'Milli şef istedi kanun da kararname de değişti'
Başbakan Erdoğan ve Deniz Baykal arasında polemik konusu olan ''Paralardan Atatürk'ün resminin kaldırılması'' ile ilgili tartışmalara katılan Milliyet yazarı Taha Akyol, ''Cumhurbaşkanının resmini koymak kanunun emri değildi. Milli Şef'in bir işaretiyle kararname de kanun da değişirdi zaten'' diye yazdı. |
Milliyet'ten Taha Akyol, paralardan Atatürk'ün resimlerinin kaldırılması ile ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Peki gerçekten Atatürk'ün resimleri kanun gereği mi kaldırıldı? İşte Akyol'un yazısında bu soruya verdiği cevaplar ve konu ile ilgili değerlendirmesi: "Osmanlı parasından cumhuriyet parasına geçişi düzenlemek için 30 Aralık 1925 tarihli bir kanun çıkarılmış. 2. maddesine göre, çeşitli mali kurumlardan oluşan bir komisyon "yeni paraların şekil ve suretini" hazırlayıp önerecek, Bakanlar Kurulu karara bağlayacaktır. Bakanlar Kurulu, 16 Mart 1926 günlü kararnameyle yeni paranın şekillerini onaylıyor: "Elli, yüz, beş yüz ve bin liralık paralar için Reisicumhur Hazretlerinin resmi. Bir, beş ve on liralık paralar için cumhuriyetin resmedilecek bir simgesi." Demek ki, cumhurbaşkanının resmini koymak kanunun emri değildi. Milli Şef'in bir işaretiyle kararname de kanun da değişirdi zaten. Kanuni gereklilik olmadığına göre, İnönü niye kendi resmini koydurdu? Bunun insani sebebi, elbette "ben" duygusudur. Ama İnönü, henüz kurumlaşmamış bir rejimin başında kendisini yeterince güvende hissetmemiş, otoritesini 'tahkim' etmek için "Milli Şef" olmuştur; paralardaki resim, bu siyasi tablonun bir simgesidir. Sıkıntılı geçiş dönemi Başvekillikten uzaklaştırılmış olan İsmet Paşa Ankara'da "menkub" yani "siyasi düşkün"dür! Yakup Kadri, o zaman İsmet Paşa'yla görüşmenin bile bir cesaret sayıldığını anlatır: "Meğer, İsmet Paşa 'tecrit' olunmuş, göz hapsine alınmış bir durumda imiş! Şu halde, İsmet Paşa'nın kendisi de buna inanmış olacaktı ki, -başıma bir şey gelmesin diye- beni evine gizlice alıp görüşmek gibi bir ihtiyat tedbiri almayı lüzumlu görmüştü." İnönü'nün öldürüleceği söylentileri bile çıkmış, hatta Fevzi çakmak, Pembe Köşk'ü askeri koruma altına almıştı! İnönü de Cumhurbaşkanı olunca, kilit noktalara kendi adamlarını getirmiş, Atatürk'ün muhaliflerini yanına almıştır. 1927 CHP tüzüğünde Atatürk'e "Değişmez Genel Başkan" sıfatı verilmişti; onun vefatından 46 gün sonra, 26 Aralık'taki CHP kurultayında İnönü "Değişmez Genel Başkan" olmuştur. Parti devleti sisteminde bu sıfat son derece önemlidir. Bu kritik geçiş süreci hakkında Cemil Koçak'ın Milli Şef Dönemi adlı eserini tavsiye ederim. İnönü böyle idi de, altı asırlık saltanatı deviren Atatürk kendini ve rejimini güvende hissedebilir miydi?!. 1950'de iktidara gelen DP, adeta kompleks halinde, sürekli olarak "ihtilal korkusu" yaşamamış mıydı?!. Bugün rejim sorununu tamamen oturtabildik mi?! Netice: Artık bu köklü istikrarsızlık korkularını aşmalıyız, bunun da yolu liberal demokrasinin kurallarına herkesin, siyasetin, ordunun ve yargının uymasıdır." habervaktim |
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.