Hiçbir büyük medya grubuna ait olmayan Nokta dergisi,
şimdi emekli olmuş Deniz Kuvvetleri Komutanı'na ait "günlükler"i
yayınladı.
"Günlükler" basbayağı "askeri darbe" tasavvurlarını, girişimlerini anlatıyordu.
Günlüklerin yazarı amiral günlükleri reddetti, yargı yoluna başvurdu.
Polis dergiyi bastı, derginin canına okudu.
Askerî, siyasî, polisiye, yargısal, ulusal, kamusal, (bir kısım
medya)sal kuşatma karşısında, derginin sahibi Nokta'yı kapattı.
Derginin yönetmeni Alper Görmüş hakkında dava açıldı.
Böyle böyle günler geçti. Gün geldi,
'Günlükler'in sahte olmadığı belirlendi.
Görmüş "iftira ve neşren hakaret" davasından beraat etti.
Belgelerde adı geçen eski komutanlar bir şey demedi. Onlara da bir şey
diyen çıkmadı zaten. (!)
Öyle öyle günler yine geçecek sanki.
***
Oysa hiçbir siyasetçiye memleket "al evine götür, eşe dosta dağıt,
parselle, el koy, istediğin gibi oy" diye teslim edilmediği
gibi...
Hiçbir komutana da, silahlar, rütbeler, üniformalar ve mehmetçiklerimiz
"buyurun memleket sizindir, kimseye yar etmeyin, ağzımızı burnumuzu kırın,
siyasete müdahale edin, darbe yapın" diye teslim edilmiyor.
Siyaset de, memurluk da halka karşı sorumlu kamu görevleridir.
Halka "haddini bildirme" imtiyazları değildir.
Ne babadan oğla, kıza, geline, damada geçer; ne Anayasa'da belirtilmiş
"zümre egemenliği, imtiyaz yasağı" gibi çok önemli "Cumhuriyetçi ilkeler"i
çiğneme hakkı verir.
Bir daha söyleyeyim:
Kimse ne Ankara'da cumhurbaşkanı, başbakan olduğu için,
ne de karada, havada, denizde, jandarmada komutan olduğu için
"zümre egemenliği ve imtiyazı" hakkına sahip olamaz.
(Parasıyla, servetiyle, medyasıyla da olamaz tabii!)
Ama yaşayan en açık darbecisini, cumhurbaşkanı yaptığı yetmeyip
anayasal korumaya almış memleketin dengesi bozuktur zaten.
Ne Eylülün, ne Şubatın, ne Nisanın hukuki hesabı sorulmuştur.
Bunu ne askeri yargı, ne sivil yargı, ne de "Türkiye Büyük Millet Meclisi"ndeki
millet temsilcileri sormuştur.
Kamusal görevlerin, kamu kaynaklarıyla alınmış silahların, kamusal eğitimle
edinilmiş diploma, unvan, rütbe ve makamların, kamusal seçimle gelinmiş
mevkilerin, asker veya sivil şahıslar tarafından nasıl olup da "kendi
malları, imtiyazları, egemenlik hakları" gibi tasavvur edilip
kullanılmak istendiğinin hesabını sorulmalıdır.
Ayırmadan...
Türkiye'nin en büyük yalanı buradadır:
Kendine "Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir
hukuk devletidir" derken, en büyük fırtına hep "laiklik" üstünde
koparken...
Cumhuriyet ve demokrasi "zümre egemenliği ve imtiyaza
karşıdır" sözü ve özü, Ankara'da hâlâ her gün çiğnenir.
Umut Talu, Sabah
--
PRIMUM NON NOCERE
http://ismetsoner.spaces.live.com/
http://groups.google.com.tr/group/bursaforum
(Kızgınlıkla karar almayın, mutluluktan uçtuğunuzda söz vermeyin. İkisi de sarhoşluk ânıdır, akıl başta değildir)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
şimdi emekli olmuş Deniz Kuvvetleri Komutanı'na ait "günlükler"i
yayınladı.
"Günlükler" basbayağı "askeri darbe" tasavvurlarını, girişimlerini anlatıyordu.
Günlüklerin yazarı amiral günlükleri reddetti, yargı yoluna başvurdu.
Polis dergiyi bastı, derginin canına okudu.
Askerî, siyasî, polisiye, yargısal, ulusal, kamusal, (bir kısım
medya)sal kuşatma karşısında, derginin sahibi Nokta'yı kapattı.
Derginin yönetmeni Alper Görmüş hakkında dava açıldı.
Böyle böyle günler geçti. Gün geldi,
'Günlükler'in sahte olmadığı belirlendi.
Görmüş "iftira ve neşren hakaret" davasından beraat etti.
Belgelerde adı geçen eski komutanlar bir şey demedi. Onlara da bir şey
diyen çıkmadı zaten. (!)
Öyle öyle günler yine geçecek sanki.
***
Oysa hiçbir siyasetçiye memleket "al evine götür, eşe dosta dağıt,
parselle, el koy, istediğin gibi oy" diye teslim edilmediği
gibi...
Hiçbir komutana da, silahlar, rütbeler, üniformalar ve mehmetçiklerimiz
"buyurun memleket sizindir, kimseye yar etmeyin, ağzımızı burnumuzu kırın,
siyasete müdahale edin, darbe yapın" diye teslim edilmiyor.
Siyaset de, memurluk da halka karşı sorumlu kamu görevleridir.
Halka "haddini bildirme" imtiyazları değildir.
Ne babadan oğla, kıza, geline, damada geçer; ne Anayasa'da belirtilmiş
"zümre egemenliği, imtiyaz yasağı" gibi çok önemli "Cumhuriyetçi ilkeler"i
çiğneme hakkı verir.
Bir daha söyleyeyim:
Kimse ne Ankara'da cumhurbaşkanı, başbakan olduğu için,
ne de karada, havada, denizde, jandarmada komutan olduğu için
"zümre egemenliği ve imtiyazı" hakkına sahip olamaz.
(Parasıyla, servetiyle, medyasıyla da olamaz tabii!)
Ama yaşayan en açık darbecisini, cumhurbaşkanı yaptığı yetmeyip
anayasal korumaya almış memleketin dengesi bozuktur zaten.
Ne Eylülün, ne Şubatın, ne Nisanın hukuki hesabı sorulmuştur.
Bunu ne askeri yargı, ne sivil yargı, ne de "Türkiye Büyük Millet Meclisi"ndeki
millet temsilcileri sormuştur.
Kamusal görevlerin, kamu kaynaklarıyla alınmış silahların, kamusal eğitimle
edinilmiş diploma, unvan, rütbe ve makamların, kamusal seçimle gelinmiş
mevkilerin, asker veya sivil şahıslar tarafından nasıl olup da "kendi
malları, imtiyazları, egemenlik hakları" gibi tasavvur edilip
kullanılmak istendiğinin hesabını sorulmalıdır.
Ayırmadan...
Türkiye'nin en büyük yalanı buradadır:
Kendine "Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir
hukuk devletidir" derken, en büyük fırtına hep "laiklik" üstünde
koparken...
Cumhuriyet ve demokrasi "zümre egemenliği ve imtiyaza
karşıdır" sözü ve özü, Ankara'da hâlâ her gün çiğnenir.
Umut Talu, Sabah
--
PRIMUM NON NOCERE
http://ismetsoner.spaces.live.com/
http://groups.google.com.tr/group/bursaforum
(Kızgınlıkla karar almayın, mutluluktan uçtuğunuzda söz vermeyin. İkisi de sarhoşluk ânıdır, akıl başta değildir)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.