Son günlerde başımıza gelenler ve Aktütün baskını sinirlerimizi bozdu ve her kafadan başka bir ses çıkıyor. Bu arada siyaset ve devlet birimleri içinde de konu değişik boyutları ile irdeleniyor. Bu olayın öncesinde ve sonrasında bazılarının suyu bulandırma ve içerimizde bir Türk Kürt savaşı çıkartmak çabaları da devam ediyor. Ben böyle durumlarda öncelikle sakin olmayı ve sağlıklı düşünebilmek için içimizden bağırıp çağırarak öfke gösteriyorum derken aslında zaaf gösterisine dönüşen ve baskını yapanların keyifle seyir ettiği manzaralar oluşturanların bu yanlışlarında ısrardan vazgeçmelerinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde davranan arkadaşlarımızın vatanseverliklerini değil ama soğukkanlılıklarını kaybedip düşmanı keyifle güldürdüklerini ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının da, bize korku masalı gibi anlatılan Türkler bu zavallılar mı diye düşüneceklerinden de kuşku duymuyorum. Aslında bizden beklenen davranışın düşmanı iliklerine kadar titretecek bir sessizlik içinde mukabil hareketi düşünmeye başladığımızı sergileyen kararlı sakin ve azimli bir duruş olması gerektiğini kimse unutmamalıdır. Onurlu, vakarlı, dik, hasımlarını ürküten, dostlarını Türkler bunun altında kalmazlar mutlaka olayın arkasındaki güçlere bunun bedelini ödetirler diye düşündüren dosta güven düşmana endişeye sevk eden duruşlar sergilememizi sulandıran, perdeleyenleri de kınamak istiyorum. Şehit cenazelerindeki şehitten siyasi rant elde etmek isteyen çığırtkanların feryatlarındaki samimiyet ve içtenlikten uzak feryadı figanı acizlerin sövüp saymasına dönüştürerek komedi tiyatrolarını aratmayacak rol kesenleri ise üzüntü ve tiksinti ile izliyorum. Bunları kullananları bu işten vazgeçmeye bu yaptıklarının milletimize ve devletimize fayda değil zarar verdiğine ikna etmemiz gerekir sanırım. Çünkü bu gürültüler aklı selimin ve bu olayı yazdık gereği yapılacaktır duruşu sergilemesi gereken devletin siyasi iktidarı muhalefeti ve askeri arasında tek bir çatlak ses çıkmadan sadece bir tek sözcü tarafından dile getirilmesi ve her önüne gelenin kamera buldum atlayayım davranışlarına imkân vermeyecek şekilde kamera karşısında kalanların resmi sözcü ne dedi ise odur diye cevaplamasının büyük yararı olacağını ama resmi sözcü seçiminin de çok iyi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Halkımız ve basın eleştirilerine devam edebilir. Bu demokrasinin normal işlediğinin göstergesi olarak yararımızadır. Ama resmi çevrelerden çatlak sesler çıkmamalı ve ille de komutanlardan birisi bir açıklama yapması gerekiyorsa. Açıklama o açıklama ile sınırlı kalmalı açıklama dış işleri ilgilisi olarak bu işle ilgilenecek diplomatın kontrolünden geçmiş olmalıdır. Diplomatın tavsiyeleri askeri şahıslarca yüksünmeden dikkate alınmalıdır ve basın toplantısında yada açıklamanın yapıldığı sırada gelecek sorulara sorulara yorum yok gerektiğinde yeni açıklamalara devam edilecektir denilmelidir. Yabancı elçiliklerin basın ataşelerinin ülkelerine geçecekleri haber ve istihbaratın artık bizlerin bir birimize düşmüşlüğü değil bu konularda anlayamadıkları tehlikeli bir sessizlik durumu ve bütünlüğümüzü belirtmesini sağlayacak davranışlar ve Şehit cenazelerinde tantana değil vakur duruşlar sergilenerek Medyaya yansıtılan görüntülerin sessiz ama gerçek Türkler döndü dedirtecek bir yansıması olmalıdır diye düşünüyorum. Sözcülerin Kürt vatandaşlarımız ve kardeşlerimizi incitecek sözlerden kaçınmaları ve bu konuda devlet de duyarlı davranmalı hele hukuk teenniyi elden bırakmayıp hukuka güveni dolayısı ile TC.Devletine saygıyı erozyona uğratacak hukuka ve insanlığa uymayan militan kabadayılar gibi komik kararlara imza atmamalı eğer atanlar olursa Yüksek mahkemeler bu gibi kararları anında görüşmeye başlamalı militanca davranarak karar verenleri cezalandırmalıdır diye düşünüyorum. Bu sıralarda ideolojik kavgalara ara verilmeli ve aklıselimi öne çıkaranların görüş ve yazıları paylaşılmalıdır diye de düşünüyorum. Bu gün yine çok ilgimi çeken son günlerde dikkate değer yazı ve yorumları olan Yazar Tamer Korkmaz'ın bu günkü yazısını da buraya iktibas ederek paylaşmak arzumu değerli grup üyelerimizin anlayışla karşılayacaklarını umuyorum. Selam ve Saygılarımla A. D. Şimşek Tamer Korkmaz
tkorkmaz@yenisafak.com.tr 07 Ekim 2008 Salı Kumpas ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Wood, Aktütün Baskını'nı şiddetle kınadıklarından söz ediyor: "Bu trajik kayıp için Türkiye ile birlikte yas tutuyoruz. PKK'ya silah bırakma ve şiddet eylemlerine son verme yönündeki çağrımızı tekrarlıyoruz. Teröristleri yenilgiye uğratma kararlılığımızla Türkiye ile dayanışma içindeyiz." * Eğer bu tür gözbağcı açıklamalara kanarsak, gerçekte olup biteni ıskalarız. Arka planda inşa edilen büyük kumpasa ulaşamayız. NATO'nun lokomotifi ABD, terörle mücadelemizde bize destek mi, yoksa köstek mi oluyor? ABD'nin 5 Kasım 2007'den bugüne kadar "anlık istihbarat paylaşımı" hususunda Türkiye ile "adamakıllı bir işbirliği" yaptığına inanıyorsak "yanılıyoruz" demektir. (Sözü edilen "istihbarat paylaşımı"nı, ABD'nin yıllardır neden yapmadığını; yani NATO Anlaşması'nda tanımlanan yükümlülükleri neden yerine getirmediğini ayrıca sorgulamak gerekir.) Genelkurmay İkinci Başkanı'nın "ABD ile istihbarat alışverişinde sıkıntımız yok" şeklindeki sözlerini 'diplomatik sınırlar dahilinde' sarf edilmiş olarak görmek gerekir. ABD'nin Şubat'taki 'hayli başarılı' kara harekatında Türkiye'ye "yanlış istihbarat" verdiğinden daha önce de söz ettim. Perde arkasındaki gerçek, görünenden tamamen farklıdır: Türkiye'nin 5 Kasım sonrasındaki süreçte "terörle mücadelede şimdiye kadar görülmedik seviyede büyük mesafe almış olması" ABD'yi çok ciddi rahatsız etmiştir. Buradan yola çıkarak, geçen Mayıs'takinin ve son Aktütün Baskını'nın "Dağlıca Olayı" karakterinde bir saldırı olduğunu hiç kimse aklından çıkarmasın. Ekim ayının (2007) üçüncü haftasındaki Dağlıca Baskını'nın hemen ardından Ankara'nın Washington'la masaya oturduğunu, Condi Rice'ın apar topar Ankara'ya geldiğini hatırlayalım: 5 Kasım Zirvesi'nden hemen önce gerçekleşen o kritik görüşmelerde, Ankara Washington'a karşı "bazı hayati kozları" masanın üzerine koymuştu. O tarihten yaklaşık iki ay önce (10 Eylül 2007) Daily Telegraph gazetesinde kimi "şok edici iddialar" gündeme getirilmişti: "ABD subayları, askeri helikopterle düzenli olarak Kandil'e gidiyor ve teröristlerle toplantılar yapıyor!" Şu kadarını söyleyeyim; İngiliz gazetesinin haberi "buzdağının görünen kısmı" dahi değildi. * Dünkü basında yer alan iç sayfalarda hapsedilmiş "hayli uyumsuz" bir haberde ise, Türkiye'nin 'Aktütün Baskını' sonrası ABD nezdinde yaptığı "uyarı" niteliğinde bir girişimden söz ediliyordu. (Hürriyet) Ankara'nın Washington'a "uyarıları" şöyle sıralanmıştı: "-Uluslararası hukuk, Irak'ta işgal gücü olan ABD'yi doğrudan bağlamaktadır. Bundan kaçamazsınız. -5 Kasım 2007'de Beyaz Saray'da Başkan Bush ile Başbakan Erdoğan'ın yaptığı görüşmede PKK her boyutuyla masaya yatırılmıştı. Erdoğan 'Eğer siz bir şey yapamazsanız biz yapmakta kararlıyız' mesajı vermişti. Türkiye, devlet zirvesinin kararlılığını ortaya koyan bu tutumundan geri adım atmayacağını Irak'a yönelik hava ve kara operasyonlarıyla gösterdi. 5 Kasım'da ortaya koyduğumuz bu kriterler şu anda da geçerlidir. -ABD yönetimi 5 Kasım'da PKK için 'ortak düşman' ifadesini kullandı ve bu ifade her defasında tekrarlandı. PKK madem ki ortak düşman, ABD de bu düşmana karşı gereğini yapmak zorundadır. -Irak yönetimi ve ABD, Irak'ın sınırlarına sahip çıkmalıdır…" * Demek ki, neymiş?
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.