Sömürgecilik ve kölelik dönemi geriye dönülemeyecek şekilde sona erdi deniyor. Ancak ABD denen haydut dev sayesinde Somali’den, Irak’a oradan Afganistan’a, Pakistan’a hatta Guantanamo’ya kadar olup bitenler, bu düşünceyi geçersiz kılıyor. Aslında değişen sadece emperyalizmin rengi. Bütün dünya, Guantanamo’nun 21. yüzyılda insanoğlunun alnında bir utanç lekesi olarak durduğu konusunda hemfikir. Oysaki bir kaç insan hakları örgütü hariç bu konuda kimse sesini yükseltemiyor. İnsan hakları örgütlerinin sesleri de Amerika’nın çıkardığı gürültüler, tank paletleri ve savaş uçaklarının gürültüsü arasında eriyip gidiyor.
Raporlar, farklı etnik kökenlerden olan Guantanamo mağdurlarının %74’ünün Pakistan, %14’ünün ise Afganistan güçleri tarafından tutuklanarak ABD ve müttefiklerine teslim edildiğini, bu yaptığının karşılığı olarak her iki ülkenin milyonlarca dolar para aldığını ortaya koyuyor. Geri kalan tutuklular ise diğer dünya devletleri tarafından tutuklanarak Amerikan güçlerine teslim edilmiş. Pakistan istatistik kaynakları, Müşerref rejiminin el-Kaide örgütüne mensup olduğu iddiasıyla en az 750 kişiyi Amerikan güçlerine teslim ettiğini kaydediyor. Bu suçlamayla tutuklananlar arasında farklı etnik kökenden çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu insanlar var.
ACILARI UNUTTURAN ÇIĞLIK
Muzam (Moazzam) Begg adlı İngiliz vatandaşı, 2002 yılında Pakistan topraklarında yakalandıktan sonra ABD’ye teslim edilerek Afganistan’daki Bagram üssüne nakledilmiş. Amerikan güçleri nakledildiği üsde bu İngiliz vatandaşına olmadık işkenceler yapmışlar. Ancak duyduğu bir çığlıktan sonra kendisine yapılan işkenceleri unutmuş. Daha sonra gecenin karanlığını bir alev topu gibi yaran ancak kulak veren kimsenin çıkmadığı bu çığlığın nereden geldiğini öğrenmiş. Çığlığın sahibi, üsde çeşitli işkence, tecavüz, dayak, hakarete uğramakta olan tek kadın tutukluymuş. Ayrıca bu kadın tutuklu, tuvalet ihtiyacını herkesin gözü önünde, erkekler tuvaletinde gidermek zorunda kalıyormuş. Adı da “650 no’lu tutuklu”ymuş.
YVONNE RİDLEY KİMLİĞİNİ TESPİT ETTİ
Muzam Begg bu konunun ayrıntılarını Guantanamo Hapishanesi’nden çıkıp vatandaşı olduğu İngiltere’ye dönmesinin ardından 2005 yılında yayınladığı günlüklerinde anlatıyor. Kitapta yazılanlar, Afganistan’da Taliban’ın elinde rehin kalıp daha sonra Müslüman olan meşhur gazeteci Yvonne Ridley’i harekete geçirerek bu kadın tutukluyu bulup onunla tanışmaya teşvik ediyor. Ridley, bu yalnız ve gariban kadının kimliği hakkında araştırma yaptıktan sonra onun, en küçüğü bir aylık en büyüğü dört yaşında olan üç çocuğuyla birlikte Karaçi’den İslamabad’a yolculuk yapmak üzere havaalanına gittiği sırada 2003 yılında ortalıktan kaybolan Pakistanlı Doktor Afiyet Sıddıki olduğunu öğreniyor. Kimse o tarihten sonra ona ne olduğunu bilmiyor, sadece Amerikan basınında bu kadının Pakistan polisi tarafından tutuklanarak Amerikan güçlerine teslim edildiğine dair bir habere rastlıyor.
Dr. Afiyet Sıddıki'nin basında çıkan resimleri....
İslamabad’daki Yüksek mahkemeye başvuruda bulunularak Pakistan hükümetinden Doktor Afiyet Sıddıki hakkında araştırma yapması ve gerekli her türlü bilgiyi halka vermesi için bir dava açılıyor. Yargıç, bir sonraki oturumun, tanıkların ve davayı açanların dinlenmesi için 9 Eylül tarihinde yapılmasını öngörüyor.
BİLİNCİNİ KAYBETTİ, SAHİPSİZ KALDI
1972 yılında Karaçi’de doğan Doktor Afiyet Sıddıki, tıp eğitimini Amerika’da gördü. Eğitimini tamamladıktan sonra ülkesine geri döndü. Başörtüsü taktığı söyleniyor. El-Kaide ile ilişkisinin olduğu şüphesi bulunmakla birlikte şu ana kadar bu konuyla ilgili hiçbir şey ispat edilemiyor. Kendisine yöneltilen en büyük suçlama, ABD’de kullanmakta olduğu posta kutusunun daha sonra el-Kaide üyeleri tarafından kullanılması.
Dr. Afiyet Sıddıki’nin Bagram üssünde maruz kaldığı işkencelerden dolayı bilincini kaybettiği söyleniyor. Şimdi öyküsü gün yüzüne çıkınca kimsenin onu aramadığı ve Amerika cehenneminden kurtarmaya çalışmadığı belirtiliyor. Ancak bazı insan hakları örgütleri ve gazetecilerin Sıddiki’nin serbest bırakılması, kendisini tutuklayanların yargılanarak uluslararası polise teslim edilmesi yönünde çağrılarda bulunduğu biliniyor.
-------------------------------------------------------
Ve dün, Pakistanlı esir kadın 5 yıl sonra ortaya çıktı. 5 yıl önce Pakistan'daki annesini ziyarete gittiği sırada kaybolan Dr. Afiyet Sıddıki, göğsünden ağır yaralı olmasına rağmen bugün New York'ta apar topar mahkemeye çıkarıldı.
Afiyet Sıddıki'nin çıkarıldığı New York Mahkemesi'ndeki son hali...
Ağır yaralı olarak mahkemeye çıkarıldı
Amerika'nın en seçkin üniversitelerinden MIT'de (Massachussetts Institute of Technology) eğitim gören Sıddıki, New York'daki kısa duruşmasına mor bir başörtüsüyle geldi ve çok ağır hareket ettiği gözlendi. Avukatı, sanığın kurşun yarası aldığı için ağrılarının olduğunu söyledi.
Afiyet Sıddıki'nin kız kardeşi Faize Sıddıki basına açıklamada bulunurken...
Faize: Ablam 'Masum'
Karaçi'de bir basın toplantısı düzenleyen Sıddıki'nin kız kardeşi, "Afiyet Amerikalıların kendisini Afganistan'da bulduklarını açıkladığı güne kadar son beş yıldır gözaltında işkence görüyordu" diye konuştu. Faize Sıddıki kardeşinin masum olduğunu da söyledi.
Pakistan Uluslararası İnsan Hakları Örgütü, Dr. Afiyet Sıddıki'nin 5 yıldır tutuklu olduğunu ve ağır işkencelerden geçtiğini açıkladı. Örgüt, Bagram ve Guantanamo'dan salıverilen Pakistanlı esirlerin Dr. Afiyet'e bu esir kamplarında rastladıklarını bildirdi. örgüt, Afiyet'in derhal serbest bırakılmasını istedi.
İngiliz esir, Afiyet 2003 yılında tutuklandı
2002 yılında Afganistan'ta esir alınan İngiliz vatandaşı Muzam (Moazzam) Begg, Dr. Afiyet Sıddıki'ye 2003 yılında Bagram'daki ABD esir kampında rastladığını söyledi. Afiyet Sıddıki'nin Bagram'da "650 No'lu" esir olarak adlandırıldığını belirten Begg, Afiyet'e yapılan işkencelerin kendisine yapılan işkenceleri unutturduğunu bildirdi.
Afiyet'in Bagram esir kampında bulunan tek esir bayan olduğunu ifade eden Begg, Sıddıki'nin işkence, tecavüz, dayak ve ağır hakareket uğradığını belirtti. Muzam Begg, Afiyet Sıddıki'nin tuvalet ihtiyacını herkesin gözü önünde, erkekler tuvaletinde gidermek zorunda kaldığını açıkladı.
FBI YALANLARI
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'dan yapılan yazılı açıklamada ise Afiyet Sıddıki'nin, 17 Temmuz'da Afganistan'ın Gazni eyaletinde yerel güvenlik güçleri tarafından yakalandığı öne sürüldü.
FBI'ın dört yıldır aradığı Sıddıki'yi teslim almak üzere gözaltı merkezine gönderilen Amerikalı askeri yetkililere, Sıddıki'nin saldırdığı ve o anda ele geçirdiği bir silahla ateş açtığı da söyleniyor. Sıddıki'nin kimseyi yaralayamadığı ama Amerikalı ajanların ateşe karşılık vererek 36 yaşındaki Sıddıki'yi göğsünden vurduklarını kaydediyor.
Bugün New York'ta mahkemeye çıkarılan Sıddıki hakkındaki somut suçlama, bu saldırı girişimi iddiası. Savcı Michael Garcia, yakalandığı sırada Afiye Sıddıki'nin üzerinden bomba yapım kılavuzları ve ABD'deki bazı önemli binalarla ilgili belgeler çıktığını ileri sürdü.
Avukatı: Tüm iddialar uydurma
Sıddıki'nin avukatı Elaine Whitfield Sharp ise iddiaları "uydurma hikayeler" diye niteledi. Whitfield Sharp, müvekkilinin yakalanmadan önceki birkaç seneyi yasadışı örgütlerle bağlantı içinde geçirdiği iddiasını da reddetti. Avukat, gerçeklerin dava sırasında ortaya çıkacağını söyledi.
Afiyet Sıddıki'nin MIT üniversitesindeki mezuniyet resmi...
Sıddıki, ABD'de yaşamış ve burada ülkenin en prestijli üniversitelerinden MIT'de nöroloji eğitimi almıştı. Ancak 2003 yılında Karaçi'deki annesini ziyaret ederken, üç çocuğuyla birlikte kaybolmuştu.
Bugün suçsuz olduğu ispatlanan ve hâlâ Bagram esir kampında bulunan mazlum kadın Dr. Afiyet Sıddıki'nin serbest bırakılması için başlatılan kampanyaya siz de destek verin:
Tıme Türk....
ben amerikadan nefret eden bir insanim onlar insanmi belli deil o lanet iskencelerine ins kendileri mahruz kalir allah buyuk
YanıtlaSilAllah kahhar ismiyle kahretsin onlari
YanıtlaSilAllahım sen herşeye kadirsin senin güçün herşeye yeter kardeşimi ve kardeşlerimizi özgür kıl bizleri birlik eyle sayılarımızı çoğalt ve bizleri güçlü eyle zülm edenleri en şiddetli halinle yargıla aminn
YanıtlaSilAnanızı yedi düvel kovalasın Amerika ve velede zina uşakları
YanıtlaSilAfiye siddiki serbest kalsın. Buna neden olanı da rabbim kahreylesin
YanıtlaSilAfiye sıddıki sucsuzdur. Allah o kadına yaptıklarınızı yanınıza birakmiycak pis tohunlari
YanıtlaSil