** Televizyon Karsisindaki Tutumumuz Nasil Olmalidir?***

Televizyon Karsisindaki Tutumumuz Nasil Olmalidir?

Televizyon, bir bicak gibidir, iyi bir silahtir. Bicakla faydali cok isler yapilir. Bu faydali alet, dusmanin eline gecerse, gozumuzu oyar, girtlagimizi kesebilir. Dusman, bicagi, boyle kotu bir iste kullandigi icin "Bicak kotu alettir" denemez. Bicagi kotu iste kullanan kimse kotulenir. Modern silahlarin mudafaada buyuk rolu olur. Iste tv'ler de boyledir. Iyi kimselerin elinde bulunursa, insanliga buyuk hizmetleri olur. Kotulerin elinde olursa insanliga buyuk zararlari olur.

Peki iyi ve kotu ne demektir?

Toplumsal duzeni ve yapiyi yikmaya yonelik olan ve huzuru bozup insanin ic yapisini bozan programlar kotudur. Bunlar haricindekilere iyi diye nitelendirmek mumkundur.
Bu yaziya karsilik cogu kisi icinden:

-Hic mi eglencemiz olmayacak?
-Ne yapalim bir mac merakimiz var.
-Turkiye gercegini bu dizilerden ogreniyoruz, derinlere iniyoruz.
-Ortamlara yabanci kalmamak lazim

gibi sorular sorabilir. Iyi ve kotuyu daha da acarak bu sorulara da cevap olarak sunlar denilebilir:

Kitap okundugu zaman insanin gozleri hareket ettiginden, hatta sayfalari da kendisi cevirdiginden bilgiye sahip olma ve o bilgiyi kendi suzgecinden gecirme orani cok yuksektir.Televizyon seyretmede ise durum degisir.Kisi ve gozler sabit kalir.Televizyonda ne gozukurse gozler onu gorur ve suzgec gorevi cok az olur.Televizyonda soylenenler yavas yavas bilinc altina inerek, suzgec ve sentez olmadan insanin fikri yapisini degistirmeye baslar.

Iste kitap okuma ile televizyon seyretme arasindaki fark budur.Kitap okumak insani sadece yonlendirir, insanin dusunme kabiliyetini arttirir.Televizyon ise tam tersine, insana ekranda cikan seyleri [hazir bilgi olduklarindan dolayi] hazir bir seklinde gondererek insanin dusunme ve idrak etme kabiliyetini koreltir. [Bu durum bilimsel bir aciklamadir]

Saatlerce kitap okumayi deneyin.Kitapta bilgiler islenmemis olarak verilir ve islenmesi okuyucuya birakilir.Eger begenerek okuyorsaniz kalktiginizda tatli bir yorgunluk, ve aklinizda ise okudugunuz bilgilerin sentezi olacaktir. Televizyon karsisinda saatlerce oturan bir insan, yararli bir program seyretse bile, hazir bilgiler oldugu icin kalktiginda beyninde "bilgi makarnasi" olusmus olup, bu bilgileri daha sonra sentez etme ve dusunme gibi bir arayis icine girmez cunku bilgi zaten hazir olarak beynine sokulmustur.Bu sebeple uzun sure televizyon seyreden bir insan kalktiginda buyuk bir yorgunluk ve uyusukluk hisseder.

Simdi gelelim bu bilginin turlerine.Bu bilgi belgesel, haber gibi yararli programlar olsa bir yere kadar "neyse" denilebilir.Ama gelin-kaynana programlari, televole gibi magazin ve dedikodu programlari, maraton gibi bos futbol programlari (futbol bir spordur, ama bunun uzerine saatlerini verip yorum yapmak ve konusmak futbola yapilan en buyuk zarardir ve bu konusmalardan asla yararli bi sonuc cikmaz) Pazar keyfi gibi magazin, ask, sohret ve kadin programlari olursa iste o zaman toplumsal bir afete yavas yavas adim atilmis olur. Bir deprem binlerce kisinin hayatina sebep olunca bir olaganustu hal ilan edilir.Yillarca olenler hatirlanir.Ama dikkat edelim ki; deprem bu tur programlara gore kiyaslanirsa dusuk kalir.Cunku deprem sadece mal ve can alir.Olur ve biter.Bu tur programlar ise toplumsal yapiyi damla damla, yavas yavas cokerterek; degil binlerce kisiyi, milyonlarca kisinin ahlaki yapisini bozar, kin ve nefret asilar, insanlarin zaaflarini tetikler.

Televizyona bakalim: Her insanin bir veya daha cok zaafi vardir.Bunda tartisilacak bir durum soz konusu degildir.Birisi kadina cok ilgi duyar, digeri futbola.Birisi dizilere cok ilgi duyar; digeri magazin programlarina.Iste asil mesele de budur. Iste televizyon ilgi duyulan bu alanlarin tumunu kapsar.Her insani bir zayif noktasindan tutar ve kendisine baglar. Birden mi yoksa yavas yavas mi? Yavas yavas.Nasil mi? Insan hergun televizyonun karsisina oturur, saatlerce programlar seyreder ve bundan haz alir.Asil korkunc olani da, insanin kendi aldanmisligindan haberi olmamasidir. Zaman gelir, televizyonda cikan her habere dogru gozle bakar aldanir, zaman gelir goz boyanarak reklamlari yapilan urunleri, sirf reklami yapildi diye alir, zaman gelir bir hoca soyle dedi diye inancinda sapikliga duser, zaman gelir guzel bir spor dali olan futbolu, tartisma programlarindan oturu siddete ve diger takim taraftarlarina karsi nefrete donusturur, zaman gelir siyasetin icine dalar ve bir daha cikamaz, aynen takim tutar gibi siyasi parti destekcisi olur, zaman gelir... ve uzaaar gider. Ulkede buyuk bir olay yasandiginda ise medya ne derse onu der, medya ne dusunurse onu dusunur bu durumda insan televizyon ve medyanin aldatmasina uyar ve bir kole halini alir.

Televizyon seyretmenin saglik acisindan etkisi ise burada belirtilmistir:
http://www.saglikvakfi.org.tr/saglik/popdetay.asp?id=582

Iste toplumsal yapiyi bu kadar tehdit eden bir aleti, bir makineyi uygun programlarla muthis bir iletisim araci yapma firsati varken, maalesef insanlar ve medya veya herneyse, bu aleti toplumun bazi degerlerini yok etmek ve insanlarin dusunme ve uretme yeteneklerini azaltmak icin ugrasiyorlar.Peki bize ne dusuyor?

Ailece ve arkadas ortamlarinda seyrettigimiz "populer medya" diye tabi edilen bircok program turu bulunmakta. Ev kadinlari icin Kadinin Sesi,futbol fanatikleri icin Maraton, kadin ve sohret duskunleri icin unlulerin hayatlarini ve kacamaklarini anlatip, dedikodu ve fitne dolu ozendirici magazin programlari, genc delikanli erkekler icin bir takim siddet iceren diziler, genclere ozel ask dizileri ile insanlarin dini duygularini istismar eden sirli dunya dizileri televizyonda bulunmakta.Ek olarak, olaylari istedigi gibi carpitan tarafli medya [tarafsiz medya diye bir seyin olduguna da inanmiyorum] ise bir insanin en onemli ihtiyaci olan haber almasini da kotuye kullanmaktadir.Bunca etken varken televizyon karsisina gectigimizde neyi ve ne icin seyrettigimiz cok onem teskil etmektedir.Cikan haberlere de ne olcude inanmamiz gerektigini ve televizyonun hayatimizda ne kadar yer etmesi gerektigini umarim herkes anlayarak uygular.


--
Bana ulaşmak için: dosta333@gmail.com


Kuşlar gibi uçmayı,balıklar gibi yüzmeyi,öğrendik ama basit bi sanatı
unuttuk,insan gibi yaşamayı.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.