BARAN Dergisi 81. Sayı Çıktı...

bilemediler yalnız "mutlak hakim"e
bağlılığımızı
-yalnız ona kul ona eğileceğimizi-
bilemediler oy
kadın, ihtiyar
genç, çocuk
her can bir siper olup
burç burç
direneceğimizi!..Salih MİRZABEYOĞLU"Aydınlık Savaşçıları-Moro Destanı"ndan1979BARAN Dergisi 81. Sayı Çıktı…TÜM BAYİLERDE!..

BARAN'dan
(Kâim ve Dâim-81)Selâm ile...Türkiye'de ve bölgede yaşanan bu savaş, daha önce defalarca ifâde ettiğimiz gibi, her gözün göremediği, her aklında kavrayamadığı taraflar arasındadır."Ulusalcılık", "Ergenekon" gibi isimlerle yapılan saldırılar, sadece savaşın gerçek taraflarını perdeleme gâyesi gütmektedir. Savaşın bir tarafının "küresel çapulcular" olduğu doğru olmakla beraber, diğer tarafının "ulusalcılar/millîciler" olduğu ifâdesi hakikatin perdelenmesine yöneliktir.İslâmcılığı küreselciliğin içinde gösteren hin anlayış, ulusalcılığı/millîciliği de karşı tarafa yerleştirerek gerçek kutuplaşmayı gözden kaçırmaya çalışmaktadır. Ulusalcı/millîcilerin dine karşı malûm tutumlarını ön plana çıkarıp, İslâmcıların da, bunların dine karşı tutumlarına karşı olan tutumlarını istismar ederek yürütülmek istenen tek şey, Batı'nın İslâm Coğrafyası'nı talan etme operasyonunu saklama girişimidir. Neticede, bu girişimin sahipleri ne ulusalcı/millîcidir, ne de İslâmcı! Bilakis, din ve vatan düşmanı yasadışı Fetullah-Talabani-Barzani Örgütü'ne mensub Deccal Komitesi'nin kadınlı-erkekli bir avuç işbirlikçileridir.Ergenekon iddianâmesi hazırlanır hazırlanmaz yasadışı bu örgüt tarafından dergimiz BARAN'a karşı başlatılan plânlı saldırı girişimlerini, devam etmekte olan savaşın "gerçek tarafları" zaviyesinden değerlendirmek gerekir.İBDA Mimarı'nın ifâdesiyle; "bugüne kadar ne olacağına bir türlü karar veremeyen Batıcı düzen"in, bugün, yine düzenin sahibi Batı tarafından tasfiye edilmesine karar verilmiştir. Mesele, "ne olacağına bir türlü karar verememiş" mevcut Batıcı düzenin tasfiye edilip edilmemesi değil; yerine neyin tahkim edilmeye çalışıldığıdır.İBDA Mimarı, ayrıca, düzenin ne olacağına bir türlü karar veremediğini söylerken, karar verdiği nokta olarak da İslâm düşmanı karakterini tesbit eder. İşte, İslâmcıların kullanıldığı nokta da tam da burası: İslâm düşmanı karakteri ön plana çıkarılarak, İslâm'ın ve müslümanların sırtına kene gibi yapışıp düzeni tasfiye edenler, yerine, acaba şeriat düzeni mi getirecekler?!.Akıl tutulması hâlinde zihni zehirlenen müslümanların bir türlü sorgulamaya yanaşmadıkları husus budur. Hakikatinde 90'lı yılların başından beri devam eden savaş, Yeni Dünya Düzeni'nin ne olacağı ve nereden başlayacağı mücadelesidir. Birileri, "bugüne kadar ne olacağına bir türlü karar verememiş düzen"e Amerika merkezli, işi bitmiş ve köhnemeye yüz tutmuş liberalizm ve demokrasi elbisesini giydirmeye çalışırken; birileri de tarihî gelişim süreci içerisinde tabiî olarak varması gereken noktayı, yani, İslâm'ı işaretlemektedir. Savaşın gerçek tarafı olan bu iki kutbun adı İBDA ve Amerika'dır! Biz, siyasî tahlillerimizi, tasniflerimizi ve düzenlemelerimizi bu iki kutub arasında cereyan eden mücadeleye nisbetle yapmaya çalışmaktayız."Yeni Dünya Düzeni, Amerika'dan başlasın ve bölge Amerikan politikalarına göre dizayn edilsin" diyenler, "Yeni Dünya Düzeni Türkiye'den İBDA eliyle başlasın, ilk önce bölgemiz, sonra da tüm dünya BAŞYÜCELİK Rejimine göre dizayn edilsin" diyenlere karşı netice alamayacakları bir saldırı başlatmışlardır. Amerika'nın "verimli işçileri" olan devletin içine sızmış yasadışı Fetullah Terör Örgütü'ne mensup yayın organlarının BARAN'a karşı giriştiği saldırılar tesadüf değildir. 90'lı yıllardan beri, Fetullah'ın "Sarıklı Sapık" olduğu dönemde, yani, "ölen İsrail'li çocuklar gözümde tülleniyor" açıklamasını yaptığı o günlerden başlayıp bu güne kadar devam eden bir mücadelenin tabiî neticesidir. Bunların "verimli işçilik"leri bu güne ait değil! Yaklaşık 20 yıl öncesine dayanana bir dâvâdır bu mesele! Bunlar, "İBDA-C'nin Terör Örgütü olduğu"nu sık sık tekrarlarken, diğer taraftan da %47 ile iktidara gelen bir partinin –AKP- kapatılmasının Millî İrade'yi kabul etmemek anlamına geleceğini söylüyorlar. Sormak lâzım:- Demokrasi oyunu içerisinde, %47 oy almış bir parti millî iradeyi temsil ederken, %90'ı Amerika'nın düşmanı olan bir ülkede Anti-Amerikancı olan bir örgüt nasıl yasadışı ve terörist olabiliyor?!.- Amerika'nın Irak'ta yaptığı Ehl-i Sünnet Arap soykırımını destekleyen ve Arap müslümanların kanı üzerinden çapulculuğa soyunan, Amerikan destekli ve Türkiye'de %1 kitleye dahi ulaşamayan liberaller yasal oluyor da, %90'ın iradesine uygun tavır koyan ve bu işgale karşı çıkan bir hareket mi yasadışı oluyor?!. Bir de bu yasadışı Talabani-Barzani-Fetullah Terör Örgütü'ne mensub olanlar, dost ve müttefik seviyesinde kendi görüştükleri İslâm Düşmanı-vatan haini pisliklere bakmaksızın, bizim görüştüğümüz, çoğu, kariyerleri ve toplum içindeki sosyal ve siyasî durumları belli her kesimden samimi insanları dillerine dolamışlar... Bizim gerçekleştirdiğimiz "dirsek temasları"ndan ne derece rahatsız olduklarını her fırsatta belli eden bu sahte İslâmcı-Amerika'nın verimli işçilerine sormak lâzım: Siz demiyor muydunuz; "silah-külah' devri bitti! Artık diyalog zamanı. Çatışmalarımızı diyalog ve hoşgörü ile halletmeliyiz!"... İşte ne güzel! Biz de bunu yapıyoruz!.. Sizin de sıkça tekrarladığınız, o meşhur "mozaik"i oluşturuyoruz. "Mozaik" illâ sizin istediğiniz gibi mi oluşacak?!. Yoksa siz, sizin bilginiz ve plânlamanızın dışında oluşan gerçek mozaikten mi rahatsızsınız? Bir müslümanın belki de bir araya gelemeyeceği unsurlar liberalizm ve demokrasidir. Bugün bir takım din ve vatan düşmanlarının, müslümanları liberalizm ve demokrasi gemisine bindirme girişimlerine kimse ses çıkarmazken; "Vatan sevgisi imandandır" mutlak ölçüsüne bağlı olan bizlerin İslâm karşıtlığını öne çıkarmayıp vatansever duruşunu öne çıkaran insanlarla görüşmemiz niçin bu kadar batıyor?!. Bizce buradaki paniğin sebebi şudur:İttihat ve Terakki'den itibaren İslâm bağlamından koparılan "vatanseverlik", ilk defa bugün tekrar gerçek bağlamına, yani, İslâm'a dönme emareleri göstermeye başlamıştır. İslâm Coğrafyası'nda yürütülen İslâm temelli Anti-emperyalist vatansever mücahidlerin sürdürdüğü mücadelenin Anadolu'da yankı bulması bu Allahsız-İmansız-Vatansevmezleri korkutan baş âmildir! BARAN perdelenen işte bu gerçeği aralamaya çalıştığından dolayı bunları rahatsız etmektedir.Emperyalizme karşı dünyada verilen İslâm temelli mücadeleye, İslâm temelli olmasından dolayı kayıtsız kalmak, üstüne üstlük bir de "Anti-emperyalist"(!) mücadeleden bahsetmek nasıl ki sahtekârlık ve Batı çıkarlarına hizmet eden gönüllü maşalık ise;Aynı şekilde müslüman olduğunu iddia edip Hristiyan-Yahudi Batı emperyalizminin İslâm Coğrafyası'nı talan edişine ve müslümanları katledişine kayıtsız ve seyirci kalmak da sahtekârlık, İslâmdışılık ve Hristiyan-Yahudi Batı'nın gönüllü maşalığıdır!Bütün bu hususlar gözönüne alınarak herkesin "İslâmcı"lığını, "vatansever"liğini, "anti-emperyalist"liğini, "millîci"liğini, "hak ve hürriyet mücadelesi"ni yeniden gözden geçirmesi bu süreçte kendini dayatmaktadır.Genel Yayın

http://www.barandergisi.com/81. Sayı'dan BAŞLIKLARSohbet-KonferansDarbehan GÖKTÜRK
(Geçen sayıdan devam) Dolayısıyla faili ve maksadı aynı olan bir saldırıya maruz kalan devletler ve milletler, o saldırı karşısında doğal müttefiktirler. Bölgemizi "daha da parçalanmış ortadoğu projesi"yle küçük sömürgeciklere bölemediği takdirde, yakın gelecekte bu topraklardan silip süpürüleceğinin farkında olan batı sömürgeciliği ve onun liberal çapulcu ideolojisi baş düşmanımız; bu sömürgeciliğe ve ideolojisine karşı olan bütün samimi vatansever güçler dostumuz, müttefikimizdir.

O hâlde, bir güç mücadelesinde baş düşmanınızın saldırısına uğradığınızda, aynı saldırıya maruz kalan başka güçler varsa, düşmanınızın düşmanları olarak o güçlerle birlikte "ortak düşmana" karşı ittifak kurmak yerine, o güçlere karşı baş düşmanınıza yardım edecek olursanız; izlediğiniz dış politikayı "baş düşmanımın düşmanı benim de düşmanımdır" mantığıyla düzenlediğiniz ortaya çıkar ki, bu durumda yalnız bacaklarınızı kesmiş olmakla kalmaz, ilerde bindiğiniz dalı kesmekten hesap vermek üzere sorumlu tutulacağınız çok ağır bir suç işlemiş olursunuz...
Devamı BARAN Dergisi 81. SayıdaAmerikan Mahkemesinin Fetullah'a Verdiği Pâye;
Olağanüstü Yetenek, Faydalı İşçi
Hasan KURD
"İlk olarak 30 Nisan 2001'de Altın Nesil İbadet Merkezi (Fetullah Dini Meczupları veya ABD'de yaşamalarını dikkate alarak CIA'nın embeded Ajanları da diyebiliriz) Fetullah adına yaptığı "özel göçmen ve dini görevli" statüsünde vize başvurusu, 7 senedir çeşitli dilekçelerle, başvuru üzerine başvurularla alınmaya çalışılmaktaydı…

İşte geçtiğimiz hafta, bu söz konusu sürecin sonuna gelindi ve son "itiraz davası" da neticelendi. Mahkeme, Dumanlı'nın tüm "imaj-maker"lık heveslerini kursağında bırakan bir kararla "Amerikanın Adamı Olmayan Fetullah"ı OLAĞANÜSTÜ YETENEKLİ FAYDALI İŞÇİ STATÜSÜ'yle taltif etti!

Mahkeme kayıtlarında ikâmet adresi olarak Monroe ilçesi Saylorsburg – Pennsylvania geçen Fetullah, artık tescilli bir ABD İşçisi…"
Devamı BARAN Dergisi 81 . Sayıda...

"Kafa ve Beden Konforunu Bozmak"
Kâzım GÖKBAYRAK
"Dünyada rahat arayan ve rahatına düşkün olanlar en çok stres çekenlerdir. Çünkü, ister kafir için olsun, ister Müslüman için olsun, dünya hayatı özü itibariyle rahata uygun değildir. Maddî rahatlar vesile olsa bile insanın mutluluğu psikolojiktir. Bunun için her şeyi olanlar mutluluğu yakalayamayabilir. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun Hukuk Edebiyatı isimli eserinden, Müslümanın (İBDA'cının) rahatı arzulamasına da eleştiri bağlamında şu tesbiti iktibas edebiliriz:

<Meseleyi, modern ruhbilimin en büyük buluşlarından birine temasla biraz açmak istiyorum… Evet, modern ruhbilimin en büyük buluşlarından biri şudur: Bir kimse mutlu yaşamak için hayatın bazı zevklerinden vazgeçmesini bilmeli ve başkalarına karşı fedakâr olmalı, kendini disiplin altına sokabilmelidir… Yalnız kendini ve çıkarlarını düşünmek, şahsî isteklere bağlı olmak, insanı bencilliğe götürür; bencilliğin sonu da, ıstırap ve mutsuzluk…>"
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

SORUŞTURMA... SORUŞTURMA... SORUŞTURMA... SORUŞTURMA… SORUŞTUR
TAYYİP İTİKADINDAKİ BOZUKLUĞU İTİRAF ETTİ:
"BEN NE ŞİÎ'YİM, NE SÜNNÎ'YİM!"
(geçen sayıdan devam...)

Ali NAR: Böyle bir "müslümanlık" olamaz!

Bu neye benzer?!. Bir çocuk gitmiş okula kaydolmuş... Okula gitmiyor, dersini çalışmıyor, hiçbir şey yapmıyor... Sadece okulda kaydı var; başka hiçbir şeyi yok... Bir müddet sonra da onun kaydı da silinir! "Silinmedi", sınıfta kalır!

Yani... Şiîliği bir tarafa bırakıyorum... Sünnîlik olmadan "müslümanlık" zaten olamaz!

Bu ne demektir?!. İslâm Dini ile "Şeriat" kelimesi gibidir... İslâm Dini, topyekûn "Şeriat" onun tatbîkidir, mâlûm... Dolayısıyle, "müslümanlık", dinin kendisi; Sünnîlik, Dört Hak Mezheb de onun tatbikidir! Tatbiksiz bir inanış olamaz... Tatbikâta konulmayan, "kaydı olmayan, derdi olmayan bir müslümanım" demektir ki tarihte böyle bir "müslümanlık" zaten tarif edilmemiştir! Böyle bir "müslümanlık" yoktur zaten!"
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

Diyanet İşleri Başkanlığı: Ben Söylerim!
BARAN: Siz tahminim anladınız, Tayyip Erdoğan söyledi bu sözü Irak'da...
Diyanet İşleri Başkanlığı: Ne demişti?

"Ben ne Şiîyim, ne Sünnîyim; müslümanım"
O söz doğrudur!

Yani bir "müslüman" bu sözü söyleyebilir?
Ben hiç kendimi bağlamıyorum! Yani "Şiîlik" ve "Sünnîlik" kavramına kanca takmıyorum ben!

Siz de aynı şeyi söylüyorsunuz yani?
Detaya inmiyorum! Ben sözünüze cevap veriyorum! Sadece söylediğiniz o tırnak içindeki cümleye "yanlış değildir!" diyorum, o kadar!

Yani, tasdik edilebilir sizin için?
Evet, ben tasdik ederim! Ben de söylerim!
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

İstanbul Müftülüğü: Ben Söylemem!
İst. Müft: Tamam ee?!. Yani bu söz nerden çıktı?!! Böyle bir söz "ne Şiîyim ne Sünnîyim"... Yani bu söz söyleniyor, "Şiîlik", "Sünnîlik" bunlar biliyorsunuz bizim kültürümüzde var olan şeyler... Her ikisini de biz müslüman olarak addediyoruz!.. Şiîlik te, Sünnîlik te şeydir yani... Şiîler de müslümandır, Sünnîler de müslümandır...

Yalnız Şiîlik mezhebi Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat açısından, İslâm'a nisbetle sapkın bir kol olarak hükmü yok mudur?.. Başta İmam-ı Rabbanî Hazretleri olmak üzere, bütün Ehl-i Sünnet Âlimleri bu hükmü vermemiş midir?.. Sahabîlere yaklaşımları mâlumunuz... Yani, siz, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yaklaşımınız bu mudur?
Şia... Şia... Tabi, dediğinize katılıyorum ama... Kişi... Şimdi burada kişiden kişiye değişiyor tabiî ki... Şimdi buradaki niyeti nedir, fikri nedir?.. Buradaki kişi bunu söylerken... Bak... İnancın da, temel kaidelerinde, mevcudiyetinde, kutsala inancında, Peygambere inancında bir sıkıntısı var mı?

Söz açık! Ve "zahire göre" bakıyoruz... Buradan yola çıkarak düşüncenizi almak istedim. Niyetleri sormuyorum... Kaldı ki, niyeti sözünde açık olan bir cümle değil mi?
Nasıl yapalım diyorsun?

Siz de sanırım anladınız, Tayyip Erdoğan söyledi bu sözü Irak'ta... Bir müslüman böyle bir söz söyleyebilir mi?
Tayyip Bey mi söyledi bunu?

Evet.
Ne dedi?

"Ben ne Şiîyim ne Sünnîyim, müslümanım"
Evet! Güzel bir söz!

Güzel bir söz diyorsunuz?
Yani siyasî olarak söylenmiş bir söz..."
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

Bankaların Varlığı Tartışılmalı
Ali ACAR
"Meselenin sadece sektörel bazda ele alınarak çözülemeyeceği ortadadır. "Parça bütünün habercisidir". Sorun, parçada değil, bütünde! Batıcı hayat tarzı içinde, kapitalist mantık çerçevesinde bu günkü hâlleriyle bankaların sadece kâr iştiyâkı ile hareket ediyor oluşları yadsınamaz!..

İktisadî hayat içerisinde nazım rolünü inkârı mümkün olamayan bankalar, tarihi seyirleri içinde para ve kredi gibi iki önemli unsuru yönetirken ticari hayattaki gelişmelere bağlı olarak bir uzmanlık alanı hâline gelmiştir. Her uzmanlık alanının artmasında olduğu gibi bankacılıkta da uzmanlık arttıkça aslî değerini ve yerini bütüne nisbetle kaybetmiştir."
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

BARAN Okurundan Taraf Gazetesi'ne Suç Duyurusu!
BARAN Haber
"Geçtiğimiz haftalarda liberal çapulcu Taraf Gazetesi yazarlarından Emre Uslu'nun Baran Dergisi hakkında kaleme aldığı yazısında, "İBDA-C'nin dergisi" şeklinde asılsız bir iddiada bulunmuştu. Bu iddiayla yetinmeyip BARAN'ı terör örgütü ile ilişkilendirmişti. Açık bir suç olan ve kanunlar nezdinde gerekli takibatın yapılması ve cezalandırılması gereken bu iddianın sahibi Emre Uslu ve onun bağlı bulunduğu kuruluşun Sorumlu Yazıişleri Müdürleri hakkında bir okurumuz suç duyurusunda bulundu.

Geçtiğimiz sayımızda da belirttiğimiz gibi Baran dergisi..."

Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...


---------------------------------------------------------------------------------
Salih MİRZABEYOĞLU:
İNSAN
---------------------------------------------------------------------------------

Röportaj:
Türk Gençliği Hareketi Başkanı Cem KILIÇ:
Irak'ta Milyonlarca İnsan Öldürülürken,
Tayyip Erdoğan Amerikalı Askerler İçin Duâ Ediyor!
"Şimdi bundan bir sene öncesine kadar yoldan çevirdiğimiz herhangi bir vatandaşa sorsaydınız, "bugün Türkiye'de en büyük sorun ne?" diye, ya ekonomi derdi ya da sömürge derdi. Avrupa Birliği'nin ve Amerika'nın dayatmaları… Ama bugün insanların beyinlerine öyle bir saldırı var ki her cepheden… Ve bu en büyük saldırıyı yapanların başında Atatürkçü görünen insanlar yapıyor. Bizim görüşümüze göre… Bunlarda bir senelik bir sürede medyayı da kullanarak insanımıza, ekonomik sorun olmadığını, sömürgeleşme sorunumuz olmadığını, Türk Milleti'nin asıl sorununun İslâm olduğunu kafalara kazımaya çalışıyorlar. Biz de bir süre bunu başardılar gibi zannediyorduk. Ama artık insanlar bunun da farkına vardılar.

...
Benim düşmanım diye demiyorum ama annesi ve babası İngiliz bir insan, adını değiştiriyor. Türkiye'de profesör oluyor ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin başına geçip Atatürkçülük oynuyor. Bunu yaparken de, gerçek Atatürkçüleri de, Yılmaz Dikbaş başta olmak üzere birçok insanı da Fetullahçı olarak karalıyorlar…

...
Bir savaşta olduğumuzu düşünelim. Karşımızdaki düşmana karşı ilerliyoruz. Elimizde silahımız vs… Ama arkamızdan bizim saydığımız insanlar bize kurşun sıkıyorlar. Şimdi bu durumda ileriye devam etmek mi mantıklı, geriye dönüp içimizdeki hainleri temizlemek mi mantıklı? Elbette hainleri temizlememiz gerekiyor. Yalnız dediğim gibi buna fırsat vermiyorlar. İslâmcı geçinenler gerçek vatanseverleri, sahtekârlıkla, suçluyorlar. Sahte Atatürkçüler de gerçek Atatürkçüleri yok Fetullahçılıkla, ajanlıkla suçlayıp kendi bildikleri yolda devam ediyorlar.

...
Tabiî, bugün CHP'nin AKP'ye saldırması aslında AKP'yi kapatmak ve zarar vermek değil, daha çok AKP'yi ve Tayyip Erdoğan'ı kurtarma çalışmaları bunlar… Şimdi Tayyip Erdoğan İsrail'e söz verdi. Bu işi ben başaracağım dedi. Bunun karşılığında "cesaret" madalyasını aldı. Türkiye'de Türk milletini birbirine düşürdü. Görevini yerine getirdi."
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...


Ergenekon'un Arkasındaki Mutabakatlar
Behiç GÜRCİHAN- İKTİBAS
" "Ergenekon" bir kadro operasyonudur.

"Ergenekon" bir "Yeni Devlet" operasyonudur.

"Ergenekon" bir darbe üzerinden Türkiye'yi federalleştirecek esas darbe sürecini kolaylaştırma ve gizleme operasyonudur.

Burada, "operasyon" ile yargı sürecini değil, bu yargı süreci ile şekillendirilen kamusal siyasi alanı kastettiğimi de ayrıca vurgulamalıyım.

Hiç kimse işin sadece bir AKP operasyonu olduğunu zannetmesin. Devleti belediye zannedenlerin çapını fazlasıyla aşan bir konu bu..Bakmayın siz Tayyip Erdoğan'ın "MİT ve Emniyet bana bağlı" demesine. Bu cümleyi biraz da tersten okuyun, MİT'in kendisine her şeyi söylediğini varsayan bir başbakanın naifliğini görün o cümlede. O kadar tavize rağmen, AB tarafından her tersyüz edilişinde "ahde vefa" gibi bir kavrama sığınan bir Başbakan'dan söz ediyoruz.Uluslararası politika ve diplomaside hiç de ciddiye alınmayacak bir kavramdan medet uman Tayyip Erdoğan'ın bırakın Devlet'i, danışmanlarını bile doğru okuyabildiğini varsaymak hatadır.

O yüzden Erdoğan, "Ergenekon" operasyonunun ancak çeperinde yer alan bir isimdir.

Son günlerin moda tabirleri-merkez ve çeper-üzerinden tezimizi derinleştirelim."
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

Adım Adım Çöküşe
Fazıl DUYGUN
"Amerika ve "demokrat" Batı, dünyanın geri kalanını sömürerek böyle bir "refah" toplumu kurmuşlardı. Şimdi o sömürü çarklarına Allah'ın izniyle müslümanlar çomak soktu ve Amerika ve Batı medeniyeti de çökmeye başladı. Evet, dünya yeni bir düzene gebe ama bu, köhnemiş, modası geçmiş, insanlığa felâket getirmiş, dünyayı ekolojik ve fiziksel olarak bitme noktasına getirmiş demokrasi ve liberalizmin yeni bir ambalajda pazarlanmasıyla değil, Başyücelik'le olacak. Bundan kaçış ve kurtuluş yok; tek ve alternatifsiz alternatif Başyücelik Devleti'nden..."
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

Şehitlerin Ardından...
Sahte Antiemperyalistler ve Amerikan Köpekleri!
Sezai KIRLANGIÇ
"İslâm dünyasını Protestanlaştırmak, Müslümanları teslimiyetçi yığınlar haline getirmek; Pensilvanyalı iblis özelinde-önderliğinde yürütülen bin yıllık pusu… Bu pusu neticesidir ki Pensilvanyalı ve çetesini, emperyalizm en sadık işbirlikçisi ve sözcüsü olarak içimize sokmuştur. Bu iblis ve çetesi; haset, kıskançlık, işbirlikçilik ve üç din mensubluğunun vermiş olduğu ihanet ile şehitlerin ardından iftira ve karalama kampanyası başlatmak, Müslümanların emperyalizme karşı mücadelesinde gayeyi kötüleyip hedef saptırmak, müslümanların zihnini iğdiş etmek ve bağlısı olduğu ABD'nin, küresel güçlerin köpekliğini yapmaktadır. Tam bir iğrençlik ve pislik dolu paçavraları üzerinden haçlılarla işbirliği içerisinde olduğunu açık açık beyan edercesine Müslümanları ispiyonlama, kâfirleri Müslümanların üzerine kışkırtıcı provakatif yayınlar ile Anadolu insanı üzerine manipüle etmek. Doymamacasına bir itlikle 'kraldan daha kralcı' bir anlayışla, Guantanomo'da işkence görmüş, Afganistan da Amerika ve işbirlikçilerine karşı cihat etmiş, ibadet ve muamelat uğruna canını vermiş bir müslümanı 'dindar olmamakla, içkili olmakla, uyuşturucu kullanmakla' itham edecek kadar piçleşerek, kendi ihanetlerini, İsrailciliklerini, küresel sermayeye ülkeyi peşkeş çekmelerini, nazi faşistlerinden daha merhametsiz şekilde 'kürt' kimliğini yok etme teşebbüslerini gizleyeceklerdi. Kasalarını daha fazla şişirmek amacıyla pornoculuktan çekinmeyen 'sabah, atv, birgün, kanaltürk', faizciliği meşru gören (bankasya), Irak işgalcisi ve Iraklı kadına-erkeğe tecavüzden sanık adb köpeklerini 'memorial' hastanesinde tedavi edip cepheye göndermekten utanmayan, dünyanın birçok (özellikle fakir) ülkesinde 'bin dolar' karşılığı Türkçe şarkı öğretip, bu faşist zevk ve heyacanı büyük bir marifetmişcesine, Anadolu'ya 'sirk gösterisi', gibi pazarlayan, 'Tek Türkiye' adlı dizisi ve güneydoğuda bir sömürge tüccarı gibi duran çete elemanları ile 'kürt' milletini ilkel bir kabile gibi gösteren, onları konuşmasını bilmeyen, hırsız, ahlaksız, kaba saba adamlar olarak tanıtan bu domuzlar korosu muhakkak ki şehitlerin ardından hep aynı ağızla, aynı şeyi söyleyeceklerdi. Hainler! Kim neye ihanet etmiş. Sen kimsin?"
Devamı BARAN Dergisi 81. Sayıda...

BARAN HABER:
- Gönüldaş CARLOS'tan (İllic Ramirez Shanchez-Çakal CARLOS), BARAN'a Telefon…

PANORAMA:
- Milliyetsiz AKP!
- Taraf'ın Sahtekârlığı
- Vakit'ten Bir İhanet Daha
- Bu Resme İyi Bakın!..
- Müslümana Tokat Atan Yumruk Yemeli
- Uluslararası Hukuk Kılıfında Eşkıyalık
- Bu da Uluslararası Hukuk!
- Bir Tablo
- Meğer ki Neymiş?

BÜYÜK DOĞU İSTİKLÂL SAVAŞI:
- Kumandan İzzet İbrahim El Duri: "Düşmanı Her Yerde Vurun!"
- İşgalci Amerikan Askerleri Taliban'dan Kaçtı!
- Eli Kelepçeli Filistinli Gence Yahudi Kurşunu!
Direniş Günlüğü:
- IRAK İSTİKLÂL SAVAŞI
- AFGANİSTAN İSTİKLÂL SAVAŞI
- FİLİSTİN İSTİKLÂL SAVAŞI
- ÇEÇENİSTAN İSTİKLÂL SAVAŞI
- SOMALİ İSTİKLÂL SAVAŞI

Kültür-Sanat:
- Anadolu'nun İlk Cuma Mescidi Yeniden İbadete Açıldı
- Turan Koç'tan İslâm Estetiği
- 'Baykuşun Kareleri'
- Şiir:Cıwan

www.barandergisi.com

BARAN DergisiAdres: Emekyemez Mh. Gümüşgerdan Sk. No: 6/4 ŞİŞHANE - İSTANBULTel-Faks: (0212) 361 44 18GSM: (0555) 409 00 41E-Mail:

barandergisi@gmail.com

WEB: http://www.barandergisi.com/


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~

Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..


Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.