıl bir dindi?

Evvela şunu söylemeliyim: Türklerin İslam'dan önce inandıkları dinin adı Şamanizm değildir. Şamanizm tam olarak bir din değildir. Şaman ismini eski Türk inanç sistemine Rus şarkiyatçıları, teologları yakıştırmışlar.

Rusçada şaman kelimesi fala bakan, büyücü, ruhlarla ilgilenen, Semavi dinlerin dışında ruhlarla ilgilenen adamlar anlamında biraz da aşağılanarak kullanılmıştır.

Şamanizm kelimesi Şaman'dan hareketle konmuştur ki, bu İslamiyet'e hoca kelimesinden hareketle Hocaizm, Hıristiyanlığa rahip kelimesinden hareketle Rahibizm demek kadar absürddür.

İşin hakikati şudur: Eski Türk inanç sistemi zaman içinde farklılıklar göstermiştir. Benim de temsilcisi olduğum ve dinler tarihi profesörü Hikmet Tanyu'larla başlayan ekol, Türklerin eski dini olan Göktengri inancını Semavi dinler arasında sayıyoruz.

Eski Türk inanç sisteminde din adamları kam'lardı. Şamanlar ise bugünün büyücüleriydi. Şamanlar gelecekten haber veren, ruhları kullanarak yağmuru falan bildiren kişilerdi.

Türkler eskiden Kamizm'e inanıyorlardı. Göktengri inancı, Tanrıcılık, Kamizm, eski Türk inanç sistemi yüzde 80 örtüşür.

Şamanizm kullanıla kullanıla Kamizm yerine geçmiştir. Esasında dinler tarihi literatüründe Şamanizm gibi bir kavramın olmaması gerekir.

Şamanizm'in tek bir inanç sistemi yoktur. Bitişik iki köyün Şaman inancı bile farklı olabilir. Şamanizmi bir din olarak kabul etmek, büyücülüğü din olarak kabul etmekten farksızdır.

Bugün dünyada Şamanizm'e inanan insanların, Şaman kelimesine yükledikleri anlam farklı. Eğer şaman kelimesini eski Türk inancı olarak kabul ederseniz elbette buna inanan çok kişi var.

Örneğin Gürcistan'da Şamanizm'i felsefi bir ekol olarak kabul edenler var.

Göktanrı ve Şamanizm aynı çağın inançları. Birinde kuralları olan, yaratıcı olarak Göktanrı'nın kabul edildiği bir Kamizm inancı var. Ötekinde ise büyücülük, ruhçuluk, onlardan hareketle tedavi falcılık boyutu daha ağırlıklı bir inanç var. Türkler İslam'dan önce Göktanrı yani Kamizm inancına yakınlardı.

Şamanizm'in pek çok türü ve inanç algılayışı var. Macar, Kore ve Japon ve Türk Şamanizm'in tümü çok farklılıklar içerir.

Örneğin Güney Sibirya'daki Hakasyalılar Budizm'e ve Hristiyanlığa inanırlar ama okullarda milli kimliğin oluşması için, bir nevi iyi insan olmak için Şaman felsefeyi ders olarak okuturlar.

O yüzden tek bir Şamanizm'den bahsetmek mümkün değildir.

'GÖNÜLLÜ OLARAK İSLAM'I SEÇTİK'

'Türklerin kılıç zoruyla Müslümanlaştırıldıkları iddiası doğru mu?

Değildir. Türklerin İslam'a geçişi bir gönül meselesidir. Gönüllü olarak geçmişlerdir. Eski Türk inancında da doğmayan, ölmeyen, mutlak bir tanrıya inanılırdı. Cennet ve cehennem inancı vardı. Böyle olduğu için de Türkler İslamiyet'i çok çabuk kabul etmişlerdir.

Türklerdeki tanrıcılık inancı İslam'a çok yakındı. Ahmet Yesevi gibi tasavvufi liderler halka İslam'ı anlattı ve İslamiyet'e geçişte onun gibi gönül erlerinin büyük katkısı oldu.

iyibilgi'nin "Ergenekon'un DİNİ'ne yakın markaj" başlıklı özel haberini okumak için tıklayın!



--
Söz bitmedi, Umut Yaşıyor!

Türkiye 12 Eylül Askeri Darbesiyle beraber farklı bir değişim süreci içine girdi. 1980 yılından itibaren 12 Eylül Askeri yönetiminin İslami bir değişimi benimsediği ve bu doğrultuda Türkiyede ki bazı kesimleri kolladığı ileri sürüldü..Oysaki yaşanan değişim bunun aksini ispatladı..Tüketim kültürünün hakim belirleyen olduğu bir değişim dayatılmaya çalışıldı..Bugün yaşanan budur….Toplumsal doku bugün artık paramparça olmuştur..Türk halkına belli yaşam formları ideal olarak dayatılmaktadır.Belli formların tercih edilmesi halinde ideal bir toplum seviyesine varacağımız hergün medyatik bombardıman altında bize sunulmaya devam ediyor…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.