İslâm düşmanı, sapkın Vehabiler, İslâm dünyasına yeni bir hançer daha saplamak üzere
Geçmişte İngiliz emperyalizmine hizmet ederek, Sünnî Osmanlı Hilâfetine ettikleri ihaneti, Hıristiyan- Yahudi emperyalizminin öncüsü ABD’ye olan sadakatleriyle bir kez daha perçinlemişlerdi.
Bu, sapkın gürûh, şimdi de, zaten büyük bir gökdelen tarlasına çevirdiği Mekke ve Medine’yi büsbütün Batı gökdelen şehircilik sistemine dönüştürmek gayesinde. Kutsal topraklara önce İngiliz, sonra da ABD askerlerini yerleştiren, İsrail’e olmadık desteği veren sapkın Suud, belâsına susamış bir şekilde Kâbe’yi gökdelenler arasında çocuk parkına çevirme gayesinde. Suud, güyâ bunu Müslümanlara kolaylık ve hizmet iddiasıyla yapacağını söylüyor.
Tıpkı, Allah’a kavuşmak için Allah’ın “yüksek bina yapmayın” emrine karşı gelerek, Babil Kulesi’ni inşâ eden sapkın Babilliler gibi. Neticede, Babil, Allah’ın gazabına uğrayarak kuleleri yıkılmış ve konuştukları ortak dil ve mânâ İlâhî bir ceza olarak parçalanır. Ortada aynı dili konuşan ve aynı kelimelere aynı mânâları yükleyen bir topluluk yoktur artık.
Suud, işte böyle bir İlâhî belayı üzerine davet ediyor. Müslümanlara karşı 300 yıldır giriştiği ihanetlere yeni birini ekliyor. Oysa bizzat Allah-û Teâlâ, Müslümanları yüksek binalar inşâ etmemeleri konusunda ikâz ediyor! Kur’ân-ı Kerim’de, Allah’ın bizlere yasak ettiği yüksek binalarla ilgili ayetler: Firavun, “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap!
Belki Mûsâ’nın ilâhına çıkar bakarım! Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum” dedi. (Bakara-38) “Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?” “İçlerinde ebedi yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?
” (Şuara-128 ve 129) Bazı tefsirler: “İrem”den murad Ad kavmidir. Kur’ân-ı Kerîm ve Arap tarih kitaplarında “Ad-i Ulâ” şeklinde zikredilmiştir. Necm suresinde de bu şekilde geçmektedir, (Necm 50). Yani, kendilerine Hud Peygamber gönderilen Ad kavmine azab indirilmiştir. Buna karşılık Arap tarihinde bu azaptan kurtulup yaşayanlara “Ad-i Uhra” ismi verilmiştir. Kadim Ad kavmine “İrem” denmesinin nedeni, bunların Sami ırkından Hz. Nuh’un oğlu Sam ve onun da oğlu İrem’den geldiklerinden dolayıdır. Meşhur olan diğer bir kolu da Kur’ân’da Semud olarak zikredilmiştir. Başka bir kolu da Arami’dir (Arameans). Başlangıçta Şam’ın kuzey bölgesinde yaşamışlardır. Onların lisanı olan Aramiece (Arameac) Sami lisanlarının en önemli koludur.
Ad kavmi için “Zatü’l imad” (yüksek sütun sahibi) kelimesi kullanılmıştır. Çünkü onlar yüksek binalar inşa ediyorlardı. Dünyada bu gibi binalar ilk önce onlarla başlamıştır. Başka bir yerde Kur’an onların özelliklerini şöyle zikreder: “Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz?”
(Şuara 128-129).
işte Kabe ve vinçler altında yapılan çalışmalar
kaynak:baran dergisi
Kabedeki değişiklik bizce taşıdığı kutsal ruhu zedelemektedir.
YanıtlaSil