***HAYATIN İÇİNDEN-KAHVE MOLASI***

40 ALTIN ÖĞÜT

Kitabın adı "Life's Little Instruction Book".Amerika'da bir dönemin en çok konuşulan ve okunan eserlerinin başında yer alıyordu. Yazarı H.Jackson Brown, bu eserde, üniversiteye başlayacak oğluna verdiği öğütleri kaleme almış.Bu öğüt demeti öylesine tatlı bir dille ve öylesine tatlı kaleme alınmış ki, duygulanmamak mümkün değil...

1.Ucuz araba kullan ama alabileceğin en güzel evi al.
2.Adam gibi üç fıkra öğren
3.Sevinçlerini sakın erteleme
4.Hayatı ve hayat arkadaşını sev.
5.Her gün 30 dakika yürüyüş yap.
6.Her yemekten önce şükret.
7.Bir arkadaşına sırrını açmadan önce iki kere düşün
8.Kim olduğunu, nereden geldiğini unutma..
9.Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork.
10. Çocukların adalet kelimesini duyduklarında seni hatırlayacak gibi yaşa
11. Kibirli olma, yalancı olma, sevgisiz ve saygısız olma.
12. Kendini ve başkasını affetmesini bil.
13. Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı.
14. İlk yardımı öğren.
15. Bir seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.
16. Her gün altı bardak su içmeyi unutma.
17. Seni seven insanları korun
18. Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene.
19. Seyahate çıkarsan, cüzdanına sana ait sağlık bilgilerini, ev adresini ve telefon numaranı kaydetmeyi unutma.
20. Başarıyı iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zaman değerlendir.
21. İyi bir evliliğin iki şey bağlı olduğunu unutma. Birisi doğru insanı bulmak, ikincisi doğru insan olmak.
22. Anne ve babanı, karını ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.
23. Sevimsiz olmayacak şekilde farklı fikirde olmayı öğren.
24. Cesaretli ol. Dönüp hayatına baktığında yaptıkların için değil yapamadıkların için üzüleceksin.
25. Yanlış yapanları, yanlış yapmadan yapıcı bir şekilde eleştir.
26. Keyifsizliğini asla açığa vurma.
27. Yalaka olma, dalkavuk olma, ispiyoncu olma.
28. Nasıl bir duygu olduğunu öğrenmen için 24 saat hiç kimseyi ve hiçbir şeyi eleştirme.
29. İyiliği ve iyilik dolu sözleri esirgeme.
30. Çocukların hakkında başkalarına iyi şeyler söylerken, bırak onlar seni duysun.
31. Güç, sahip olduğun mallara bağlı değildir. Bunu hiç unutma.
32. Biriyle tanıştığın zaman elini uzat ve adını söyle.
33. Kalem ve not defterini hep yanında taşı.
34. Zamanı ve kelimeleri boş yer harcama... İkisi de değerlidir.
35. Senden az ya da çok parası olanlarla konuşurken paran hakkında konuşma.
36. Zor şeyleri elde etmenin tadını çıkar.
37. Birisinin "kahraman"ı ol.
38. Neyi ve kimi, niçin desteklediğini insanlara söyle.
39. İnsanları küçümseme, küçülen sen olursun.
40. Güne başlamadan önce mutlaka aynaya bak ve "Acaba ben sevilen bir insan mıyım? " diye kendine sor

Hayat

MUTLU EVLİLİĞİN FORMÜLÜ

Günümüzde aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların giderek arttığı bir gerçektir. Evlilik neden yıkılabilir? Ekonomik sıkıntılardan mı? Eşlerin birbiriyle karşılıklı oturup konuşmamalarından, anlaşamamalarından mı? Kıskançlıktan mı? Yoksa sadakatsizlikten mi? Ya da eğitimsizlik, kişilik çatışması, psikiyatrik bir rahatsızlık mı söz konusu?

Bunların hepsi birer belirtidir aslında. Gerçek sebep ise sevgi, saygı ve güven bağlarının zayıflamasıdır. Sevgi, saygı ve güven, eşleri bir arada tutan, evliliği yürüten yapıştırıcıdır.

Evlilik, oldukça önemli bir müessesedir. Özellikle yeni evlenenler veya bazı küçük ipuçlarına dikkat etmeyip de yıllarca acı çekmek zorunda kalan evli insanlar aslında bazı hususlara dikkat ederlerse daha mutlu bir hayat yasayabilirler. Mutluluk öyle gökten zembille inmez. Hak etmesini bilenler, mutluluk için çaba harcayanlar mutlu olabilirler.

1. EŞİNİZE İLGİNİZLE, SEVGİNİZİ GÖSTERİN

Sevgi, bir ateşe benzer. Bu ateş sürekli yakıt yönüyle beslenmezse sönecektir. Sobaya odun atmazsanız, doğalgazınızı keserseniz, eviniz ısınmaz. Bunun gibi sevgi ateşi de ilgi gösterilmezse söner gider. Eşler de birbirlerine ilgi göstermeli, birbirlerinin eksik ve hatalarını onarmaya yönelik ilgilerini esirgememelidir.

2. EVI OTEL GIBI KULLANMAYIN

Zamanında gösterilmeyen ilgi, ilgi değildir. Özellikle bazı erkekler evlerini bir otel ve restoran gibi kullanmakta ve böylece büyük bir yanlışın girdabına düşmektedirler. İyi bir işadamı, başarılı bir yönetici olmak yetmiyor. Başarılı ve iyi bir baba ve iyi bir koca olmak da gerekiyor.

3. "HOŞ GELDİN"İ BİLE ESİRGEYENLER VAR

Bazı hanımlar da eşlerine karşı yeterli ilgiyi göstermemekte, akşam yorgun-argın evine dönen kocasına "hoş geldin" demeyi, bir güler yüz göstermeyi bile çok görmektedir. İyi bir anne ve iyi bir ev hanimi olmak yetmez, iyi bir es ve iyi bir hayat arkadaşı da olmak gerekiyor.

4. AŞIRI KISKANCLIK, EVLİLİGİ ZEDELİYOR

Belli bir noktaya kadar kıskançlık iyidir. Ancak aşırı kıskançlık bir rahatsızlıktır ve fertlerin ruh ve kalplerini zedeleyici bir faktördür. Bazı kıskançlık hezeyanı yasayan hasta tipler vardır ki gece eşini uyandırarak "Söyle bakalım rüyanda kimi görüyordun?" diye sorgularlar. Telefona azıcık geç cevap verilirse bunun nedenini sorgular, eşi hakkında kötü zanlarda bulunurlar. Bu gibi durumlar da ilaç tedavisi gerektirecek kadar ciddi rahatsızlık konusudur.

5. EŞİNİZE GÜVENİRSENİZ MUTLU OLURSUNUZ

Eşler birbirine güven duymaz ve bunu karsı tarafa hissettirirse sürekli bir gerginlik yaşarlar. Kimse kendisine güvenilmediğinde bundan hoşlanmaz. Esinize güvendiğinizi hissettirmeniz ona vereceğiniz en önemli hediyedir. Ona iyi ve hoş kelimelerle seslenirseniz buna karşılık bulacak, güzel hitaplarınız güzel sözcükler halinde size bir yankı gibi geri dönecektir.

MUTLULUĞU NASIL BULMUŞLARDI

Sağlam ailenin üç özelliği vardır.

1. Dindarlık

Uzun yıllar başarıyla evliliklerini sürdüren eşler düzenli olarak ibadetlerini yerine getiriyorlardı.

2. Övgü ve takdir

Aile içindeki fertler birbirlerinden gerekli zamanlarda iltifatlarını ve ruhlarını hoşnut edici övgü dolu sözcükleri esirgemiyorlardı.

3. Birlikte zaman geçirme

Bu aileler iş, eğlence, evde ya da dışarıda yemekte birlikte ortak zaman geçiriyorlardı.

Mutluluk gökten zembille inmiyor, hak etmesini bilenler, caba harcayanlar mutlu oluyor.


EĞER BİR ÇOCUK

Eğer bir çocuk tenkitle yaşamışsa kınamayı öğrenir,
Eğer bir çocuk kin ve düşmanlıkla yaşamışsa saldırganlığı öğrenir,
Eğer bir çocuk alayla yaşamışsa, utangaç olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk utanç ve yüzkarası ile yaşamışsa kendini suçlu hissetmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk teşvik ile yaşamışsa kendine güvenmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk övgü ile yaşamışsa,takdir etmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk hakkaniyetle yaşamışsa dürüstlüğü öğrenir
Eğer bir çocuk güvence içinde yaşamışsa sadakat ve itimadı öğrenir
Eğer bir çocuk tasdik edilerek yaşamışsa kendisini sevmeyi öğrenir Eğer bir çocuk arkadaşlık ve onama ile yaşamışsa dünyayı sevmeyi öğrenir.
--



Bana ulaşmak için: dosta333@gmail.com


Kuşlar gibi uçmayı,balıklar gibi yüzmeyi,öğrendik ama basit bi sanatı
unuttuk,insan gibi yaşamayı.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.